.

.

15 Ocak 2014 Çarşamba

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİNİN DESTEKLENMESİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİNDE DEVLET DESTEĞİ NEDİR ? 24 Aralık 2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik’le 10 kişiden az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan özel sektör işyerlerine, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için destek sağlanması yönünde düzenleme yapılmıştır. Özellikle Küçük işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için bu yönde bir destek sağlanması yoluna gidilmiştir. Destekten Türkiye genelinde ondan az (en fazla 9 kişi) çalışanı bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri faydalanacak ve destekten yararlanacak işyerlerinin tespitinde, SGK tarafından tescil edilmiş işyeri kayıtları esas alınacaktır.
İSG DESTEĞİNİN KAPSAĞI KİŞİLER KİMLERDİR ? Destekten yararlanacak işyerlerinin tespitinde, SGK tarafından tescil edilmiş işyeri kayıtları esas alınacaktır. Çalışan sayısının on kişiden az olup olmadığının tespitinde aşağıdaki şartlar aranacaktır:
a) Aynı işverenin Türkiye genelinde birden fazla tescilli işyerinin bulunması halinde, aynı işveren tarafından 4/a bendi kapsamında Türkiye genelinde tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalıştırılan toplam sigortalı sayısı esas alınacaktır.
b) İşverenden iş alan alt işverenlerce çalıştırılan sigortalılar toplam çalışan sayısına dahil edilir.
c) İşyerinde çeşitli nedenlerle ay içinde çalışması bulunmayan ve ücret ödenmeyen sigortalılar toplam çalışan sayısına dahil edilir.
d)Her bir ayda SGK’na verilmiş asıl ve ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısından,iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı düşülür.
e) Ay içinde işe giren veya işten çıkan sigortalılar da sigortalı sayısına dahil edilir.
f) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler çalışan sayısının tespitinde dikkate alınmaz.

İşyerinin, İSG-KATİP’e kayıtlı onaylanmış ve devam eden iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin verilmesine ilişkin, hizmet sunucusu ile yapılmış bir sözleşmesinin olması şarttır.
On kişiden az çalışanı bulunan (yani en fazla 9 çalışanı olan) işverenlere sağlanacak iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedelleri işyerinin tehlike sınıfı ve Kuruma bildirilen sigortalı sayısı ile sigortalıların çalıştıkları gün sayısı esas alınarak her bir işyeri için ayrı ayrı tespit edilecektir.

DESTEK TUTARI NE KADAR OLACAK ? Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için sağlanacak iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedelinin sigortalı başına günlük miktarı 16 yaşından büyük sigortalılar için belirlenen prime esas kazanç alt sınırının (1.071,00 TL) günlük tutarının sırasıyla %1.4 ve %1.6’sıdır.
Buna göre, 01.01.2014 - 30.06.2014 tarihleri arasında
1.071,00 TL olan mevcut asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığında ;
Tehlikeli İşyerleri İçin Aylık Destek İşçi Başına 14.99 TL
Çok Tehlikeli İşyerleri İçin Aylık Destek işçi başına 17,13 TL
01.07.2014 – 31.12.2014 tarihleri arasında hesaplama yapıldığında
1.134,00 TL için ise ;
Tehlikeli İşyerleri İçin Aylık Destek İşçi Başına 15,87 TL
Çok Tehlikeli İşyerleri İçin Aylık Destek işçi başına 18,44 TL
ASGARİ HESAPLAMALAR   Türk Tabibler Birliğinin yayınladığı İşyeri Hekimliği Ücret Tarifesine göre 2014 Yılı İşyeri Hekimliği Ücretleri (30 Aralık 2013 )
50'den az işçi çalıştıran işyerleri için: İşçi başına birim 7’dir.
Az tehlikeli işyerleri için işçi başına net ücret : 37,40-TL.
Tehlikeli işyerleri için işçi başına net ücret: 38,89- TL.
Çok tehlikeli işyerleri için işçi başına net ücret: 40,38-TL.’dir.

Şirketinizin çalışanı 10 ve daha az ise ;
Tehlike Sınıfı    Az Tehlikeli       Tehlikeli           Çok Tehlikeli
Süre (saat)      1 Saat / AY    1 Saat / AY           2 Saat / AY
Şu halde 10 işçi baz alındığında
Tehlikeli işyerleri için :
38,89 * 10 = 389 TL asgari ücret ve sgk prim 110 tl – 15 tl devlet desteği
Çok tehlikeli işler için :


40,38 * 10 = 403,80 TL asgari ücret ve sgk prim 120 TL – 18 TL devlet desteği

İst.SMMMO çalışmasıdır.

10 Ocak 2014 Cuma

Risk yüzünden riske girmek......ya da girmemek.

·        Risk değerlendirmesi yapmamak veya yaptırmamanın cezası
·        geçen yıl 3 bin 361 liradan başlayıp,
·        tekrar eden her ay için 5 bin 41 lira olarak uygulanırken
·        yeni yılla birlikte bu ceza 63 bin 853 liraya yükseldi.

