.

.

28 Temmuz 2015 Salı

Aramalar

Mutlaka imaj alınmasını isteyin ve Bilgisayarlarınızı ya da cep telefonlarınızı emniyete götüremeyeceklerini anlatmaya çalışın.

1.Bilgisayar araması nedir, nerede yapılır?  Bilgisayar araması suç işlendiği iddiası ile karşı karşıya olan kişinin bilgisayarlarında,cep telefonunda ya da tablet bilgisayarlarında yapılan aramadır. Yasal dayanağı CMK 134. Maddedir. Bilgisayar araması kural olarak şüphelinin egemenlik alanında yapılır.  Ve bulgular bir tutanak ile saptanır.

BASİT ARAMA-Basit arama sırasında herhangi bir imaj alınmasına gerek yoktur. Tıpkı ev araması yapılır gibi şüpheli bilgisayar açılır, şifresi kullanıcı şüpheliden istenir ve bilgisayar içindeki dosyalarda arama motoru ile arama başlatılır. Aranan tweet ya da ileti bulunduğu taktirde bir tutanak tutularak belgenin bir çıktısı tutanağa eklenerek arama tamamlanır.
Genellikle bu aramayı polisler hiçbir zaman tercih etmemektedirler. Onlar genellikle aramayı emniyet müdürlüğünde yapmak istemektedirler. Bunun için de Savcılar tarafından nedense yanlış yönlendirilmektedirler. Aramayı CMK 116. Maddeye göre Bilgisayar içindeki aramayı ise 134. Maddeye göre yaptıklarını savunurlar. Oysa bilgisayar ve bilgisayar kütüklerinde arama CMK 134. Maddede düzenlenmiştir.

İMAJ ALARAK ARAMA-Eğer bilgisayarın şifresi şüpheli tarafından verilmiyorsa ve de şifrenin çözülmesi sürecinin imaj almadan çok fazla uzayacağı anlaşılırsa bu kez imaj alma aşamasına geçilir ve birlikte getirdikleri harddiske dijital verilerin imajlarının alınmasına başlanır. (CMK 134/1 ve CMK 134/5) İmaj alma sonunda harddiskin bir Hash değeri tespit edilir. Hash değer bir harddiskin parmak izi gibidir.

Sonuçta şöyle bir parmak izi yığınına ulaşılır.
“1288519D5035BCYC24CBFA23A33038CCF5597229”

Bu hash değer daha sonra emniyet müdürlüğünde yapılan inceleme sonucunda incelemeyi yapan teknik ekipler tarafından bir kez daha alınır.  Eğer iki iz birbirini doğruluyorsa dosyalarda değişiklik yapılmadığı ve herhangi bir belge ya da harf eklenmediği sonucuna ulaşılmış olur. Yani böylece dijital verinin delil sağlığı ve delil bütünlüğünün korunup korunmadığı ortaya çıkmış olur. Hash değerler tutmuyorsa o dijital veri sanık aleyhine kanıt olarak kullanılamaz. Hash değerlerin tutması şu biçimde ifade edilir.
Görüldüğü gibi Elde dilen MD5 değerleri ile Doğrulanan MD5 değerlerinin birbirini tutmaları o dijital belgeye şekli olarak kanıt değeri kazandırır. Şekli olarak diyorum tek başına yetmez. Çünkü trojan ve virüslerle de delil taşınmış olabilir.

BİLGİSAYAR KASASINI SÖKÜP GÖTÜRÜLMESİ-Uygulamada ne yazık ki polisler nasıl olsa bunun emniyette imajı alınabilir diyerek hoyratça bilgisayarları alıp götürmektedirler. Bu durum polisin ulaşmak istediği delili kendi eliyle yok etmesi demektir. Gerçi olağanüstü dönemlerde  yüksek mahkemeler bile bu temel eksikliği görmezden gelir delil olmayan şeye delil işlemi yaparlar.
Temel olan bilgisayarın imajının alınmasıdır. Bilgisayarın yerinden götürülmesi ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi şifrenin çözülmesinin mümkün olmadığı aşamalarda gerçekleştirilebilir. (CMK 134/2)

