.

.

29 Nisan 2010 Perşembe

SGK ya kartla prim ödemek başlıyor.

SGK prim ödemesinde kredi kartı dönemi 28.04.2010 - 16:36

SGK, kredi kartı ile prim ödenmesinin nakit sıkıntısı içinde bulunan yükümlüye kolaylık sağladığı belirtildi.

ANKARA - Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Kredi kartı ile prim ödenmesinin banka şubesinde yapılan tüm prim tahsilatı işlemlerinden bir farkı bulunmadığı" belirtilerek, "Nakit sıkıntısı içinde bulunan prim ödeme yükümlüsüne bu şekilde kolaylık sağlandığı" kaydedildi.Açıklamada, SGK'nın 2009 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında 26 banka ile prim tahsilatı protokolü imzalayarak, prim ödeme yükümlülüğü bulunanların, primlerini kolay ve hızlı bir şekilde ödeyebilmeleri konusunda "önemli bir adım" attığı hatırlatıldı.SGK'nın vatandaş odaklı hizmet anlayışı çerçevesinde kuruma prim ödeyecek yükümlülerin cari ay primlerini kredi kartı ile ödemeleri konusunda bazı bankalarla anlaşma yaptığı ifade edilen açıklamada, 8 Nisan 2010 itibariyle protokol imzalanan 13 banka şöyle sıralandı:
"Akbank, Albaraka Türk Katılım Bankası, Asya Katılım Bankası, Fortisbank, ING Bank, Turkish Bank, Türk Ekonomi Bankası, Türkiye Garanti Bankası, Türkiye Halk Bankası, Türkiye İş Bankası, Türkiye Vakıflar Bankası, T.C. Ziraat Bankası, Yapı Kredi Bankası."
Prim ödeme yükümlülerinin, söz konusu bankaların birinden edinmiş olduğu kredi kartı ile aynı bankanın alternatif dağıtım kanalları (internet bankacılığı, ATM gibi) aracılığı ile cari ay prim ödemelerini gerçekleştirecekleri veya ilgili bankanın kredi kartına verecekleri otomatik ödeme talimatı ile prim ödemelerini yapabilecekleri belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Kredi kartı ile prim ödenmesinin, banka şubesinde yapılan tüm prim tahsilatı işlemlerinden bir farkı bulunmamakta, nakit sıkıntısı içinde bulunan prim ödeme yükümlüsüne bu şekilde kolaylık sağlanmaktadır.
Banka komisyonu cüzi tutarda
Kredi kartı ile prim tahsilatı protokolü imzalayan bankalardan bazıları söz konusu uygulamaya başlamış, diğer bankalar ise bilgi işlem alt yapılarını oluşturmasını müteakip uygulamaya geçeceklerdir. T.C. Ziraat Bankası tüm işlemlerde Türkiye Garanti Bankası ise şimdilik kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılar için kredi kartı ile prim tahsilatı işlemlerine başlamıştır.
Prim ödeme yükümlüsünün kredi kartı ile yapacağı ödemelerdeki komisyon konusunda yapılan protokol çerçevesinde bankanın genel uygulaması geçerli olacaktır. Ancak bu komisyon cüzi tutarlarda olup bankaya göre değişmekle birlikte ödenen prim tutarının yüzde 1'i tutarındadır. Bu komisyon, prim ödeme yükümlüsü tarafından bankaya ödenecektir. Mevzuata göre prim borçlarının son ödeme tarihinde ödenmemesi halinde ilk ayda yaklaşık yüzde 4 dolayında gecikme cezası ve gecikme zammı uygulandığı göz önünde bulundurulduğunda, bu komisyon tutarının çok cüzi olduğu görülecektir. Ayrıca bankalar kredi kartı uygulamalarında para puan uygulaması da yapmaktadır."
Açıklamada, ayrıca SGK'nın internet sayfasından da primlerin kredi kartıyla ödenebilmesi çalışmalarına başlandığı duyuruldu.

28 Nisan 2010 Çarşamba

Tarım ürününe ihracat iadesi hk.(vergide gündem sitesinden)

Tarih: 27.04.2010
Konu: ''Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Tebliği'' yayımlandı.

Özet: Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan 2010/5 numaralı Tebliğ, 15 Nisan 2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Tebliğ ile ihracat iadelerinin yapılacağı tarımsal ürünler, ihracat iadesi miktarları, miktar barajı ve azami ödeme oranları belirlenmiştir. Ayrıca Tebliğ’de ihracat iadelerinin mahsup yoluyla karşılanacağı ve mahsup işlemlerinin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin uygulamaya yer verilmektedir.
2010/5 numaralı Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Tebliği, 15/4/2010 RG’de yayımlanmıştır.Bu Tebliğ,1/1/2010 dan geçerli olmak üzere yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.Sirküler ekinde yer alan Tablo-1, Tebliğ’in 5. maddesinde düzenlenmiş orijinal tablodur. Tablo-2’de ise Tebliğ’in diğer maddeleriyle belirlenmiş kimi ürünler için istisnai oranlar ve uygulamalar verilmiştir. İhracat ürünlerinin ihracat iade miktarı, miktar barajı ve azami ödeme oranları incelenirken istisnai bir durumun olup olmadığı, Tablo-2’den ayrıca kontrol edilmelidir. (tablolar için http://www.vergidegundem.com/Sirkuler.aspx?circular_id=2374)
İhracat iadesi İhracat iadeleri,Sirkülere ekli Tablo-1’de yer alan,ihracatı gerçekleşmiş ürünlerin ihracat iade miktarı ve azami ödeme oranları dikkate alınarak ihracatçı adına TCMBda açılacak hesaptan aşağıda belirtilen giderlerin mahsubu yoluyla karşılanır. Mahsup işlemlerinden yararlanabilmek için fiili ihracat tarihinden itibaren en geç 1 yıl içerisinde, ibrazı zorunlu belgelerle birlikte, doğrudan bağlı bulunulan veya kanuni merkez veya şubelerin bulunduğu yerdeki ihracatçı birliğine müracaat edilmelidir.
Mahsup edilecek giderler Mahsup yoluyla karşılanacak giderler; vergiler, vergi cezaları, SGK primleri, haberleşme giderleri (sabit telefon, telefaks vb.), enerji giderleri (elektrik ve doğalgaz), Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na ve ilgili tasfiye halindeki bankalara olan borçlar ve bunların gecikme zammı ve faizlerine ilişkin giderlerdir. İhracatçı firmalar; hak edişlerinin en fazla % 50’lik kısmını, ihraç ettikleri ürünü satın aldıkları veya söz konusu ürünün ihraç edilebilmesi amacıyla gerçekleştirilen faaliyetler kapsamında mal ve hizmet satın aldıkları firmalara giderlerin mahsubunda kullanılmak üzere devredebilirler. İmalatçı firmaların,ihracatlarını kendi dış ticaret şirketleri veya şirketlerininde yer aldığı aynı kuruluş bünyesindeki bir dış ticaret firması ile gerçekleştirmeleri ve ihracatçı firmanın imalatçı firmaya hak edişlerini devretmesi halinde;teşvikten yararlanabilir. Mahsup işlemlerine esas alınacak fiili ihracat, 01.01.2010 ile 31.12.2010 tarihleri arasında gerçekleşmiş olmalıdır. Ancak giderlerin mahsubuna 31.12.2010 tarihinden sonra da devam edilecektir.
Tarım üretim sözleşmesi kapsamında ihracat Tablo-1’de ilk 6 sırada yer alan tarım ürünlerinin İhracat Bağlantılı Tarım Üretim Sözleşmesi kapsamında temin edilip ihraç edilmeleri halinde, mahsup işlemlerinde kullanılacak ihracat iade miktarları ve azami ödeme oranları % 50 oranında arttırılacaktır. Bu şekilde hesaplanacak artış tutarının %60ı üreticiye nakit ödenecek;kalan %40ı ise giderlerden mahsup edilecektir. Sözleşme kapsamında artırımlı iadelerden yararlanabilmek için sözleşme ile birlikte ilgili ihracatçı birliğine ürünü idrak tarihinden asgari 3ay önce müracaat etmelidir. Ancak Tebliğ’de bu sürenin ürünün özelliğine ve ilk idrak tarihine göre 45 güne kadar düşürülebileceği belirtilmiştir.İhracatçılar,Tablo-1’de yer alan ürünlerden 2, 3, 4 ve 5. sırada bulunan mamullerin üretiminde hammadde olarak kullandıkları ürünleri, sahip oldukları veya kiraladıkları tarım arazilerinde yetiştirmeleri ve durumu idrak tarihinden önce ilgili ihracatçı birliğine tevsik etmeleri halinde, artırımlı iadenin tamamından mahsup yoluyla faydalanabilirler.
İhracatçıların Tablo-1’de yer alan ürünleri organik tarım yöntemleri ile üretmeleri ve bu durumu Organik Ürün Sertifikası ile tevsik etmeleri halinde, ihracat iade miktarları ve azami ödeme oranları % 50 oranında arttırılacak ve ihracatçılar bu artış tutarından giderlerin mahsubu yoluyla faydalanacaklardır.
Mahsup hesabına dahil edilmeyecek ihracatlar Aşağıdaki kapsamda yer alan ihracat işlemleri mahsup hesabına katılmayacaktır.
• İthalat rejimi çerçevesinde ithal edilmiş bulunan yabancı malların ihracatı,
• Transit ticaret,
• Sınır ve kıyı ticareti,
• Sınır Ticaret Merkezleri kapsamında yapılan ihracat,
• Bedelsiz ihracat,
• Bağlı muamele ve takas,
• 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 128 ila 134. madde hükümleri çerçevesinde ithal edilerek işlenmesi sonucunda ihracat,
• Mer’i Hariçte İşleme Rejimi Kararı ve Hariçte İşleme Rejimi Tebliği hükümleri çerçevesinde ihracat,
• İhracat sayılan yurt içi satış ve teslimler,
• Gümrük hattı dışı eşya satış mağazalarına yapılan ihracat,
Ayrıca, 2010/5 sayılı Tebliğ uyarınca yapılan konsinye ihracatlar, kesin satış faturasında belirtilen FOB birim ihraç fiyatının, gümrük beyannamesinde belirtilen FOB birim ihraç fiyatının % 50’sinin altında olması halinde mahsup işlemlerinden yararlandırılmaz.

27 Nisan 2010 Salı

SB Yönetmelik değişikliği özet bilgi.

Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik
12.11.2008/5810 ve 13.01.2010/5946 ve 22/4/2010-27560 RG de “SB Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile SBK yapılan söz konusu değişiklikler SBUY’ne yansıtılmıştır.Yönetmelikteki düzenlemelerden bazıları:
• 5810 sayılı Kanun’la Serbest Bölgeler Kanunu’nun 4. maddesinde yapılan değişiklikle, Serbest Bölgeler Koordinasyon Kurulu oluşturulmuş, Yönetmeliğe göre Kurul, Başkanın daveti ile yılda en az bir defa toplanacak ve gerektiğinde ilgili diğer kurum ve kuruluşlardan da katılımcılar toplantılara davet edilecektir. Kurulun görevi genel olarak bölgelerde yapılan faaliyetleri değerlendirmek, bölgelerin geliştirilmesine ve sorunların çözümüne ilişkin stratejileri belirlemek ve önerilerde bulunmaktır.
• 5.md yapılan değişiklikle, sb faaliyette bulunan yatırımcı kullanıcılar lehine, sb sınırları içerisinde bulunan Hazinenin özel mülkiyetindeki arazi, arsa ve binalar üzerinde 49 yıla kadar irtifak hakkı tesis edilmesi ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler üzerinde ise aynı süre ile kullanma izni verilmesi olanaklı hale getirilmiştir.Yönetmelikteki düzenlemeyle, bu işlemlere ilişkin usul ve esasların, MB ile DTM tarafından ortaklaşa hazırlanacak ve DTM ca çıkarılacak tebliğ ile belirlenmesi öngörülmüştür.
• Kullanıcıların faaliyetlerinin geçici olarak durdurulması ve faaliyet ruhsatının iptaline ilişkin esaslar yeniden düzenlenmiştir. Bu çerçevede;
o Daha önce Yönetmeliğin 14/a md’de yer alan SB İşlem Formlarını 3 ay süre ile işleme koymama yönündeki yaptırım 1 ay olarak yeniden belirlenmiştir. Ayrıca, kullanıcı tarafından 1aylık süre dolmadan söz konusu yaptırıma esas teşkil eden hususların düzeltilmesi halinde Bölge Müdürlüğünce işlem formları tekrar işleme konulacaktır.
o Yönetmeliğin 14/b md ile mevzuata aykırı olarak bölgeye eşya getirilip, çıkarıldığının tespiti veya re’sen yapılacak stok sayımında Bölge Müdürlüğü kayıtları ile kullanıcının mevcut stokları arasında,eşya kalemi bazında miktarı % 5’i geçmeyen ve sebebi açıklanamayan eksiklik veya fazlalığın tespiti halinde, kullanıcının bölgeden eşya çıkışlarına ve bölge içi eşya satışlarına ilişkin Serbest Bölge İşlem Formları 3 ay süreyle işleme konulmayacaktır.
o Aşağıda belirtilen hallerde, yapılacak değerlendirme neticesinde, gerek görülmesi durumunda Faaliyet Ruhsatı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü tarafından iptal edilecektir:
a) 14/a maddesinde belirtilen süre sonunda, aykırı işleme devam edildiğinin veya aynı maddenin birden çok sayıda ihlal edildiğinin Bölge Müdürlüğünce tutanakla tespit edilmesi,
b) Mücbir sebep halleri hariç 3 yıl süreyle hiçbir faaliyette bulunulmadığının Bölge Müdürlüğünce tutanakla tespit edilmesi,
c) Faaliyet Ruhsatı Müracaat Formunda beyan ve taahhüt edilen hususlara uyulmaması veya beyan edilen hususların gerçek dışı olduğunun sonradan yapılan inceleme ve denetimler sonucu tespit edilmesi,
d) SB faaliyette bulunulmasının kamu yararı, kamu düzeni ve/veya kamu güvenliğine aykırı olduğuna dair bulgu ve bilgiye erişilmesi,
e) Kanun, yönetmelik, tebliğ ve genelge hükümlerine uyulmadığının tespit edilmesi.