·        İşletilmesine Bakanlıkça izin verilmeyen işyerini faaliyete geçirmek, durdurulan işyerinde faaliyete devam etmek gibi durumlarda ise her bir kusur için ayrı ayrı 89 bin 629 lira ceza uygulanacak.

·        Büyük kaza önleme politika belgesini hazırlamayanlara 56 bin 18 lira, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurumu tarafından çağrıldıkları zaman gelmeyenlere,

·        ifade ve bilgi vermeyenlere gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermeyenlere de 12 bin 181 lira ceza uygulanacak....

9 Ocak 2014 Perşembe

LİMİTED ŞİRKETLERDE ÖNEMLİ DÜZENLEMELER VE YENİLİKLER (1.BÖLÜM)

LİMİTED ŞİRKETLERDE ÖNEMLİ DÜZENLEMELER VE YENİLİKLER (1.BÖLÜM)
1) TTK mad.616/(3) Tek ortaklı limited şirketlerde, bu ortak genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Tek ortağın genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmeleri için yazılı olmaları şarttır.
Tek kişilik Limited Şirket kurulabilmesi mümkündür. Bu tek ortak, genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir
 2) MADDE 585- (1) Şirket, kanuna uygun olarak düzenlenen şirket sözleşmesinde, kurucuların limited şirket kurma iradelerini açıklayıp, sermayenin tamamını şartsız taahhüt etmeleri ve nakit kısmı hemen ve tamamen ödemeleriyle kurulur. 588 inci maddenin birinci fıkrası saklıdır
 Ortaklar sermayenin tamamı şartsız taahhüt edip nakit kısmını hemen ve tamamen ödemek zorundadır..    
3)MADDE 397- (1) Anonim şirketin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi tarafından, uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenir. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da denetim kapsamı içindedir.(2) Denetçinin denetiminden geçmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu düzenlenmemiş hükmündedir.                (3) Şirketin ve topluluğun finansal tabloları ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporunun sunulmasından sonra değiştirilmişse ve değişiklik denetleme raporlarını etkileyebilecek nitelikteyse, finansal tablolar ile, birinci fıkra çerçevesinde yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu yeniden denetlenir. Yeniden denetleme ve bunun sonucu, raporda özel olarak açıklanır. Denetçi görüşünde de yeniden denetlemeyi yansıtan uygun eklere yer verilir.
MADDE 635- (1) Anonim şirketin denetçiye ve işlem denetçileriyle denetime ve özel denetime ilişkin hükümleri limited şirkete de uygulanır.
Anonim şirketin denetçiye ve işlem denetçileriyle denetime ve özel denetime ilişkin hükümleri Limited Şirkete de uygulanır
4/a)MADDE 603- (1) Ortaklar şirket sözleşmesiyle, esas sermaye payı bedeli dışında ek ödeme ile de yükümlü tutulabilirler. Ortaklardan bu yükümlülüğün yerine getirilmesi ancak,               a) Şirket esas sermayesi ile kanuni yedek akçeler toplamının şirketin zararını karşılayamaması,b) Şirketin bu ek araçlar olmaksızın işlerine gereği gibi devamının mümkün olmaması,c) Şirket sözleşmesinde tanımlanan ve özkaynak ihtiyacı doğuran diğer bir hâlin gerçekleşmiş bulunması,hâllerinde istenebilir.(2) İflasın açılması ile ek ödeme yükümlülüğü muaccel olur.  (3) Ek ödeme yükümlülüğü şirket sözleşmesinde ancak esas sermaye payını esas alan belirli bir tutar olarak öngörülebilir. Bu tutar esas sermaye payının itibarî değerinin iki katını aşamaz.   (4) Her ortak, sadece kendi esas sermaye payına düşen ek ödemeyi yerine getirmekle yükümlüdür.(5) Şartlar gerçekleşmişse, ek ödemeler müdürler tarafından istenir.           (6) Ek ödeme yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılması ancak esas sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının zararları tamamen karşılaması hâlinde mümkündür. Ek ödeme yükümlülüğünün azaltılmasına veya kaldırılmasına esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
Ortaklar, sermaye ile kanuni yedek akçelerin toplamı şirketin zararını karşılamıyorsa, esas sermaye payı bedeli dışında ek ödeme ve yan edim ile de yükümlü tutulabilirler. Ortaklar, şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır
4/b-)MADDE 606- (1) Şirket sözleşmesiyle, şirketin işletme konusunun gerçekleşmesine hizmet edebilecek yan edim yükümlülükleri öngörülebilir.(2) Bir esas sermaye payına bağlı yan edim yükümlülüklerinin konusu, kapsamı,  koşulları ve diğer önemli noktalar şirket sözleşmesinde belirtilir. Ayrıntıyı gerektiren konular genel kurul düzenlemesine bırakılabilir.(3) Şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmiş bir karşılığı veya  uygun bir karşılığı bulunmayan ve özkaynak ihtiyacını karşılamaya hizmet eden nakdî ve ayni edim yükümlülükleri, ek ödeme yükümlülüğüne ilişkin hükümlere tâbîdir.
Yan edim: Şirketin işletme konusunun gerçekleşmesine hizmet edebilecek hususlardır. Bunlara ait teferruat ana sözleşmede gösterilir
5)MADDE 607- (1) Şirket sözleşmesini değiştirip, ek ya da yan edim yükümlülükleri öngören veya mevcut yükümlülükleri artıran genel kurul kararları, ancak ilgili tüm ortakların onayıyla alınabilir.
Başlangıçta sözleşmede yer almayan ek ödeme ve yan edim gibi hususlar, daha sonra sözleşmenin oy birliğiyle değişmesi halinde, eklenebilir                     
6)MADDE 604- (1) Şirket, ortağın şirketten ayrılmasının tescil edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde iflas etmiş ise bu eski ortaktan da ek ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesi istenir.
Şirket, ortağın şirketten ayrılmasının tescil edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde iflas etmiş ise bu eski ortaktan da ek ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesi istenir           
7)MADDE 639- (1) Ortaklardan biri şirket sözleşmesindeki hükme dayanarak çıkma istediği veya haklı sebeplerden dolayı çıkma davası açtığı takdirde, müdür veya müdürler gecikmeksizin diğer ortakları bundan haberdar ederler.(2) Diğer ortaklardan her biri, haberin kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde;a) Şirket sözleşmesinde öngörülen haklı sebep kendisi yönünden de geçerliyse, kendisinin de çıkmaya katılacağını müdürlere bildirmek,b) Açacağı bir dava ile haklı sebepler dolayısıyla çıkma davasına katılmak,hakkına sahiptir.(3) Çıkan tüm ortaklar, esas sermaye payları ile orantılı olarak, eşit işleme tabi tutulurlar.(4) Şirket sözleşmesindeki hüküm sebebiyle veya haklı bir sebebin varlığı dolayısıyla bir ortağın şirketten çıkarılması hâlinde bu hüküm uygulanmaz
Ortaklardan biri çıkma isteğinde bulunursa, diğer ortaklardan her biri, çıkmaya katılabilir                      
8)MADDE 640- (1) Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir.                (2) Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir.(3) Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır.
Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir. Ortaklar, haklı sebepler varsa, çıkma kararı verilmesi için dava açabilir. ( TTK mad/638 ) Sözleşmede yazılı ise, bir ortak genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabilir    