2. NELER BİLGİSAYAR VE KÜTÜĞÜ SAYILIR?  Her türlü akıllı ve akılsız cep telefonları, Bilgisayarlar, dijital veri yüklü CD, DVD ve Flash bellekler Bilgisayar kütüğü sayılır.
3. TWITTER VE FACEBOOK ARAMASI NEDİR? Twitter’dan gönderilmiş tweetlerin ya da Facebook paylaşımlarının hakaret, tehdit içermesi ile ilgili olarak Emniyet müdürlükleri bünyesinde Sanal Devriye Büro Amirliği adında bir büro kurulmuştur. Bu büro bütün Twitter ve Facebook’u ve diğer sosyal medyayı tarayarak suç unsuru bulduğu taktirde soruşturma başlatmaktadır. 
Ancak bu sosyal medyalar özellikle Twitter kendisinden istenilen kullanıcı bilgilerini ve kullanıcıların IP numaralarını isteyen ülkelere vermemektedir. Bu nedenle bir kaç kez böylesine ret barajına takılan polis bu günlerde yeni bir yöntem ile kanıt bulma yöntemine yönelmiş bulunmakta.
Bu hususun aslında sosyal medyada bir sansür uygulaması olarak kabul edilmesi de mümkün. Çünkü bu aslında birileri hakkında soruşturma olduğu kadar birilerine de gözdağı oluşturmaktadır.
Suç konusu oluşturduğu iddia edilen tweetin kimin tarafından attığı, ya da şüpheli olan kişinin bu tweeti attığı bilgisayarında arama yapılması ile ortaya çıkarılmak istenmektedir. Bu nedenle çıkarılan arama kararı ile polis ev aramasına gelmektedir.
Çok defa bu aramalar suç unsuru taşımayan tweetler için de çıkarılmaktadır. Bizim eleştiri konumuz budur. Örneğin Sedef Kabaş’ın attığı twette suç unsuru bulunduğu savı çok tartışma götürür. Bu tweet ile ilgili arama kararı çıkarılmasını yadırgamamak mümkün değil.

4 . TWITTER ARAMASI SIRASINDA NE YAPMAK, NASIL DAVRANMAK GEREKİR
Öncelikle bir avukata başvurmanızı ve arama sırasında yanınızda bulunmasını salık veririm.
Avukatınız gelinceye değin bekletme olanağınız yok ise (çoğu kez polis beklememekte ve derhal aramayı başlatmak istemektedir) ilk yapacağınız şey arama kararının bir örneğini istemenizdir. Arama kararını dikkatle inceleyin ve oradaki CMK maddelerini öne sürerek bilgisayarınızda basit arama yapılmasını talep edin? Bu mümkün olmadığı takdirde mutlaka imaj alınmasını isteyin ve Bilgisayarlarınızı ya da cep telefonlarınızı emniyete götüremeyeceklerini anlatmaya çalışın.

5. BU ARAMALARDA BİLGİSAYARDAN ARANAN NEDİR? Twitter araması için hedef şüpheli egemenliğinde bulunan bilgisayarlarda böyle bir Tweet’in yazılıp yazılmadığının tespitidir. Bunun için bilgisayarın log kayıtları incelenecektir. İnternet gezgini belgelerine ve tampon bellek dosyalarına bakılarak o hesaba giriş yapılmış olup olmadığı araştırılacaktır. Twitter aramaları ile ilgili olarak bilgisayarların log kayıtlarında iz bulunmadığı ancak akıllı telefonlarda bir miktar log kaydı tutulduğunu da hatırlatmakta yarar var.
Twitter’a giriş biçiminin e-posta adresi ile mi yoksa şifre ile mi olduğu da önem arz etmektedir. Çünkü en son Fevzi İşbaşaran olayında İşbaşaran’ın cep telefonunda o hesaba girildiğine ilişkin bir kayıt bulunamamıştı.
Önemli olan arama yapılan şüphelinin bilgisayarlarına sonradan veri yüklenmesinin önüne geçilmesidir. Bu sağlama da yukarıda anlattığımız yöntemlerle gerçekleşecektir. 
Bu arada polis tarafından çeşitli yerlerde bazı şüphelilere baskı yapıldığı, korkutulduğu ve “bu hesabın size ait olduğunu söylemezseniz gelip evinizi basarız, ararız. O zaman kurtulamazsınız” dendiğini de biliyoruz. Böylece ikrar içeren tutanaklar düzenlenebiliyor. Böyle bir durumda kesinlikle bu tutanağa imza atılmamalıdır.

Celal Ülgen



24 Temmuz 2015 Cuma

Finansal Sistem (kavramlar)

