.

.

20 Kasım 2015 Cuma

6645 Sayılı teşvikte neler var?

    20.11.2015 01:00   info@resulkurt.com

İstihdam maliyetlerinin düşürülmesi ve nitelikli işgücü sağlanasında Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) işbirliğinde önemli teşvikler uygulanıyor.
Aktif işgücü hizmetleri, gerek nitelikli istihdam artışının, gerekse de işverenlerin bu istihdam artışına katılımının sağlanması amacıyla yürütülmektedir. Dolayısıyla nitelikli işgücünün oluşturulmasında teorik eğitim için kurslar, pratik eğitim için işbaşı eğitim programları ve istihdamın sağlanması için de prim teşvikleri uygulanmaktadır. 
İşbaşı eğitim programları, İŞKUR’a kayıtlı işsizlerin yine İŞKUR’a kayıtlı işyerlerinde, daha önceden edindikleri teorik bilgileri uygulama yaparak pekiştirmelerini veya mesleki deneyim kazanmalarını sağlamak amacıyla düzenlenmektedir.
Tüm bu hususlar çerçevesinde 23 Nisan 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6645 sayılı Torba Yasa ile önemli bir sigorta prim teşviki getirilmiştir.
4447 sayılı Kanun'a eklenen geçici 15. madde eklenmiştir. Buna göre 18 yaşından büyük, 29 yaşından küçük olanlardan Türkiye İŞKUR tarafından 31/12/2016 tarihine kadar başlatılan işbaşı eğitim programlarını tamamlayanların;
a) Programın bitimini müteakip en geç üç ay içinde programı tamamladıkları meslek alanında özel sektör işverenleri tarafından 5510 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında işe alınması ve
b) İşe alındıkları yıldan bir önceki takvim yılında işyerinden bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olması, 
Kaydıyla, işe alındıkları işyerinin imalat sanayi sektöründe faaliyet göstermesi hâlinde 42 ay, diğer sektörlerde ise 30 ay süre ile 5510 sayılı Kanun'un 81'inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uygulandıktan sonra kalan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait oranına göre ve aynı kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan tutar Fondan karşılanır. 30/06/2015 tarihine kadar başlayan işbaşı eğitim programlarının katılımcıları için bu fıkradaki süreler 6 ay artırımlı uygulanacaktır.
Bu kapsamda destekten yararlanacak imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren işyerleri, işkollarına göre Avrupa Topluluğu Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması dikkate alınarak bakanlık tarafından belirlenecek.
İşveren hissesine ait primlerin fondan karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak; 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) vermesi, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazine ve fon tarafından karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresi içinde ödemesi ve kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.
Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının 6183 sayılı Kanun'un 48'inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilmiş veya ilgili diğer kanunlar uyarınca prim borçlarının yeniden yapılandırılmış ve taksitlendirilmiş olması, bu tecil, taksitlendirme ve yeniden yapılandırma devam ettiği sürece işverenlerin bu fıkra hükmünden yararlanmasına engel teşkil etmemektedir.
Yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamayacaktır.
Bu madde hükümleri; kamu idaresine ait işyerleri, 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanun'un 30'uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanun'dan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmayacaktır.
Fondan karşılanan prim tutarları, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmayacaktır.
Bakanlar Kurulu, birinci fıkrada belirtilen tarihi birer yıl süreyle ve en çok 31/12/2018’e kadar ertelemeye yetkilidir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar bakanlık tarafından belirlenecek. 


17 Kasım 2015 Salı

şuf'a hakkı

Sayı: 
52796708-3065/03-2
Tarih: 
10/04/2013
 
T.C.
UŞAK VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir müdürlüğü


İVEDİ
Sayı
:
52796708-3065/03-2
10/04/2013
Konu
:
Önalım (şuf'a) hakkında KDV Uygulaması


İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, ........ Tekstil A.Ş.'nin 5 yıldır sahibi olduğu arsayı KDV siz olarak 16/3/2011 tarihinde fatura düzenlemek suretiyle 142.000,00 TL bedelle şirketinize sattığı, şirketiniz adına tapu devrinin yapıldığı ancak, söz konusu taşınmazın hisseli olması sebebiyle hissedar ......... tarafından önalım (şuf'a) hakkı ileri sürülerek dava açıldığı ve davanın kazanıldığı, 157.132,00 TL önalım (şuf'a) bedelinin şirketinize ödeneceği belirtilerek, düzenlenecek faturada KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı konusunda bilgi istenildiği anlaşılmaktadır.
Katma Değer Vergisi Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde, ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/3-d maddesinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların katma değer vergisine tabi olduğu,
- 2/1 inci maddesinde teslimin, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu,
- 17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin KDV den istisna olduğu, ancak istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında tutulduğu,
- 20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,
- 24 üncü maddesinde, ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurlar ile vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil olduğu,
- 35 inci maddesinde malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellefin bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellefin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzelteceği, şu kadar ki, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmesinin şart olduğu
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, ........ Tekstil A.Ş.'den 16/3/2011 tarihinde satın aldığınız ve tapuda şirketiniz adına devri yapılan taşınmaza ilişkin işlemin, bu taşınmazın hissedarı ........'in önalım hakkını kullanarak açtığı dava neticesinde, şirketiniz adına yapılan tapu kaydının iptaline, iptal edilen hissenin .......... adına tapuya tesciline karar verildiğinden KDV Kanununun 35 inci maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkündür.
Bu itibarla,
- ....... Tekstil A.Ş.'nin KDV siz olarak 16/3/2011 tarihinde fatura düzenlemek suretiyle 142.000,00 TL bedelle şirketinize sattığı taşınmaz için şirketiniz tarafından ...... Tekstil A.Ş.'ye bir iade faturası düzenlenmesi ve bu faturada KDV hesaplanmaması,
- Söz konusu taşınmaz hissesinin ........'e teslimine ilişkin olarak ........Tekstil A.Ş. tarafından .........'e fatura düzenlenmesi ve bu faturada da KDV Kanununun 17/4-r maddesi uyarınca KDV hesaplanmaması
gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.

EK :
özelge talep formu ve ekleri


(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

11 Kasım 2015 Çarşamba

II. sınıftan I. sınıfa geçiş 2015

MADDE 177 
Bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadleri


1- Yıllık;
 Alış tutarı
 Satış tutarı

168.928.-
232.276.-


2- Yıllık gayrisafi iş hasılatı
92.911.-


3- İş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı
168.928.-


Mükellefler;
* Bir hesap döneminin iş hacmi belirlenen hadlerden % 20‘yi aşan bir nispette düşük olursa veya Arka arkaya üç dönemin iş hacmi belirlenen hadlere nazaran % 20’ye kadar bir düşüklük gösterirse bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak, II. sınıfa geçebilirler: (VUK md.179)
* Bir hesap döneminin iş hacmi belirlenen hadlerden % 20‘yi aşan bir nispette fazla olursa veya Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi belirlenen hadlere nazaran % 20’ye kadar bir fazlalık gösterirse bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarakI. sınıfa geçerler. (VUK md.180) MuhasebeDr.Com


Özelge : ÖZEL MALİYETİN KİRAYA VERENE BEDELSİZ DEVRİ HALİNDE STOPAJ VE GİDER PUSULASI ZORUNLULUĞU.....

Özet: Gelir vergisi yönünden :Devredilen iktisadi kıymetlerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit edilecek emsal değeri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (1/5-a) bendi hükmüne istinaden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve bu bedelin gayrimenkul sahibi tarafından Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin (1-c) bendi hükmü dikkate alınarak beyan edilmesi gerekmektedir.
Katma değer Vergisi yönünden: Özel maliyet harcamalarına konu iktisadi kıymetlerin bedelsiz olarak işyeri sahibine bırakılmasının, bu harcamalarla ilgili KDV'nin indirim konusu yapılmasına herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Vergi Usul Yönünden:Kira veya işletme hakkı süresi dolmadan, kiralanan veya işletme hakkı alınan şeyin boşaltılması veya işletme hakkının herhangi bir sebepten sona ermesi halinde henüz itfa edilmemiş olan giderler, boşaltma veya hakkın sona erdiği yılda bir defada gider yazılır."İşyerinin boşaltılması neticesinde kiraya verene bırakılan ve ayni kira ödemesi olarak değerlendirilen kıymetlerin emsal bedellerinin, kiraya verenin mükellef olmaması durumunda tarafınızca düzenlenecek gider pusulası ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Sayı: 11395140-105[327-2012/VUK-1- . . .]-61137
Tarih: 16/06/2015