LİMİTED ŞİRKETLERDE ÖNEMLİ DÜZENLEMELER VE YENİLİKLER  (2 BÖLÜM)
9)MADDE 641- (1) Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir.(2) Şirket sözleşmesinde öngörülen ayrılma hakkı dolayısıyla, şirket sözleşmeleri ayrılma akçesini farklı bir şekilde düzenleyebilirler.           
 Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, ayrılma akçesi alma hakkı vardır. Ayrılma akçesi, ayrılan ortağın esas sermaye payının gerçek değerine uygun olmalıdır           
10)MADDE 577- (1/h) Genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin özel hak tanıyan hükümler.
Genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin özel hak tanıyan hükümler ( sözleşmede yer aldığı taktirde bağlayıcıdır)
11)MADDE 623- (1) Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir.
Şirketin yönetimi ortağa, tüm ortaklara veya 3ncü bir kişiye bırakılabilir.  Bu konu bir iç yönerge ile düzenlenir                          
12)MADDE 502- (1) Genel kurul, esas sözleşme uyarınca veya esas sözleşmeyi değiştirerek, bedeli kanuna uygun olarak yok edilen payların sahipleri, alacaklılar veya bunlara benzer bir sebeple şirketle ilgili olanlar lehine intifa senetleri çıkarılmasına karar verebilir. Bu senetlere 348 inci madde uygulanır(2) Kurucular için çıkarılanlar da dâhil olmak üzere, intifa senetleri emre ve hamiline yazılı olabilir.            
MADDE 584- (1) Şirket sözleşmesinde intifa senetlerinin çıkarılması öngörülebilir; bu konuda anonim şirketlere ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.                          
MADDE 600- (3) Bir esas sermaye payı üzerinde intifa hakkı bulunması hâlinde, pay intifa hakkı sahibi tarafından temsil edilir; bu durumda intifa hakkını haiz kişi, esas sermaye payı sahibinin menfaatlerini,  hakkaniyete uygun bir şekilde gözetmezse tazminat ile yükümlü olur.
Şirket sözleşmesinde kurucular, bazı pay sahipleri ve alacaklılar lehine intifa senetlerinin çıkarılması öngörülebilir                                
13)MADDE 586- 2) Başvuru, müdürlerin tümü tarafından imzalanır. Başvuruya aşağıdaki belgeler eklenir:b) Ekleri ile birlikte 349 uncu maddeye göre düzenlenmiş kurucular beyanı ve Bakanlıkça istenilmesi hâlinde 351 inci madde uyarınca hazırlanmış işlem denetçisi raporu.        
Tescil evrakları arasında kurucular beyanı ile işlem denetçisi raporu bulunmalıdır                                     