1.     Bir ekonomide fon arz edenler ve talep edenler , yardımcı kuruluşlar , yatırım ve finansman araçları hukuki ve idari düzenin oluşturduğu yapıya FİNANSAL SİSTEM denir.
2.     Finansal Piyasa :Fon açığı olan ekonomik birimlerle fon fazlası olan ekonomik birimlerin arz/talep için karşılaştıkları ayrıca finansal varlıların alınıp satıldığı yerlerdir.
3.     Para Piyasaları(Mali piyasa) :Kısa vadeli (1 yıla kadar)fon arz ve talebin karşılaştığı piyasadır.
4.     Sermaye Piyasaları :Orta ve Uzun vadeli fon arz ve talebin karşılaştığı piyasadır.
5.     Paraya Çevrilebilirlik :Finansal varlığın para gibi kullanılabilmesi ve hazır satın alma gücübü ifade etmesidir.
6.     Likitide :Finansal varlığın kısa sürede ve düşük maliyetle paraya dönüştürülme özelliğidir.
7.     Bölünebilirlik :Finansal varlığın en az hangi miktarda paraya çevrilebilineceğini gösterir.
8.     Faiz :Nakti sermayenin belili bir süre kullanımı karşılığında sermaye sahibine ödene bedele faiz denir(maliyet unsurdur , sermayenin bedelidir , makro den.sağ.önemli fak.,likitideyi etkiler)
9.     Nominal Faiz Oranı :Reel faiz oranı ile bu orana ilave edilen enflasyon ve risk primlerinden oluşur buna cari veya piyasa faiz oranıda denir.
10.                       Reel Faiz Oranı :Enflasyon ve riskin olmaması durumunda oluşan faiz oranıdır(hazine bonosu)
11.                       SPK : 1981 yılında 2499 sayılı kanunla yürürlüğe girdi.
12.                       İMKB : 1985 yılında yeniden organize olarak faaliyete başlamıştır.
13.                       Marjin(spread,risk primi) :Bankaların topladıkları tasarruflara ödedikleri faiz ile kredi olarak verdikleri paralardan elde ettikleri gelirler arasındaki farka denir.
14.                       Faiz oranı Riski :Bankaların tasarruflara ödedikleri faiz oranı ile uzun vadeli yaptıkları yatırım veya verdikleri kredilerde elde edecekleri faiz gelirleri arasındaki farktır.
15.                       Likidite Riski :Bankalar tasarruf sahiplerinin paralarını çekmeleri sonucu kredi talep edenlere borç sağlayamama riski taşırlar buna likidite riski denir.(öz sermaye arttırarak,kısa vad fon,menkul v. Satmak yeni tasar.çekmek,menk kıy karşılık göstererek satmak ile giderilir.)
16.                       Fizibilite Raporu :Bir yatırım programının ekonomik,teknik ve mali açıdan uygun olup olmadığını ortaya koyan yapılabilirlik raporudur.
17.                       Açık Hesap :Taraflar arasında resmi bir anlaşma olmadan satış yapılmasıdır.
18.                       Akreditif Kredi :İthalatçı müşterilerin kullandığı kısa vadeli bir banka kredisidir.
19.                       Avans (Spot) Kredisi :Kredinin Bir defade çekilip bir defeda ödenmesidir.
20.                       Cari hesap (rotatif) Kredi :Kredi kurumunun müsterisine belirli bir limite kadar açtığı,müşterininde ihtiyacı oranında kullandığı kredidir.
21.                       Hazine Bonosu :Devletin her yıl bütçe kanunlarına dayanarak nakit açığını finanse etmek için ihraçettiği kısa vadeli borçlanma aracıdır.(vadesi en cok 1 yıl,ihale yoluyla isk.satılır,ödememe veya likitide riski 0 dır,para piy.da en çok kullanılır)
22.                       Finansman Bonusu :Anonim şirketlerin ihraç ettikleri kısa vadeli ve teminatsız borç senedidir.(satışında iskonto esas alınır,para piy.aracıdır)
23.                       Factoring :İşletmenin genellikle kısa vadeli satışlarından doğan alacakların factoring kurumlarına satılmasıyla ,alacakların paraya çevrilmesi şekliyle kullanılan bir finansman yöntemidir.(Alacakların tahsil edilmeme riski ile alınması en büyük özelliğidir)
24.                       Repo :Menkul kıymatlerin geri alma taahhüdüyle satılmasıdır(banka yapar)
25.                       Ters repo :Menkul kıymetlerin geri satma taahhüdüyle alımıdır (vatandaş yapar)
26.                       Varlığa dayalı menkul kıymet(VDMK) :Gelecekte nakit girişi doğuracak alacaklar,bireysel krediler ve borçlanma araçlarının bir araya getirilerek havuz oluşturulması ve bu havuza dayalı olarak yatırımcılara borçlanma belgesi satılmasıdır yapılan işlem MENKULLEŞTİRME dir.(para piyasası aracıdır)
27.                       Tahvil :Anonim şirketlerin veya iktisadi kamu kuruluşlarının çıkardığı uzun vadeli borç senedidir.(vadesi en az 2 yıl ,hisse senedine göre daha az risklidir ve maliyeti daha düşük ve Tahvilin faiz ödemeleri vergi matrahından düşülür.)
28.                       İtfa Fonu :İşletmelerin İhraç ettikleri tahvillerin geri ödenmesinde kullanmak üzere oluşturdukarı fondur.(halka açık şirketlerin tahvilleri ödemede kullandığı fon)
29.                       Ödenim Fonu :Tahvillerin ana para taksitlerinin geri ödenmesi için oluşturulan fondur.