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI-İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Konu:
Özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilen iktisadi kıymet harcamalarının bedelsiz olarak işyeri sahibine bırakılması.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda ...'de iktisadi işletmeye dahil olmayan bir gayrimenkulü şube olarak kullanmak üzere 2006 yılında kiralayarak söz konusu gayrimenkul için özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilen ... TL iktisadi kıymet harcaması yaptığınız, 2012 yılının ocak ayında söz konusu gayrimenkulü terk ederek, özel maliyet bedeli kapsamındaki harcamaları kira bedeline sayılmaksızın ve bedelsiz olarak gayrimenkul sahibine bırakmış olduğunuz belirtilerek, bedelsiz olarak devredilen söz konusu iktisadi kıymetlerin Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu ve KDV Kanunu karşısındaki durumunun ne olacağı konusunda Başkanlığımız görüşlerinin talep edildiği anlaşılmıştır.
I) GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde gayrimenkul sermaye iradının tarifi yapılarak nelerin gayrimenkul sermaye iradı olduğu maddeler halinde sayılmış olup Kanunun 72 nci maddesinde; gayrimenkul sermaye iratlarında, gayrisafi hasılatın 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarı olduğu, ayın olarak tahsil edilen kiraların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre emsal bedeli ile paraya çevrileceği, kiracı tarafından gayrimenkulü genişletecek veya iktisadi değerini devamlı surette artıracak şekilde gayrimenkule ilave edilen kıymetlerin kira müddetinin hitamında bedelsiz (Kıymetlerin emsal bedelinden düşük değerle devri halinde, aradaki fark bedelsiz devir sayılır) olarak kiralayana devrolunduğu takdirde, mezkûr kıymetlerin kiralayan bakımından, bu tarihte aynen tahsil olunmuş kabul edileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanunun 86 ncı maddesinde ise; "Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.
1. Tam mükellefiyette;  ... c) Vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,   ..." hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında; kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hüküm altına alınmış olup anılan fıkranın (5-a) bendinde 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemeler üzerinden (2009/14592 sayılı B.K.K.na istinaden) %20 oranında tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Yine aynı Kanunun "Vergi tevkifatında uyulacak esaslar" başlıklı 96 ncı maddesinin birinci fıkrasında vergi tevkifatının 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, hesaben ödeme deyiminin ise vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre; kurumunuzun kiralamış olduğu gayrimenkul için yapmış olduğu özel maliyet bedeli niteliğindeki harcamalarının kira süresi sonunda bedelsiz olarak kiralayana devredilmesinin ayni kira ödemesi olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup kiralamaya konu gayrimenkulün iktisadi işletmeye dâhil olmaması halinde, devredilen iktisadi kıymetlerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit edilecek emsal değeri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (1/5-a) bendi hükmüne istinaden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve bu bedelin gayrimenkul sahibi tarafından Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin (1-c) bendi hükmü dikkate alınarak beyan edilmesi gerekmektedir.

II) KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
2/1 inci maddesinde, teslimin, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu,
"Emsal bedeli ve emsal ücreti" başlıklı 27 nci maddesinde;
"1. Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrah işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir.
2. Bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücreti esas alınır.
3. Emsal bedeli ve emsal ücreti Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunur.
4. Katma değer vergisi uygulaması bakımından emsal bedelin tayininde genel idare giderleri ve genel giderlerden mamule düşen hissenin bedele katılması mecburidir.
5. Serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa, hizmetin bedeli, bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamaz."
29/1-a maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'yi indirebilecekleri,
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, kurumunuz tarafından kiralanan işyeri için özel maliyet niteliğindeki harcamaları dolayısıyla yüklenilen ve fatura ve vb. belgelerde gösterilen KDV'nin Kanunun 29 uncu maddesi kapsamında indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Ancak bedelsiz devredilen iktisadi kıymetlerin KDV matrah tespitine ilişkin emsal bedel ile ilgili hükümler göz önünde bulundurulmak suretiyle KDV'ye tabi tutulması gerekmektedir.
Söz konusu özel maliyet harcamalarına konu iktisadi kıymetlerin bedelsiz olarak işyeri sahibine bırakılmasının, bu harcamalarla ilgili KDV'nin indirim konusu yapılmasına herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

III) VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:213 sayılı Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesi hükmüne göre, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapan veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir.

Anılan Kanunun 262 nci maddesinde maliyet bedelinin iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade ettiği, 269 uncu maddesinde iktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedelleri ile değerleneceği hüküm altına alınmıştır.
Mezkûr Kanunun 272 nci maddesinde "Normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında, gayrimenkulü veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarını genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderler, gayrimenkulün veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının maliyet bedeline eklenir.
...
Gayrimenkuller kira ile tutulmuş ise veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının işletme hakkı verilmiş ise, kiracı veya işletme hakkına sahip tüzel kişi tarafından yapılan bir ve ikinci fıkralardaki giderler bunların özel maliyet bedeli olarak ayrıca değerlenir. Kiracının veya işletme hakkına sahip tüzel kişinin faaliyetini icra için vücuda getirdiği tesisata ait giderler de bu hükümdedir.
Gayrimenkuller veya elektrik üretim ve dağıtım varlıkları için yapılan giderler hem tamir, hem de kıymet artırma giderlerinden terekküp ettiği takdirde, mükellef bu giderlerden maliyet bedeline eklenecek kısmı ayrı göstermek mecburiyetindedir." hükmüne,
"Özel maliyet bedellerinin itfası" başlıklı 327 nci maddesinde ise "Gayrimenkullerin, elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının ve gemilerin iktisadî kıymetlerini artıran ve 272 nci maddede yazılı özel maliyet bedelleri, kira veya işletme hakkı süresine göre eşit yüzdelerle itfa edilir. Kira veya işletme hakkı süresi dolmadan, kiralanan veya işletme hakkı alınan şeyin boşaltılması veya işletme hakkının herhangi bir sebepten sona ermesi halinde henüz itfa edilmemiş olan giderler, boşaltma veya hakkın sona erdiği yılda bir defada gider yazılır."
hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, kurumunuz tarafından kiralanan işyeri için Vergi Usul Kanununun 272 nci kapsamında yapılarak özel maliyet olarak aktifleştirilen harcamaların itfa edilmemiş kısımlarının kiralanan işyerinin boşaltıldığı yılda bir defada gider yazılması mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, işyerinin boşaltılması neticesinde kiraya verene bırakılan ve ayni kira ödemesi olarak değerlendirilen kıymetlerin emsal bedellerinin, kiraya verenin mükellef olmaması durumunda tarafınızca düzenlenecek gider pusulası ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.


