.

.

29 Aralık 2015 Salı

2016 yılı için dikkat listesi. (mesleki)


2016 yılında; aşağıda maddeler halinde özetlediğim hususlara firmaların, dikkat etmeleri halinde, işlerinin daha sağlıklı yürüyeceği, gereksiz yere ceza ve yaptırımlarla karşı karşıya kalmayacaklardır.www.muhasebeweb.com


1-)1 Nisan 2016 Tarihine Kadar E Tebligat için müracaatınızı vergi dairesine yapmanız gerektiğini,   

2-) Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz Mecburiyetinin 01/04/2016 ile 01/01/2017 tarihleri arasında kademeli olarak geçileceğini, kademenizi dikkate alarak müracaat etmeniz gerektiğini,

3-)Şirket ortaklarının Ana sözleşmede yazılı sermaye ödemelerini gerçekte ödenmedikleri halde ödendi  gibi gösterildiğinde yada sermayenin tamamı taahhüt edilmediği halde taahhüt edilmiş gibi gösterildiğinde, TTK. 562. Maddesine istinaden hapis cezasına mahkûm kalınabileceğini,

4-)  Anonim şirketlerde; Yönetim kurulu, temsil yetkisi olmayan yönetim kurulu üyesini ya da şirketlerinde hizmet akdi ile çalışan birini ticari vekil veya diğer tacir yardımcı şeklinde atamaları halinde, Türk Ticaret Kanunun yönetimin devri başlıklı 367 maddesine göre hazırlayacakları iç yönergede görev tanımının açıkça belirtmeleri ve düzenlenen bu iç yönergenin tescil ve ilanın yapılmasını gerektiğini,

5)    Limited Şirketlerde; şirket müdürleri, şirkette hizmet akdi ile çalışanları sınırlı yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir yardımcı şeklinde atamaları halinde, Türk Ticaret Kanunun yönetimin devri başlıklı 367 maddesine göre hazırlayacakları iç yönergede görev tanımının açıkça belirtmeleri ve düzenlenen bu iç yönergenin tescil ve ilanın yapılmasını gerektiğini,

6)    Anonim Şirketlerin; Yönetim Kurulu Karar Defterini, 2016 Yılı Ocak ayı sonuna kadar kapanış tasdikinin yapılması gerektiğini,

7)    Limited şirketlerin; Yönetim Kurulu Karar Defteri kullanıyorlarsa, 2016 Yılı Ocak ayı sonuna kadar kapanış tasdikinin yapılması gerektiğini,

8)    Anonim Şirketler; “Yevmiye Defterinin” kapanış tasdiklerini, 30 Haziran 2016 Tarihine kadar notere yaptırılmaları gerektiğini,

9)    Limited şirketler; “Yevmiye Defterinin” kapanış tasdikini, 30 Haziran 2016 Tarihine kadar notere yaptırılmaları gerektiğini,

10)    Türk Ticaret Kanunu’nun 39. Maddesine istinaden fatura ve gider pusulalarında İşletmelerin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmenin merkezi ile internet sitesi kurma zorunluluğu var ise tescil edilen internet sitesi adresinin gösterilmesi gerektiğini,

11)   Anonim şirket ve Limited şirket Ortak ve yöneticilerinin şirkete karşı belirli koşullar altında borçlanabileceklerini,

12)    İşyeri Kira Ödemelerinizi tutarı ne olursa olsun, bankaya yatırmak zorunda olduğunuzu,

13) Sigortalı çalışanınız varsa her ay muhasebeden gelen Sigortalı Hizmet Listesini, bulundurmanız gerektiğini, ücret bordrosunu ve ücret hesap pusulasını çalışanlarınızın imzalaması gerektiğini,

14) On kişi çalışan işyerlerinde işçilerin ücret ödemeleri bankadan üzerinden yapılacağını Perakende satış fişi, yazarkasa fişi, fatura vb. belgelerin düzenlememenin tespit edilmesi halinde, özel usulsüzlük Cezası ile muhatap olacağınızı,

15) Satış yapılan her gün yazarkasadan günlük z raporu ve ayın son günü ise aylık z raporu almayı,

16) Her mal alımı ve diğer masraflarınızın faturalarını ve ödeme makbuzlarını almayı var ise gider pusulası ve müstahsil makbuzlarını düzenlemeyi,

17) Sattığınız malın işyerinizden başka bir yere sevkinde fatura düzenlemiş olsanız bile sevk irsaliyesi düzenlemek ve mal ile birlikte (kargo şirketi ile gönderseniz bile) sevk etmek zorunda olduğunuzu, ancak Satış iş yeri teslimi ise faturada bunu belirtmek koşulu ile sevk irsaliyesi düzenlemek zorunda olmadığınızı,

18) Verilen ve alınan çeklerin listeleri ve banka hesap hareketlerini içeren ekstreleri ve kredi kartları sliplerini , pos gün sonu raporlarını ve bankalardan gelen kredi kartı üye işyeri hesap özetlerini muhasebe ye aylık evraklarla birlikte vermeyi,

19) Her ay mal ve hizmet alımı ve satımı yaptığınız kişi ve şirketlerden Cari Hesap Ekstresi almayı, vermeyenleri ikaz ederek mutlaka istemeyi,

20) Tüm evraklarınızı eksiksiz muhasebeye teslim etmeyi, Geç gelme olasılığı olan faturalarınız varsa önceden uyarmayı, acil olarak göndermelerini sağlamayı, Zamanında teslim edilmeyen evraklardan Ba Bs formlarının bildirilmesinden doğabilecek sorumluluk size ait olduğunu, Yanlış ve eksik bildirimde bulunmanın mali cezasının olduğunu, www.muhasebeweb.com

21) Dönem sonlarında işyerinizdeki emtiaları saymak, tartmak, ölçmek suretiyle tespit etmeyi, (V.U.K.ilgili amir hükümlerine göre) ve oluşturulan envanter listelerini mutlaka imzalı olarak muhasebeye vermeyi,

22) Adres değişikliği, iştigal konusu değişikliği, kira kontratlarında değişiklik, şube açılış ve kapanış işlemleri gibi, işlem ve değişiklikleri olay gerçekleşmeden önce muhasebeye bildirmeyi, Aksi halde cezai işlemlere maruz kalabileceğinizi,

23) Bir ay içerisinde 7.000,00 (yedi bin) TL ve üzerindeki alım faturalarını açık fatura şeklinde düzenlettirmeyi, yine satış faturalarını açık fatura şeklinde düzenlemeyi, Bu faturaların ödemelerini mutlaka çek, banka havalesi ve eft veya posta çeki ile yapmayı veya tahsil etmeyi,

24) Firmanız şirket olarak (limited şirket, anonim şirket vb.) teşekkül etmişse mal ve hizmet alımlarınızda şahsi kredi kartınızı kesinlikle kullanmamayı ve kullandırmamayı, Kullandığınız takdirde Kurumlar Vergisi mevzuatına göre diğer şartlarla birlikte Örtülü Sermaye niteliği kazanabileceğini, Örtülü Sermaye nedeniyle firmanız, vergi idaresi karşısında açıklanması zor bir durumda kalabileceğini, Şirket borçları ve çeşitli ödemeleri mutlaka şirket tarafından yapılması gerektiğini,

25) Firmanız ortaklarının yakın akrabalarına, çalışanlarına, onların ve şirket ortaklarının ortak oldukları başka şirket ve kurumlara ve buna benzer ilişkili kişilere yapılan mal ve hizmet satışlarında diğer müşterilerinize uygulanan fiyat ve ücreti uygulayarak fatura düzenlemeyi, Sayılan bu ilişkili kişilere emsal bedelin altında ve üzerinde yapılan satışlar firmanızı örtülü kazanç durumuyla karşı karşıya getirip vergi idaresinin firma kayıtlarını inceleme sonucunu doğuracağı gibi bunun neticesinde de cezalı tarhiyat yapılmasına ve vergi denetim elemanları tarafından cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunması durumuyla karşı karşıya kalacağınızı, www.muhasebeweb.com