30.                       Güvenceli Tahvil : Faiz ve anapara ödemesi için bir karşılık gösterilerek çıkarılan tahvildir.
31.                       Güvencesiz Tahvil :Tahvil sahiplerinin alacaklarının güvencesi işletmenin tüm mal varlığıdır.
32.                       Kara İştiraklı Tahvil :Sahibine hem faiz hemde kardan pay hakkı veren tahvil dir.
33.                       Primli Tahviller :Tahvil üzerinde yazılı nominal değerden daha düşük bir değerle satılıyorsa İHRAÇ Primi , İtfa anında tahvil sahibine nominal degerden daha yüksek bir değer ödeniyorsa İTFA Primi söz konusudur.
34.                       Varant :Bir satın alma opsiyonudur ve sahibine bir işletmenin önceden saptanmış belirli fiyat üzerinden ve belirli sayıda hisse senetlerinden satın alma hakkı verir.
35.                       Valör :Kredi veya mevduat için bankaca faizin işletilmeye başlandığı tarihtir.
36.                       Anüite :Tahvilde faiz ödemeleri vade boyunca genellikle eşit tutarlarda yapılır eşit ödemeler dizisine anüite denir.
37.                       Çevirim(değiştirme) Fiyatı :Hisse senedine çevrilebilir tahvil sahiplerinin hisse senetlerini değiştirme halinde,hisse senetlerine uygulanacak fiyattır.
38.                       Hisse Senedi :Anonim şirketlerde ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde sermayenin belli bir oranını temsil eden ve sahiplerine ortaklık hakkı sağlayan menkul kıymettir.
39.                       Anonim Şirket :Bir ünvana sahip , sermayesi belli paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu olan şirkettir.
40.                       Kayıtlı Sermaye :A.ş lerin esas sözleşmesinde hüküm bulunmak kaydıyla ve yönetim kurulu kararıyla T.T.K. daki hükümlere tabi olmadan çıkarabilecekleri azami sermaye tutarını gösteren sermayedir.
41.                       Rüçhan Hakkı :Mevcut ortakların Yeni çıkarılacak hisse senetlerinden öncelikli satın alma hakkıdır.
42.                       Halka Açık Anonim Şirket :Hisse senedi sahiplerinin sayısı 250’yi aşıyorsa veya şirket yazılı veya sözlü bir şekilde halkı ortaklığa çağırmış ise ,bu anonim şirket halka açık şirket sayılır ve spk’ya tabi olur.
43.                       Adi Hisse Senedi :Sahiplerine genel kurulda eşit oy hakkı ile kar dağıtımı ve tavsiyede eşit pay alma hakkı tanılır.
44.                       Katılma İntifa Senetleri :Kardan pay alma ,yeni hisse senedi alma,tasfiye bakiyesinden yararlanma gibi haklara sahip ama ortaklık hakkı yoktur.
45.                       Doğrudan Çıkarım :İşletmelerin aracı kullanmayarak hisse senetlerini halka satmasıdır.
46.                       Özel İhraç :Büyük tutardaki menkul kıymetlerin kurumsal yatırımcılara doğrudan satılmasıdır
47.                       Dolaylı Çıkarım :İşletmenin aracı kurumun hizmetlerinden yararlanarak hisse sentlerini halka satmasıdır.
48.                       Underwriting :Aracı kurumların veya yatırım bankalarının danışmanlık hizmeti dışında ihraç edilen menkul kıymetlere satma garantisi vermesidir.Bu hizmeti veren aracılara UNDERWRITER denilir.
49.                       Kurtaj :Aracı kurumların yaptıkları her işlem için müşterilerinden aldıkları komisyondur.
50.                       Çok Fiyat Yöntemi :Bütün alış ve satış emirlerinin sisteme girilmesi ve eşleştirmenin fiyat ve zaman önceliği esaslarına göre otomatik olarak yapılmasıdır.(sürekli müzayede)
51.                       Baz Fiyat :Bir hisse senedinin seans içinde işlem göre bileceği üst ve alt fiyat limitlerinin ve fiyat adımlarının belirlenmesine esas teşkil eden fiyattır.
52.                       Lot: 1adet hisse senedinden oluşan standart işlem birimidir.
53.                       Borsa Seansı :Borsada işlem gören menkul kıymetler her gün belirli saatler arasında alınıp satılır bu işlem süresidir.
54.                       Hisse senedi Değerleme :Hisse senedinin gelecekte sağlayacağı tahmin edilen dönemsel kazançların belirli bir iskonto oranı ile iskonto edilerek toplanmaları işlemidir.
55.                       Ulusal Pazar(Kot İçi Pazar) :Borsa kotunda bulunan ve asgari tedavül kriterlerine haiz şirketlerin hisse senetlerinin güven ve istikrar içerisinde işlem gördüğü piyasadır.
56.                       Toptan Satışlar Pazarı :Önceden alıcıları belirli olan veya olmayan belirli bir miktardaki hisse senedi işlemlerinin yapıldığı piyasadır.
57.                       Defter Değeri :Öz sermaye toplamının hisse senedi sayısına bölünmesiyle bulunan değerdir.
58.                       Gerçek Değer :İşletmenin gelecekteki kazançları ve kar payları belli bir iskonto oranıyla bugüne indirgenip bugunki değerler toplandığında bulunan değerdir.
59.                       Etkin Piyasa :Menkul kıymet fiyatlarının ,menkul kıymet değeriyle ilgili tüm bilgileri yansıttığı piyasadır.
60.                       Temel Analiz :Menkul kıymetlere ilişkin genel ve özel bilgilerin toplanarak sistematik bir şekilde değerlendirilmesi ve bu doğrultuda tahminler yapılmasıdır.
61.                       Teknik analiz :Hisse senetlerinin geçmişteki fiyat hareketlerinin gelecekte de tekrarlanacağını varsayarak , hisse senetlerine ilişkin alım satım kararlarının verirdiği tekniktir.