7 Kasım 2015 Cumartesi

vergi denetiminde değişiklik....

VERGİ İNCELEMELERİNDE UYULACAK USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 31/10/2011 tarihli ve 28101 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.  “g) Öz sermaye büyüklüğü: Hesap dönemi sonundaki bilançoda 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre hesaplanan öz sermaye toplamını,”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir. “İnceleme görev yazısı ekinde yer alan belgeler, elektronik ortamda inceleme yapmaya yetkili olanlara gönderilebilir.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(3) İnceleme görevini veren ilgili birim tarafından görevin devredilmesinin uygun görülmesi halinde inceleme dosyası, yazı ile Grup Başkanlığına gönderilir.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğe, 16 ncı maddenin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki dördüncü fıkra eklenmiş ve müteakip fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.        “(4) Tutanakta yer alan hususların vergi kanunları karşısında yapılması muhtemel işlemler bakımından ispatlama vasıtası olduğu ve yapılması muhtemel işlemlerin neler olduğu mükellefe izah edilir.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan “ispatlama vasıtası olduğunun” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve yapılması muhtemel işlemlerin neler olduğunun” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğe, 18 inci maddenin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki ikinci fıkra eklenmiş ve müteakip fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.         “(2) Mükelleflerin, inceleme sırasında vergi kanunlarına göre eleştiri konusu yapılacak hususlarla ilgili olarak inceleme elemanına özelge ibraz etmesi durumunda, özelge inceleme tutanağına dâhil edilir. Özelgenin mükellefin durumunu açıklayıp açıklamadığı hususu, inceleme elemanı tarafından düzenlenen raporda değerlendirilir.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “suretiyle ve” ibaresi “suretiyle hesap dönemine göre kazançları tespit edilenler için” olarak değiştirilmiş, “takvim yılı aşılmamak koşuluyla” ibaresinden sonra gelmek üzere “, özel hesap dönemine tâbi mükelleflerde ise özel hesap dönemine tekabül edecek şekilde” ibaresi eklenmiş ve dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğe, 23 üncü maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.  “Uluslararası bilgi değişimi amacıyla yapılacak incelemeler
MADDE 23/A – (1) Uluslararası anlaşmalarda yer alan bilgi değişimine ilişkin hükümler çerçevesinde bilginin sağlanmasına yönelik gerçekleştirilecek araştırmalar öncelikli olarak ele alınır ve en kısa zamanda tamamlanır. Bu süre, bilgi talebinin Başkanlığa ulaştırıldığı tarihten itibaren iki ayı geçemez.”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Yıllık iş hacmi 50.000.000 TL, aktif büyüklüğü 40.000.000 TL veya öz sermaye büyüklüğü 15.000.000 TL’nin üzerinde olanlar ile” ibaresi “Bilançolarında yer alan rakamlardan net satışları ile aktif büyüklüğünün aritmetik ortalaması 50.000.000 TL’nin üzerinde olan şirketler veya öz sermaye büyüklüğü 15.000.000 TL’nin üzerinde olan şirketler ve bunlara ek olarak” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 10 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 11 – Bu Yönetmelik hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