o Aşağıda belirtilen hallerde Faaliyet Ruhsatı hiçbir uyarıya gerek kalmaksızın Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğünce iptal edilecektir:
a) Mevzuata aykırı olarak bölgeye mal getirildiğinin, bölgeden mal çıkarıldığının tespitini müteakip veya re’sen yapılacak stok sayımında Bölge Müdürlüğü kayıtları ile Kullanıcının mevcut stokları arasında, mal kalemi bazında miktarı % 5’ten fazla sebebi açıklanamayan eksiklik veya fazlalığın tespiti,
b) Bölge dışındaki faaliyetler nedeniyle elde edilen kazanç ve iratların, bölgede elde edilmiş kazanç ve iratlar gibi gösterilerek muhasebe kayıtlarının birleştirilmesi ve/veya bu amaçla sahte veya muhteviyatı yanıltıcı belge kullanılması suretiyle vergi kaçırıldığının belirlenmesi,
c) 14/b maddesinde belirtilen işlemin tekrarı.
• Yönetmeliğin 32.md 1.fk da yapılan düzenlemeyle, ateşli silahlar ve bunların mühimmatı, radyoaktif maddeler ile tehlikeli ve zehirli atıklar yanında DTM tarafından belirlenen diğer eşyanın sb ye getirilmesinin yasak olduğu hükme bağlanmıştır.
• Yönetmeliğin 40 ve 41. md değiştirilerek, 5946 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, özel hesap ve serbest bölge gelirleri yeniden düzenlenmiştir.
• Yönetmeliğe eklenen geçici 4.md 12.11.2008-5810 sayılı K. 8 md Kanuna eklenen geçici maddenin yürürlüğe girdiği 25.11.2008 den önce sb de halen geçerli Faaliyet Ruhsatı bulunan yatırımcı kullanıcılara kiralanan arazi,arsa,ve binalardan Hazinenin mülkiyetinde bulunanların ruhsat ve kira süresi, Müsteşarlığa müracaat edilmesi halinde, Faaliyet Ruhsatı ve kira süresinin başlangıç tarihi esas alınmak suretiyle 49 yıla kadar uzatılabileceği hükme bağlanmıştır. Bu madde çerçevesinde,
o Yatırımcı kullanıcıların Faaliyet Ruhsatı süresi; üretim faaliyeti için 45 yıl, diğer faaliyet konuları için 30 yıl,
o Kiracı kullanıcıların Faaliyet Ruhsatı süreler; üretim faaliyeti için 20 yıl, diğer faaliyet konuları için 15 yıl,
o Arazisi Hazineye ait serbest bölgelerde üretim konusu dışında Faaliyet Ruhsatına sahip yatırımcı kullanıcıların üretim konulu yeni Faaliyet Ruhsatı alarak veya konu değişikliği yaparak aynı binada üretim faaliyetinde bulunmaları halinde, bu Faaliyet Ruhsatının süresi 45 yıl olarak belirlenmiştir
o Faaliyet Ruhsatı süresi bitmek üzere olan ve ara vermeksizin faaliyetine devam etmek isteyen Kullanıcıların, Faaliyet Ruhsatı süresi dolmadan önce, Yönetmeliğin 11. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde müracaatta bulunmaları gerekmektedir. Müracaatın uygun bulunması halinde, Faaliyet Ruhsatının sona erdiği tarihten itibaren başlamak üzere aynı numarayla yeni bir Faaliyet Ruhsatı düzenlenir. Bu kullanıcıların Faaliyet Ruhsatı süreleri, yukarıda belirtilen sürelere bağlı olarak, Faaliyet Ruhsatı başlangıç tarihleri esas alınmak suretiyle hesaplanır.
• 06.02.2004 tarihinden önce Faaliyet Ruhsatı alan imalatçı kullanıcılar dışındaki kullanıcıların bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, anılan tarih itibarıyla faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu kullanıcılar, bahse konu sürenin sona ermesi itibarıyla Yönetmeliğin 41. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi ile (d) bendinin yedinci alt bendinde belirtilen Özel Hesap Ücretindeki esaslara tabi olacaklardır. Bu kullanıcıların 06.02.2004 tarihinden sonra Faaliyet Ruhsatı süresi uzatmaları halinde bu ruhsatlar Özel Hesap uygulamaları açısından anılan tarihten sonra alınan imalat dışı ruhsatlarla aynı esaslara tabidir

SMMM den SMMM ye fark ve YMM.

Bilanço defteri tutulan firmalarda kayıtlar 2 şekilde olur.
1-Ön muhasebesiz
2-Ön muhasebeli.

1.de biten aya ait belgeler bize gelir biz kaydederiz,tüm işlemlerini biz yaparız.
2.de kayıt firmanın ön muhasebe biriminde tutulur,daha fazla detay girilir,firmanın içinde mesaisini sadece bu işe veren kişi/kişiler detaylarıda kaydeder.

Ön muhasebeli firmalardaki detaylı kayıtları mali müşavirin periyodik olarak gelip tek tek kontrol etmesi söz konusu olamaz buna zaman yetmez ve gereksizdir.Gereksizdir,muhasebenin amacı detayı kaydedip,aralıklarla alınacak özet mali tablolar üzerinde firmanın durumunu görmektir.Sistem hesapta hataya izin vermez.Çift kayıt yapılıp çift toplam alındığından hata hemen görülür.Sistem hatası ise mizan tablosu ve bunun alt birimi olan muavin kayıtlarında görülür.Mali müşavir her ay kdv ve 3 ayda bir geçici vergi beyanı için hazırlanan mizan üzerinde kayıt hatası var ise görür,ön muhasebeyi uyarır.Hata düzeltilir tekrar mali tablo alınır.

Sisteminin bu özelliğinin var olmasına,internet gibi bilginin detaylı akışını çok kolay/hızlı hale getiren bir olanağın iş yaşamımıza girmesine rağmen bazı mali müşavirler neden periyodik olarak müşterilerinin işyerlerine gelmekte, kayıt kontrolu yapmaktadır?
Sadece görüntü için!
Para ödeyen müşterisine verdiği hizmeti sergileyerek bunu hak ettiğini göstermek için.Bunu tasarruf yöntemi olarak seçen,çay,kahve,yemek,personel giderinden böylece kurtulduğunu söyleyenlerde var.Büroları yok yada adres olsun diye mütevazi bir ofisleri var. Haftanın 5-6 gününü 10-12 müşteri işyerinde geçirirler,personel giderleri yoktur,git,gel,gönder,getirt,posta, telefon,kargo işlemlerinden böylece kurtulmuşlardır.
Biz böyle bir sahte görüntüyü seçenlerden değiliz.Çok sayıda müşteri ve personel ile çalışıyor,gerektiğinde hemen müdahale ederek,mali tablolar üzerinden kayıt kontrolunu yaparak çalışıyoruz.Bu seçimimin doğruluk/dürüstlüğünü biliyoruz, bunu anlayamayan ya da başka etkilenmelerden dolayı doğru olmadığını sananlardan anlayabileceğini umduklarıma anlatıyoruz.Bir miktar geliri kaybetmemek amacıyla görüntüyü kurtarmak için aslında kimseninde gerçekte yapmadığı tek tek kayıt kontrolunu yapıyormuş gibi görünmeyi doğru bulmuyoruz.
Bizim çalışma şeklimiz bu ve bundan doğan bir sorun şimdiye dek yaşamadık,sadece müşterilerimizden görüntünün kurtarılarak kafasının rahatlamasını sağlayacak meslektaşlarımızla çalışmayı seçenler oldu.Ama bizimle kendileri konuştular. İşini,kendini en rahat hissettirecek şekilde yaptırmak iş yaptıranın vazgeçmemesi gereken bir hakkıdır.
-------------------------------------------------------
Bir de artık büyüdük,YMM ile çalışma aşamasına geldik düşüncesi bir şekilde akıllara taktırılabiliyor:
-YMM ile zorunlu tam tasdik sözleşmesi yapma sınırı diye bir kavram yok.Belli büyüklükteki firmaların ymm ile tam tasdik sözleşmesi yapması sadece önerilir vergi sistemimizde.Ymm tarafından her işlemi kontrol edilen ve beyannameleri verilmeden incelenen ve onaylanan firmalara hiç maliyece incelenmeyecekleri taahhüdü verilmez ama inceleme sırasında geri plana itilecekleri ifade edilir,olumsuzluk hali ise tasdiği yapanın bir işleminde suistimalden şüphe edilirse onun bütün tasdik işlemleri incelenmesidir.
-Ciddi ymm ile anlaşma yapılması,gelirin en doğru şekilde tespiti,şirket kaynaklarının şirkete gelir sağlayıcı amaçlar dışında kullanımının engellenmesi,ilişkili kişilere çalışmada transfer fiyatlamasının kontrol altına alınması,stokların değerleme günündeki en doğru fiyatlarla hesaplanması ve dönem sonlarında gerçek ve en doğru vergilerin ödenmesi sayesinde ileriye güvenle bakma sağlanır.
Bu işyerinize kendi isteğiniz ile sürekli bir vergi kontrolörünü almak demektir.Ymm sözleşmesi yapıldıktan sonra bu sözleşme vergi dairesine ymm tarafından verilir ve bir süre sonra sözleşme konusu tasdikten vazgeçilmesi halinde vazgeçme nedeninin ymm tarafından vergi dairesine açıklanması gerekir.Ymm her mühür ve imzası ile ruhsatını risk edeceğinden aynen devlet adına denetim yaparcasına çalışacak,bizim bunu görmezler şuna kesinlikle bakılmaz diyerek geçtiğimiz pek çok konu titizlikle uygulanacaktır.Bu yola girmeden önce ymm ile çalışmayı daha önceden seçen memnun ve memnun olmayan kişilerle konuşmakta yarar vardır.

Ymm sözleşmesinin sosyal güvenlik mevzuatını kapsamadığına da dikkat etmek gerekir.Bunun için emekli ssk ve iş müfettişeri vardır piyasada sosyal güvenlik danışmanlığı yapmaktadırlar.Ssk işlemleri için emekli ssk müfettişi,işçi-işveren ilişkileri açısından ise emekli iş müfettişi ile anlaşma yapmak gerekir.
------------------------------------------
Rahatın batması diye bir söz var, herşey tıkır tıkır giderken kendi kendine sorun yaratmak ve çıkan sorunu halledeyim derken işi tamamen içinden çıkılmaz hale getirmek konusunda kullanılır.

26 Nisan 2010 Pazartesi

Binek oto tanımı...

(I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 1

8- Aşağıda tanımları yapılan motorlu taşıtlardan yalnız “kullanılmış” olanlar,
“Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar.

87-03
1+1 koltuklu, şöfor ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri ,iki yan panel boyunca arka camları bulunan (En arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıt

1+1 koltuklu,şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, kargo kısmında araçların yolcu bölümlerinde bulunan konfor özellikleri ve iç döşemeleri bulunmayan, iki yan panel boyunca arka camları bulunan (En arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın) veya bulunmayan, ) veya bulunmayan; şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunan kapalı kasa motorlu taşıt.

1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örn. yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (En arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıt

22 Nisan 2010 Perşembe

Şİrketlerde vergi avantajları özeti Kızılot-21/4/2010

GAYRİMENKUL VE İŞTİRAK HİSSESİ

1. Kurumlar Vergisi İstisnası: Anonim ve limited şirketlerin, en az 2 tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın, yüzde 75’i kurumlar vergisinden müstesna.
Bu avantajdan yararlanabilmek için satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte “özel bir fon” hesabında tutulmalı. Ayrıca, satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi gerekiyor (KVK Md.5 (I)-e).

2. KDV İstisnası : En az 2 tam yıl süreyle kurumların aktifinde yer alan g.menkul ve iştirak hisselerinin, satışı KDV’den müstesna (KDVKMd17/4-r).
İştirak hissesi, bir anonim şirketin hissesi ise ve “hisse senedi” ya da “ilmühaber” bastırılmışsa, iki yıllık süre aranmaksızın, hisse senetlerinin veya ilmühaberlerin teslimi, KDV’den müstesna (KDV K Md.17/4-g).

YURTDIŞI KAZANCI
Anonim ve limited şirketlerin, yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kazançlar;
1. Bu kazançların, doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
2.Yurtdışı kazançların, elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar, Türkiye’ye transfer edilmiş olması koşuluyla, kurumlar vergisinden müstesna tutuluyor (KVK Md. 5-g).

YURTDIŞI İNŞAAT
Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlar, tutarı ne olursa olsun, kurumlar vergisinden müstesna tutulur (KVK. Md.5-h).