26) Firmanızın resmi banka hesaplarından, başka kişiler için kredi-hatır çeki-pos cihazınız kullanmamayı, Bu tip işlemlerinde firmanızı ve banka hesaplarınızı aracı olarak kullandırmamayı,

27) Firmanızın resmi banka hesaplarından şahsi ödeme ve tahsilâtlarınızı yapmamayı, Firmanıza ait çekleri, özel şahsi harcamalarınızda kullanmamayı,

28) Vergi Dairesi, SGK ve diğer kurumlardan gelip sizlere tebliğ edilen resmi yazıları ve bildirim zarflarını üzerlerine tebliğ tarihini yazarak anında muhasebeye iletmeyi,

29) İşçilerinizin işe giriş tarihlerini işçi işe başlamadan en geç bir gün önce muhasebeye bildirmeyi, bildirimleri mutlaka bir yazı yada e-posta ile yapmayı, doğabilecek zararlardan meslek mensubunun da sorumlu olacağını,

30) İşçilerin işten çıkış tarihini, aynı günde ve mutlaka bir yazı (E-posta da olabilir) ile muhasebeye bildirmeyi,

31) İşe aldığınız işçilerin mutlaka personel özlük dosyasını imzalamalarını ve gerekli olan belgeleri (ikametgâh, nüfus cüzdan fotokopisi, diploma örneği, adli sicil kaydı, vukuatlı nüfus cüzdan örneği, sağlık raporu ve 2 adet fotoğraf ) tamamlatmayı,

32) İstifa eden işçilerden istifa ve ibra dilekçesi almayı,

33) İşçi çıkarmalarda işten çıkarılan işçi kusurlu ise (işe geç gelme,işe gelmeme,hırsızlık, taciz v.b) durumu mutlaka tutanakla tespit edip çıkarılan işçiye ve şahitlere imzalatmayı ve böyle bir durumun mevcudiyeti halinde mutlaka mali müşavirinizle irtibat kurmayı,

34) Mevcut çalışan işçileriniz eve daha sonra işe girecek olan tüm işçilere aile durum bildirimi formunu doldurtup (yıl içinde aile de durum değişikliğini de) en kısa zamanda muhasebeye göndermeyi,

35) Her ayın son iş günü sigorta ve bağ-kur primleri ödemeleriniz olduğunu, www.muhasebeweb.com

36) İşyerinizde Vergi Levhasını, bulundurmanız gerektiğini,


Sedat ERYÜREK

SMMM - Bağımsız Denetçi  


28 Aralık 2015 Pazartesi

Tam Tasdik sözleşmesi




1-Tam Tasdik sözleşmesi yapmayan gelir veya kurumlar vergisi mükellefi, 2015 Yılında Vergi Müfettişlerince İncelemeye Alınacak-Maliye Bakanlığı yakında yayınlayacağı tebliğde, OCAK ayında 2015 yılı için Yeminli Mali Müşavirlik Firmaları veya YMM ile tam tasdik sözleşmesi imzalamayan mükelleflerin vergi müfettişlerince incelemeye alınacağını açıklamaya hazırlanıyor.



2-Mükellefin Yararlandığı İstisna ve İndirim Bulunmuyorsa Tam Tasdik Zorunlu Değil Mevcut mevzuata göre, yeminli mali müşavirlik firmalarından tam tasdik hizmeti alınması konusunda bir zorunluluk olmadığından, mükellefler diledikleri takdirde tam tasdik hizmetinden yararlanmaktadırlar.



3-İstisna ve indirimlerin Bulunması Halinde YMM Raporu Zorunlu Mükellef vergi matrahının tespitinde indirim konusu yaptığı istisna ve indirimlerin bulunması halinde, bu indirim ve istisnaların doğruluğunun ayrıca düzenlenen Yeminli Mali Müşavir Raporu ile tespiti zorunludur.



4-YMM İle Tam Tasdik Sözleşmesi İmzalayan Mükellef, İstisna ve İndirimler İçin Ayrıca Para Verip YMM Raporu Düzenlettirmesi Gerekmiyor Ocak ayında Yeminli Mali Müşavirlik firmaları ile tam tasdik sözleşmesi imzalayan mükelleflerin, 2015 yılı gelir veya kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasında indireceği istisna ve indirimler için ayrıca para verip YMM raporu düzenlettirmeleri gerekmiyor. Kurumlar vergisi tam tasdik raporunda bu istisna ve indirimlere yer vermesi yeterli olacak.





5-Mükelleflerin YMM’ler ile Tam Tasdik Sözleşmesini 2015/OCAK Ayında İmzalaması Neden Çok Önemli? Mükelleflerin diledikleri takdirde süresinden (Ocak/2015) sonra da tam tasdik sözleşmesi düzenlemek suretiyle tam tasdik hizmetinden yararlanmaları mümkün bulunmaktadır. Ancak süresinden sonra tam tasdik sözleşmesi imzalayan mükellef neler kaybediyor.

a) YMM Raporuna Göre KDV İadesi Alamayacak  Süresinden sonra tam tasdik sözleşmesi düzenlenmesi halinde, mükelleflerin Maliye Bakanlığı’nca belirlenen hadleri aşan katma değer vergisi iade talepleri, yeminli mali müşavir tasdik raporlarına istinaden yerine getirilmesi mümkün olmayacak.

b)KDV İadesinde Verilen Teminat YMM Raporu İle Çözülemeyecek  Mükelleflerin teminat vererek aldıkları KDV iadesi,   Maliye Bakanlığı’nca belirlenen tutarı aşıyorsa teminatın çözümü de yeminli mali müşavir raporu ile yapılamayacak.





c) KDV İadesine YMM tarafından Alınan Teyit Mektubu ve Bilgi Cevap Yazılarına İtibar Edilmeyecek KDV iadesi talebinde bulunan mükellef süresinde tam tasdik sözleşmesi ya pmamış ise Katma değer vergisi iadesi tasdik raporu düzenlenirken mükellefler hakkında yeminli mali müşavirlerinden alınan teyit tutanaklarına ve bilgi cevap yazılarına itibar edilmeyecektir.



d) Limitsiz YMM Raporu İle KDV ve ÖYV İadesi Ocak/2015 ayı içerisinde düzenlenmiş ve takip eden ayın sonuna kadar internet vergi dairesine bildirilmiş tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin KDV ve/veya ÖTV iade talepleri, tam tasdik sözleşmesi yapılan yeminli mali müşavir tarafından düzenlenen yeminli mali müşavirlik KDV ve/veya ÖTV iadesi tasdik raporlarına dayalı olarak ve herhangi bir limitle bağlı olmaksızın yerine getirilecek.



e)İstisna ve İndirimler İçin Ayrıca Para Verilip YMM Raporu Düzenlettirilmesine Gerek kalmayacak  Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi için (tam tasdik) sözleşmesi düzenlemiş olan mükelleflerin, yararlanılması yeminli mali müşavir tasdik raporu ibraz zorunluluğuna bağlanmış olan istisna ve indirimler için ayrıca tasdik raporu ibraz etmelerine gerek bulunmamaktadır.