4 Kasım 2015 Çarşamba

OKUL AİLE BİRLİKLERİNDE VERGİ UYGULAMALARI

I. GİRİŞ  Okul-Aile Birlikleri milli eğitim sistemimizde önemli vazifeler ifa eden müesseselerdir. Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin yetersizliği de göz önüne alındığında birlikler, sahip oldukları maddi imkanlar ile okullarda öğrencilerin daha sağlıklı bir ortamda eğitim ve öğretime devam edebilmelerine katkı sağlarlar.
II. OKUL-AİLE BİRLİKLERİNİN GÖREVLERİ 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun[1] 16 ncı maddesine göre eğitim kurumlarının amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için okul ile aile arasında iş birliği sağlanır. Bu amaçla okullarda okul-aile birlikleri kurulur. 
Okul-aile birlikleri, okulların eğitim ve öğretim hizmetlerine etkinlik  ve verimlilik kazandırmak, okulların ve maddi imkânlardan yoksun öğrencilerin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak üzere; ayni ve nakdi bağışları kabul edebilir, maddi katkı sağlamak amacıyla sosyal ve kültürel etkinlikler ve kampanyalar düzenleyebilir, okulların bünyesinde bulunan kantin, açık alan, salon ve benzeri yerleri işlettirebilir veya işletebilirler. 
Milli Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliği[2] 31.05.2005 tarih ve 25381 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. (Bundan sonra Yönetmelik olarak anılacaktır.)
Anılan Yönetmeliğe göre;
  • Okulun amaçlarının gerçekleştirilmesine, stratejik gelişimine, fırsat eşitliğine imkan vermek,
  • Öğretmenler kurulunca alınan kararların uygulanmasını desteklemek amacıyla velilerle iş birliği yapmak, 
  • Kurs ve sınavlar, seminer, müzik, tiyatro, spor, sanat, gezi, kermes ve benzeri etkinlikler de okul yönetimi ile iş birliği yapmak, 
  • Özel eğitim gerektiren öğrenciler için ek eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesini ve desteklenmesini sağlamak, 
  • Okulun bina, tesis, derslik, laboratuvar, atölye, teknoloji sınıfı, salon ve odaları ile bahçe ve eklentilerinin bakım ve onarımlarının yapılmasına, teknolojik donanımlarının yenilenmesine, geliştirilmesine, ilave tesis yaptırılmasına, eğitim-öğretime destek sağlayacak araç-gereç ve yayınların alımına katkıda bulunmak, 
  • Eğitim-öğretim faaliyetleri dışındaki zamanlarda okulun derslik, spor salonu, kütüphane, laboratuvar ve atölyeleri gibi eğitim ortamlarının, kamu yararı doğrultusunda kullanılmasını sağlamak gibi görevleri bulunan okul aile birlikleri, okulun ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet de satın alabilir.
Birlikler bunun dışında okula yapılan ayni ve nakdi bağışları kabul ederek kayıtlarını tutar; sosyal, kültürel etkinlikler ve kampanyalar düzenler; kantin, açık alan, salon ve benzeri yerleri işlettirir veya işletir, okul yönetimi ile iş birliği yaparak, okula ve imkanları yeterli olmayan öğrencilere maddi-manevi destek sağlarlar. 
Okul yöneticileri, öğretmenler ve veliler birliğin doğal üyesidir. Yönetici ve öğretmenin üyeliği, okulla ilişiğinin kesilmesi durumunda, velinin üyeliği ise öğrencinin okulla ilişiğinin kesilmesi halinde sona erer. Birliğin organları ise genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulundan oluşmaktadır.

III. BİRLİKLERİN GELİRLERİ  Yönetmeliğin 15.md ne göre resmi okullarda birliğin gelirleri;
  • Ayni ve nakdi bağışlardan,
  • Okulların bünyesindeki kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerin işletme gelirlerinden,
  • Sosyal, kültürel, sportif, kurslar, proje, kampanya ve benzeri etkinliklerden sağlanan gelirlerden,
  • Diğer gelirlerden oluşur. Öğrenci velileri hiçbir surette bağış yapmaya zorlanamaz.
Resmi okullarda yönetim kurulunca;                                                                                     a) Şartlı bağışlar,
b) Okulların kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerinden sağlanan gelirler,                            c) Nakdî bağışlar, sosyal, kültürel, sportif, kurslar, proje, kampanya ve benzeri etkinliklerden sağlanan gelirler ile diğer gelirler ayrı hesaplarda toplanır. Ayni ve nakdi bağışlar, belge karşılığı birlikçe kabul edilir.Nakde çevrilebilecek ayni yardımlar, nakde çevrilerek nakdi bağışlar hesabına yatırılır. Nakde çevrilemeyen ayni yardımlar, belge karşılığında okul müdürlüğüne teslim edilir.
Bağışlar, bankaya yatırılır. Banka şubesi bulunmayan yerleşim birimlerinde belge karşılığında alınır ve en geç bir hafta içinde birliğin banka hesabına yatırılır.
Alındı belgesi; müteselsil seri, cilt ve sıra numarası taşıyan, kendinden karbonlu 50 asıl ve 50 koçan yaprağından meydana gelen ciltler veya elektronik sistemler ve yazı makineleri aracılığıyla yazdırılacak form veya sürekli form şeklinde kullanılır. Form veya sürekli form şeklinde kullanılacak belgelerin belirtilen nitelikte olması zorunludur. Kullanılacak belgelerin sayısı ve türü yönetim kurulunca tespit edilerek karar altına alınır.