62.                       Dow Teorisi :Piyasa analizlerinde amacın piyasada fiyatların gidiş yönünü belirlemek olduğu görüşüne dayanmaktadır.
63.                       Boğa Piyasası :Hisse senedi fiyatlarının yükselme eğiliminde olduğu piyasaya denir.
64.                       Ayı Piyasası :Hisse Senedi fiyatlarının düşme eğiliminde olduğu piyasadır.
65.                       Türev Ürün :Fiyatları başka bir ürünün fiyatına bağlı olan ürünlerdir.
66.                       Türev Kullanım amaçları :Riskten Korunma,Spekülasyon(tahmin),Arbitraj
67.                       Arbitraj :Aynı ve eşit miktardaki bir malın eş zamanlı olarak bir piyasadan alınıp diğer piyasayada avantajlı bir şekilde satılarak riske girmeden fiyat farklılıklarından dolayı kar elde edilmesidir.
68.                       Vadeli (Forward) Piyasalar :İleri bir tarihte teslimi söz konusu olacak herhangi bir malın,vadesi,fiyatı ve miktarı bugünden belirlenerek ,sözleşmeye bağlandığı işlemler veya sözleşmelerdir.
69.                       Forward Kur Primi :Vadeli kurun cari kurdan büyük olması durumunda aradaki farktır ,düşükse Forward Kur İskontosudur.
70.                       Gelecek (future) Piyasalar :Belirli nitelikteki ve miktardaki bir malın finansal ürünün bugünden balirlenen bir fiyattan,gelecekteki bir tarihte teslim edilmesini veya teslim alınmasını hükme bağlayan sözleşmelerdir.
71.                       Takas odası :Opsiyon ve Gelecek borsalarında alıcı ve satıcıların yükümlülüklerini yerine getirmesini ve güveni sağlayan kuruma takas odası denır.
72.                       Teminat ( marjin)Takas odasının üstlendiği riskler sebebiyle alıcı ve satıcıdan aldığı teminat mektubudur.
73.                       Opsiyon Piyasaları :Sahibine belirli sayıda menkul kıymetin veya malın önceden belilenen bir fiyattan belirli bir süre içerisinde alım ve satım HAKKINI veren sözleşmelerdir.
74.                       Opsiyon Fiyatı :Opsiyon alıcısının ,satın alma veya satma hakkını elde edebilmek için ,opsiyon satıcısına ödediği tutardır.
75.                       Swap :Takas ,değiştirme anlamına gelir.İki taraf arasında yapılan faiz veya ana para ödemelerinin koşullarını önceden belirleyerek ,değişimi sağlayan bir sözleşmedir.
76.                       Libor :İngilterede her gün belirlenen bankalar arası faiz oranıdır.
77.                       Prime Rate :Amerikada kredibilitesi yüksek işletmelere uygulanan faiz oranıdır.
78.                       Spk’nın Kuruluş Amaçları :En önemli amacı yatırımcıyı ve tüm sermaye piyasasını korumak.Spk 1 başkan ,1 başkan vekili ve 5 üyeden oluşur.(görev süreleri 6 yıldır),Spk da 11 daire başkanlığı vardır.
79.                       Spk’nın mesleki faaliyetleri(den.iz.a.k) : Denetleme,izleme,araştırma,Kayıt tutma.
80.                       SPK :Sermaye piyasaları kanununun verdiği görev ve yetkileri yapmak üzere kurulmuş idari ve mali özerkliğe sahip kuruma SPK denir.
81.                       Devamlı Piyasa :Borsaya kayıtlı menkul kıymetlerin en kısa sürede ve en düşük maliyetlerle alınıp satılmasıdır.(menkul kıymet borsasının en önemli fonksiyonudur)
82.                       Piyasanın Derinliği :İşlem gören menkul kıymet için işlem fiyatının altında ve üzerinde fiyatlarla çok sayıda ve yeterli miktarda yapılmış alış ve satış emirlerinin bulunmasıdır.
83.                       Piyasanın Genişliği :Menkul kıymetle ilgili alış ve satış emirlerinin hacmidir.
84.                       Piyasa Esnekliği :Piyasada bir menkul değer veya işlem gören tüm menkul değerlere ait geçici Pazar emirlerinin ortaya çıkmasına bağlı olarak piyasa dengesinin bozulması sonucu piyasaya hızla yeni emirlerin ulaşa bilmesidir.
85.                       Teklif verme yöntemi :Satın alma veya satma emri almış olan aracı kurum temsilcisinin bu emri ilgili şirket tabelasının alış veya satış kısmına yazarak teklif beklediği yöntemdir.
86.                       Piyasa Emri (serbest Emir) :Mnkul kıymetin emrin verildiği andaki piyasada bulacağı en iyi fiyatla alması yada satılmasıdır(5 lot sat veya al biçimindedir)
87.                       Sınırlı emir (limitli emir) :Yatırımcının belirlediği fiyattan işlemin yapılmasıdır(1000 adet hissesenedini 5000 tl ye sat gibi)
88.                       Zamanla Sınırlı Emir :Emrin yatırımcı için sınırladığı süre içi geçerli olan emirdir.(2gün içinde sat gibi)
89.                       Zararı Durdurma Emri :En uygun anda en uygun fiyata satın almyı içeren emirdir.
90.                       Müşteri Emri :Yatırımcının aracı kuruma verdiği Hisse senedini alım veya satım emridir.
91.                       Endeks :Menkul kıymetlerin fiyat değişimlerini incelemek üzere hazırlanan göstergedir.
92.                       Borsa Hakkında Bilgiler :İlk menkul kıymetler borsası 1487 de belçikanın anvers şehrinde kuruldu.En büyük borsa new york borsasıdır.Dersaadet Tahvilat borsası 1866 yılında kurulan ve sadece Osmanlı tahvillerinin alınıp satıldığı Osmanlıdaki ilk borsadır.İmkb 1986 yılında yeniden organize edilerek etkin olarak çalışmaya başladı(1985 de kuruldu