f) Tam Tasdik Sözleşmelerinde Sözleşme Ücreti Mutlaka yazılacak ve Vergi dairesine bildirilecek İmzalanan tasdik sözleşmelerinde,  sözleşmeye konu olan ücret mutlak surette sözleşmede yer alacak ve sözleşmeler vergi dairesine bildirilecek. Dolayısıyla sözleşme yapmayan mükelleften vergi dairesinin başlangıçta haberi olacak.  Tasdik sözleşmeleri düzenlendikten sonra, üzerinde herhangi bir değişiklik ve düzeltme yapılmayacak. Değişiklik veya düzeltme ihtiyacı hâsıl olduğunda, mevcut sözleşme iptal edilerek yeni bir sözleşme düzenlenecektir.



g)Yeni Sistemde Tam Tasdik Hizmetinin Düşük Ücretle Verilmesi Değil Hizmetin Kalitesi Mükellef İçin Öne Çıkacak  Yeminli Mali Müşavirin, hizmet ve tam tasdik sözleşmesi yaptığı mükelleflerin sayısı, aktif büyüklüğü, cirosu, çalışan sayısı gibi kriterler dikkate alınmak suretiyle kendi kapasitelerinin üzerinde iş kabul ettiği yönünde kanaat oluşması halinde, Maliye söz konusu meslek mensubundan izahat isteyecektir. Bu nedenle mükelleflerin, ileride kendileri açısından da sorun yaratacak bir durumla karşılaşmamaları için tam tasdik sözleşmesi kapsamında alacağı hizmete, sadece tasdik ücreti yönünden bakmamaları,  tam tasdik yapacakları YMM’yi bu açıdan değerlendirmelerinde yarar bulunmaktadır.

Kaynak: www.MuhasebeTR.com


26 Aralık 2015 Cumartesi

LİMİTED ŞİRKET HİSSELERİNİ DEĞER ARTIŞ KAZANCI VERGİSİ ÖDEMEDEN NASIL DEVREDERİZ.



Bu özelge vergisiz olarak limited şirket hisselerinin nasıl satılacağını ve AŞ ye dönüşen hisselerin ilk iktisap tarihinin hangi tarih olarak alınacağını bizlere göstermektedir.
Çözüm: Önce Limited şirket Anonim şirkete dönüşecek, sonra AŞ hisse senedi bastıracak daha sonra hisse devri yapılacak.
Limited Şirketin Aş Ye Dönüşmesi Halinde Hisse Senedinin İlk İktisap Tarihi Hangi Tarih Olacak.
Özet: Limited şirketin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20′nci maddeleri kapsamında anonim şirkete dönüşmesi halinde, devir nedeniyle tarafınıza verilerek yeni ortaklara satacağınız hisse senetlerinin ilk iktisap tarihi olarak nev’i değiştiren limited şirketin sermayesine iştirak ettiğiniz tarihin dikkate alınması gerekmektedir

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI-ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-Mük.80-16-140 17/03/2011


Konu : LTD den AŞ ye dönüşen şirkette devir nedeniyle ortaklara verilen hisse senetlerinin ilk iktisap tarihi
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ortağı bulunduğunuz, …..Ltd.Şti.’nin anonim şirkete dönüştürüleceği belirtilerek, nev’i değişikliği ile A.Ş. haline gelecek olan yeni şirket için düzenlenecek hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak hangi tarihin esas alınacağı ve anonim şirkette sahip olacağınız hisselerinizin yeni ortaklara satılması halinde vergisel yükümlülüğünüzün ne olacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep etmektesiniz.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Değer artışı kazancı” başlıklı mükerrer 80′inci maddesinde; “Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.
1. İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

4. Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 7.700 Türk Lirası (1.1.2010 tarihinden itibaren) gelir vergisinden müstesnadır.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan şirketlerde nevi değişikliği işlemleri 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20′nci maddelerinde düzenlenmiş olup, nevi değişikliği ile ilgili gerekli açıklamaların yer aldığı 1 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “19.3.3. Devir ve bölünmelerde elde edilen hisselerin iktisap tarihi” bölümünde “Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20. maddeleri kapsamında gerçekleştirilen devir ve bölünme (kısmi bölünme dahil) hallerinde, devir olan veya bölünen şirketin ortaklarına verilen hisselerin iktisap tarihi olarak, bu yeni hisselerin verilmesine neden olan devirolan veya bölünen şirketin hisselerinin iktisap edildiği tarihin esas alınması gerekmektedir.” açıklamaları yer almaktadır.


Bu açıklamalara göre, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu açısından şirketlerde nev’i değişikliği devir hükmünde olup, ortağı bulunduğunuz limited şirketin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20′nci maddeleri kapsamında anonim şirkete dönüşmesi halinde, devir nedeniyle tarafınıza verilerek yeni ortaklara satacağınız hisse senetlerinin ilk iktisap tarihi olarak nev’i değiştiren limited şirketin sermayesine iştirak ettiğiniz tarihin dikkate alınması gerekmektedir.
Öte yandan, yeni ortaklara yapacağınız satış işleminin hisse senedi bastırılmamış veya hisse senedi yerine geçen geçici ilmühaberle temsil edilmeyen anonim şirkete ait ortaklık hissesinin satılması şeklinde gerçekleşmesi halinde, satıştan doğan kazanç Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80/4 maddesi kapsamında herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın, değer artışı kazancı olarak gelir vergisine tabi tutulacaktır.


YAZAR KASA LEVHASI, İZİN YAZISI, KAYIT SİLDİRME VE BENZERİ YÜKÜMLÜLÜKLER KALDIRILDI.


Artık Diğer Yükümlülükler Servisler Tarafından Yerine Getirilecek.


Özet:

Mükelleflerin izin yazısı alma, alınan cihazı vergi dairesine kayıt ettirme, ÖKC levhası alma, kullanılan cihazın bir başkasına devri veya hurdaya ayrılması gibi nedenlerle kaydını sildirme, ÖKC satışı yapan kişi veya kuruluşların satış bilgilerini alıcının (müşterinin) kayıtlı olduğu vergi dairesine ve ilgili üretici veya ithalatçı kuruluşa gönderme, imalatçı, ithalatçı ve satıcı firmaların satılan cihazları Bakanlığımıza bildirme işlemleri ile 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca çıkarılan Genel Tebliğler ile diğer ikincil mevzuatın bu Genel Tebliğde yer alan düzenlemelere aykırı olan hükümleri uygulamadan kaldırılmıştır.




25 Aralık 2015 CUMA
Resmî Gazete  Sayı : 29573

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan :
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ   (SIRA NO: 465)

Giriş
MADDE 1 – 15/6/2013 tarihli ve 28678 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 426 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kullanılma mecburiyeti getirilen yeni nesil ödeme kaydedici cihazların (YN ÖKC), Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi Sistemine (GİB BS) kaydı, kullanıcılara satışı ve satış sonrası servis ve benzeri işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesine dair belirlenen usul ve esaslar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.


Dayanak
MADDE 2 – 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 149 uncu maddesinde, “Kamu idare ve müesseseleri (Kamu hizmeti ifa eden kurum ve kuruluşlar dahil) ile gerçek ve tüzelkişiler vergilendirmeye ilişkin olaylarla ilgili olarak Maliye ve Gümrük Bakanlığı ve vergi dairesince kendilerinden yazı ile istenecek bilgileri belli fasılalarla ve devamlı olarak yazı ile vermeye mecburdurlar.”   hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanunun Mükerrer 257 nci maddesinin 3 numaralı bendinde, "Tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye",
4 numaralı bendinde,  “Bu Kanunun 149 uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, kanuni süresinden sonra kendiliğinden veya pişmanlık talepli olarak verilen beyannameler üzerine düzenlenen tahakkuk fişi ve/veya ihbarnameleri mükellefe, vergi sorumlusuna veya bunların elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verdiği gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda tebliğ etmeye ve buna ilişkin usûl ve esasları belirlemeye”,   yetkili olduğu hükümlerine yer verilmiştir.
Aynı maddenin 6 numaralı bendinde de Maliye Bakanlığının vergi güvenliğini sağlamak amacıyla niteliklerini belirleyip onayladığı elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri kullandırmaya ve buna ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
Mezkûr hükümlerle Bakanlığımıza tanınan yetkilere dayanarak, YN ÖKC’lerin GİB BS’ye kaydı, kullanıcılara satışı ve satış sonrası servis ve benzeri işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesine dair belirlenen usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.


Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi Sistemine Kaydı
MADDE 3 – ÖKC firmaları tarafından, Bakanlığımızdan onay alınarak imal veya ithal edilen YN ÖKC’lere ilişkin olarak cihazların marka, model, firma kodu ve sicil numaraları itibariyle (GİB’in “www.gib.gov.tr” internet sitesinde belirtilen) “YN ÖKC Kayıt Listesi” hazırlanacak ve liste, her günün sonunda saat 24’e kadar bir defada toplu olarak elektronik ortamda ÖKC TSM Merkezleri (Gelir İdaresi Başkanlığınca yayınlanan “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlara ait ÖKC TSM Merkezi Teknik Kılavuzu” ile usul ve esasları belirlenen Merkezler) aracılığıyla GİB BS’ye gönderilecektir.


Kayıtlı Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların Satışı
MADDE 4 –

a) YN ÖKC’lerin kullanıcı mükelleflere satışı, ÖKC firmalarının satış bayileri tarafından yapılır.
Satış bayileri YN ÖKC satışlarını, “YN ÖKC Kayıt Listesi”ni esas alarak gerçekleştirecek ve “YN ÖKC Kayıt Listesi”nde yer almayan ödeme kaydedici cihazların YN ÖKC olarak satışını yapmayacaklardır.
Satış bayilerinin YN ÖKC satışları ile ilgili olarak ÖKC TSM Merkezleri ile kuracakları iletişim, bu amaçla kurulan sistemler vasıtasıyla elektronik ortamda gerçekleştirilecektir.
b) Satış bayileri tarafından satış işlemi gerçekleştirilmeden önce GİB’in internet sitesinden alıcının (müşteri) Vergi Kimlik Numarası (VKN) girilerek, müşterinin faal mükellef ve YN ÖKC kullanma yükümlüsü olup olmadığı sorgulanacak ve kâğıt çıktı alınacaktır.
Sorgulama sonucu faal mükellef ve YN ÖKC kullanma yükümlüsü olduğu anlaşılanlara kimlik veya yetki belgesi tespiti yapıldıktan sonra cihaz ruhsatnamesinin ilgili bölümleri doldurulacak ve düzenlenecek fatura ile YN ÖKC satış işlemi gerçekleştirilecektir.
Alınan kâğıt çıktı, üzerine müşterinin ya da yetkili temsilcisinin imzası alınarak gerektiğinde ibraz edilmek üzere satış bayilerinde saklanacak ve YN ÖKC, ruhsatname ve kullanma kılavuzu ile birlikte müşteriye teslim edilecektir.
İşlemlerin tamamlanmasını müteakip müşteri, cihazın kullanıma açılması (aktivasyon işlemi) için YN ÖKC yetkili servisine yönlendirilecektir.
c) Satış bayileri, yukarıda açıklandığı şekilde satışını yaptıkları YN ÖKC’lere ilişkin olarak ÖKC TSM Merkezinin ilgili ekranına; kendi VKN’lerini, ad-soyad veya unvanlarını, satışa dair tanzim edilen faturanın tarih ve seri/sıra numarası ile alıcının VKN’sini (veya TC kimlik numarasını), ad-soyad veya unvanı ile ÖKC’nin kullanılacağı işyeri adresini girmek suretiyle satış işlemini sonuçlandıracaklardır.
Satış bayilerinin bu şekilde ÖKC TSM Merkezlerine yaptıkları kayıtlar, bu merkezler tarafından muhafaza edilecektir.


Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların Kullanıma Açılması (Aktivasyonu)
MADDE 5 – Mükelleflere satılan YN ÖKC’lerin aktivasyonu, ÖKC firmalarının yetkili servisleri tarafından yapılır.
Yetkili servisler, ÖKC TSM Merkezlerinde bulunan “YN ÖKC Kayıt Listesi” ve satış kayıtları üzerinde gerekli kontrolleri yaparak ÖKC TSM Merkezinin ilgili ekranında yer alan (GİB’in internet sitesinde belirtilen) “YN ÖKC Aktivasyon Listesi” ne gerekli bilgileri girerek cihazın aktivasyon işlemini gerçekleştirir.
ÖKC TSM Merkezlerinde oluşan “YN ÖKC Aktivasyon Listesi” kayıtları, her gün saat 24’e kadar, bir defada toplu olarak elektronik ortamda GİB BS’ye gönderilerek kayıt altına alınır.
YN ÖKC’ler aktivasyon işlemini takiben kullanılmaya başlanabilecektir.


Kullanılmış Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların Satışı veya Devri
MADDE 6 –

 a) Kullanılmış YN ÖKC’ler, YN ÖKC kullanma yükümlülüğü olan bir başka mükellefe satılabilir veya devredilebilir.Kullanılmış YN ÖKC’lerin satış veya devir işlemleri ÖKC firmalarının yetkili servisleri aracılığıyla gerçekleştirilir.
b) Kullandıkları YN ÖKC’leri satmak veya devretmek isteyen mükellefler alıcı ile birlikte yetkili servislere yazılı olarak başvuruda bulunurlar.
Yetkili servisler tarafından, satış/devir işlemi gerçekleştirilmeden önce GİB’in internet sitesinden alıcının VKN’si girilerek, faal mükellef ve YN ÖKC kullanma yükümlüsü olup olmadığı sorgulanır. Bu sorgulama sonucu faal mükellef ve YN ÖKC kullanma yükümlüsü olduğu anlaşılanlara cihaz satışı/devri gerçekleştirilir.
c) Sorgulamayı takiben yetkili servisler tarafından, YN ÖKC’de satış/devir anına kadar cihaza kayıt edilmiş olan ve satıcıya ait bulunan mali verileri ihtiva eden son “Z” raporunun alınıp GİB BS’ye iletilmesi sağlanır.
Satıcı tarafından düzenlenecek faturaya istinaden cihaz, ilgili bölümlerinin yetkili servisçe doldurulacağı ruhsatname ve kullanma kılavuzu ile birlikte alıcıya teslim edilir.
Yetkili servis, ÖKC TSM Merkezinin ilgili ekranına, satışa/devre konu YN ÖKC ile satıcı ve alıcı bilgilerini girmek suretiyle cihazın satış/devir işlemini gerçekleştirir ve satıcı aktivasyon kaydını kapatarak cihazı alıcı adına aktive eder.
ç) Yetkili servisler, kullanılmış cihazların satış/devir işlemleri sırasında, YN ÖKC’nin mali hafızasını, hiçbir şekilde değiştirme veya çıkarma gibi bir işleme tabi tutamazlar.
d) Yetkili servislerce yukarıda açıklandığı şekilde gerçekleştirilen kullanılmış YN ÖKC satış/devir ve aktivasyon kayıtları, ÖKC TSM Merkezleri tarafından gün sonunda saat 24’e kadar bir defada toplu olarak elektronik ortamda GİB BS’ye iletilir.


Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların Geçici Olarak Kullanım Dışı Bırakılması (Kapatılması)
MADDE 7 – a) Mükellefler işi bırakma veya sair nedenlerle sahibi oldukları YN ÖKC’leri, ileride tekrar kullanmak veya satmak gibi amaçlarla kullanıma kapatmaları halinde, YN ÖKC’lerin kullanıma kapatma işlemleri ÖKC firmalarının yetkili servisleri tarafından yapılır.
b) Yetkili servisler tarafından, kullanıma kapatma anına kadar YN ÖKC’de kayıtlı olan mükellef mali bilgilerini ihtiva eden son “Z” raporunun alınıp elektronik ortamda GİB BS’ye iletilmesi sağlanır. Bunu takiben ÖKC TSM Merkezinde tutulan “YN ÖKC Aktivasyon Listesi” ne kapatma şerhi düşülerek cihaz kullanıma kapatılır.
c) Kullanıma kapatılan cihazın satılmak veya tekrar kullanılmak istenmesi halinde bu Tebliğin dördüncü ve beşinci maddelerinde belirtilen (alıcı mükellef sorgusu, aktivasyon ve benzeri) işlemler yapılır.


Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların Hurdaya Ayrılması
MADDE 8 – a) Mükellefler işi bırakma, ÖKC kullanım mecburiyeti dışında kalma, yeni bir YN ÖKC alma ve benzeri nedenlerle sahibi oldukları cihazları hurdaya ayırmaları halinde, YN ÖKC’lerin hurdaya ayrılma işlemleri cihazın üreticisi olan ÖKC firmasına ait yetkili servisler tarafından yapılır.
b) Yetkili servisler tarafından cihazın hurdaya ayrılacağı zamana kadar YN ÖKC’de kayıtlı olan mükellef mali bilgilerini ihtiva eden son “Z” raporunun alınıp elektronik ortamda GİB BS’ye iletilmesi sağlanır. Bunu takiben ÖKC TSM Merkezinde tutulan “YN ÖKC Aktivasyon Listesi” ne hurda şerhi düşülerek cihaz hurdaya ayrılır.
c) Hurdaya ayrılan cihazın ruhsatnamesi iptal edilir. Söz konusu cihaz tamir edilerek bir başkasına satılamaz veya bir daha kullanıma açılamaz.
ç) YN ÖKC kullanma mecburiyetinin başladığı tarihten itibaren 3100 Sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna tabi eski ÖKC’ler kullanılamaz ve 90 gün içerisinde hurdaya ayrılır.
Hurdaya ayırma işlemleri 15/5/2004 tarihli ve 25463 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 60 Seri No.lu ÖKC Genel Tebliğinin dördüncü bölümünde yapılan açıklamalara göre gerçekleştirilir. Ancak, hurdaya ayrılma işlemleri sırasında düzenlenen servis tutanağı, mali hafıza raporu ve ÖKC levhası, ilgili vergi dairesine mükellef tarafından elden verilebileceği gibi, mükellef veya servis tarafından posta ile de gönderilebilecektir.


Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların Servis Hizmetleri
MADDE 9 – YN ÖKC’lerin bakım, onarım, aktivasyon ve benzeri servis hizmetleri, ÖKC firmaları tarafından belirlenen ve Bakanlığımıza bildirilen yetkili servisler tarafından yerine getirilir.



ÖKC firmaları, yetkili servis hizmeti verecek olan gerçek veya tüzel kişilerin mükellefiyet bilgileri ile bu amaçla istihdam edilen elemanların kimlik ve yetkilendirildikleri il bilgilerini ÖKC TSM Merkezinin ilgili ekranında yer alan (GİB’in internet sitesinde belirtilen) “YN ÖKC Yetkili Servis Listesi” ne bilgi girişi yaparak GİB BS’ye bildirirler.
GİB BS’ye bildirilen yetkili servis elemanlarına ÖKC firmaları tarafından bir tanıtıcı yetki belgesi verilir. ÖKC firmaları, YN ÖKC’lerin servis hizmetleri kapsamında gerçekleştirilmesi gereken işlemlerin öngörülen usul ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesinden yetkili servisleri ile birlikte müteselsilen sorumludurlar.
YN ÖKC’lerin bakım onarım süreleri azami 48 saattir. Cihazların arızalı olduğu dönemlerde yapılan satışlar, Vergi Usul Kanununda yer alan diğer belgeler (fatura, perakende satış fişi ve benzeri) ile belgelendirilebileceği gibi işletmelerde bulundurulacak diğer YN ÖKC’ler de kullanılabilir.


Bu Tebliğin Yürürlük Tarihinden Önce Satışı Yapılan Cihaz Bilgilerinin Kayıt İşlemleri
MADDE 10 – Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce satışı yapılmış olan YN ÖKC’lere ait “YN ÖKC Kayıt Listesi”, kullanıcı mükelleflere satışı yapılan cihazlara ait kayıt bilgileri ile “YN ÖKC Aktivasyon Listesi” bu cihazları imal ve ithal eden ödeme kaydedici cihaz firmalarınca, 1/3/2016 tarihine kadar bir defada ve toplu olarak ÖKC TSM Merkezlerinin ilgili ekranlarına girişi yapılarak GİB BS’ye gönderilecektir.


Diğer Hükümler
MADDE 11 – Bu Tebliğe göre GİB BS’ye elektronik olarak gönderilecek bilgilerin formatı GİB’in internet sitesinde “YN ÖKC Elektronik Kayıt Teknik Kılavuzu” nda belirtilecektir.


Cezai Müeyyide
MADDE 12 – Bu Tebliğde belirlenen usul ve esaslara aykırı hareket eden ÖKC firmaları, bunların servisleri ve YN ÖKC kullanıcısı mükellefler hakkında, işlenen fiilin niteliğine göre, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun veya 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun ilgili ceza hükümleri uygulanır.


Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
MADDE 13 – Bu Tebliğ ile elektronik ortama alınan; 3100 sayılı Kanuna tabi mükelleflerin daha önce vergi dairesine gitmek suretiyle gerçekleştirdikleri, ÖKC kullanmakla yükümlü olduklarına dair izin yazısı alma, alınan cihazı vergi dairesine kayıt ettirme, ÖKC levhası alma, kullanılan cihazın bir başkasına devri veya hurdaya ayrılması gibi nedenlerle kaydını sildirme, ÖKC satışı yapan kişi veya kuruluşların satış bilgilerini alıcının (müşterinin) kayıtlı olduğu vergi dairesine ve ilgili üretici veya ithalatçı kuruluşa gönderme, imalatçı, ithalatçı ve satıcı firmaların satılan cihazları Bakanlığımıza bildirme işlemleri ile 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca çıkarılan Genel Tebliğler ile diğer ikincil mevzuatın bu Genel Tebliğde yer alan düzenlemelere aykırı olan hükümleri uygulamadan kaldırılmıştır.
Tebliğ olunur.



Bottom of Form 1


23 Aralık 2015 Çarşamba

TEVSİK ZORUNLULUĞU SINIRI 8000 TL DEN 7000 TL YE ÇEKİLDİ.


AYRICA YILLIK YAPILAN SÖZLEŞMELERİN AY AY ÖDENMESİ VE MAKBUZUNUN AYLIK KESİLMESİDE YAPILAN SÖZLEŞME 7.000 TL ÜSTÜNDEYSE BANKADAN ÖDEMEYİ GEREKTİRİYOR. (SMMM,YMM, B.DENETİM ,AVUKATLIK İŞYERİ HEKİMLİĞİ, İŞ GÜVENLİĞİ SÖZLEŞMELERİ......)  
UYGULAMA 1 OCAK 2016 DA BAŞLIYOR.


24 Aralık 2015 PERŞEMBE-Resmî Gazete Sayı : 29572

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ  (SIRA NO: 459)



1. Giriş  Vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayı, belli kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit etmek ve böylece kayıt dışılığı önlemek amacı doğrultusunda tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğu getirilmesi bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.