AR-GE İNDİRİMİ
Kurumlar vergisi mükellefleri, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri, sadece yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik, araştırma ve geliştirme (AR-GE) harcamaları tutarının tamamını gider kaydedebildiği gibi, aynı harcama tutarı kadar ikinci kez hesaplanacak AR-GE tutarını, beyannamede çıkan kazançtan indirebiliyorlar.

İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI
Bir kurumun, tam mükellef başka bir kurumun sermayesinde payı varsa, örneğin bir anonim ya da limited şirketin, başka bir anonim veya limited şirketin sermayesinde payı varsa, yani ortağıysa, bu pay nedeniyle elde ettiği kazanç, kurumlar vergisinden müstesna tutulur. Bu kazancın dağıtımı stopaja da tabi değil (KVK Md.5 (I)-a ve GVK Md.94/6-b).

BAĞIŞ VE YARDIMLAR
Anonim ve limited şirketlerin yıl içinde yaptıkları bağışlar, bu bağışın nereye yapıldığı ve mahiyetinin ne olduğuna bağlı olarak, kısmen veya tamamen kurum kazancından indirilebiliyor.

19 Nisan 2010 Pazartesi

SART için SMMM/YMM Raporları

ŞİRKETLERDE SERMAYE ARTIŞI VE TESCİL İÇİN İSTENEN SMMM / YMM RAPORLARI
Tarih: 19.04.2010 Mustafa Alpaslan’ın Muhasebetr de yayınlanan yazısı.
I-GİRİŞ Bilançonun pasifinde bekletilen bazı kalemler,geçmiş yıl kârları,gayrimenkul satış kârlarından oluşturulan fonlar,enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan sermaye düzeltme olumlu farkları gibi kalemlerin sermayeye ilave edilmesi halinde hiçbir vergiye tabi değilken bunların başka hesaplara alınması veya işletmeden çekilmesi vergilendirilmelerini gerektirmektedir. Vergi avantajından dolayı da bu kalemlerin sermayeye ilave edilmesi tercih edilmektedir. II-SERMAYE ARTIŞINDA YARARLANILAN BİLANÇO KALEMLERİ 1-Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları 5024 sayılı kanunla VUK 'na eklenen geç.25.md , işletmelerin vergiye tabi kazançlarını enflasyon etkisinden arındırılması için 2003 ve 2004 yılları bilançoları enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuştur. Enflasyon düzeltmesine tabi tutulan kalemlerinden biri de ödenmiş sermaye hesabıdır. Çıkarılan tebliğlerde, bilançonun diğer kalemlerinde yapılan enflasyon düzeltme farkı, ilgili hesaba dahil edilerek gösterilirken sadece sermayenin düzeltmesinden oluşan fark, sermayeye ilave edilmeyip, bu hesabın altında "Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları" hesabı altında ayrıca izlenmesi istenmiştir. Bunun da nedeni sermayenin tescile tabi bir hesap olmasından kaynaklanmaktadır.Bilançonun pasifinde, "sermaye düzeltmesi olumlu farkları" hesabında yer alan bu hesap, sermayeye ilave edilebilmektedir. Bunun için varsa enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan geçmiş yıl zararları mahsup edilir. Kalan bakiye sermayeye ilave edilebilir. Örneğin enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş 2004yılı bilançosunda geçmiş yıl zararları 200.000 TL, sermaye düzeltmesi olumlu farkları 600.000 TL ise, yapılacak yevmiye kayıtları ile 600.000 TL' den 200.000 TL zarar mahsup edilecek ve sermaye olumlu farkları hesabında 400.000 TL kalacaktır. Kalan bu tutar sermayeye ilave edilebilecektir. Bilanço da enflasyondan kaynaklanan herhangi bir zarar yoksa sermaye düzeltmesi olumlu farklarının tamamı sermayeye ilave edilebilecektir.V.U.K.'nun geçici 25'inci ve mükerrer 298. maddelerinde yer alan hükme göre, "Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulur. Ancak, öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları, düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir. Bu işlem kâr dağıtımı sayılmaz." Denilmektedir.Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere sermaye olumlu farklarından geçmiş yıl zararlarının mahsup edilebileceği ya da sermaye ye ilave edilebileceği bunun yapılması sadece kurumlar vergisi mükellefleri yönünden kâr dağıtımı sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu işlemin gelir vergisi mükellefleri tarafından yapılması halinde kâr dağıtımı yapılmış sayılıp, gelir vergisi stopajı yapılması gündeme gelecektir.Sermaye düzeltmesi olumlu farklarının sermayeye ilave edilmesi tescile tabi bir işlemdir. Sermayeye ilave edilmesine karar verilmesi halinde SMMM/YMM raporu istenmesi gerekmekte isede bazı ticaret sicil memurluklarında, bunu değerleme artışı kabul ederek, Yeminli Mali Müşavir raporu istenilmektedir. 2- Ortakların Şirketten Alacakları Özellikle bazı ltd şirketler aynı ailenin iki bireyi arasında kurulup, aile şirketi şeklinde faaliyetini sürdürdüğü bir vakıadır. Bu şirketler kuruluşunda koydukları sermayeleri hiç artırmadan yıllarca düşük sermayeleri ile faaliyetini sürdürmekteler. İşletme sermayesi eksikliği,ortaklardan şirkete borç verilmiş gösterilerek giderilmektedir. Bir süre sonra ortağın şirketten alacağı, sermayesini katlayarak geçtiği görülür.Sermayenin düşük ortaklarının şirketten alacaklarının bu denli yüksek seyretmesi, vergi incelemesinde, vergi inceleme elamanlarının, bankalardan kredi alınması sırasında ise bankacıların eleştirilerine maruz kalmaktadır. Böylesi bir duruma meydan vermemek için ortakların şirketten olan alacaklarını sermayeye ilave ederek şirketin ihtiyacı olan gerçek sermayeyi göstermek gerekmektedir. Önceki yıllarda aile şirketi şeklindeki şirketlerde, şirketle, ortağın varlığı aynı olduğundan ortağın şirketten para çekmesi veya şirkete para koyması hiçbir prosedürü gerektirmemekteydi. Muhasebe kaydının gerektirdiği duruma göre, ortak alacaklandırılmakta ya da borçlandırılmaktaydı. 28.10.2003-VUK GT 324 göre ortakların şirkete 10.000 TL'nin üstünde borç para koyması ya da çekmesi tevsiki zorunlu olup, para koyması ya da çekmesi mutlaka banka, özel finans kurumlarından ya da PTT aracılığıyla tevsik edilmesi gerekmektedir. Bu tutar VUKGT 332 ile 8.000 TL ye düşürülmüştür.Bu şekilde tespiti yapılan ortakların şirketten alacakları sermayeye ilave edilebilecektir.Ortakların şirketten olan alacaklarının sermayeye ilave edilmesine karar verilmesi durumunda bu artışın ticaret sicilinde tescili gerektiğinden ticaret sicil memurluğu alacakların tespitine dair SMMM/YMM tarafından düzenlenmiş rapor istemektedir. 3-Geçmiş Yıl Kârları Bilindiği üzere kurumlar vergisi mükellefleri kâr dağıtımı yapmadıkları sürece gelir vergisi stopajı yapmamaktadırlar.Kâr dağıtımı yaptıklarında ise Gvk 94/6 md (b-i) alt bendine göre stopaj yapmak durumundadırlar. Stopaj oranı BKK ile 23.7.2006 tarihinden itibaren %10'dan 15'e çıkarılmıştır. Ortaklara dağıtılmayıp bilançoda geçmiş yıl kârları olarak bekletilmekte olan bu kârlar sermayeye ilave edilmesi durumunda bunun kâr dağıtımı sayılmayacağı dolayısıyla gelir vergisi stopajı yapılmayacağı aynı düzenlemede belirtilmiştir. Geçmiş yıl kârların sermayeye ilave edilmesine karar verilmesi halinde bunun ticaret sicil memurluğunda tescili gerektiğinden, tescil sırasında ticaret sicil memurluğunca, geçmiş yıl kârlarının tespitine dair SMMM veya YMM tarafından düzenlenmiş rapor istenmektedir. 4- Değer Artış Fonları Vuk mük 298.md değişmeden önce mükellefler, aktifindeki maddi duran varlıkları her yıl yeniden değerleme oranıyla değerlendirerek bilançonun pasifinde "Sermaye Yedekleri" hesabının altında, MDV Yeniden Değer Artışları, İştirakler Yeniden Değer Artışları ve G.V.K.'nun 38/4. maddesine göre oluşturulan Maliyet bedeli değer artışları adı altında fonlar oluşturulmaktaydı. Oluşturulan bu fonlar istenilmesi halinde sermayeye ilave edilebiliyordu. Sermayeye ilave edilme kâr dağıtımı sayılmadığından vergilemede söz konusu değildi. G.V.K.'nun 38/4. maddesi 5024 sayılı kanunun 9. maddesiyle kaldırılmıştır. V.U.K.'nun mükerrer 298. maddesi ise 5024 sayılı kanunun 2. maddesiyle değiştirilmiştir. Değişen ve 1.1.2004 tarihinde yürürlüğe giren madde de, 1.1.2004 tarihinden itibaren yeniden değerleme yapılmayacağı, bunun yerine şartlar oluştukça bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır. Daha önceki yıllarda yapılmış olan YD değer artışlarına ait fonlar, 2003 yılı bilançolarının enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaları sırasında sıfırlanmıştır. Dolayısıyla da 2003 ve sonrası yılların bilançolarında değer artış fonları yer almamaktadır. 5-İştirak Hisseleri ve Gayrimenkul Satış Kârından oluşan Fonlar Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından elde edilen kazançları öteden beri geçici maddelerle istisna edile gelmiştir. 5520 sayılı kanunla 1.1.2006 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yeni kurumlar vergisi kanununun 5-e maddesinde bu istisna sürekli hale getirilmiştir. Ancak yeni kanunda bu satışlardan elde edilen Kazancın tamamı değil %75'i istisna edilmiştir.Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanmaktadır. Ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacaktır. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılmaktadır. İster eski yasaya göre ister yeni yasaya göre olsun 2yıldan fazla aktifinde kalan taşınmazların satışından elde edilen kazanç istisna kapsamında bulunmaktadır. Buradan elde edilen kazanç pasifte özel bir fon hesabında tutulmaktadır. Eski yasada bunların sermayeye ilave edilme şartı vardı.Bu fonların sermayeye ilave edilmesi yönünde karar verilmesi durumunda, bunun tescili gerektiğinden ticaret sicili kazancın tespitine ilişkin YMM raporu istemektedir. 6- Özel Fonlar İşletmede bırakılması ve tasarrufu zorunlu yasal fonlar ile diğer maksatlarla ayrılan fonlar bu hesapta tutulmaktadır. V.U.Kanunun 328. maddesine göre satılan iktisadi kıymetin yenilenmesi, işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilirse satıştan elde edilen kâr, sabit kıymeti yenilemek maksadıyla 549- özel fonlar hesabında 3 yıl bekletilebilir. 3 yıl içinde yeni bir sabit kıymet alınmazsa 3. yılın matrahına ilave edilerek vergiye tabi tutulur. Özel fonlara, özel amaçlı ayrılan fonlarda kaydedilebilmekte ise de sabit kıymet yenileme fonu en sık rastlanan örneklerdendir.Özel fonların sadece 3 yıl içinde sabit kıymetin yenilenmesi amacıyla kullanılabileceği, 3 yıldan önce işin terki, devri, tasfiyesi hallerinde o yılın matrahına bu kârların ekleneceği hükme bağlanmış olduğundan, sermayeye ilavesine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. III- SERMAYE İLAVE UYGULAMASI 1-Sermaye artırımı için yapılacak işlemler a- Limidet Şirket sermayesinin en az 5 milyar TL. olması gerekir. Ortakların koyacakları sermaye birbirinden farklı olabilir. Ancak, ortakların koyacakları sermayenin en az 25 milyon TL. veya bunun katları olması lazımdır. b- Sermaye artırımı için öncelikle önceki sermayenin tamamının ödenmiş olması gereklidir. c- Önceki sermayenin ödendiğinin SMMM veya YMM raporuyla tespit ettirilmesi gerekmektedir. d- Önceki sermayenin ödendiğinin tespitine dair SMMM veya YMM raporundan başka bilançonun pasifinde yer alan kaynakların sermayeye ilave edilmesi durumunda bunların tespitine dair ilave edilecek kaynağın yapısına göre ayrıca SMMM ya da YMM raporu verilmesi gerekmektedir. Hangi kaynakların sermayeye ilave edilmesinde sadece YMM raporu düzenleneceği yukarıdaki bölümlerde belirtilmiştir. BUNLARIN DIŞINDA KALAN SERMAYE ARTIŞLARIN DA BİLİRKİŞİ RAPORU İLE MAHKEMECE BİLİRKİŞİ ATAMA KARARI gerekmektedir.
TADİL METİNLERİ ÖRNEKLERİ
NAKİT SERMAYE ARTIRIMI Şirket sermayesinin ……TL den …TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verilmiştir. SERMAYE -MADDE …: Şirketin sermayesi ……….……………….TL olup Bunun; ……………………………….TL’si ………………………………. ………………………………..TL’si……………………………….tarafından muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiştir. Eski sermayenin tamamı ödenmiştir.Bu defa artırılan nakdi sermayenin ¼’ü tadil tasarısının tescil tarihin sonra itibaren 3ay içinde,kalanı en geç 3yıl içinde ödenecektir.
LTD de DEĞER ARTIŞ FONU’NUN SERMAYEYE İLAVE EDİLMESİ Şirket sermayesinin …….TL den ………TL ue çıkarılmasına şirket ana sözleşmesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verilmiştir. SERMAYE MADDE…..: Şirketin sermayesi …..…………..TL olup Bunun; ………………………………….TL’si ………………………………. ………………………………..TL’si……………………………….aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir.Bu defa artırılan sermayenin ………………………TL’si Değer artış fonundan karşılanmıştır.Değer Artış Fonu …… Yeminli Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli Mali Müşavir …… tarafından …/…/…tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir.
LTD de DEĞER ARTIŞ FONU’NUN SERMAYEYE İLAVE EDİLMESİ VE NAKİT SERMAYE ARTIŞI Şirket sermayesinin …………..TL den …………….TL ye çıkarılmasına ve ana sözleşmenin sermaye maddesi aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. SERMAYE MADDE …: Şirketin sermayesi …..…………..TL olup Bunun; ………………………………….TL’si ………………………………. .. ………………………………..TL’si……………………….aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir. Bu defa artırılan sermayenin …………………………TL’si Değer artış fonundan; ………………. TL’si nakit olarak karşılanmıştır.Değer Artış Fonu …… Yeminli Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli Mali Müşavir … tarafından …/./…tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir. Artırılan nakdi sermayenin tamamı muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiştir. Nakdi sermayenin ¼’ü tescil tarihinden itibaren 3ayda , kalanı ise en geç 3yıl içinde ödenecektir.”