14)MADDE 586- 2/ c) Yerleşim yerleri de gösterilerek şirketi temsile yetkili kişileri ve denetçinin seçimini gösterir belge.               
Yerleşim yerleri de gösterilerek şirketi temsile yetkili kişileri ve denetçinin seçimini gösterir belge de tescil başvurusuna eklenir
15)MADDE 593- (2) Esas sermaye pay senetleri ispat aracı şeklinde veya nama yazılı olarak düzenlenir. Ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerinin, ağırlaştırılmış veya bütün ortakları kapsayacak biçimde düzenlenmiş rekabet yasağının ve şirket sözleşmesinde öngörülmüş önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım haklarının, bu senetlerde açıkça belirtilmesi gereklidir.          
Esas sermaye pay senetleri ispat aracı şeklinde veya nama yazılı olarak düzenlenir    
Bir hissenin birden çok maliki varsa, paysahipleri, esas sermaye payından doğan haklarını, ancak atayacakları ortak bir temsilci aracılığı ile kullanabilirler
16)MADDE 644- (1) Aşağıda madde numaraları bildirilen anonim şirketlere ilişkin hükümler limited şirketlere de uygulanır.                b) Feshe ilişkin 353 üncü, şirkete karşı borçlanma yasağına dair 358 inci maddeler.
MADDE 562- (1/5-c) Bu Kanunun; 358 inci maddesine aykırı olarak şirkete borçlananlar,              üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar.                            
İştirak taahhüdünden doğan borç hariç, pay sahipleri şirkete borçlanamaz. Aykırı davrananlar üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar.                                                                        
17)MADDE 359- (1) Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur. Temsile yetkili en az bir üyenin yerleşme yerinin Türkiye’de bulunması ve Türk vatandaşı olması şarttır.              
En az bir müdürün ikametgahı Türkiye’de olmalı ve şirketi tek başına temsile yetkili olmalıdır. T.C uyruklu olma şartı aranmaz
18)MADDE 348- (1) Şirketi kurdukları sırada harcadıkları emeğe karşılık olarak kuruculara, para ve bedelsiz pay senedi vermek gibi şirket sermayesinin azalması sonucunu doğurabilecek bir menfaat tanınamaz. Bu hükme aykırı esas sözleşme hükümleri geçersizdir. Ancak, dağıtılabilir kârdan 519 uncu maddenin birinci fıkrasında yazılı yedek akçe ile pay sahipleri için yüzde beş kâr payı ayrıldıktan sonra kalanın en çok onda biri  intifa senetleri bağlamında kuruculara ödenir.     
Şirketin kurulmasında emeği geçen kuruculara ve diğer şahıslara, sözleşmede yazılı olmak şartıyla, bazı menfaatler tanınabilir
19)MADDE 210- (1) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu Kanunun ticaret şirketlerine ilişkin hükümlerinin uygulamasıyla ilgili tebliğler yayımlamaya yetkilidir. Ticaret sicili müdürlükleri ve şirketler bu tebliğlere uyarlar. Ticaret şirketlerininişlemleri, ilkeleri ve usulü bir tüzük ile belirlenerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanları tarafından denetlenir.                       

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu Kanunun ticaret şirketlerine ilişkin hükümlerinin uygulamasıyla ilgili tebliğler yayımlamaya yetkilidir. Ticaret sicili müdürlükleri ve şirketler bu tebliğlere uyarlar. Ticaret şirketlerinin işlemleri, ilkeleri ve usulü bir tüzük ile belirlenerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanları tarafından denetlenir.
20)MADDE 493- (1) Şirket, esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek veya devredene, paylarını, başvurma anındaki gerçek değeriyle, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önererek, onay istemini reddedebilir.   
MADDE 595- (1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.(3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.(4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir.(5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır.               (6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir.(7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.                                                   
Esas sermaye paylarının DEVRİ noterde yapılır ve sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, ortaklar Genel kurulunun onayı ile gerçekleşir. Şirket paylarının gerçek değerini ödemeye talip ise, devri reddedebilir.
21)MADDE 596- (1) Esas sermaye payının, miras, eşler arasındaki mal rejimine ilişkin hükümler veya icra yoluyla geçmesi hâllerinde, tüm haklar ve borçlar, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçer.                              
Payların miras yolu ile veya eşler arasındaki mal rejimi veya icra yoluyla geçmesi durumunda genel kurulun onayına gerek yoktur
22)MADDE 598- (1) Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulur.(2) Başvurunun otuz gün içinde yapılmaması hâlinde, ayrılan ortak, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verir.(3) Sicil kaydına güvenen iyiniyetli kişinin güveni korunur.         
 Esas sermaye paylarının devri, Ticaret Sicilinde tescil ettirilir
23)MADDE 600- (1) Bir esas sermaye payı üzerinde intifa hakkı kurulmasına, esas sermaye payının geçişine ilişkin hükümler uygulanır.(2) Şirket sözleşmesiyle, esas sermaye payı üzerinde rehin hakkı kurulması genel kurulun onayına bağlanabilir. Bu hâlde geçişe ilişkin hükümler uygulanır. Genel kurul sadece haklı sebeplerin varlığında rehin hakkı kurulmasına onay vermekten kaçınabilir. 
Esas sermaye payları üzerinde Rehin Hakkı ve intifa hakkı kurulabilir
24)MADDE 1524- (1) Her sermaye şirketi, bir internet sitesi açmak, şirketin internet sitesi zaten mevcutsa bu sitenin belli bir bölümünü aşağıdaki hususların yayımlanmasına özgülemek zorundadır. İnternet sitesi kurulması zorunludur
25)MADDE 1527- (1) Şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede düzenlenmiş olması şartıyla, sermaye şirketlerinde yönetim kurulu ve müdürler kurulu tamamen elektronik ortamda yapılabileceği gibi, bazı üyelerin fiziken mevcut bulundukları bir toplantıya bir kısım üyelerin  elektronik  ortamda  katılması  yoluyla  da  icra edilebilir. Bu hâllerde Kanunda veya şirket sözleşmesinde ve esas sözleşmede öngörülen toplantı ile karar nisaplarına ilişkin hükümler aynen uygulanır.               
Elektronik ortamda Yönetim Kurulu ve Müdürler Kurulu toplantıları yapılabilir. Toplantılarda bir kısım üyeler fiziken mevcut iken, bazı üyeler de elektronik ortamda toplantıya katılarak toplantıyı gerçekleştirebilirler. Bu durum, ancak sözleşmede mevcutsa uygulanabilir    
26) Belirli veya belirlenebilir ortaklara veto hakkı veya bir genel kurul kararının oylanması sonucunda oyların eşit çıkması hâlinde bazı ortaklara üstün oy hakkı tanınabilir. ( sözleşmede yazılı olmalıdır. )
27) Yönetim Kurulu üyelerinden biri, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamaz.
28) Anonim ve Limited Şirketler, 14.02.2011 tarihinden itibaren 3 yıl içinde sermayelerini kanuni tutarlara yükseltmek zorundadır. ( Anonim Şirketler için 50.000 TL, Limited Şirketler için 10.000 TL ) Aksi halde bu 3ncü yılın sonunda 14.02.2014 tarihinde infisah etmiş sayılacaklardır.   
H.Yıldırım Kılınçaslan-Muhasebe Web 'den

