Mutlaka imaj alınmasını isteyin ve
Bilgisayarlarınızı ya da cep telefonlarınızı emniyete götüremeyeceklerini
anlatmaya çalışın.
1.Bilgisayar araması nedir, nerede yapılır? Bilgisayar
araması suç işlendiği iddiası ile karşı karşıya olan kişinin bilgisayarlarında,cep
telefonunda ya da tablet bilgisayarlarında yapılan aramadır. Yasal dayanağı CMK
134. Maddedir. Bilgisayar araması kural olarak şüphelinin egemenlik
alanında yapılır. Ve bulgular bir tutanak ile saptanır.
BASİT ARAMA-Basit arama sırasında herhangi bir imaj alınmasına gerek yoktur. Tıpkı
ev araması yapılır gibi şüpheli bilgisayar açılır, şifresi kullanıcı şüpheliden
istenir ve bilgisayar içindeki dosyalarda arama motoru ile arama başlatılır.
Aranan tweet ya da ileti bulunduğu taktirde bir tutanak tutularak belgenin bir
çıktısı tutanağa eklenerek arama tamamlanır.
Genellikle bu aramayı
polisler hiçbir zaman tercih etmemektedirler. Onlar genellikle aramayı emniyet
müdürlüğünde yapmak istemektedirler. Bunun için de Savcılar tarafından nedense
yanlış yönlendirilmektedirler. Aramayı CMK 116. Maddeye göre Bilgisayar
içindeki aramayı ise 134. Maddeye göre yaptıklarını savunurlar. Oysa
bilgisayar ve bilgisayar kütüklerinde arama CMK 134. Maddede düzenlenmiştir.
İMAJ ALARAK ARAMA-Eğer bilgisayarın şifresi şüpheli tarafından
verilmiyorsa ve de şifrenin çözülmesi sürecinin imaj almadan çok fazla
uzayacağı anlaşılırsa bu kez imaj alma aşamasına geçilir ve birlikte
getirdikleri harddiske dijital verilerin imajlarının alınmasına
başlanır. (CMK 134/1 ve CMK 134/5) İmaj alma sonunda harddiskin bir
Hash değeri tespit edilir. Hash değer bir harddiskin parmak izi gibidir.
Sonuçta şöyle bir parmak izi yığınına ulaşılır.
“1288519D5035BCYC24CBFA23A33038CCF5597229”
Bu hash değer daha sonra
emniyet müdürlüğünde yapılan inceleme sonucunda incelemeyi yapan teknik ekipler
tarafından bir kez daha alınır. Eğer iki iz birbirini doğruluyorsa
dosyalarda değişiklik yapılmadığı ve herhangi bir belge ya da harf eklenmediği
sonucuna ulaşılmış olur. Yani böylece dijital verinin delil sağlığı ve
delil bütünlüğünün korunup korunmadığı ortaya çıkmış olur. Hash değerler
tutmuyorsa o dijital veri sanık aleyhine kanıt olarak kullanılamaz. Hash
değerlerin tutması şu biçimde ifade edilir.
Görüldüğü gibi Elde
dilen MD5 değerleri ile Doğrulanan MD5 değerlerinin birbirini tutmaları o
dijital belgeye şekli olarak kanıt değeri kazandırır. Şekli olarak diyorum tek
başına yetmez. Çünkü trojan ve virüslerle de delil taşınmış olabilir.
BİLGİSAYAR KASASINI SÖKÜP GÖTÜRÜLMESİ-Uygulamada ne yazık ki polisler nasıl olsa bunun
emniyette imajı alınabilir diyerek hoyratça bilgisayarları alıp
götürmektedirler. Bu durum polisin ulaşmak istediği delili kendi eliyle
yok etmesi demektir. Gerçi olağanüstü dönemlerde yüksek mahkemeler bile
bu temel eksikliği görmezden gelir delil olmayan şeye delil işlemi yaparlar.
Temel olan bilgisayarın
imajının alınmasıdır. Bilgisayarın yerinden götürülmesi ancak yukarıda da
belirttiğimiz gibi şifrenin çözülmesinin mümkün olmadığı aşamalarda
gerçekleştirilebilir. (CMK 134/2)
2. NELER BİLGİSAYAR VE KÜTÜĞÜ SAYILIR? Her
türlü akıllı ve akılsız cep telefonları, Bilgisayarlar, dijital veri yüklü CD,
DVD ve Flash bellekler Bilgisayar kütüğü sayılır.