ŞİRKET KARININ SERMAYEYE İLAVESİ Şirket sermayesinin ..TL den ...TL ye çıkarılması ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi.Yeni şekil Madde: 6 : Şirketin sermayesi ……………………TL olup Bunun;…………….TL’si …………………………, ………………………………………..TL’si…………………… aittir. Eski sermayenin tamamı ödenmiştir.Bu defa artırılan ……………………………TL’si şirket karından karşılanmış olup bu kar ………… Yeminli(Serbest Muhasebeci) Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli(Serbest Muhasebeci) Mali Müşavir …………… tarafından ……/…../…….tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir.
ŞİRKET KARININ SERMAYEYE İLAVESİ VE NAKİT SERMAYE ARTIRIMI Şirket sermayesinin …………….TL den ……………….TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. Yeni şekil Madde..: Şirketin sermayesi ……………………TL olup Bunun; ……….……………………………….TL’si ………………………………. ………………………………………..TL’si……………………………….aittir. Eski sermayenin tamamı ödenmiştir. Bu defa artırılan sermayenin ……………………………TL’si şirket geçmiş yıl karlarından …………………. TL’si nakit olarak karşılanmıştır;Geçmiş yıl karı ………… Yeminli (Serbest Muhasebeci)Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli (Serbest Muhasebeci)Mali Müşavir …………… tarafından ……/…../…….tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir. Artırılan nakdi sermayenin tamamı muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiş ¼’ü tescil tarihinden itibaren üç ay içinde,kalanı ise en geç üç yıl içinde ödenecektir.
OLAĞANÜSTÜ İHTİYATLARIN SERMAYEYE İLAVESİ Şirket sermayesinin …………TL den …………….TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. YENİ ŞEKİL MADDE…:Şirketin sermayesi …..…………..TL’ olup Bunun; ………………………………….TL’si ………………………………., .. ………………………………..TL’si……………………………….aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir.Bu defa artırılan sermayenin ……………………TL’si Olağanüstü ihtiyatlardan karşılanmıştır.Olağanüstü ihtiyatlar ………… Yeminli (Serbest Muhasebeci)Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli (Serbest Muhasebeci)Mali Müşavir …………… tarafından ……/…../…….tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir.
OLAĞANÜSTÜ İHTİYATLARIN SERMAYEYE İLAVESİ VE NAKİT SERMAYE ARTIRIMI Şirket sermayesinin ………..TL den ……………….TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi.YENİ ŞEKİL MADDE ..: Şirketin sermayesi …..…………..TL olup Bunun; ………………………………….TL’si ………………………….. ………………………………..TL’si……………………………….aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir.Bu defa artırılan sermayenin …………………………TL’sı Olağanüstü ihtiyatlardan …………………………TL’si nakit olarak karşılanmıştır. Olağanüstü ihtiyatlar ………… Yeminli (Serbest Muhasebeci) Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli (Serbest Muhasebeci) Mali Müşavir …………… tarafından ……/…../…….tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir.Artırılan nakdi sermayenin tamamı muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiş ¼’ü tescil tarihinden itibaren üç ay içinde, kalanı ise en geç üç yıl içinde ödenecektir.”
İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KARININ SERMAYEYE İLAVESİ Şirket sermayesinin ……….TL den ……………TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi.YENİ ŞEKİL MADDE…: Şirketin sermayesi ………TL olup Bunun; ……….……………………………….TL’si …………………………… ………………………………………..TL’si…………………………….aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir. Bu defa artırılan sermayenin ……………………TL’si iştirak hissesi satış karından teşekkül etmiş olup bu fon ………… Yeminli Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli Mali Müşavir …………… tarafından ……/…../…….tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir.
İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KARININ SERMAYEYE İLAVESİ VE NAKİT SERMAYE ARTIRIMI Şirket sermayesinin ………..TL den ………….TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. Yeni şekilMADDE …: Şirketin sermayesi …..…………..TL olup.Bunun; ………………………………….TL’si ……………………………… ……………………..TL’si……………………………….aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir.Bu defa artırılan sermayenin ……………………TL’si İştirak hissesi satış karından teşekkül eden fonlardan; …………………………. TL’si nakit olarak karşılanmıştır. İştirak hissesi satış karından teşekkül etmiş olan fon … Yeminli Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli Mali Müşavir … tarafından ……/…../…….tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir. Artırılan nakdi sermayenin tamamı muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiş olup ¼’ü tescil tarihinden itibaren üç ay içinde, kalanı ise en geç üç yıl içinde ödenecektir.”
GAYRİMENKUL SATIŞ KARININ SERMAYEYE İLAVESİ Şirket sermayesinin ……..TL den ……………TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi.YENİ ŞEKİL MADDE..:Şirketin sermayesi ……………………TL olup Bunun; ……….……………………………….TL’si ……………… ………………………………………..TL’si……………………………….aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir. Bu defa artırılan sermayenin ……………………TL’si Gayrimenkul satış karından teşekkül etmiş olup bu kar ………… Yeminli Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli Mali Müşavir …………… tarafından ……/…../…….tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir.
GAYRİMENKUL SATIŞ KARININ SERMAYEYE İLAVESİ VE NAKİT SERMAYE ARTIRIMI Şirket sermayesinin………….TL den …………….TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi.YENİ ŞEKİL MADDE..: Şirketin sermayesi …..…………..TL olup Bunun; ……………………….TL’si ………………………………... ………………………………..TL’si……………………………….aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir.Bu defa artırılan sermayenin ……………TL’si Gayrimenkul satış karından …………….TL’si nakit olarak karşılanmıştır. Gayrimenkul satış karı ………… Yeminli Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli Mali Müşavir …………… tarafından ……/…../…….tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir. Artırılan nakdi sermayenin tamamı muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiş olup ¼’ü tescil tarihinden itibaren üç ay içinde, kalanı ise en geç üç yıl içinde ödenecektir.”
MALİYET ARTIŞ FONUNUN SERMAYEYE İLAVESİ Şirket sermayesinin ………….TL DEN ………………..TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. YENİ ŞEKİLMADDE..: Şirketin sermayesi ……………………TL olup Bunun; ……….……………………………….TL’si ………………………. ………………………………………..TL’si……………………………….aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir Bu defa artırılan sermayenin ………………………TL’si maliyet artış fonundan karşılanmış olup bu fon ………… Yeminli Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli Mali Müşavir …………… tarafından …/…../……. tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir.
MALİYET ARTIŞ FONUNUN SERMAYEYE İLAVESİ VE NAKİT SERMAYE ARTIRIMI Şirket sermayesinin………TL den ………….TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. YENİ ŞEKİL MADDE..: Şirketin sermayesi …..…………..TL olup Bunun; ………………………………….TL’si ……………………………….,.. ………………………………..TL’si……………………………….aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir.Bu defa artırılan sermayenin ……………………………….TL’si Maliyet artış fonundan ……………L’si nakit olarak karşılanmıştır. Maliyet Artış Fonu ………… YMMOna ………….. sicil numarası ile kayıtlı YMM ……… tarafından ……/…../…….tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir.Artırılan nakdi sermayenin tamamı muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiş olup ¼’ü tescil tarihinden itibaren üç ay içinde, kalanı ise en geç üç yıl içinde ödenecektir.
ORTAK ALACAKLARININ SERMAYEYE İLAVESİ Şirket sermayesinin …………TL den ……………TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi.YENİ ŞEKİL MADDE..:Şirketin sermayesi ……TL olup,Bunun; ……….……………………………….TL’si ……………………. ………………………………………..TL’si……………………… aittir.Eski sermayenin tamamı ödenmiştir.Bu defa artırılan ……………………………….TL’ sinin ……………………………TL’si ortak ……………………..’ın……………………………TL’si ortak ……………………..’ın şirketteki alacağından karşılanmış olup, bu alacak …………………………Mahkemesinin ../../…..tarih ve ……sayılı kararı ve ………….tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Not 1- Şayet ortak alacağı YMM raporu ile tespit edilmiş ise sermaye artırımını yeni şekline “Bu defa artırılan ………………………….TL’ sinin; ……………………………TL’si ortak ……………………..’ın……………………………TL’si ortak ……………………..’ın şirketteki alacağından karşılanmış olup, bu alacak ………… Yeminli Mali Müşavirler odasına ………….. sicil numarası ile kayıtlı Yeminli Mali Müşavir …………… tarafından ……/…../…….tarihli ………sayılı raporu ile tespit edilmiştir” şeklinde eklenmelidir. Not 2- Şayet nakit sermaye artışı da var ise : “………TL’si nakdi sermayenin tamamı muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiştir. Nakdi sermayenin ¼’ü tadil tasarısının tescil tarihinden itibaren 3ay içinde, kalanı en geç 3yıl içinde ödenecektir.”eklenmelidir
AYNİ SERMAYE OLARAK NAKİL VASITASI KONULMASI Şirket sermayesinin …………TL den …………..TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. YENİ ŞEKİLMADDE ..:Şirketin sermayesi ……………….TL’dir. ORTAĞIN ADI-SOYADI PAY TUTARI AYNİ NAKDİ TOPLAM
Önceki sermayeyi teşkil eden …………………………………TL’sİ tamamen ödenmiştir.Bu defa artırılan ayni sermayenin tamamı ……. Trafik şube müdürlüğü’ne kayıtlı …………. Plaka numaralı ………… Model …….. marka aracın ………. Tarafından ayni olarak sermayeye ilave edilmesi sureti ile artırılmıştır.Sermayeye ilave edilen Aracın değeri ……… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… tarih ve ……… sayılı mahkeme kararı ve ………. Tarih ve …… sayılı bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Ayni sermaye karşılığı hisseler iş bu tadil mukavelesinin tescili tarihinden itibaren 3 yıl geçmedikçe başkasına devredilemez.
LİMİTED ŞİRKET SERMAYE ARTIRIMI AYIN NEVİNDEN SERMAYE KONULMASI SERMAYE Şirket sermayesinin …………..TL den ………..TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. YENİ ŞEKİL MADDE…: Şirketin sermayesi ……..……………….TL’dir. ORTAĞIN ADI-SOYADI PAY TUTARI TOPLAM AYNİ NAKDİ
Önceki sermayeyi teşkil eden …………………………………TL’si tamamen ödenmiştir. Artırılan ……………………………..TL’si Türk Ticaret Kanunu’nun 508.maddesine göre ayın olarak karşılanmıştır. Bu ayni sermaye ise değeri T.C………………………..Mahkemesinin …../…./…..tarihli ……… sayılı kararı ve …./…/….. tarihli Bilirkişi raporu ile tespit edilmiş bulunan kıymetlerden teşkil etmiş ve Limited Şirkete sermaye olarak konulmuştur. Ayni sermaye karşılığı paylar üç yıl geçmedikçe başkasına devredilemez.