8 Ocak 2014 Çarşamba

MTV ödemeden önce.

Maliye Bakanlığı söz konusu sorunu 27 Aralık 2005 gün ve 26 Seri No.lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği ile kısmi olarak çözüme kavuşturmuştur. 14/12/2004 tarihli ve 2004/8327 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı[1][3] gereğince; 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere, Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesindeki ( I ) sayılı tarifede yer alan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzeri taşıtlar için, yıllar itibarıyla uygulanacak olan motorlu taşıtlar vergisi tutarları, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından her yılın Ocak ayında ilan edilen kasko sigortası değerlerinin % 5’ ini aşması halinde, aynı yaş grubunda bulunan taşıtlara ait vergi tutarları, bir alt kademedeki taşıtlara isabet eden vergi tutarı olarak uygulanacaktır.
            İsterseniz konuyu örneklendirerek daha net hale getirelim; Şirketimizin aktifine kayıtlı 2 adet araç vardır. Araçlardan 1. 2012 model BMV X5 , 2. 2012 model Isuzu d-max 4x4 olsun. Şimdi bu araçların ikisi de 3.000 motor ve 2 yaşında araçlar. BMW için 2014 yılında ödeyeceğimiz M.T.V. bedeli İnternet Vergi Dairesi (https://intvd.gib.gov.tr/internetvd/template.jsp?page=IVD_MENU_MTV) hesaplamamıza göre 4.987,00 TL’dir. Aracımızın kasko bedeli (http://www.tsb.org.tr/motorlutasitvergisi.aspx?pageID=847) 2014 yılı rakamı ise 266.753 TL’dir. Kasko değerinin % 5 ise 13.337,65 TL’dir. Bu bedel kapsama dâhil olamamaktadır. 2.aracımızı inceleyelim; Isuzu için 2014 yılında ödeyeceğimiz M.T.V. bedeli İnternet Vergi Dairesi (https://intvd.gib.gov.tr/internetvd/template.jsp?page=IVD_MENU_MTV) hesaplamamıza göre 4.987,00 TL’dir. Aracımızın kasko bedeli (http://www.tsb.org.tr/motorlutasitvergisi.aspx?pageID=847) 2014 yılı rakamı ise 64.125 TL’dir. Kasko değerinin % 5 ise 3.206,25 TL’dir.
            Bu durumda söz konusu genel tebliğin 4.maddesi hükmü uygulanacaktır. “Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde yer alan ( I ) sayılı tarifedeki otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzeri taşıtlar için 2006 yılında uygulanacak olan motorlu taşıtlar vergisi tutarlarının; 14/12/2004 tarihli ve 2004/8327 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından 2006 yılı Ocak ayından itibaren uygulanmak üzere ilan edilen kasko sigortası değerlerinin % 5’ini aşması halinde, aynı yaş grubunda bulunan taşıtlara ait vergi tutarları, bir alt kademede bulunan taşıtlara isabet eden vergi tutarı olarak uygulanacaktır.”
            Yukarıdaki örneğimize geri döndüğümüz zaman 2014 yılı için Isuzu d-max aracımıza 4.987,00 TL yerine 3.578,00 TL gibi daha düşük bir M.T.V. ödeyeceğiz. Olayı irdelediğimiz zaman mevcut M.T.V. uygulamasının nasıl bir adaletsizliğe sebebiyet verdiğini açıkça görmekteyiz. Söz konusu tebliğ ile bu durumun bir nebze de olsa önüne geçilmiştir. Fakat yıllardır mücadelesini verdiğimiz diğer bir husus ise bunun sadece bine araçlar ve arazi taşıtları ile (M.T.V. kanunu 1 sayılı tarife) sınırlı tutulmasıdır. Aynı durum kamyonet, panelvan, minibüs, otobüs ve kamyon içinde geçerlidir. Tebliğ kapsamına diğer araçların alınmayışı aşikardır.
            Yukarıda verdiğimiz örnekte de açıkça görüldüğü üzere rakam farkı bazen çok büyük rakamlara tekabül etmektedir. Bu sebepten dolayı lütfen her yıl ocak ayında M.T.V. ödemesini yapmadan bir Mali Müşavirinize danışın. Aşağıda örneğini vereceğimiz tebliğ ekini doldurmanız, bunun yanında aracın mevcut M.T.V rakamı ile kasko bedelini de ispatlayan belgeler ile başvurmanız yeterli olacaktır. Malum şuanda da Ocak ayının ilk haftalarındayız. Gerek zaman açısından gerekse de yoğunluktan etkilenmemek adına bir an önce bu işlemi yapmanızı tavsiye ederiz. Söz konusu uygulamanın verilecek bir dilekçe ile geçmiş yıllara ilişkin düzeltme şeklinde de olabileceğini (5 yıllık zaman aşımı süresi göz önünde bulundurularak) hatırlatmak isteriz.
2014 YILI MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ TUTARINA ESAS OLAN KASKO SİGORTASI DEĞERİ BİLDİRİM FORMU
I - MÜKELLEF BİLGİLERİ
MÜKELLEF
BİLGİLERİ