23 Temmuz 2015 Perşembe

Normal Hesap Döneminden Özel Hesap Dönemine Geçiş

Bazı sektörlerde, sektöre has özelliklerden dolayı ticari işlemlerin başlaması ve sonuçlanması mevcut takvim yılını aşabilmektedir. Bu gibi durumlarda firmalar Maliye Bakanlığı’ndan kendilerine has bir özel dönem verilmesini talep edebilirler.

I- GİRİŞ Özel döneme girişin nasıl olduğu, başvurunun nasıl yapılacağı ve özel döneme girildikten sonra muhasebe hesaplarında yapılması gereken düzenlemeler yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

II- YASAL DAYANAK Vergi Usul Kanunu’nun 174. maddesine göre “Defterler hesap dönemi itibariyle tutulur. Kayıtlar her hesap dönemi sonunda kapatılır ve ertesi dönem başında yeniden açılır.Hesap dönemi normal olarak takvim yılıdır. Şu kadar ki, takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için, bunların müracaatı üzerine Maliye Bakanlığı 12'şer aylık özel hesap dönemleri belli edebilir. Yeniden işe başlama veya işi bırakma hallerinde, hesap dönemi içinde bir yıldan eksik olan faaliyet süresi, hesap dönemi sayılır. Bu maddeye göre özel hesap dönemi tayin edilenlerin ticari ve zirai kazançları, hesap dönemlerinin kapandığı takvim yılının kazancı sayılır.” denilmektedir.
Yukarıdaki maddeden de anlaşılacağı gibi firmalar faaliyet konularına göre Maliye Bakanlığı’ndan onay alarak kendileri için 12 aylık özel bir hesap dönemi talep edebilmektedirler.

III- ÖZEL HESAP DÖNEMİ TALEBİ Normal takvim yılı içerisinde kurulup faaliyete başlayan kurumlar vergisi mükellefi bir firma özel hesap dönemine geçebilmek için ilk önce bu talebinin gerekçesini de içeren bir dilekçe ile birlikte Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Kurumlar Vergisi Grup Başkanlığı’na başvuru yapmalıdır. Söz konusu dilekçede firmanın tanıtıcı bilgileri yazıldıktan sonra neden dolayı özel döneme geçilmek istenildiği belirtilir. Ayrıca firma için uygun olan hesap döneminin de dilekçede başlangıç ve bitiş tarihleri ile belirtilmesi gerekmektedir.