AYIN NEVİNDEN SERMAYE KONULMASI ve NAKİT SERMAYE ARTIRIMI Şirket sermayesinin ………..TL den ……………TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. YENİ ŞEKİL MADDE…: Şirketin sermayesi ……..……………….TL’dir. ORTAĞIN ADI-SOYADI PAY TUTARI TOPLAM
AYNİ NAKDİ
Önceki sermayeyi teşkil eden …………………………………TL’si tamamen ödenmiştir.Bu defa artırılan ……………………………..TL’nin ……………………….. TL’si Türk Ticaret Kanunu’nun 508.maddesine göre ayın olarak; ……………………… TL’si nakit olarak karşılanmıştır.Ayni sermaye değeri T.C ..Mahkemesinin …../…./…..tarihli ……… sayılı kararı ve …./…/….. tarihli Bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.Artırılan nakdi sermayenin tamamı muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiş olup 1/4’ü tescil tarihinden itibaren 3 ay içinde kalanı ise en geç 3 yıl içinde ödenecektir. Ayni sermaye karşılığı paylar üç yıl geçmedikçe başkasına devredilemez.
BİRLEŞME İLE İLGİLİ SERMAYE MADDESİ Şirket sermayesinin ………..TL den ………TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. YENİ ŞEKİL MADDE..: Şirketin sermayesi ………..TL’dır. ORTAĞIN ADI-SOYADI PAY TUTARI
Eski sermaye tamamen ödenmiştir. Bu defa artırılan sermayenin ……..TL’sı TTK 451.md göre tüm aktif ve pasifi ile birlikte devralınmak suretiyle birleşilen …….. Ticaret Sicili Memurluğunun ……………….. sicil numarasında kayıtlı …Limited Şirketi’nin Öz varlığından teşkil etmiş olup, Limited şirketin Öz varlığı T.C. Mahkemesinin ../.../… Tarihli . sayılı kararı ve …../…../…… tarihli Bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.…..Limited şirketinin borç ve alacakları iş bu Limited Şirket bünyesinde aynen devam edecektir. Ayni sermaye karşılığı çıkarılan paylar 3 yıl geçmedikçe başkasına devredilemez.
LİMİTED ŞİRKET SERMAYE AZALTILMASI Şirket sermayesinin……………TL den …………..TL ye indirilmesine ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi YENİ ŞEKİL MADDE ..: Şirketin sermayesi …….…………..TL’dır.
ORTAĞIN ADI SOYADI PAY TUTARI
…..TL sermaye ortaklar tarafından tamamen ödenmiştir.T.C………Mahkemesinin ../…/…… tarihli …….. sayılı kararı, …./…./…… tarihli Bilirkişi raporu ile sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını karşılayacak miktarda aktiflerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
FERDİ FİRMANIN AYNİ SERMAYE OLARAK BİR SERMAYE ŞİRKETİNE KATILMASI Şirket sermayesinin .....TL den …….TL ye çıkarılmasına ve ……..sicil memurluğunun………....sicil numarasında kayıtlı firmanın değer tespiti yapılarak ayni sermaye olarak şirket sermayesine ve ortaklığına katılmasına, şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verildi. YENİ ŞEKİL MADDE..: Şirketin sermayesi …….TL’dir.
ORTAĞIN ADI-SOYADI PAY TUTARI TOPLAM
AYNİ NAKDİ
Önceki sermayeyi teşkil eden …………………………………TL’si tamamen ödenmiştir.Bu defa artırılan ayni sermayenin tamamı …….………….sicil memurluğunda ………………….sicil numarası ile kayıtlı fert firmanın ayni sermaye olarak ilave edilmesi sureti ile artırılmıştır.Sermayeye ilave edilen fert firmanın değer tespiti……… Asliye Ticaret Mahkemesinin ………tarih ve ………sayılı mahkeme kararı ve …Tarih sayılı bilirkişi raporu ile veya……………tarih..sayılı ile düzenlenmiş………………YMM nin raporu ile tespit edilmiştir.Ayni sermaye karşılığı hisseler iş bu tadil mukavelesinin tescili tarihinden itibaren 3 yıl geçmedikçe başkasına devredilemez.
e- Sermaye artırım kararı alınması gerekmektedir. Bu kararın Noterden tasdik edilmesi gerekir. (4 örnek hazırlanıp 1'i noterde 3'ü tasdikli olarak noterden alınacak olup, alınan bu tasdikli kararların 1'i karar defterine yapıştırılacak, 1'i Vergi dairesine verilecek, 1'i fotokopisi çekilerek ticaret siciline verilecektir.) f- Eskiden istenen 3 adet tadil tasarısı artık istenmemektedir. g- Sermaye artırım kararlarını Ticaret Sicili Memurluğuna verilerek tescil ettirilir. Birkaç gün sonra tescile ait yazı ticaret sicilinden alınabilir. 1- 2 ay gibi bir süre içinde tescil kararı gazetede yayımlanmaktadır. Bu gazeteler şirket adresine gönderilmektedir. Not: Sermaye artırımlarında damga vergisi kaldırılmıştır. 2-Ticaret Sicili Memurluğunca İstenen Evraklar a- Dilekçe, b- SMMM veya YMM raporu c- T.K. Fonu %04 para yatırılmayı gösterir dekont (Ziraat Bankasına yatırılmaktadır.), d- 3 adet Noter Tasdikli Karar, 3- Sermaye Artışı Kararı Sermaye artış kararının, karar defterine aşağıdaki örneğe uygun şekilde yazılarak ortaklara imzalatılıp notere tasdik ettirilmesi gerekmektedir. Bu karar 4 örnek olarak hazırlanıp notere verilmesi gerekmektedir. 1'i noterde kalacak olup 3 tasdikli örneği noterden alınmaktadır.1'i karar defterine,,1'i vergi dairesine,1'i fotokopisiyle birlikte ticaret siciline verilecektir. Karar hazırlanırken eski sermaye maddesinin değiştirilmeden aynı şekilde yazılmasına dikkat edilmelidir.

Örnek Karar
Karar Tarihi :
Karar No :
Karar Saati :
Karara Katılanlar :
Kararın Konusu ......................Tic.Ltd.Şti. ortaklar kurulu şirket merkezinde toplanarak Şirket sermayesinin 500.000,00 TL den 3.000.000,00 TL ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine karar verilmiştir.

Eski Şekli Sermaye Madde 6 Şirketin eski sermayesi 500.000,00 TL olup bunun;
450.000,00 TL’sı ……….’e 50.000,00 TL’sı …………..’e ait olmak üzere muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiş olup eski sermayenin tamamı ödenmiştir. Bu defa artırılan sermayenin tamamı 31.12.2003 tarihinde ödenecektir.

Yeni Şekli Sermaye Madde 6 Şirketin sermayesi 3.000.000,00 (Üçmilyon) TL olup bunun;
2.700.000,00(İkimilyonyediyüzbin) TL’sı..............…’e, 300.000,00(Üçyüzbin) TL’sı ........................................’e aittir. Eski sermayenin tamamı ödenmiştir. Bu defa artırılan sermayenin 310.539,88 TL’sı Enflasyon Sermaye Düzeltmesi olumlu farklarından, 1.932.474,88 TL'sı ise Ortakların şirketten olan alacaklarından, kalan 256.985,24 TL'sı nakit olarak karşılanacaktır. Enflasyon Sermaye Düzeltmesi olumlu farkları ile ortakların şirketten olan alacakları, İstanbul Yeminli Mali Müşavirler odasına …………… sicil numarası ile kayıtlı YMM ……. tarafından ………/………/……… tarih ve …sayılı raporları ile tespit edilmiştir. Artırılan nakdi sermayenin tamamı muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiştir. Nakdi sermayenin ¼’ü tescil tarihinden itibaren üç ay içinde, kalanı ise en geç üç yıl içinde ödenecektir.” Sermaye taahhüt borçları Ortaklar Kurulunun alacağı kararlar dairesinde ve ortakların yazılı olurları alınmak suretiyle belirtilen tarihten önce istenebilir.Bu husustaki ilanlar ana sözleşmenin ilan maddesi uyarınca yapılır. Şirket ortaklar kurulu alınan kararların tescil ve ilanına oybirliği ile karar vermişlerdir.
ORTAK ORTAK
................................. .................................

Kaynak: www.MuhasebeTR.com

Ferdi den Ltd ye (alıntıdır)

FERDİ İŞLETMENİN SERMAYE ŞİRKETİNE DÖNÜŞÜMÜ SÜRECİ
GVK’nın 81/2. maddesi hükmüne göre “Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması” şartıyla bir işletmenin sermaye şirketine devrinde veya sermaye şirketine dönüşümünde değer artışı kazancı hesaplanmaz ve vergilendirilmez.
KDVK’ nın 17/4-c maddesi hükmünde göre “GVK’nın 81.maddesi belirtilen işler……..” KDV’den istisna edilmiştir.
Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen bir işletmenin sermaye şirketine dönüşümü sürecinde öncelikle yapılması gereken işlem;
şahıs işletmesinin özsermaye tutarının tespiti: Şahıs işletmesi dönüşümü eğer LTD. Şti. olacak ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret: 2004/2 sayılı tebliğ ile özsermaye tespiti mahkeme kanalıyla veya Yeminli Mali Müşavir Raporuyla olabilmektedir. Eğer dönüşüm A.Ş.’e olacak ise mahkeme yolu izlenmelidir. Pratikte en çok tercih edilen dönüşüm LTD Şti’ne dönüşüm olduğu için, özellikle bu işleme uygun süreç anlatılacaktır.
1) Öz sermaye tespitine karar verilen tarihe ilişkin (Mümkün olduğunca yakın bir tarihin seçilmesinde fayda vardır) bilanço, mizan çıkarılır ve YMM öz sermaye raporu hazırlanır. YMM Raporunda varsa şirkete ait taşıtların plakalarının da belirtilmesinde ileri aşamalarda yapılacak tescil işlemleri açısından fayda vardır.
2) Şirket ana sözleşmesi yazılır. (7 kopya) Genel şirket kuruluşlarında bulunması gereken madde ve bilgiler sözleşmede yer alır. Ancak, şirketin sermayesinin yazıldığı “SERMAYE” maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenir: “ Şirketin sermayesi ……….-YTL ’den ……… paya Ayrılmış olup bir payının değeri 50,00(elli)-YTL’ dir. Bu sermayenin …………..- YTL’ sı ayni, …….-YTL’sı ise nakti sermaye olarak karşılanmıştır.
ORTAĞIN ADI SOYADI PAY ADETİ PAY TUTARI AYNİ NAKDİ TOPLAM
Ad Soyad
Ad Soyad
TOPLAM
Nakti sermayenin ¼ ü tescil tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenecektir. Geriye kalan dörtte üçü 3 yıl içinde ödenecektir. Ortakların yazılı muvafakatı alınmak şartı ile önceden istenebilir. Ayni Sermaye ise, Türk Ticaret kanununun 139 ve 508. maddelerine göre tüm aktif ve pasifi ile birlikte devralınan ……… Ticaret Siciline …. sicil no su ile tescilli ………… ferdi işletmesinin öz varlığından teşkil etmiş olup, ferdi işletmenin öz varlığı, Yeminli Mali Müşavir ….’in … tarihli, ………... sayılı raporu ile tespit edilmiş bulunmaktadır.Ayni sermaye karşılığı paylar şirketin kuruluşundan itibaren üç yıl geçmedikçe başkasına devredilemez. Ferdi işletmenin borç ve alacakları iş bu Limited Şirket bünyesinde de aynen devam edecektir. “
3) Şirket Unvanına karar verilip, Ticaret Sicilinden Unvan sorgulatmakta ve sözleşmeyi ona göre yazmakta fayda vardır.
4) Şirket sözleşmesi notere tasdik ettirilir. (7 kopya) Ortakların nüfus fotokopileri ve ikametgah suretleri (3’er kopya) hazırda bulundurulur.
5) Bu aşamada noterden imza tescil beyannamesi alınır.
6) Ticaret Odasından Taahhütname alınarak şirket yetkilisince imzalanır.
7) Ticaret Odasından İşyeri Bildirim Formu alınır. 1 adet doldurulup, 6 adet fotokopi alınıp, şirket yetkilisince imzalanır.
8) Odası Başkanlığına ve Tic.Sicil Memurluğu’na hitaben şirket kuruluş dilekçeleri düzenlenir.
9) YMM raporu, noterden onaylı ana sözleşme, imza tescil beyannamesi ve diğer ekler ile Ticaret Odasına başvurulup, şirket tescili yaptırılır.
10) Şirket tescili’ne müteakip noterde yasal defterler tasdik ettirilir.
11) Şirket’e müdür tayini ile ilgili ortaklar kurulu kararı alınıp notere onaylatılır.
12) Ticaret Odasından alınacak yazıya istinaden Noterden Şirket yetkililerine (Müdürlere) ilişkin imza sirküleri çıkartılır.
13) Vergi Dairsince yapılacak yoklamanın ardından, şirket adına fatura bastırılır. Varsa yazarkasa’da unvan değişikliği yapılır ve ÖKC Levhası Şirket adına tescil ettirilir.
14) SSK’lı işçi çalıştırılıyor ise SSK’na devir bildirgesi verilir.
15) Trafik, tapu vs. sicillere kayıtlı aktifler var ise, bunlar ilgili makamlara başvurularak şirket adına tescilleri yapılır.

15 Nisan 2010 Perşembe

Dövizli alış,satış vs.