IV. KANTİN, AÇIK ALAN, SALON VE BENZERİ YERLERİN KİRAYA VERİLMESİ 
Yönetmeliğin 17 inci maddesinde okullarda yer alan kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerin kiraya verme usulünün nasıl yapılacağı hususu düzenlenmiştir. Resmi okullarda birlik; kantin, açık alan, salon ve benzeri yerleri, eğitim-öğretimi aksatmayacak şekilde öncelikle işletmecilere kiralama usulü ile işlettirir veya işletebilir.
Bu yerler, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun[3] 35/d ve 51/g[4] maddeleri gereğince pazarlık usulü ile kiraya verilir ve kiralamada taraflarca sözleşme düzenlenir.
Bu yerlerin muhammen bedel tespiti ve kiralanması şu şekilde yapılır.
1- Muhammen bedel tespiti; valilik/kaymakamlıkça görevlendirilecek il/ilçe milli eğitim müdür yardımcısı/şube müdürü başkanlığında okul müdürü/müdür yardımcısı, birlik başkanı, defterdarlık/mal müdürlüğü, gerektiğinde özel idare müdürlüğü temsilcisi ile varsa ilgili meslek odası temsilcisinin katılımıyla oluşturulacak komisyonca belirlenir. Aylık kira bedelinin belirlenmesinde okulların açık olduğu günler dikkate alınır.
2- Kiralama işlemleri,valilik/kaymakamlıkça görevlendirilecek il/ilçe milli eğitim müdür yardımcısı /şube müdürü başkanlığında okul müdürü,birlik başkanı,defterdarlık/mal müdürlüğü, gerektiğinde özel idare müdürlüğü temsilcisinin katılımıyla oluşturulacak ihale komisyonunca yapılır.Yapılan ihalelerde uyulacak diğer kurallar ise şu şekildedir.
a)      Kantin ve benzeri yerlerin kiralanmasında yapılacak ihalelerde, katılımcılardan ustalık belgesi istenir. Ancak katılımcıların hiç birisinin ustalık belgesi bulunmaması durumunda sertifika, kurs bitirme belgesi, kalfalık veya iş yeri açma belgelerinden en az birine sahip olma şartı aranır.
b)      Taksirli suçlar ile tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmî ihale ve alım-satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunanlar ve kamu haklarından yoksun bırakılanlar ihalelere katılamazlar.
c)      Kantin ve benzeri yerlerde, alanlarında mesleki ve teknik eğitim diploması, sertifika, kurs bitirme belgesi, kalfalık, ustalık ve iş yeri açma belgelerinden en az birine sahip eğitim-öğretim ortamına ve öğrenci psikolojisine uyum sağlayabilecek kişiler istihdam edilir.
d)      İhale komisyonu başkanı ve üyeleri ile birliğin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin üçüncü dereceye kadar yakınları ihaleye katılamaz.
e)      İşletme hakkı verilen yerler, kiralama amacı dışında kullanılmaz.
f)        Kantin bizzat yüklenici tarafından çalıştırılır ve başkası tarafından çalıştırılamaz, resmi veya gayri resmi devir ve temlik yapılamaz.
g)      Kantinin işletilmesinde 3100 sayılı Kanun gereğince ödeme kaydedici cihaz (yazarkasa) kullanılır. Ödeme kaydedici cihazın kullanılamayacağı durumlarda, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen fatura veya perakende satış fişi kesilir.
h)      Sözleşme konusu  kantinin elektrik, su, doğalgaz, ısıtma gideri, okulun sayaçlarından ayrı ise tahakkuk eden fatura bedelleri ilgili tahsilat müdürlüklerine, okulun sayaçlarıyla aynı ise idare tarafından tespit edilecek miktar tahakkuk dönemlerinde malmüdürlüğü/defterdarlıklara ödenmek üzere yüklenici tarafından okul idaresine ödenir.
i)        İşletme hakkı verilen kantinin bulunduğu yer, idarece mahallinde tanzim edilecek tutanakla işleticiye teslim edilir. Tutanakla teslim edilen yerdeki kapı, pencere, dolap, lavabo gibi levazımın tam ve sağlam olup olmadığı işletme hakkı verilen taşınmaz içerisindeki malzeme de (ocak, masa, sandalye ve benzeri) bulunuyorsa bunlar da çeşit ve değerleri itibarıyla ayrı ayrı belirtilerek teslim tutanağında yer alır.
j)        İşletme hakkı sona erdiğinde işletilme hakkı verilen yer, yüklenici tarafından kantinin bulunduğu idare yetkililerine bir tutanakla teslim edilir. Bu tutanakla yüklenici kullanımına bırakılan malzeme tam ve sağlam olarak teslim alınır.
k)      Yüklenici, temizlik ve sağlık koşullarına uygun faaliyette bulunur. Gerektiğinde okulun genel görünümüne uygun boya, badana gibi onarımları yapmakla, tedbirsizlik, dikkatsizlik, ihmal ve kusur gibi nedenlerle vuku bulacak zarar ziyanı tazmin etmekle yükümlüdür.
l)        İşletme hakkı verilen yerde hiç bir şekilde "bira" dahil alkollü içki, tütün ve tütün mamulleri ile enerji içecekleri bulundurulamaz ve satışı yapılamaz. Kantinlerde öğrencinin ruh ve beden sağlığına faydalı gıda ve içecek gibi ürünlerin bulundurulması  zorunludur. Bu ürünlerde gıda kodeksine uygunluk şartları aranır.