2. Yetki 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde Maliye Bakanlığına mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini bankalar, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir.
Vergi Usul Kanununun yukarıda belirtilen hükmünün Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yapılan düzenlemeler aşağıda yer almaktadır.


3. Tanımlar Bu Tebliğde geçen;
a) Aracı finansal kurum: Bu Tebliğ uygulaması bakımından tahsilat ve ödemelere aracılık eden 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan bankayı, 29/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşlarını ve 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketini,
b)Ödeme:Nakit ve her an kullanıma hazır banka varlığından oluşan ödeme mevcudundaki azalışı,
c)Tahsilat: Nakit ve her an kullanıma hazır banka varlığından oluşan ödeme mevcudundaki artışı,
ç) Tevsik zorunluluğu kapsamında olanlar: Bu Tebliğ uygulaması bakımından, Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarları, serbest meslek erbabını, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarları, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçileri, vergiden muaf esnafı,
d) Tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlar: Bu Tebliğ uygulaması bakımından tevsik zorunluluğu kapsamında olanlar dışında kalanları  ifade eder.


4. Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı ve Tutarı
4.1. Kapsam ve Tutar  Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.
Bu kapsamda örneğin;
- Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
- Avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerin,
- İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerin  belirlenen haddi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.


4.1.1. Aynı Günde Aynı Kişi veya Kurumlarla Yapılan İşlemler  Aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemlerin toplam tutarının bu Tebliğin (4.1.) bölümünde belirlenen haddi aşması durumunda, işlemlerin her biri işlem bazında belirlenen haddin altında kalsa bile, aştığı işlemden itibaren işleme konu tahsilat ve ödemelerin de aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunludur.


Örnek: Tevsik zorunluluğu kapsamında olan (A) A.Ş., aynı gün içerisinde (B) Ltd. Şti.’nden sırasıyla 1.000 TL, 3.000 TL, 3.500 TL ve 500 TL tutarında ayrı ayrı mal alımları gerçekleştirmiştir. Tevsik zorunluluğu kapsamında olan (A) A.Ş.’nin (B) Ltd. Şti.’nden aynı günde yaptığı mal alımları toplamı 3.500 TL’lik alımla 7.000 TL’lik haddi aştığından, son iki işleme ait tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması gerekmektedir.Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda (A) A.Ş. ile (B) Ltd. Şti.’ne ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.


4.1.2. Kısım Kısım Yapılan Tahsilat ve Ödemeler Tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında bu Tebliğin (4.1.) bölümünde belirlenen haddi aşması halinde, bedelin farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla gerçekleştirilecektir.
Örnek: Serbest meslek erbabı (C), (D) A.Ş.’ye bir yıl süreyle vereceği hizmet karşılığında 12.000 TL alacaktır. Aralarındaki anlaşma gereği (D) A.Ş., hizmet bedelini 1.000 TL’lik taksitler halinde ödeyecektir. Bu durumda serbest meslek makbuzunun, taksitlerin ödendiği tarihlerde 1.000 TL üzerinden düzenlenmesi tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmayacak, sözleşmenin toplam tutarı belirlenen haddi aştığından kısım kısım yapılan her bir tahsilat ve ödeme de aracı finansal kurumlar kanalıyla tevsik edilecektir. Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda serbest meslek erbabı (C) ile (D) A.Ş.’ye ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.


4.2. Kapsamda Olmayan Tahsilat ve Ödemeler
a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bunlara ait döner sermaye işletmelerinin işlemlerine konu tahsilat ve ödemelerin,
b) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda tanımlanan sermaye piyasası aracı kurumlarında yapılan işlemlere konu tahsilat ve ödemelerin,
c) 11/8/1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 89/14391 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda tanımlanan yetkili döviz müesseselerinin yapacakları döviz alım satım işlemlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
ç) Tapu sicil müdürlüklerinde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin,
d) Noterlerde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin,
e) 5018 sayılı Kanunda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, kanunla kurulan diğer kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşlar veya bunlara ait veya tabi diğer müesseseler tarafından yapılan ihale işlemlerine ilişkin yatırılması gereken teminat tutarlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin
aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.


4.3. Diğer Hususlar Bu Tebliğ kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunlu bulunan tahsilat ve ödemelerin bu kurumlarca mevzuatlarına göre düzenlenen belgelerle (dekont, hesap bildirim cetveli, alındı vb.) tevsiki zorunludur.
Tevsik zorunluluğu kapsamında yapılan işlemler için aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgeler yapılan işlemi değil o işleme ilişkin tahsilat veya ödemeyi tevsik etmektedir. Dolayısıyla tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması, bu zorunluluğu ortaya çıkaran işleme ilişkin olarak Vergi Usul Kanununda yer alan belgeleri düzenleme zorunluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.


5. Ceza Uygulaması  Tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğuna uyulmaması durumunda ilgililere Vergi Usul Kanununda yer alan cezalar tatbik edilir.


6. Yürürlük Bu Tebliğ 1/1/2016 tarihinde yürürlüğe girer.    Tebliğ olunur.


20 Aralık 2015 Pazar

ECZANELER TARAFINDAN TAHSİL EDİLEN KATKI PAYLARINA İLİŞKİN BELGE DÜZENİ

Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 19.11.2008
Sayı : B.07.1.GİB.0.02.29/2921-229-1054/111512
VUK Md. 3, 229
KDVK Md. 1, 42

Sosyal Güvenlik Kurumu adına yapılan hasta katılım payı tahsilâtlarına ilişkin tutar için eczaneler tarafından herhangi bir belge düzenlenmesine gerek bulunmadığı hk.

Dilekçeniz incelenmiş ve aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür.

29 Eylül 2008 tarih ve mükerrer 27012 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 6. Katılım Payı başlıklı bölümünde, reçete ile ilaç temini için başvurulan Kurumla sözleşmeli eczaneler tarafından kişilerden muayene katılım payının tahsil edileceği yönünde düzenlemenin yer aldığı görülmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanun’un 227. maddesinde, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanun’un 229. maddesinde ise faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu belirtilmiştir.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1. maddesine göre her türlü ticari, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.

Aynı Kanun’un 42. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlığımızca şekil ve muhteviyatı belirlenen 1 No.lu Katma Değer Vergisi Beyannamesinde beyannameye eklenecek belgeler sayılmış, Beyannamenin 6. Tablosunun 45. satırına "Kredi Kartı ile Tahsil Edilen Teslim ve Hizmet Bedelleri"nin (Bu dönemde gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere ait bedelin, kredi kartı ile tahsil edilen kısmı) (e-Beyannamenin Sonuç Hesapları-Diğer Bilgiler-Kredi Kartı ile Tahsil Edilen Teslim ve Hizmetlerin Katma Değer Vergisi Dâhil Karşılığını Teşkil Eden Bedel) yazılacağı açıklanmıştır.

Katma değer vergisi beyannamesi ile istenen bu bilgi, verginin tarh ve tahakkuku ile ilgili olmayan denetim amaçlı bir bilgidir. Burada vergiyi doğuran olay vuku bulsun bulmasın belirli bir dönemde kredi kartı ile yapılan tahsilâtlar gösterilecektir.

Öte yandan kredi kartı, satışa konu mal veya hizmetin bedelinin tahsilinde kullanılmakta olup, kredi kartıyla yapılan tahsilâtın, işletme tarafından yapılan bir mal satışı veya sunulan hizmete ilişkin olduğu kabul edilir. Buna göre fatura, mükellefler tarafından kredi kartıyla yapılan tahsilâta değil, tahsilâta ait olduğu satış veya hizmetin Vergi Usul Kanunu’nda belirtildiği şekilde belgelendirilmesine yönelik olarak düzenlenmektedir.