DÖVİZLİ İŞLEMLERLE İLGİLİ BAZI SORULAR VE CEVAPLARI-Mehmet MAÇ
Soru 1. Döviz olarak kesilen faturalarda döviz kurunu belirtmek mecburi midir ?Hayır, böyle bir mecburiyet yoktur. Hernekadar, Vergi Dünyası dergisinin Aralık 2001 sayısında yayınlanan bir muktezada özetle “Fatura üzerindeki bedelin döviz cinsinden olması halinde, fatura üzerine o günkü döviz alış kuru esas alınmak suretiyle Türk Lirası karşılığının yazılması, faturada belirtilen meblağın faturanın düzenlendiği tarihten daha sonraki bir tarihte ödenmesi halinde, ortaya çıkan kur farkı için de fatura düzenlenmesi gerekmektedir” denilmiş ise de, yasal dayanağını göremediğimiz için bu muktezaya katılamıyoruz.
Soru 2. Eğer mecburi değilse ve de faturada belirtilmemişse, muhasebe kayıtlarına hangi döviz kuru üzerinden işlenecektir ? Taraflar, aralarında bir cari kur belirlemişlerse, faturadaki döviz tutarı, bu carî kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek kayda alınır. Taraflarca belirlenmiş bir kur (carî kur) yok ise, TCMB döviz alış kuru esas alınır. KDV Kanunu’nun 26 ncı maddesi de bu yöndedir.
Soru 3. Taraflar kendi aralarında kur belirleyerek ona uyabilirler mi? Eğer cevap evet ise, bunun bir sınırı var mıdır? (mesela TCMB efektif alış kurunun altında ve efektif satış kurunun üstünde olamaz gibi.) Yukarıda belirtildiği gibi, dövizli işlemlerde mükelleflerin resmi kura uymaları mecburiyeti yoktur. Bu konudaki detaylı görüşlerimiz Vergi Dünyası Dergisi’nin Haziran 2001 sayısında yayınlanan “RESMİ KURA UYMAYAN KURLAR ÜZERİNDEN BEDEL BELİRLENMESİ veya HESAP KAPATILMASI” başlıklı yazımızda açıklanmıştır. Özellikle 2001 yılı Şubat ayında meydana gelen anî ve çok yüksek kur artışları sonucunda öteden beri dövizli işlemlerde resmi kura itibar eden firmaların dahî, bu kuru kabul edememesi sonucunu doğurmuş yahut resmi kurun kabul edilmeyeceği şeklindeki talep ve bildirimlerle karşılaşılmıştır. Halen dövizli bir çok işlemde, dövizin TL. karşılığı resmi kurun altındaki kurlarla belirlenmekte, kur fiksleme olarak isimlendirilen uygulamalara rastlanmaktadır.Sözleşme serbestisi uyarınca tarafların carî kuru serbestçe belirleme hakları bulunmakla beraber, bu kurun uygulanması sonucu bulunan TL. tutar, kabul edilemez ölçüde yüksek ise, düşük ise veya açık bir muvazaa durumu var ise taraflardan birinin, diğerinin veya her ikisinin tarhiyata uğraması muhtemeldir.
Soru 4. Yurtdışı taşımacılık işi ile ilgili navlun faturasını -ithalatta-, TL. olarak kesebilir miyiz? Eğer cevap evet ise, doğacak kur farklarını da fatura etmek zorunluluğumuz var mıdır ve TL. kesilen bu faturada döviz karşılığını ve kuru belirtmek zorunluluğumuz var mıdır ?Bizim anlayışımıza göre kambiyo mevzuatındaki serbestiler ve sözleşme serbestisi uyarınca herhangi bir mal veya hizmetin faturasının TL. veya döviz olarak kesilmesi mümkündür.Fatura TL. kesilmekle beraber, taraflar bu faturadan doğan borca döviz gözüyle bakabilirler ve mutabık kaldıkları cari kur üzerinden yahut resmî kura göre bu faturaları dövizli fatura gibi kayıtlarına alabilirler. (Böyle bir durumda işlem dövizli veya dövize endeksli yapılmış gibidir. Dövize itibar edilen durumlarda faturanın da dövizli kesilmesi karışıklıkların önlenmesi bakımından isabetli olur.) Bu nedenle doğacak kur farklarının faturalamaya veya KDV ye tabi olup olmadıkları tartışmaya açık olup, işlemin doğrudan dövizi mi hedef aldığı, yoksa dövize endekslenmiş bir işlem mi olduğu neticeyi etkileyebilmektedir.
Soru 5. Faturayı döviz olarak kestiysek ve de karşılığını TL. olarak tahsil ettiysek, tahsil tarihi ile fatura tarihi arasında geçen sureyi gözetmeksizin, TL. tahsilatımızı fatura kuru üzerinden muhasebe kayıtlarına aktarabilir miyiz ?Faturanın döviz olarak kesilmesi halinde tahsilatın da o döviz cinsi ile yapılması mecburiyeti yoktur. Tahsilat TL. olarak veya başka bir döviz cinsi ile de yapılabilir. Faturanın düzenlenişi esnasında resmi kur dışında bir kura (cari kur) itibar edilebileceği gibi kurun fatura kesiminde sabitlenmesi (cari veya resmi kurdan TL. na çevrilerek dondurulması) da mümkündür. Keza dövizli faturadan doğan borcun kapanmasında da tarafların kur belirleme hakları vardır. Mesela döviz üzerinden kesilip resmi kur üzerinden kayda alınan fatura daha sonra resmi kura uymayan bir kura göre ödenen TL. ile kapanmış sayılabilir. Kur farkı da buna göre belirlenebilir. (3 no.lu cevapta bahsi geçen yazımıza bakınız.)
Soru 6. Tahsilat sırasında doğan kur farklarını 601 Yurtdışı Satışlar hesabına mı almak zorundayız. Bu tür kur farklarını, KDV beyannamesinde 7 nolu satırda göstermek zorunda mıyız ? Yurt dışına yapılan mal veya hizmet satışları ile ilgili olarak ortaya çıkan lehte veya aleyhteki kur farkları, yıl sonuna kadar 601 no.lu YURTDIŞI SATIŞLAR hesabında izlenir. Yıl kapandıktan sonra ortaya çıkmaya devam eden kur farkları ise, 646 no.lu KAMBİYO KARLARI veya 656 no.lu KAMBİYO ZARARLARI hesabında gösterilir. Bu kur farklarının KDV beyannamesinde gösterilmesi söz konusu değildir. Çünkü kur farkları bir mal teslimi veya hizmet ifası sonucunda ortaya çıkan bedel niteliği taşımadığı için, KDV nin konusuna girmemektedir. Maliye İdaresi’de ihracat dahil olmak üzere döviz ile yapılması mutad işlemlerle ilgili kur farklarının KDV kapsamında bulunmadığı görüşünü benimsemektedir. KDV nin kapsamına girmeyen unsurlar KDV beyannamesine de girmez.
Soru 7. Satış iskontolarını, fatura kesildikten sonra işleyebilir miyiz? Eğer cevap evet ise, kur farklarını satış iskontolarına almaya nasıl bir engel vardır?Satış iskontoları normal olarak, satış esnasında yapılır ve satış faturasında gösterilir. Sonradan yapılan iskontolar, iskonto olmaktan ziyade, ciro primi, fiyat farkı, nefaset farkı, reklamasyon gibi nedenlere dayanır ve ayrıca belgelenerek kayda alınır. Kur farkları ile bu gibi sonradan yapılan iskontolar tamamen farklı mahiyette işlemlerdir. Ancak duruma göre her ikisinin de aynı hesapta izlenmesi söz konusu olabilir.
Soru 8. Bankadaki döviz hesabımıza, yurtdışı müşterimizden gelen döviz miktarını muhasebe kayıtlarına hangi kur üzerinden aktarmamız gerekir ?Yurt dışı müşteri ve satıcılarla ile yapılan işlemlerde cari kur belirleme işlemlerine uygulamada rastlanmamaktadır. Bu nedenle yurt dışına kesilen veya yurt dışından gelen faturalarda, yurt dışına yapılan ödemelerde ve yurt dışından gelen ödemelerde genellikle TCMB döviz alış kuru kullanılmaktadır.
Soru 9. Yurtdışındaki bana borçlu olan şahıs, borcunu, benden alacaklı olan yurtdışındaki başka bir şahsa ödediğinde bu mahsubu hangi kur üzerinden muhasebeleştirmem gerekir ? 8 inci soru için verdimiz cevap bu soru için de geçerlidir.
Soru 10.Bankadaki döviz hesabıma yurtdışından gelen dövizi, o dövizi bozdurduğum tarihteki bankanın uyguladığı kurdan hesaba kaydetmem mümkün müdür ? (eğer döviz mesela 5 gün hesapta kaldıysa ilgili kaydı 5 gün sonraki bozdurma kurundan yapabilir miyim?).Döviz bozdurma işlemlerinde işlemin TL. karşılığı fiilen ele geçen TL. tutarına göre belirlenir. Ancak ele geçen tutar dövizi bozdurana ödetilmiş olan binde bir nisbetindeki BSMV düşülmeden önceki rakamdır. BSMV ise, ele geçen paradan düşülerek gider kaydedilir.ÖRNEK : Yurt dışından döviz gelmiş ve bir süre hesapta kaldıktan sonra bozdurulmuşsa, doğru kayıt şekli önce dövizin TCMB döviz alış kuru üzerinden kaydedilmesi bozdurulduğunda da ele geçen TL. tutarına göre kayıt düşülmesidir. Ancak 5 günlük gibi kısa bir süre aynı geçici vergi dönemi içinde ise, pratik olarak doğrudan bozdurma sonucu ele geçen TL. tutarın kayda alınmasında mahzur göremiyoruz.
Soru 11.Tüm borç/alacaklarımıza dönem sonlarında değerleme yapmak mecburiyetimizden haberdarım. Eğer benden önceki dönemlerde bu değerlemeler yapılmadı ise, alıcılar hesabındaki bu seneye ait açılış bakiyelerini, 31/12/.... tarihli merkez bankası değerleme kuruna bölerek, çıkan rakamı döviz üzerinden alacağımız şeklinde kabul ederek, bu sene ki işlemleri gerektiği şekilde yaparsam, sorumluluk sahibi olur muyum ? Ya da nasıl bir yol izlemeliyim ki, bu sene ki kv beyannamesini imzaladıktan sonra, önceki dönemlerden sorumlu olmayayım ? Açılış bakiyesi olarak neyi baz almalıyım ? Kur değerlemeleri ihmal edilmiş dövizli alacak ve borçlara, dönem sonunda TCMB döviz alış kuru üzerinden TL. karşılığı üzerinden itibar edilmesi mümkündür ve doğrusu da budur.Ancak geçmiş dönemlerde kur hesaplamalarının ihmal edilmesi, ortaya çıkacak kur farkının, geçmiş dönemlere ait kur farklarını da ihtiva etmesi sonucunu doğuracağı açıktır. Söz konusu kur farkının geçmiş dönemlere ait olan kısmı, vergisel açıdan geçmiş dönem gideridir veya geliridir.Geçmiş dönemlere ait olduğu halde kur değerlemesinin ihmali sonucu kayıt ve beyan dışı kalmış unsurlar, düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle düzeltilebilir. Ancak yapılacak düzeltme ek vergi doğuruyorsa bu vergi eksikliğinin pişmanlık (VUK Md. 371) yoluyla işleme tabi tutulacağını, Hazine aleyhine bir düzeltme söz konusu ise bu düzeltme talebinin incelemeye sevk edileceğini hatırlatmak isteriz.Düzeltme beyannamesi verilmeyip cari döneme gider kaydı tercih edildiği takdirde, söz konusu giderler kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak dikkate alınır.
Soru 12.Dövizli işlemlerin, döviz miktarı olarak karşılıklarını nazım hesaplarda izleme mecburiyeti var mıdır ? Hiçbir işlem için nazım hesap açma mecburiyeti yoktur. Ancak dövizli işlemler yasal defterlere TL. olarak yansıdığı için dövizli alacak ve borçlarda, bunların döviz cinsinden miktarlarının izlenmesi için nazım hesap kullanılması isabetli bir yoldur. Bu konuda kolaylık sağlanması bakımından, dövizli işlemlerde otomasyon sağlamış olan muhasebe programları tercih edilmelidir.
Soru 13.Yurtdışında sürekli olarak bana borçlu olan kişinin bana olan borcu oldukça yüksek miktarlarda ise ve hala çalışmamız devam etmekte ise bunun örtülü kazanç konusu ile bir bağlantısı olduğu sonucuna varılabilir mi ?Bir kurumlar vergisi mükellefi yasal açıdan kabul edilebilir gerekçe ve izahı olmaksızın, alacaklı pozisyonda bulunur ve bu alacak tatminkar bir faiz getirisi sağlamazsa KVK nun 17 nci maddesi hükmü, bu hükümle ilgili mevzuat ve içtihat uyarınca örtülü kazanç iddia ve uygulaması ile karşılaşabilir veya finansman giderlerinin bir kısmı reddedilebilir.