m)    Kira sözleşmelerinin süresi bir yıl olup bu bir yıllık işletme süresi sözleşmenin feshini gerektiren nedenler yoksa en fazla 5 yıl süreyle uzatılabilir.
n)      Sözleşmenin uzatılması halinde artış bedeli, Devlet İstatistik Enstitüsünce yayımlanan Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) (bir önceki yılın aynı ayına göre % değişim) oranında artırılması suretiyle bulunacak bedeldir. Ancak kira bedelinin tespitine ilişkin faktörlerde önemli ölçüde farklılaşma olması halinde (öğrenci azalması, çoğalması gibi) kira bedeli komisyonca yeniden değerlendirilebilir.
V. KİRA GELİRLERİNİN DAĞILIMI VE KULLANIMI   Yönetmeliğin 18 inci maddesine göre resmi okullarda kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerin birliklerce işletilmesi hâlinde, işletilen yerin gayri safi hasılatının %1’i birlikçe, işletmecilere kiraya verilmesi hâlinde ise elde edilecek gayri safi gelirin %3’ü, üçer aylık dönemler hâlinde, takip eden ayın yirmisine kadar Hazineye arz bedeli olarak işletmeci tarafından defterdarlık ya da mal müdürlüğüne ödenir. Arz bedelinin ödenmesinin takibinden okul müdürü ve birlik yönetim kurulu başkanı sorumludur.
Okulların kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerinden sağlanan kira gelirlerinden arz bedeli düşüldükten sonra kalan net işletme gelirlerinin % 80’i birliğin, % 10’u ilçe millî eğitim müdürlüğünün, % 10’u il milli eğitim müdürlüğünün ilgili banka hesaplarına aktarılır. Büyükşehir statüsünde olmayan il merkezlerindeki birliklerde ise gelirin % 20’si il milli eğitim müdürlüğünün ilgili banka hesabına yatırılır.
İl/ilçe milli eğitim müdürlükleri hesaplarına yatırılan paralar, il/ilçe milli eğitim müdürünün veya görevlendireceği ilgili müdür yardımcısı/şube müdürü başkanlığında iki okul müdürü ve iki birlik başkanından, mülki amirin onayı ile oluşturulan komisyonca öncelikle imkanları kısıtlı olan okulların ve öğrencilerinin eğitim-öğretimle ilgili ihtiyaçlarında kullanılmak üzere ilgili birliğin hesabına aktarılır. Ayrıca, il/ilçe milli eğitim müdürlüklerinin eğitim-öğretimle ilgili gerekli ihtiyaçlarında kullanılabilir.
VI. KİRALAMA İŞLEMİNDE VERGİLEME-VI.1. GELİR VERGİSİ STOPAJI  193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94/1 inci maddesinin (5) numaralı bendine göre Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden % 22 oranında gelir vergisi kesintisi yapılmaktadır. Anılan Kanunun 70/5 inci maddesinde işletme hakkı kiralamalarının stopaja tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Birlikler, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri gelir vergisi mükellefi olmadığı için elde ettikleri kira gelirlerinden gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır. Bunun yanında okul-aile birliklerinin gelirleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
VI.2. KATMA DEĞER VERGİSİ UYGULAMASI 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3-f maddesine göre Gelir Vergisi Kanununun 70.md belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri katma değer vergisine tabidir.
Anılan Kanunun katma değer vergisinden istisna edilen diğer işlemlerin sayıldığı 17 nci maddesinin 4/d bendine göre iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri katma değer vergisinden müstesnadır.
Gelir Vergisi Kanununun 70/5 inci maddesinde yer alan arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı, alameti farika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi hakların kiralaması katma değer vergisine tabidir. Anılan haklar gayrimenkul niteliğinde olmadığı için KDV Kanununun 17/4-d maddesinde yer alan istisnadan yararlanılamayacaktır.
Maliye Bakanlığının 09.11.1998 tarih ve 40043 sayılı yazısında “büfe, kantin, çayocağı ve benzeri yerlerin kiralanması” işlemi ile ilgili olarak “2886 sayılı Kanunun 74 üncü maddesine dayanılarak Bakanlığımızca çıkarılan "Devlete Ait Taşınmız Mal Satış, Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesisi, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliği"nin 67 nci maddesinde de belirtildiği gibi; Hazinenin özel mülkiyetinde olup tahsisli veya genel bütçeye dahil dairelerin hizmetlerini karşılamak üzere kiralanmış taşınmazlarda, görevli personelin ihtiyacını karşılamak amacıyla uygun görülecek bir yerin ihtiyaca göre çay ocağı kantin vb. amaçlarla kullanılmak üzere kiraya verilmesi, işletme hakkının kiraya verilmesi olarak değerlendirilmesi gerekecektir. İdare, bu yerlerde sahip olduğu işletme hakkını, belirli bir kira bedeli karşılığında belli bir süre kiralayabilecektir. Bu tür kiralama işlemleri KDVK nun 17/4-d maddesindeki istisna kapsamına girmediğinden vergiye tabi olması gerekmektedir.” denilmektedir.