IV- ÖZEL HESAP DÖNEMİNE GEÇİLMESİ
A- KURUMLAR VERGİSİ VE GEÇİCİ VERGİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRME Maliye bakanlığı firmanın talebine göre özel hesap dönemine geçme isteğini onaylar ise firmaya bunu yazılı olarak belirtir. Söz konusu yazıda özel hesap döneminin başlangıç ve bitiş tarihleri ile hangi tarihten sonra özel döneme tabi olacağı ayrıca belirtilir.Bu aşamadan sonra firma muhasebe yetkililerinin yapması gereken bazı işlemler vardır. Bu konuları örnekler ile açıklamaya çalışalım


Örnek-1:
Mevcut Mali Dönem                                   : 1 Ocak 2010 – 31 Aralık 2010
Özel Dönem Onayının Tebliğ Tarihi         : 1 Şubat 2010
Özel Hesap Dönemi                                   : 1 Ağustos – 31 Temmuz
Bu durumda mali yılın başlangıcı olan 1 Ocak 2010 tarihi ile özel dönemin başlangıcı olan 1 Ağustos 2010 tarihi arasında 01.01.2010-31.07.2010 kıst dönemi oluşacak ve bu döneme istinaden 14 Ağustos 2010 da normal döneme ilişkin (Nisan-Mayıs-Haziran ayları için) 2. Geçici vergi Beyannamesinin, 31.07.2010 tarihini takip eden 4. ayın 25. gününde ise (25 Kasım 2010 ) kıst dönem Kurumlar Vergisi Beyannamesinin verilmesi gerekecektir.

Örnek-2:
Mevcut Mali Dönem                                   : 1 Ocak 2010 – 31 Aralık 2010
Özel Dönem Onayının Tebliğ Tarihi         : 1 Eylül 2010
Özel Hesap Dönemi                                   : 1 Ağustos – 31 Temmuz
Bu durumda özel döneme geçiş mevcut mali döneme göre ertesi yılda yapılacağı için mükellef firma 31Aralık 2010 tarihine kadar Geçici Vergi Beyannamelerini olması gerektiği gibi verecek 25 Nisan 2011 tarihinde ise 01.01.2010-31.12.2010 dönemine ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamesini verecektir.
Özel döneme geçiş tarihi 1 Ağustos 2011 olduğu için 1 Ocak 2011 – 31 Temmuz 2011 dönemi mükellef için kıst dönem olarak kabul edilecek ve bu dönem için 14 Mayıs 2011 de 1. geçici Vergi Beyannamesini,  14 Ağustos 2011 de 2. Geçici Vergi Beyannamesini ve 25 Kasım 2011 tarihinde ise kıst dönem için Kurumlar Vergisi Beyannamesini verecektir.
Kurumlar vergisi ve Geçici Vergi Beyannameleri için durum yukarıda anlatıldığı gibi olacaktır. Bunun dışında Muhtasar Beyname, Katma Değer Vergisi Beyannamesi ve Damga Vergisi beyannamesi için herhangi bir problem olmayacak ve eskisi gibi verilmeye devam edecektir.

B- AMORTİSMANLAR HESAPLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRME
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre araç alımlarında kıst amortisman yöntemi ile hesaplanması bunun dışında kalanlarda amortismanların 1 yıllık olarak ayrılması gerektiği belirtilmiştir.
Özel hesap dönemi normal dönemden farklı bir dönemi kapsadığı ve normal dönemi böldüğü için yıllık amortisman tutarının hesaplanmasında tereddütler yaşanmaktadır. Yukarıda verdiğimiz örneklere istinaden amortisman mevzusunu da açıklamaya çalışırsak;

Örnek-1:

Mevcut Mali Dönem                                   : 1 Ocak 2010 – 31 Aralık 2010
Özel Dönem Onayının Tebliğ Tarihi         : 1 Şubat 2010
Özel Hesap Dönemi                                   : 1 Ağustos – 31 Temmuz
Alım Tarihi 15 Mayıs 2009 ve alım tutarı 100.000 TL olan bir demirbaşın % 20 oranında normal amortismana tabi tutulduğunu farz edersek

Amortisman Giderleri
2009 Yılı İçin Amortisman Gideri               : 100.000 x 0,20                = 20.000 TL
1 Ocak 2010-31 Temmuz 2010 İçin          : [(100.000 x 0,20)/ 12]x7    =  11.667
1 Ağustos 2010-31 Temmuz 2011 İçin      : 100.000 x 0,20                = 20.000 TL
1 Ağustos 2011-31 Temmuz 2012 için       : 100.000 x 0,20                = 20.000 TL
1 Ağustos 2012-31 Temmuz 2013 için       : 100.000 x 0,20            = 20.000 TL + 8.333
Görüldüğü üzere özel döneme geçişte kıst amortisman uygulaması yapılmış ve 2010 Yılı için eksik hesaplanan tutar itfa yılında amortisman tutarına eklenmiştir.