Bayram tatilinde çalışan işçinin ücreti.(Şerif Akcan)

4958 sayılı İş Kanunu, "bayram ve genel tatil günlerinde çalışma" konusunu 44. maddede mülga 1475 sayılı İş Kanununa paralel olarak düzenlemiştir. Ancak, 4958 sayılı İş Kanunu, 1475 sayılı Kanundan farklı olarak, bayram günleri çalışmayı işçinin onayını almaya bağlamıştır.İş Kanunu`nun 44`üncü maddesine göre, "Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde iş yerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleriyle kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gerekir."Kanunun bu düzenlemesine göre, bayram ve genel tatil günlerinde çalışılıp çalışılmayacağının işçi ile işveren arasında yapılan hizmet sözleşmesinde belirtilmesi gerekir. Keza toplu iş sözleşmesi uygulanan iş yerlerinde ise işçileri temsilen işçi sendikaları ile işverenler arasında yapılan sözleşmelerde bu konu karara bağlanacaktır.Genel olarak toplu iş sözleşmesi uygulanan iş yerleri dışında iş sözleşmelerine ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışma yapılıp yapılmayacağı konusunda herhangi bir hükme yer verilmemektedir. Bu gibi durumda İş Kanunu, işçinin rızasını aramaktadır. İş sözleşmesinde ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışma yapılıp yapılmayacağı konusunda bir düzenleme yoksa, işçinin kabul etmesi halinde bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yaptırılabilecektir.
Tatilden sayılan günler : Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerinin ne zaman olduğu, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunla hükme bağlanmıştır.Buna göre, yılbaşı 1 gün, ulusal bayram (Cumhuriyet Bayramı) 1.5 gün, Resmi Bayramlar; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 1 gün, 19 Mayıs Atatürk`ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı 1 gün ve 30 Ağustos Zafer Bayramı 1 gün olarak belirlenmiştir.Dini bayramlar ise; Ramazan Bayramı 3.5 gün ve Kurban bayramı 4.5 gün olarak tatil kabul edilmiştir.Ulusal bayram günü olan 29 Ekim`de özel iş yerlerinin kapanması zorunludur. Mahiyetleri itibariyle sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarındaki hükümler saklıdır. 29 Ekim günü özel iş yerlerinin kapatılması gerekirken buna uymamanın müeyyidesi kanunda gösterilmemiştir. Yargıtay da; kanunsuz suç ve ceza olmaz, prensibinden hareketle buna ilişkin davaları reddetmektedir. Ulusal Bayram günü dışında kalan diğer genel tatil günlerinde çalışılıp çalışılmayacağına ilişkin düzenlemeler hizmet akitlerinde veya toplu iş sözleşmelerine konulabilir. Eğer, yazılı hizmet akdi yapılmamışsa veya buna ilişkin bir hükme hizmet akitlerinde yer verilmemişse, işverenler bu günlerde işçilere yasada belirtilen zamlı ücreti ödeyerek çalıştırabilir.
Bayram çalışmasına bir yevmiye verilir,4857 sayılı Kanun kapsamına giren iş yerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak ödenir.Bayram günleri tatil yapmayarak çalışan işçilere normal ücretleri dışında ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenecektir. Görüldüğü gibi, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışılması halinde, normal ücretinin dışında ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenecektir.Yüzde usulünün uygulandığı iş yerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri işverence işçiye ödenir. Yüzde usulünün uygulandığı iş yerlerinde işçinin elde ettiği haftalık yüzde ücretlerinin altıya bölünmesi ile elde edilen günlük ücrettir. Bu şekilde hesaplanan ücret, Ulusal Bayram veya Genel Tatil günlerinde çalışan işçiye ödenecektir.2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun`da, ulusal bayram ve genel tatil günleri cuma günü sona erdiğinde müteakip cumartesi gününün tamamının tatil olacağı hükme bağlanmıştır. İş Kanununa göre, işçinin yıllık izin hakkını kullanırken, yıllık izine rastlayan hafta tatili ve genel tatil günlerine ait ücreti de ayrıca ödenecektir. Normal ücret, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti genellikle ay sonunda ödendiği halde, izin ücreti, izin kullanmadan önce peşin olarak ödenecektir.
Hafta tatili ücretiyle karıştırmayın! Hafta tatili çalışması İş Kanununda genel tatil veya bayram çalışmasından farklı düzenlenmiştir. İş Kanununa göre, hafta sonu çalışan işçiye ücreti yüzde elli zamlı ödenir.Örneğin; günlük yevmiyesi 40 YTL olan bir işçi 30 gün üzerinden aylığı 1200 YTL olacaktır. Bir pazar çalışması yapan bu işçiye ayrıce 40 YTL bir yevmiye ve yüzde elli zam ile birlikte 40+20=60 YTL hafta sonu çalışma ücreti ödenecektir. Dolayısıyla işçinin aylığı 1200+60=1260 YTL olacaktır.Haftalık çalışma süresi 45 saat olup, 45 saat çalışan işçiye en az 24 saat ücretli hafta tatili ücreti verilmesi gerekir. İşçi hafta sonu çalışmazsa normal 40 YTL ücretini alacaktır. Bu ücret aylık 1200 YTL ücretin içindedir. Hafta sonu çalışırsa bir yevmiye artı yüzde elli zamlı olarak toplam 60 YTL ücret alır.Buna göre, işçi hafta sonu değil bayramda çalışırsa, artı olarak 40 YTL bir yevmiye alır. Hafta tatilinde olduğu gibi ekstradan bir yüzde elli zam alamayacaktır.
Bayram tatili çalışmalarında İş Kanunu bir yevmiye verileceğini hükme bağlamıştır. Bu asgari ücret miktarı olup, iş sözleşmeleri ile bu miktar istenildiği kadar artırılabilir.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Okul yaptırmak ve vergi ilişkisi.

SORU: Kurumumuz kurucusu adına bir ilköğretim okulu yapmaya karar verdik. Kurucumuz geçmişte hisselerini şirketimizin bugünkü ortaklarına devretmiş bulunmaktadır. Böyle bir durumda Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kontrolünde yapılacak okul harcamaları kayıtlarımızda nasıl takip edilecektir?

YANIT: Kurumlar Vergisi Yasası'nın 10'uncu maddesinin 1/ç bendi gereği olarak Kurumlar Vergisi yükümlüleri belirli koşullar altında eğitim, sağlık ve bakım hizmetlerini geliştirmek ve devam ettirmek amacıyla yaptıkları harcamaları kurum kazancının belirlenmesi aşamasında beyanname üzerinde indirim konusu yapabilmektedirler.

*Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzur evi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamaların,
* Söz konusu tesislerin inşası için yukarıda belirtilen kamu kuruluşlarına yapılan her türlü bağış ve yardımların,
* Mevcut okul, sağlık tesisi ve öğrenci yurtları ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir.

Eğitim ve sağlık tesislerine ilişkin olarak yapılan gerek ayni ve gerekse nakdi bağış ve yardımların Kurumlar Vergisi mükelleflerince indirim konusu yapılabilmesi için makbuz karşılığı yapılmış olması gerekmektedir. Okul inşaatının tamamının tarafınızdan yapılması nedeniyle söz konusu inşaatla ilgili olarak kayıtlarınızda ayrı bir hesap açılması, bilahare bu hesap bakiyesinin öncelikle beyanname üzerinde "kanunen kabul edilmeyen gider" olarak gösterilmesi, bilahare de yine beyanname üzerinde "Kazancın bulunması halinde indirilecek istisna ve indirimler" başlığı altında indirim konusu yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, ayni bağış ve yardımın, işletmenin aktifinden veya stoklarından çekilerek bağışlanmış olması durumunda, mükelleflerin işletmeden çekilip bağışladıkları değer için fatura düzenlenmesi, düzenlenmiş olan bu faturaların arka yüzüne "faturada belirtilen değerlerin ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından bağış veya yardım olarak alındığına ilişkin" şerh konularak yetkili kimseler tarafından imzalanması yeterlidir.

Ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan alınarak kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanmış olması durumunda ise bu kurum ve kuruluş tarafından teslim alınacak değerler için teslime ilişkin bir belge düzenlenmiş olması yeterlidir. Bu durumda, düzenlenen belgelerde bağışlanan kıymetin değerinin, cinsinin ve miktarının duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirtilmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, bağışlanan değerlere ilişkin olarak düzenlenmiş olan faturaların arka yüzünün de ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yetkililerince imzalanmış olması zorunludur.
Nakdi bağışların indirim konusu yapılabilmesi için, bağış tutarının bağışı kabul eden kuruluş tarafından verilecek makbuzlar ile veya bu amaçla bankalarda açtırılan hesaplara yatırıldığını gösteren banka dekontlarıyla belgelendirilmesi mümkündür. Bu bağlamda da kamu kurum ve kuruluşları ile imzalanan protokol uyarınca kamu arazisi üzerine okul yaptırılması halinde söz konusu okulun inşasına ilişkin olarak yapılan harcamalar; harcamanın yapıldığı yıla ilişkin kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir. (V. Seviğ)14/4/2010-Referans

13 Nisan 2010 Salı

Yine Birleşme

Birleşme Sırasında Yapılması Gereken İşlemeler ; Şirketlerin birleşmesi sırasında yapılması gereken işlemler açık olarak TTK da yer almamıştır. Ancak, Anonim şirketlerin birleşmesini içeren 451. ve 452. madde yar alan hükümler bu konuda yol gösterici niteliktedir. Söz konusu madde hükümleri şu şekildedir.
TTK Md451; Bir anonim şirket diğer bir anonim şirket tarafından bütün aktif ve pasifleriyle devralınmak suretiyle infisah ederse aşağıdaki hükümler tatbik olunur:
1. Devralan şirketin idare meclisi infisah eden şirketin alacaklarını tasfiye hakkındaki hükümlere göre davet eder;
2. İnfisah eden şirketin malları, borçları tediye veya temin edilinceye kadar ayrı olarak ve devralan şirket tarafından idare olunur;
3. Devralan şirketin idare meclisi azaları, alacaklılara karşı infisah eden şirket mallarının ayrı olarak idaresini temin hususunda şahsan ve müteselsilen mesuldürler.
4. Malların ayrı olarak idare edildiği müddet içinde infisah eden şirkete karşı açılacak davalarda salahiyetli mahkemenin salahiyeti bakidir;
5. İnfisah eden şirketin alacaklılarıyla devralan şirket alacaklıları arasındaki münasebetlerde devralınan ve ayrı idareye tabi olan mallar aynı müddet içinde infisah eden şirketin malları sayılır; devralan şirketin iflasında bu mallar ayrı bir masa teşkil eder ve icap ediyorsa münhasıran infisah eden şirket borçlarının ödenmesinde kullanılır;
6. Her iki şirket malları, ancak infisah eden bir anonim şirket mevcudunun pay sahiplerine dağıtılması caiz olduğu anda birleştirilebilir;
7. Şirketin infisahı, ticaret siciline tescil olunur. Şirket borçları tediye veya temin edildikten sonra ticaret sicilinden infisaha ait kayıt silinir ve keyfiyet ilan olunur;
8. İnfisahın tescilinden sonra devralan şirketçe infisah eden şirketin pay sahiplerine karşılık olarak verilecek hisse senetleri, birleşme mukavelesi hükümlerine göre kendilerine teslim olunur.
TTK Md452; Birden çok anonim şirketin malları yeni kurulacak bir anonim şirket tarafından devralınabilir; o suretle ki adı geçen şirketlerin malları tasfiye edilmeksizin yeni şirkete geçer. Böyle bir birleşme hakkında anonim şirketlerin kurulmasına ve bir anonim şirketin diğer bir anonim şirket tarafından devralınmasına dair olan hükümler tatbik olunur.
1. Şirketler imzaları noterce tasdikli birleşme mukavelesinde ; birleştiklerini , yeni anonim şirketin esas mukavelesini tanzim ettiklerini , bütün hisselerin taahhüt olduğunu , mevcut şirketlerin mallarını sermaye olarak yeni şirkete koyduklarını ve yeni şirketin lüzumlu organlarını tayin ettiklerini tespit ederler ;
2. Birleşme mukavelesi birleşilen şirketlerden her birinin umumi heyeti tarafından tasdik olunur.
3. Tasdik kararıyla tekamül eden yeni şirket esas mukavelesi üzerine müteakip kuruluş merasimi ikmal edilerek keyfiyet tescil ve ilan olunur.
4. Tescilden sonra eski şirketlerin hisse senetleri karşılığında birleşme mukavelesi gereğince yeni şirketin hisse senetleri verilir.