Bu çerçevede, eczanelerce Sosyal Güvenlik Kurumu adına tahsilâtı yapılan hasta katılım payı, eczanelerin Kurumdan alacaklarına karşılık yapılan ve avans niteliği taşıyan bir ödeme olması nedeniyle katma değer vergisine tabi bulunmamakla birlikte bu bedelin kredi kartı ile tahsil edilmesi halinde, mükellefçe verilecek beyannamenin ilgili dönemde gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere ait bedelin kredi kartı ile tahsil edilen kısmında yer alacaktır. Ancak, yer alan bu tutarın Tablo I (e-Beyannamede Matrah) de beyan edilen tutar ile uyum göstermemesi ve vergi dairesince bu hususun mükelleften sorulması halinde tahsilâtın Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılan hasta katılım paylarına ait olduğu "izah" nedeni olarak kullanılabilecektir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, Sosyal Güvenlik Kurumu adına yapılan hasta katılım payı tahsilâtlarına ilişkin tutar için eczaneler tarafından herhangi bir belge düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

19 Aralık 2015 Cumartesi

E – Fatura Düzenleme Süreci ve TTK Açısından İtiraz Şekli ve Süreleri







e-fatura Uygulaması, mükelleflerin Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sistemi üzerinden, belirli bir formatta standart hale getirilmiş, değiştirilemez bir şekilde mühürlenmiş, alıcı ve satıcı arasında işlem kolaylığı sağlayan, güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu elde edilen sistemin genel adıdır.  


e-fatura Türkiye’de ilk defa 05.03.2010 tarihinde 397 sıra no.lu VUK tebliği ile uygulama alanı bulmuş ve o günden itibaren giderek artan bir şekilde uygulanmaya devam etmektedir. e-fatura her ne kadar nitelik olarak kağıt fatura ile aynı olsa da  işleyiş, format, norm ve iletim biçimi olarak kağıt faturadan bir hayli farklıdır. e-Fatura veri, format ve standardı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen, VUK gereği bir faturada yer alması gereken bilgilerin içerisinde yer aldığı, satıcı ve alıcı arasındaki iletişiminin merkezi bir platform (GİB) üzerinden gerçekleştirildiği elektronik bir belgedir.


e-fatura kavram olarak yeni bir belge türü değil gibi görünse de aslında geleneksel kağıt fatura ile benzer olmayan özelliklere haizdir. Anlaşmalı matbaa ya da noter onayının olmayışı, teslim safhasındaki imza kanıtının olmayışı, sahte ve muhteviyat açısından risk teşkilinin yargı safhasında henüz içtihat oluşturmaması bile e-faturanın aslında kağıt faturadan bir kısım özellikler bakımından ayrıştığını göstermektedir. Fakat gerek TTK ve gerekse de VUK’ nu e-faturayı kâğıt fatura ile aynı mali ve hukuki niteliklere sahip olarak özdeş kılmıştır.


Maliye İdaresi e-fatura uygulamaları için bir yönetim çatısı belirlemiş ve bu yönetim sahipliğini Gelir İdaresi Başkanlığına vermiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilen e-fatura uygulamasında amaç tek format ve standarda göre satıcı ve alıcı arasında güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan bir sistem oluşturmaktır.


Sistemden faydalanma hakkı tüzel kişilere 397 sıra no.lu VUK tebliği ile bu hak tanınmış olup, 416 sıra no.lu tebliğ ile de gerçek kişilerin sisteme dahil olma hakkı sağlanmıştır. Uygulamanın yaygınlaştırılması ve güvenli bir ortam sağlanması amacıyla “ Özel Entegratörlük ” müessesi 421 sıra no.lu VUK tebliğinin yayınlanmasıyla genel işleyişe dahil edilmiştir. Böylece 421 sıra no.lu VUK tebliği ile 01.09.2013 tarihine kadar müracaat ve 2014 yılından başlamak üzere kullanım alanı neredeyse 20.000 (http://www.efatura.gov.tr/efaturakayitlikullanicilar.html) mükellefe yaklaşan bir sayı ile kapsam genişletilmiştir. 



Bunula beraber, 20 Haziran 2015 gün ve 29392 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 454 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, daha önce elektronik defter tutma ve elektronik fatura (e-fatura) uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilen mükelleflerin kapsamının genişletilmesi ve ihracat işlemlerinde e-Fatura uygulamasına ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır.



Söz konusu genel tebliğ ile aşağıdaki kriterlere uyan mükelleflere elektronik defter tutma ve e-fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir.



Buna göre özel statü dışında olanlar hariç olmak üzere;

2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler

-2014 hesap döneminde sağlayan mükellefler 01.01.2016  

-2015 hesap döneminde sağlayan mükellefler 01.01.2017

-2016 hesap döneminde sağlayan mükellefler 01.01.2018  tarihinden itibaren e fatura ve e defter uygulamasına zorunlu olarak geçeceklerdir.



Bu bağlamda, 2010 yılında günümüze e-fatura düzenleme ve bu konu ile ilgili mevzuat ve teknik altyapı gerek kullanıcıların gerekse bu konu ile ilgili çalışma yapan meslek mensubu ve akademisyenleri gayretleri ile istenilen seviyeye yakın kullanım haline dönüşmüştür.



e- FATURANIN V.U.K.nu KARŞISINDAKİ DURUMU



Vergi Usul Kanunu’nun 229. maddesi faturanın tanımı yapılmıştır. Buna göre fatura, “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin ödediği meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”



 Kanun açık olarak bir faturadan bahsedebilmek için ticari bir hizmet ya da malın tacirler arasında satış işleminin yapılmasını birincil öncelik olarak görmektedir.Kanun, faturanın kağıt ortamında düzenlenmesini, tarifini, şeklini ve nizamını  229,230, 231 Sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) maddelerinde belirtilmiştir. 



Buna göre fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı mablağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.



Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur: 

- Faturanın düzenleme tarihi, seri ve sıra numarası; 
- Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası; 
- Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası; 
- Malın veya işin nev’i, miktarı, fiyatı ve tutarı; 
- Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası



Faturaların elektronik belge olarak düzenlenmesi ise,  213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 242. Maddesinin 2 numaralı fıkrasında belirtilmektedir. Elektronik Ortamdaki Kayıtlar ve Elektronik Cihazla Belge Düzenleme başlığı altında;



Maliye ve Gümrük Bakanlığı; mükelleflere, niteliklerini belirlediği elektronik cihazları kullandırmak suretiyle belge düzenlettirmeye ve kullanılacak özel cihazlardan çıkarılan pulları belgelere ekletmeye yetkilidir. Elektronik cihazlarla düzenlenen belgeler ile özel cihazlardan çıkarılan pulları ihtiva eden belgeler bu Kanun hükümlerine uygun olarak düzenlenmiş belge hükmündedir.(2) Elektronik cihazların belirlenen niteliklere uygunluğu 6.12.1984 gün ve 3100 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre kurulan komisyonun görüşü alınarak Maliye ve Gümrük Bakanlığınca onaylanır. Maliye ve Gümrük Bakanlığı, elektronik cihazlarla veya kullanılacak özel cihazlardan çıkarılan pulları ekletmek suretiyle belge düzenletme yetkisini; iş grupları, sektörler, bölgeler, yerleşim birimleri, yıllık hasılat tutarları itibariyle veya sabit bir işyerinde faaliyet gösterilip gösterilmediğine göre ayrı ayrı veya topluca kullanabilir



e-faturanın kullanım ve işleyiş süreçleri bu yasal dayanak ile desteklenmiş bu konuda Maliye Bakanlığı elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı ile ilgili defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, düzenlemeye ve denetlemeye tam yetkili kılınmıştır.



Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. e-fatura sisteminde bu uygulama iki şekilde yapılır. Malın sevkiyatı, elektronik fatura suretinden bir çıktı alınarak kaşe ve imzalandıktan sonra sevk edilir veya sevk irsaliyesi ekinde ürünler alıcı firmaya ulaştırılır. Burada dikkat edilmesi gereken husus irsaliye tarihinden itibaren yedi gün sonraya fatura kesmek değil, yedi gün içinde elektronik ortamda yükleme yapmış olmaktır.

(Örneğin; 01.07.2015 tarihli irsaliyenin faturasını en geç 07.07.2015 tarihinde GİB’e bildirmiş olmak gerekiyor. 08.07.2015 ve sonrasında yapılmış yüklemeler VUK’un azami yedi gün kuralına aykırıdır.) 

  

 e-Fatura yeni bir belge türü değildir, e-fatura teknik olarak,

1-Oluşturma,

2-İmzalama,

3-Gönderme,

4-Muhafaza,

5-İbraz,       



süreçlerinin tümünün internet yoluyla dijital ortamda hazırlanarak bir işlem silsilesi içerinde GİB aracılığıyla gönderilmesi işlemidir.  





e-fatura iki temel kural üzerinde işletilmektedir.

1 - Temel Fatura 

2- Ticari Fatura

Temel fatura senaryosunda satıcı firma tarafından alıcıya belli format ile ulaştırılmış olan belge ile ekranda onay ve red butonu yer almamaktadır. Bu fatura senaryosunda karşı tarafın bunu kabul etmesi öngörülmüş ve itiraz hakkı teknik olarak tanınmamıştır.



Diğer taraftan ticari fatura senaryosu ile satıcı tarafından alıcıya elektronik ortamda gönderilen “Ticari Fatura”  ile ilgili olarak karşı tarafa bunu kabul yada itiraz hakkı tanınmaktadır.



Ticari fatura ile Temel fatura arasındaki en büyük fark faturanın itirazı ile ilgilidir. Buna göre, temel fatura, sistemdeki işleyişe göre onaylanamamakta ve red edilememektedir. Teknik altyapı böylesi bir duruma izin vermemektedir. Öte yandan ticari fatura, sistem dahilinde kabul ya da red edilebilmektedir.



TTK AÇISINDAN E-FATURAYA İTİRAZ SÜRE VE ŞEKİL AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ.



Fatura ve teyit mektubu Türk Ticaret Kanununun 21. Maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
             3. Fatura ve teyit mektubu

MADDE 21- (1) Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
             (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
            (3) Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. 


            Türk Ticaret kanununun 21/2 .maddesine göre  faturanın içeriğine alındığı tarihten itibaren sekiz (8) gün içinde itiraz edilebileceğini, aksi halde faturanın içeriği eksik, noksan, hatalı  olsa bile kabul etmiş sayılacağını ifade etmektedir. 



Türk Ticaret Kanunu tacirler arasında yapılan her türlü mal ve hizmet alım ve satımlarında karşı tarafın itirazını ve bu itirazın süre ve şekil açısından ispat kuvvetini ve yargıda lehine delil teşkil edeceğini anılan 21.maddesi ile düzenlemiştir. Ticari hayatın bir gereği olarak 8 günlük süre her işletme açısından bu anlamda önemli bir hüküm ifade etmektedir.



Bu şekilde tanımladığımız fatura aslında Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu açısında bir “sözleşme hükmü” taşımaktadır. Bu doğrultuda itirazın usul bakımında şekli ile itiraz yolları da önem teşkil etmektedir. Türk Ticaret Kanunu 18.maddesi bu itiraz sarih bir biçimde açıklık getirmektedir.



Türk Ticaret Kanununa göre itiraz yolu 18.maddenin 3.fıkrasında şöyle açıklanmaktadır.

I – Genel olarak MADDE 18- 

(1) Tacir, her türlü borcu için iflasa tabidir; ayrıca kanuna uygun bir ticaret unvanı seçmek, ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirmek ve bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmakla da yükümlüdür.

(2) Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.

(3) Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.

(4) Tacir sıfatına bağlı olan diğer hükümler saklıdır.



 Buna göre, fatura ve benzeri vesikalar 3.madde de yazılan itiraz yolları kullanılarak bu itirazın geçerliliği sağlanabilmekte ve gerek TTK ve gerekse de Borçlar Kanunu açısında ispat edici hüküm barındırmaktadır.

Kaldi ki; yine Türk Ticaret Kanunu’nun “Beyanlar, belgeler ve senetler” başlığını taşıyan 1525 maddesi de ;



 MADDE 1525- 

(1) Tarafların açıkça anlaşmaları ve 18 inci maddenin üçüncü fıkrası saklı kalmak şartıyla, ihbarlar, ihtarlar, itirazlar ve benzeri beyanlar; fatura, teyit mektubu, iştirak taahhütnamesi, toplantı çağrıları ve bu hüküm uyarınca yapılan elektronik gönderme ve elektronik saklama sözleşmesi, elektronik ortamda düzenlenebilir, yollanabilir, itiraza uğrayabilir ve kabul edilmişse hüküm ifade eder.



(2) Kayıtlı elektronik posta sistemine, bu sistemle yapılacak işlemler ile bunların sonuçlarına, kayıtlı posta adresine sahip gerçek kişilere, işletmelere ve şirketlere, kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcılarının hak ve yükümlülüklerine, yetkilendirilmelerine ve denetlenmelerine ilişkin usul ve esaslar Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bir yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren beş ay içinde yayımlanır.

Şeklinde açık bir tanımla fatura ve benzeri belgelere itiraza cevaz vermiştir.



SONUÇ:

İş yaşamı  da tıpkı diğer yaşam alanlarında olduğu gibi  teknolojik ve bilimsel yeniliklerden etkilenmemesi neredeyse olanaksızdır. Toplumsal evrilme süreçlerini Tarım, sanayi ve bilgi toplumu olarak bir düzleme oturtursak, sanayi toplumu dönemi kapanmış ve hali hazırda içinde yaşamakta olduğumuz bilgi toplumu sürecine girmiş ve bu sürecin içinde gelişme ortamında olduğumuzu bilmekteyiz. Bu bağlamda ticari ilişkiler de neredeyse her evresi elektronik ortamda birbirine bağlanılarak zaman, insan kaynağı, para gibi atıl duruma düşecek fonksiyonları aza indirgemiştir.



E-Fatura da bu sistem içerisinde ticari hayatımıza yeni giren bir kavramdır. E fatura kabul sürecinde özellikle TEMEL FATURA senaryosunda itiraz yolları şimdiki mevzuat hükümlerinde ihtilaflara yol açacak durumda gözükmektedir. Çünkü karşı taraf bu fatura formatını sistemden red edememekte ve zorunlu olarak kabul etmektedir. Bunu anca iade faturası keserek düzeltebilmekte, ya da geliştirdiği bir ara programla ticari bir bağı yoksa zaten kabul imkanı tanımamaktadır.



Gerek V.U.K. nu gerek se TTK nın 18/3.ve 1525/1 maddelerinde faturaya itiraz yolları KEP (kayıtlı elektronik posta) ile de yapılıyor olabilmesi e fatura da ki TEMEL FATURA senaryosuna açıkça derç edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.







1-        Prof. Dr., E. Öğretim Üyesi, YMM, Yaklaşım / Aralık 2013 / Sayı: 252



4-        Rüknettin KUMKALE, e -FATURA SİSTEMİNDE FATURAYA İTİRAZ

5-        http://www.alomaliye.com/2014/ruknettin-kumkale-e-fatura-sisteminde-faturaya-itiraz.htm



GÜLİN GÜRGENÇ


16.10.2015