KDVGT 30 ile kiralama işlemlerinde sorumluluk uygulaması düzenlenmiştir.BuTebliğin F/f bölümüne göre, söz konusu mal ve hakların kiraya verilmesi  işlemi, ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde verilen bir hizmet olmasa dahi kdv ne tabi olacaktır.
Bu kiralama işlemleri ile ilgili katma değer vergisi;   a) Kiraya verenin başka faaliyetleri nedeniyle gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyetinin bulunmaması.
b) Kiralayanın gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olması,     
şartlarının birlikte varolması halinde, kiralayan tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir. Bu kapsamdaki kiralamalarda, kiraya verenler tarafından beyanname verilmeyeceği tabidir. Okul-aile birlikleri tarafından yapılan kiralamalar katma değer vergisine tabidir. Okul-aile birliğinin başka faaliyetleri nedeniyle gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyetinin bulunmadığı durumlarda, sorumluluk uygulaması söz konusu olmayacak, birlikler, kiralama faaliyetleri ile ilgili katma değer vergisini diğer faaliyetleri ile birlikte genel esaslara göre beyan edeceklerdir.
Ancak, birlikler kiralama yerine, kantin, açık alan, salon ve benzeri yerleri kendisi işletirse kendisinin katma değer vergisi mükellefi olması gerekir. Çünkü KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir.
Genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri katma değer vergisine tabidir.
Bu faaliyetlerin kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılması, bunları yapanların hukuki statü ve kişilikleri, Türk tabiyetinde bulunup bulunmamaları, ikametgah veya işyerlerinin yahut kanuni merkez veya iş merkezlerinin Türkiye'de olup olmaması işlemlerin mahiyetini değiştirmez ve vergilendirmeye mani teşkil etmez.
VII. GELİRLERİN HARCANMASI Yönetmeliğin 19.md ne göre birliğin gelirlerinin, okulun bütçe disiplini çerçevesinde, eğitim-öğretim giderleri ile maddi imkanlardan yoksun öğrencilerin zorunlu ihtiyaçları için harcanması esastır. Harcamalar, yönetim kurulu kararıyla belgeye dayalı olarak yapılır. Mal ve hizmet alımları, usulüne göre oluşturulacak komisyonlarca yapılır.
  • Banka hesabındaki paralar, okul müdürü, birlik başkanı ve muhasip üyenin müşterek imzalarıyla çekilir.
    Başkanın bulunmadığı zamanlarda başkan yardımcısı yetkilidir.
  • Alınan demirbaşlar okulun demirbaş defterine kaydedilir ve ayniyat makbuzunun bir örneği harcama belgesine eklenir.
  • Yönetim kurulu, yıllık tahminî bütçeyi ve yıl sonu mali raporunu okul ilân panosu ile diğer iletişim araçlarından yararlanarak duyurur.
  • İlgili mevzuatına göre tutulan gelir-gider kayıtları üçer aylık aralıklarla velilerin görebileceği şekilde ilan panosunda ya da diğer iletişim araçları ile duyurulur.
 [1] 24.06.1973 tarih ve 14574 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kanun Türk milli eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve gereçleri ve Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsar.
[2] Bu Yönetmelik, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okulların okul-aile birliklerinin kuruluş ve işleyişi, birlik organlarının oluşturulması ve seçim şekilleri; sosyal ve kültürel etkinlikler ile kampanya ve kurslardan sağlanan maddî katkılar, bağışların kabulü, harcanması ve denetlenmesiyle kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerin işlettirilmesi veya işletilmesinden sağlanan gelirlerin dağıtım yerleri, oranları, harcanması ve denetlenmesine dair usul ve esasları kapsar.
[3] Kanun, 10.09.1983 tarih ve 18161 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 
[4] 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 51/g maddesine göre kullanışlarının özelliği, idarelere yararlı olması veya ivediliği nedeniyle kapalı veya açık teklif yöntemleriyle ihalesi uygun görülmeyen, Devletin özel mülkiyetindeki taşınır ve taşınmaz malların kiralanması, trampası ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi pazarlık usulüne tabidir.


vergi t.c. makaleler....