Devralma Yolu İle Birleşmede Yapılması Gereken İşlemler ; Birleşme esnasında yapılması gereken ilk işlem birleşmeye taraf iki şirketin finansal yapılarının irdelenmesi olmalıdır. Söz konusu şirketlerin finansal yapıları irdelendikten sonra birleşme koşulları şirketlerin türüne göre organları tarafından görüşülmelidir. Birleşme kararı alınmadan önce şirketlerin organları birleşme işlemini kabul,izin verdiklerine dair karar almaları sağlıklı olacaktır.
İkinci aşama ise bilir kişi incelemesi ve birleşme sözleşmesinin hazırlanmasıdır.Bir şirket diğer bir şirkete iltihak edecektir. Yani bir şirket diğer bir şirketin bünyesine girecektir. Dolayısı ile devir alan şirketin sermaye yapısında bir değişiklik olacak, şirketin sermayesi artacaktır. Devir olunan şirketin malvarlığı devir alan şirketin sermayesinin bir kısmını oluşturacaktır. Bu durumda devir olunan şirketin mal varlığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Söz konusu mal varlığının değerlendirilmesi de mahkemece atanacak bilirkişiler olmalıdır. Bilirkişiler inceleme sırasında her iki şirketin öz sermayelerini tespit eder, devir alan şirketin yapması gereken sermaye artırımının tutarını ve değiştokuş ölçütlerini hesaplar ve birleşmenin önünde bir sakınca olup olmadığını inceler.Birleşmeye karar veren şirketler mahkemeye başvururken, karar verilen bir örneğe göre düzenlenmiş olan her iki şirketin ara bilançosu mahkemeye sunulmalıdır.
Bu aşamadan sonra birleşme sözleşmesinin hazırlanmasına geçilmelidir.
TTK da birleşme sözleşmesine ilişkin düzenleyici hüküm Anonim Şirketler ile ilgili fasılda 452. madde de geçmektedir. Ancak, bu maddede yeni bir şirket kurulması yolu ile yapılan birleşme hükümlerini söz etmekle birlikte , devralma yolu ile birleşmede de bu hükümlerin uygulanması gerektiği aşikardır.Bu sözleşmede; iki şirketin birleştiği, yeni anonim şirketin ana sözleşmesinin düzenlendiği , bütün hisselerin taahhüt olunduğu, mevcut şirketin mallarını sermaye olarak koydukları, yeni şirketin organlarının tayin olunduğu belirtilmelidir. Ayrıca devir işleminden sonra , devir alan şirketin ana sözleşmesinde bir değişiklik yapılacak ise, bu değişikliğinde birleşme sözleşmesinde yer alması gerekmektedir.Halka Açık Anonim Şirketlerin birleşmesinde yer alması gereken hususlar SPK nın I /31 numaralı tebliğinin ekinde belirtilmiştir.
TTK madde 452 de yeni bir şirket kurulması suretiyle yapılan birleşme sözleşmelerinin noterden onaylatılması gerektiği belirtilmiştir. Devralma yolu ile birleşmelerde sözleşme için bir şekil şartı konulmamakla birlikte noterden onaylatılması sağlıklı olacaktır.
Devir sözleşmesi düzenlendikten sonra; Birleşme ilgili şirketlerce karara bağlanmalıdır.
Bu kararlar da tescil ve ilan edilmelidir. Birleşmeye karar veren şirketler aralarında tespit edecekleri bir örneğe göre düzenleyecekleri bilançolarını da bu karar ile birlikte ilan ettirmek durumundadırlar. Ayrıca birleşme sebebiyle varlıkları sona erecek şirketler, kendilerine ait borçların ne şekilde ödeneceğine dair düzenleyecekleri beyannameyi de bilançoları ile birlikte ilan ettirmelidirler. (TTK md 148-149 )Birleşme kararının verilmesi için birleşmeye karar veren şirketler, yetkili organlarını toplantıya çağırmak için tüm şekil şartlarını yerine getirmelidir.
Birleşme kararı, ilan gününden itibaren 3 ay sonra geçerli olur. Ancak; Birleşmeye karar veren şirketler borçlarını ifa eder veya borçlarına karşılık bir parayı TCMB veya muteber başka bir bankaya tevdi etmiş ise ya da alacaklılar şirketlerin birleşmesine razı olmuş ise birleşme karar gününden itibaren geçerli olacaktır. Borç karşılığının bankaya tevdi edildiğinin de ilan olması gerekmektedir.Birleşmeye karar veren şirketlerin, alacaklılarından her birinin ilan tarihinden itibaren 3 ay içerisinde birleşmeye itiraz etme hakkı mevcuttur. İtiraz eden alacaklı itiraz hakkından vazgeçmedikçe veya söz konusu itirazın yersiz olduğuna dair mahkeme kararı kesinleşmedikçe birleşme işlemi gerçekleştirilemez, birleşme hüküm ifade etmez.
Son olarak ise devir bir infisah sebebi olması nedeniyle devralınan şirket infias olunur.
Anonim şirketlerde birleşme sözleşmesinin genel kuruluca kabulü infisahın kabulü, alınan kararın da tescili, şirketin infisahının tescili olarak kabul edilir. Diğer şirketlerde ise birleşmenin gerçekleşmesi ile infisah olunur , tescil işlemi ise bildirici bir nitelik taşımaktadır.
Yeni Şirket Kurulması Suretiyle Yapılan Birleşmelerde Yapılması Gereken İşlemler;
Yeni bir şirket kurulması yolu ile iki veya daha fazla şirketin birleşmesinde izlenecek yol yukarıda açıklanmış olan devir yolu ile birleşmede izlenecek yol ile paraleldir.
Değişiklik gösteren hususları şu şekilde açıklayabiliriz. Bu tür birleşmede yeni bir şirket kurulacağı ve yeni kurulan bu şirketin sermayesini, sermaye olarak konulan bu malların da değerlendirilmesi gereklidir. Mahkeme incelemesinde bilirkişilerin belirlemesi gereken hususlardan bir tanesi ayni sermaye olarak konulacak bu varlıkların değerlendirilmesidir.
Farklılık gösteren başka bir hususta yeni kurulacak bir şirket söz konusu olduğu için , şirket kuruluşuna ilişkin tüm işlemler yerine getirilmelidir. Yapılması gereken son işlemde yeni bir şirket kurmak suretiyle birleşme kararı alan iki veya daha fazla şirketin infisahlarının tescilidir.

2010 TF ve İK (PwC den)

1/1/2007 den itibaren yürürlükte olan transfer fiyatlandırması uygulamasındaki yükümlülükleri ile ilgili süre ve hatırlatmalar

Transfer fiyatlandırması formunun beyan süresi ve transfer fiyatlandırması raporunun hazırlanma süresi 25 Nisan günü mesai saati bitiminde dolacaktır. Bu kapsamda Transfer Fiyatlandırması yükümlülüklerine ilişkin aşağıdaki bilgilere dikkatinizi çekmek isteriz:

I. Transfer Fiyatlandırması, Kontrol Edilen Yabancı Kurum ve Örtülü Sermayeye İlişkin Form’un Kurumlar Vergisi Beyannamesi ile Beyan Süresi içinde İlgili Vergi Dairesine Verilmesi Kurumlar Vergisi mükelleflerinin hem yurtiçi hem de yurtdışı ilişkili kişilerle yaptıkları işlemleri belirtilen kısımlarda sunulması yükümlülüğüdür. Mükelleflerin, ilişkili kişilerle bir hesap dönemi içinde yaptıkları tüm mal veya hizmet alım/satım işlemleri ile ilgili olarak Transfer Fiyatlandırması, Kontrol Edilen Yabancı Kurum ve Örtülü Sermayeye İlişkin Formun ilgili bölümlerini doldurmaları ve kurumlar vergisi beyannamesi ekinde beyanname süresinde bağlı bulunulan vergi dairesine sunmaları gereklidir.
2009 hesap döneminde ilişkili kişilerle gerçekleştirilen işlemlere dair hazırlanacak olan formların kurumlar vergisi beyannamesi ekinde, en geç 25 Nisan 2010 tarihine kadar bağlı bulunulan vergi dairesine gönderilmesi gerekmektedir.Formda belirtilen işlemlerin bulunmaması durumunda bu formun doldurulmasına ve beyanname ekinde gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.

Formda yer alan bilgiler aşağıda belirtilen başlıklarda sıralanmıştır:
- Transfer fiyatlandırması kapsamındaki ilişkili kişilere ilişkin bilgiler
- İlişkili kişilerle gerçekleştirilen transfer fiyatlandırmasına ilişkin bilgiler
- Transfer fiyatlandırmasına konu olan işlemlerde kullanılan yöntemler
- Kurumun yurt dışı iştiraklerine ilişkin bilgiler
- Örtülü sermaye uygulamasına ilişkin bilgiler.


II. Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu : Transfer Fiyatlandırması formu ile birlikte yıllık belgelendirme başlığı altında yer alan diğer yükümlülük olan Transfer Fiyatlandırması Raporuna ilişkin hatırlatmalarımız:

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi’ne kayıtlı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde tüm ilişkili kişilerle yaptıkları yurt içi ve yurt dışı işlemlerine ilişkin olarak Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Genel Tebliğ’in Ek 3’ünde yer alan formata uygun şekilde Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporunu hazırlamaları gerekmektedir.

Diğer Vergi Daireleri Mükellefleri, bir hesap dönemi içinde ilişkili kişilerle yaptıkları yurt dışı işlemlere ilişkin olarak Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Genel Tebliğ’inde yer alan formata uygun şekilde Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporunu hazırlamaları gerekir.

Serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin 1.1.2008 tarihinden itibaren ilişkili kişilerle yaptıkları yurt içi işlemlerine ilişkin olarak Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Genel Tebliğ’inde belirtilen formata uygun şekilde Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporunu hazırlamaları zorunludur.
2009 yılında ilişkili kişilerle gerçekleştirilen işlemlere dair hazırlanacak olan Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporlarının en geç 25 Nisan 2010 tarihine (Kurumlar Vergisi Beyannamesi verilme süresine) kadar hazırlanması ve bu süre sona erdikten sonra, istenmesi durumunda Vergi İdaresine veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilmesi zorunludur. Genel tebligat hükümleri doğrultusunda Mali İdare tarafından istenildiği anda raporun 15 gün içinde teslimi gerekmektedir.
Raporda Bulunması Zorunlu Bilgi ve Belgeler Hazırlanan raporların Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ Seri No: 1 hükümleri gereğince aşağıdaki bilgi ve belgeleri içermesi gerekmektedir. Diğer taraftan rapor hazırlama zorunluluğu bulunmayan mükelleflerin aşağıdaki bilgi ve belgelerin istenmesi durumunda idareye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz etmeleri gereklidir.
• Mükellefin faaliyetlerinin tanımı, organizasyon yapısı ve ortakları, sermaye yapısı,
içinde bulunduğu sektör, ekonomik ve hukuki geçmişi hakkında özet bilgiler, ilişkili
kişilerin tanımı ve bu kişiler arasındaki mülkiyet ilişkilerine ilişkin bilgiler,
• Üstlenilen işlevleri, sahip olunan riskleri ve kullanılan varlıkları içeren tüm bilgiler,
• İşlem konusu yıla ilişkin ürün fiyat listeleri,
• İşlem konusu yıla ilişkin üretim maliyetleri,
• İşlem konusu yıl içinde ilişkili ve ilişkisiz kişilerle yapılan işlemlerin miktarı ile fatura,
dekont ve benzeri belgeler,
• İşlem konusu yıl içinde ilişkili kişilerle yapılan tüm sözleşme örnekleri,
• İlişkili kişilere ait özet mali tablolar,
• İlişkili kişiler arasındaki işlemlere uygulanan şirket içi fiyatlandırma politikası,
• İlişkili kişiler tarafından farklı muhasebe standartları ve yöntemleri kullanılıyor ise
bunlara ilişkin bilgi,
• Gayri maddi varlıkların mülkiyetine ve alınan veya ödenen gayri maddi hak
bedellerine ilişkin bilgi,
• Kullanılan transfer fiyatlandırması yönteminin seçilme nedeni ve uygulanmasına
ilişkin bilgi ve belgeler (iç ve/veya dış emsaller, karşılaştırılabilirlik analizi),
• Emsallere uygun fiyat ya da kâr marjının saptanmasında kullanılan hesaplamalar ve
yapılan varsayımlara ilişkin ayrıntılı bilgiler,
• Belli bir emsal fiyat aralığı tespit edilmişse, bu aralığın tespitinde kullanılan yöntem,
• Emsal fiyatın tespit edilmesi için gerekli diğer belgeler.

1 Nisan 2010 Perşembe

Damga Vergisi-Nüsha/Suret ayrımı

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI-Damga Vergisi Sirküleri/19
Konusu : Damga Vergisi Kanunu uygulamasında nüsha ve suret ayrımı
Tarihi : 30/03/2010
Sayısı :DV-19/2010-1/ Nüsha ve suret
İlgili olduğu kanun :488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1, 3 ve 5 inci maddeleri, bu Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV- Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 3 numaralı fıkrası
1- Giriş 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun konusuna giren kağıtların vergilendirilmesinde nüsha ve suret ayrımında yaşanan tereddütlerin giderilmesine ilişkin açıklamalar bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.
2- Yasal Düzenleme 488 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade ettiği; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 5 inci maddesinde, bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshasının ayrı ayrı aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi olduğu; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV- Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 3 numaralı fıkrasında, tabloda yazılı kağıtlardan aslı 1,00 Türk Lirasından fazla maktu ve nispi vergiye tabi olanların resmi dairelere ibraz edilecek özet, suret ve tercümelerinin maktu (2010 yılı için 0,55 TL) damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
3- Nüsha ve Suret Ayrımı ile Bu Kapsamda Değerlendirilen Kâğıtlara İlişkin Damga Vergisi Uygulaması Damga Vergisi Kanunu uygulamasında aynı hüküm ve kuvveti haiz olmak üzere birden fazla düzenlenmiş ve taraf/taraflarınca ayrıca imzalanmış olan kâğıtların her biri nüshadır. Bu kapsamda nüshalar, belli bir hususu ispat ve belli etmek üzere müstakilen ve aynı zamanda farklı mekanlarda ibraz edilebilir mahiyette olan kağıtlardır.
Suret ise aslında bulunan ibarelerin aynısını taşıyan, fakat aslında bulunan imzaları taşımayıp aslına uygun olduğuna ilişkin onaylayanın imzasını veya kaşesini ihtiva eden kâğıtları ifade etmektedir. Taraf/taraflarınca düzenlenerek imzalanmış, diğer bir ifadeyle hukuken tekemmül etmiş bir kâğıdın usulüne uygun olarak çıkarılmış, ancak taraflarınca ayrıca imzalanmamış örnekleri surettir.
Kâğıtların fotokopi ile çoğaltılmış örneklerinin de "Aslına uygundur" ya da "Aslı gibidir" şerhi ile onaylayanın imzası veya kaşesini ihtiva etmesi halinde mahiyeti itibarıyla suret; kâğıdın taraflarınca ayrıca imzalanması halinde ise nüsha olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Damga vergisine tabi kağıtlar bakımından düzenlenecek nüsha ve/veya çıkarılacak suret sayısına ilişkin olarak Damga Vergisi Kanununda herhangi bir belirleme bulunmamaktadır. Diğer taraftan, uygulamada örnek olarak düzenlendiği belirtilen kağıtlar bakımından, yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak bu kağıtların nüsha ya da suret olma durumlarının belirlenmesi ve buna göre damga vergisinin aranması gerekmektedir.
Bu itibarla, mükelleflerce düzenlenen;
- Kağıt nüshalarının birden fazla olması durumunda her bir nüsha ayrı ayrı aynı miktar veya nispette,
- Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı şartları haiz kâğıtların resmi dairelere ibraz edilecek suretleri maktu, damga vergisine tabi bulunmaktadır.
Gelir İdaresi Başkanı