3. TWITTER VE FACEBOOK ARAMASI NEDİR? Twitter’dan gönderilmiş tweetlerin ya da
Facebook paylaşımlarının hakaret, tehdit içermesi ile ilgili olarak Emniyet
müdürlükleri bünyesinde Sanal Devriye Büro Amirliği adında bir büro
kurulmuştur. Bu büro bütün Twitter ve Facebook’u ve diğer sosyal medyayı
tarayarak suç unsuru bulduğu taktirde soruşturma başlatmaktadır.
Ancak bu sosyal medyalar
özellikle Twitter kendisinden istenilen kullanıcı bilgilerini ve
kullanıcıların IP numaralarını isteyen ülkelere vermemektedir. Bu nedenle
bir kaç kez böylesine ret barajına takılan polis bu günlerde yeni bir
yöntem ile kanıt bulma yöntemine yönelmiş bulunmakta.
Bu hususun aslında sosyal
medyada bir sansür uygulaması olarak kabul edilmesi de mümkün. Çünkü bu
aslında birileri hakkında soruşturma olduğu kadar birilerine de gözdağı
oluşturmaktadır.
Suç konusu oluşturduğu
iddia edilen tweetin kimin tarafından attığı, ya da şüpheli olan kişinin bu
tweeti attığı bilgisayarında arama yapılması ile ortaya çıkarılmak
istenmektedir. Bu nedenle çıkarılan arama kararı ile polis ev aramasına
gelmektedir.
Çok defa bu aramalar suç
unsuru taşımayan tweetler için de çıkarılmaktadır. Bizim eleştiri konumuz
budur. Örneğin Sedef Kabaş’ın attığı twette suç unsuru bulunduğu savı çok
tartışma götürür. Bu tweet ile ilgili arama kararı çıkarılmasını yadırgamamak
mümkün değil.
4 . TWITTER ARAMASI SIRASINDA NE YAPMAK, NASIL
DAVRANMAK GEREKİR
Öncelikle bir avukata
başvurmanızı ve arama sırasında yanınızda bulunmasını salık veririm.
Avukatınız gelinceye değin
bekletme olanağınız yok ise (çoğu kez polis beklememekte ve derhal aramayı
başlatmak istemektedir) ilk yapacağınız şey arama kararının bir örneğini
istemenizdir. Arama kararını dikkatle inceleyin ve oradaki CMK maddelerini öne
sürerek bilgisayarınızda basit arama yapılmasını talep edin? Bu mümkün
olmadığı takdirde mutlaka imaj alınmasını isteyin ve Bilgisayarlarınızı ya da
cep telefonlarınızı emniyete götüremeyeceklerini anlatmaya çalışın.
5. BU ARAMALARDA BİLGİSAYARDAN ARANAN NEDİR? Twitter araması için hedef şüpheli egemenliğinde
bulunan bilgisayarlarda böyle bir Tweet’in yazılıp yazılmadığının tespitidir.
Bunun için bilgisayarın log kayıtları incelenecektir. İnternet gezgini
belgelerine ve tampon bellek dosyalarına bakılarak o hesaba giriş yapılmış olup
olmadığı araştırılacaktır. Twitter aramaları ile ilgili olarak bilgisayarların
log kayıtlarında iz bulunmadığı ancak akıllı telefonlarda bir miktar log kaydı
tutulduğunu da hatırlatmakta yarar var.
Twitter’a giriş biçiminin
e-posta adresi ile mi yoksa şifre ile mi olduğu da önem arz etmektedir. Çünkü
en son Fevzi İşbaşaran olayında İşbaşaran’ın cep telefonunda o hesaba
girildiğine ilişkin bir kayıt bulunamamıştı.
Önemli olan arama yapılan
şüphelinin bilgisayarlarına sonradan veri yüklenmesinin önüne geçilmesidir. Bu
sağlama da yukarıda anlattığımız yöntemlerle gerçekleşecektir.
Bu arada polis tarafından
çeşitli yerlerde bazı şüphelilere baskı yapıldığı, korkutulduğu ve “bu hesabın
size ait olduğunu söylemezseniz gelip evinizi basarız, ararız. O zaman
kurtulamazsınız” dendiğini de biliyoruz. Böylece ikrar içeren tutanaklar
düzenlenebiliyor. Böyle bir durumda kesinlikle bu tutanağa imza atılmamalıdır.
Celal Ülgen