II - TAŞIT  BİLGİLERİ
TESCİL TARİHİ

PLAKA NO

MARKASI

MODELİ

CİNSİ

TİPİ

SİLİNDİR HACMİ ( CM3)

MOTOR NO

ŞASİ NO

A. KODU

III – BİLDİRİMİ DÜZENLEYEN YETKİLİ SİGORTA ACENTESİ BİLGİLERİ
Adı-Soyadı, Unvanı

Vergi Kimlik Numarası

Birlik Sicil Numarası

Acente Numarası

Adresi 

Bildirim Düzenlenme Tarihi

Yukarıda özellikleri belirtilen taşıtın 2014 yılı Ocak ayı itibariyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından belirlenen kasko sigortasına esas değeri   …………TL dir.* (Yalnız:  ………………………………TL dir)**

Mükellef
Bildirimi  Düzenleyen
Adı-Soyadı 
Yetkili Sigorta Acentesi
İmza
 İmza-Kaşe
                                                                                                                                               
*   Rakamla yazılacaktır.
** Yazı ile yazılacaktır.

S.M.Mali Müşavir Murat SAYAR

7 Ocak 2014 Salı

Aracılık Sorumluluk Sözleşmesi Değişikliğ

Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet sayfasındaki “İNTERNET VERGİ DAİRESİ” bölümünde aşağıdaki DUYURUYU yapmıştır. 

 “ 03.01.2014 - Aracılık/Aracılık Sorumluluk Sözleşmesi Değişikliği” Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257'nci Maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, VUK 405 no.lu Tebliğ gereği yapılmakta olan Aracılık/Aracılık Sorumluluk Sözleşmeleri mükelleflerimize verilecek hizmetlerin arttırılması amacıyla yeniden dizayn edilmiştir. Bu nedenle 2014 yılı için sözleşmelerin yeniden doldurulması gerekmektedir.” 

Duyurudan da anlaşılacağı üzere; Meslek mensuplarımız müşterileri ile yapmış oldukları veya yeni yapacakları e-beyanname gönderme sözleşmelerini, aracılık ve sorumluluk sözleşmelerini yeniden düzenlemeleri gerekmektedir. Yapılan değişiklikler ile mükelleflerin defter bilgileri istenmektedir. 

Daha önce girilmiş eski Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmeleri aşağıdaki sıralamaya göre sisteme girilecektir. 

Aracılık Sözleşmelerinde defter bilgileri olmadığı için güncellenmesine gerek yoktur, 
Bilindiği üzere Aracılık Sözleşmesi ile Basit Usul Yıllık GV Beyannamesi, MSİ, GMSİ gibi Yıllık Beyannameler gönderilmektedir. 