C- GELECEK AYLARA AİT GİDERLER (180) VE GELECEK AYLARA AİT GELİRLER HESAPLARI (380)
Bilindiği üzere 180 Gelecek Aylara Ait Giderler Hesabı ile 380 Gelecek Aylara Ait Gelirler Hesabı, işletmede oluşan gelir ve giderleri, muhasebenin temel ilkelerinden dönemsellik ilkesi gereği kayıtlara almak için kullanılan hesaplardır.


Mükellef (A) Firmasının Ocak 2010 tarihinde 3 senelik bakım anlaşması imzalandığını ve bakım bedelinin senelik 1.200 TL olduğunu ve bakım bedelinin bankadan ödendiğini varsayalım. Bu durumda muhasebe kayıtlarımız aşağıdaki gibi olacaktır ( KDV dikkate alınmamıştır)

––––––––––––––––––––––––01.01.20010–––––––––––––––––––––––––––
7XX İlgili Gider Hesabı                                                     100 TL
180 Gelecek Aylara Ait Giderler                                    1.100 TL         
280 Gelecek Yıllara Ait Giderler                                     2.400 TL
                102 Bankalar                                                                         3.600 TL
–––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––
Takip eden ayda firmanın yapacağı kayıt aşağıdaki gibi olacaktır.
––––––––––––––––––––––––01.02.20010–––––––––––––––––––––––––––
7XX İlgili Gider Hesabı                                                           100 TL
                180 Gelecek Aylara Ait Giderler                             100 TL
–––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––

Şubat 2010 Tarihinde özel hesap dönemine geçişinin onaylandığını ve 1 Ağustos 2010 Tarihinin özel dönem başlangıç tarihi olduğunu düşünürsek 180 Hesap içerisinde bulunan ve Ağustos 2010 – Aralık 2010 dönemine ait tutarların muhasebe kayıtlarında 280 Hesaba çekilerek düzeltilmesi uygulama açısından doğru bir yaklaşım olacaktır.





D-GELİR TAHAKKUKLARI (181) VE GİDER TAHAKKUKLARI (381)
Tahakkuk hesapları işletmede henüz gerçekleşmemiş bir gelir ya da gider ile dönem sonunda düzenlenen ve iki dönemi birden kapsayan faturaları muhasebe kayıtlarına almak için kullandığımız hesaplardır.

Özel döneme geçiş açısından incelediğimizde özellikle dönem sonu gelen ve iki döneme birden yayılan elektrik ve benzeri faturalar özellik arz etmektedir. Muhasebenin Temel ilkelerinden dönemsellik ilkesi gereği bu tarz faturalarda tahakkuk işlemi yapmak ve söz konusu gideri ilgili döneminde giderleştirmek gerekmektedir.

Konuyu daha net anlatabilmek açısından şöyle bir örnek verelim;
Ocak ayında gelen elektrik faturasında sayaç okuma dönemi 21 Aralık 2009 - 20 Ocak 2010 olarak gözüküyor olsun. Toplam tutarın 3.000 TL olduğunu var sayarsak;
3.000 / 30 = 100 TL gün başına düşen elektrik gideri
10 x 100   =  1.000 TL      2009  Yılında gider yazılması gereken tutar
20 x 100   =  2.000 TL      2010  Yılında gider yazılması gereken tutar
Mali yıl içerisinde gelen faturalarda eğer aylık olarak raporlama yapılmıyorsa bu tahakkuk kaydı yapılmamaktadır fakat yıl içerisinde özel döneme geçen bir firma için söz konusu tahakkukların atlanmaması önem taşımaktadır.

V- SONUÇ
Firmalar kar ve zararlarının oluştuğu tarihleri göz önüne alarak veyahut iş yoğunluklarına göre Maliye Bakanlığı’ndan özel dönem talebinde bulunabilirler. Kendileri için uygun olan dönemi ve bu döneme geçme taleplerinin gerekçelerini belirttikleri bir dilekçe ile başvuru yapılır ve Maliye Bakanlığı’nın yazılı onayından sonra özel döneme geçilir
Özel döneme geçen mükelleflerin amortisman hesapları, tahakkuk hesapları ve gelecek aylara/yıllara ait gelir ve gider hesaplarında gerekli düzenlemeleri yapmaları gerekmektedir.
Özel dönemin onaylanmasının ardından firmaların kuruluş ana sözleşmesinde belirtilen mali dönem bölümünü özel dönem tarihlerine göre revize etmeyi de unutmamaları gerekmektedir.

Güçlühan ECE*
Yaklaşım