  • GİB İnternet sitesine girilecek, v
  • İnternet Vergi Dairesi v
  • Kullanıcı kodu-Parola-Şifre v
  • Bilgi girişi v
  • E-Beyanname yetki bilgileri v
  • Süresi Sona Eren E-Beyanname Sözleşmesi Bilgi Girişi v
  • "Bu aracılık ve sorumluluk sözleşmesinin süresi sona ermiş ise buraya tıklayınız." linkine tıklayınız. v
  • Sona Erme Tarihi ve onay kodunu giriniz. v
  • Sona erme tarihini onayladıktan sonra sayfanın en altındaki " Bu mükellef ile v
  • sözleşme yenilemek için tıklayınız" linkine tıklayınız. 
  • Aracılık ve sorumluluk sözleşmesinin YENİ tarih ve sayısı ile Mesleki Hizmet v
  • sözleşmesinin tarih ve numarası girilecektir. 
  • Defter Bilgileri Bölümüne; v
  • *Defterin Dönemi 
  • *Defterin çeşidi (Yevmiye/İşletme/S.Meslek Kazanç Defteri ) 
  • *Defterin tasdik tarihi 
  • *Defteri onaylayan Noterin TC numarası 
  • *Defterin tasdik yevmiye no 


AÇIKLAMA YENİLENDİ
405 ve 407 SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞLERİ İLE İLGİLİ DUYURU
Bilindiği üzere, 405 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin yürürlülük tarihi 407 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 01.08.2011 tarihine ertelenmiştir.
Bu kapsamda, daha önce 405 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği gereğince meslek mensupları tarafından elektronik ortamda internet vergi dairesine bilgi girişi yapılan
Elektronik Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmelerinden/Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmelerinden sistemde "Geçerli E-Beyanname Sözleşmeleri Listesi"nde yer alanlarının 
407 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği gereğince tekrar bilgi girişi yapılmayacaktır.


6 Ocak 2014 Pazartesi

İsteğe bağlı sigorta.

1 Ekim 2008’den itibaren SSK’da isteğe bağlı prim ödemesi kaldırıldı. Bu tarihten itibaren isteğe bağlı prim ödemeleri Bağ-Kur’a sayılıyor. İşinizden ayrıldıktan sonra bulunduğunuz yerdeki sosyal güvenlik veya merkez müdürlüğüne başvuru yaparak, isteğe bağlı prim ödemek için tescilinizi yaptırdıktan sonra isteğe bağlı prim ödemeye başlayabilirsiniz. İsteğe bağlı prim olarak ödenecek aylık primin en az tutarı, asgari ücretin yüzde 32’si kadardır. Yeni yılda asgari ücretin 1100 TL olduğunu varsayarsak isteğe bağlıya aylık ödenecek primin en az tutarı 352 TL olur.

İş Kazası

İŞ KAZASI : BİLDİRİMİ ;SAĞLANAN HAKLAR VE ÖLÜM HALİNDE GELİRİN HAK SAHİPLERİNE PAYLAŞTIRILMAS

 

 

 

 

Konumuz iş kazasının kanunlardaki yeri ,bu kazaya uğrama durumunda bildirim süresi ve sağlanan haklar ,iş kazası geçiren kişinin vefatı sonucu bakmakla yükümlü olduğu kişilerin hakları konusunda makalemde bilgi sunacağım Sırasıyla 506 sayılı yasa 5510 sayılı yasa ve 6331 sayılı yasalarda iş kazasını tariflerinden başlayalım…



506 Sayılı SOSYAL SİGORTALAR KANUNU İŞ KAZASI VE MESLEKHASTALIĞININ TARİFİ:
Madde 11  
A) İş kazası, aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır:
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,
c) Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında.
B) Meslek hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan birsebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir.
Bu kanuna göretesbit edilmiş olan hastalıklar listesi dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması üzerinde çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.


5510 Sayılı SOSYAL SİGORTALAR KANUNU
Madde 13-İş kazası;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) (Değişik bend:17/04/2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) (Değişik bend:17/04/2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.

6331 sayılı  İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU
 Madde 3
g) İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olayı,
şeklinde yeniden tanımlanmıştır.

İş Kazasının Bildirim Süreleri
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalılar ile 5 inci maddesinin (a), (b),(c) ve (e) bendinde sayılan sigortalıların iş kazası geçirmeleri halinde
işverenleri tarafından kazanın olduğuyerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma kazadan sonraki üç işgünüiçinde5 inci maddesinin (g) bendinde sayılan sigortalının iş kazası geçirmesihalinde, işvereni tarafından kazanın olduğu ve ülkemiz ile sosyal güvenliksözleşmesi bulunmayan ülkelerdeki yerel kolluk kuvvetlerine derhal, Kurumakazadan sonraki üç işgünü içinde Ek 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasındabelirtilen tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarakçalıştırılan sigortalıların ise kendilerince veya işverenlerince kollukkuvvetlerine derhal, Kuruma kazadan sonraki üç işgünü içinde bildirilmesigerekmektedir.
Sigortalıların, işverenin kontrolüdışındaki yerlerde iş kazası geçirmeleri halinde ise, iş kazası ile ilgilibilgi almasına engel olacak durumlarda iş kazasının öğrenildiği tarihtenitibaren bildirim süresi üç işgünüdür.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun İşkazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi yan başlıklı 14 üncümaddesi gereği işveren;
a) Bütün iş kazalarının kaydını tutar,gerekli incelemeleri yaparak bunlar ile ilgili raporları düzenler.
b) İşyerinde meydana gelen ancak yaralanmaveya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya da iş ekipman ının zarara uğramasınayol açan veya çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeliolan olayları inceleyerek bunlar ile ilgili raporları düzenler.
İşveren, aşağıdaki hallerde belirtilensürede Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunur:
a) İş kazalarını kazadan sonraki üç işgünü içinde.
Sağlık hizmeti sunucuları ise kendilerineintikal eden iş kazası, vakalarını en geç on gün içinde Sosyal GüvenlikKurumuna bildirir.İş kazasınınbildirilmemesi sonucu 6331 sayılı Kanunun 26 ıncı maddesi (e) bendigereği 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerinegetirmeyen işverene her bir yükümlülük için ayrı ayrı binbeşyüz Türk Lirası,ikinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene ikibinTürk Lirası, dördüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyensağlık hizmeti sunucuları veya yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularınaikibin Türk Lirası iadri para cezası kesilir…Verilen idari para cezaları  SGK tebliğinden itibaren otuz gün içindeödenecetir…
İş kazası sonucu sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş göremezliksüresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi.
b) Sigortalıya sürekli iş göremezlikgeliri bağlanması.
c) İş kazası sonucu ölen sigortalının haksahiplerine, gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmışolan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
e) İş kazası sonucu ölen sigortalı içincenaze ödeneği verilmesi.
1) Sağlık yardımı yapılması;
Bu yardımlar sigortalının,
a) Hekime muayene ettirilmesi
b)Teşhis için gereken klinik ve laboratuvarmuayenelerinin yaptırılması,
c) Gerekirse bir sağlık tesisine deyatırılarak, tedavisinin sağlanması,
d) Tedavi süresince gerekli ilaç ve hertürlü iyileştirme vasıtalarının temin edilmesidir.
Sağlık yardımı, iş kazasına uğrayansigortalının belirli bir süreye bağlı olmaksızın, sağlık durumunun gerektirdiğisürece devam eder ve iyileşen sigortalıların arıza veya hastalıklarınınnüksetmesi halinde, tedavileri yeniden sağlanır.
2) Geçici iş göremezlik süresince günlüködenek verilmesi,
Sigortalıya, çalışma günü ve prim ödemesüresi ne kadar olursa olsun, istirahatli bırakıldığı her gün için geçici işgöremezlik ödeneği verilir.
3) Sürekli iş göremezlik hallerinde gelirbağlanması,
4) Protez, araç ve gereçlerininsağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi, Sigortalıya, arızasına göregerekli görülecek her türlü protez araç ve gereçleri Kurumca sağlanır, onarılırve yenilenir.
5) Sağlık yardımlarının yapılması veyaprotez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi için, gerektiğinde sigortalının yurt içinde başka yere gönderilmesi;
Sigortalı, gerekirse muayene ve tedavisinin yapılması veya protez araç ve gereçlerinin sağlanması için yurt içinde başka bir yere gönderilir.
Gidiş-dönüş yol paraları ile zaruri masraf karşılıkları ile sigortalının sağlık durumu nedeniyle bir başkasının refakat etmesi gerektiği hekim raporu ile belgelenirse, refakatçinin de gidiş-dönüş yol paraları ile zaruri masraf karşılıkları ödenir.
6) İş kazasına uğrayan ve meslek hastalığına tutulan sigortalının tedavi için yabancı ülkeye gönderilmesi;
Yurt içinde tedavisi mümkün olmayan, ancakyabancı bir ülkede kısmen veya tamamen tedavisi mümkün olan ve mesleğindeuğradığı işgöremezlik derecesinin azalabileceği, Bütçe Uygulama Talimatındabelirtilen yurtdışında tedavi amacıyla sağlık kurulu raporu vermeye yetkisağlık kurumları sağlık kurulu raporu ile tespit edilen sigortalının ve buraporda belirtilmişse, refakatçisinin gidiş-dönüş yol paraları ve zarurimasrafları ile o yerdeki kalış ve tedavi masraflarının ödenmesi,
7) İş kazası veya meslek hastalığı sonucuölümlerde cenaze masrafı karşılığı verilmesi;
8) İş kazası veya meslek hastalığı sonucuölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması
Şayet  iş kazası geçiren kişi vücut bütünlüğünü SGK  Sağlık kurulunca meslekte kazanma gücünü :kaybı oranında  kazanır ve hesaplanır.
1- Sürekli tam iş göremezlik geliri= GÜNLÜK KAZANÇ x 30 x % 70
2- Sürekli kısmi iş göremezlik geliri= GÜNLÜK KAZANÇ x 30 x % 70 x SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK DERECESİ
Olarak uygulanacaktır…

BAĞKUR’lular açısından ise 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin dördüncü fıkrasına göre sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ÖDENMİŞ olması zorunludur.

İŞ KAZASI GEÇİREN KİŞİ VEFAT EDERSE :
Ölüm gelirinin hak sahiplerine paylaştırılması
a) Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75'i,
b) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, her birine %25'i,
c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların herbirine % 50'si,
d) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25'i, oranında aylık bağlanır.
Sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır. Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır.
 Hikmet Yıldırım Kılıçaslan