.

.

18 Temmuz 2011 Pazartesi

2011 Yılı 12 Aylık Farklı Net Ücretlerin SSK Ve Vergi Maliyetleri-Ali Karakuş

Eskiye oranla yol kat edilmiş ve her geçen gün kayıt altına alınan sigortalı çalışan sayısının artmış olmasına rağmen Sosyal güvenlik sistemindeki farklı problem ve sigortalı olma maliyetleri nedeniyle kayıtlı çalışan sayıları yine de istenilen seviyeye getirilememiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumunun yaptığı araştırmalarda; sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olan çalışanların da yüksek vergi ve sosyal güvenlik maliyetleri nedeniyle çoğunlukla aldıkları ücretlerinden daha düşük ücretler üzerinden gösterildiği tespit edilmiştir.

Çalışma ve Sosyal güvenlik bakanlığı, kayıtlı olup da aldıkları ücretlerin altında, daha düşük
ücretler üzerinden sigortalı gösterilen çalışanlar nedeniyle oluşan vergi ve SGK primlerindeki kayıp ve kaçağın önlenebilmesi için yakın bir zamanda çeşitli meslek gurupları bazında asgari ücret belirleyecek ve meslek sahipleri kendileri için belirlenmiş olan asgari ücret altında sigortalı gösterilemeyeceklerdir.

Bu uygulama ile uzun yıllardan beri var olan tek asgari ücret uygulamasının yanında farklı
meslek gurupları için farklı asgari ücretler uygulamasına geçilecektir. Örneğin bir işverene bağlı olarak çalışan, mali müşavir, mühendis, mimar, doktor, avukat’ların ve diğer meslek ve iş gurupları için belirlenecek asgari ücretin altında sigortalı gösterilmeleri mümkün olmayacaktır.

Bu uygulama, mevcut sistem nedeniyle farklı konularda mağduriyetlere uğrayan çalışanlar için
mutlak bir çok kazanç sağlamasının yanında işverenler içinde ilave bir maliyet getirecektir. Esasen, ülkemizde, gerek çalışan kesim, gerekse işveren üzerindeki vergi ve ssk maliyetleri çok yüksek bir düzeydedir. Kayıtlı olan ve olmayan kişilerin sisteme tam dahil edilmesinin önündeki en büyük engel yüksek vergi ve Sgk maliyetidir.

Uygulama öncesi, sistemin getireceği etkileri, istatistiki verilerden faydalanarak iyi analiz
etmek gerekmekte ve ücret üzerinden işçi ve işveren üzerinden alınan vergilerin düşürülmesi ile hem kayıt altında olmayanları kayıt altına almak hem de sistemde mevcut olanlar üzerindeki kayıp ve kaçağın önlenmesi sağlanabilecektir.

Aşağıdaki çalışmada, farklı tutarlarda ücret alan kişiler için yıllık bazda vergi ve Ssk maliyetleri hesaplanmıştır. Çalışmanın amacı işe almada çalışan ile işveren arasında belirlenecek ücretin işverene maliyeti hakkında net bir bilgi sağlayabilmektedir.

Çalışma içerisinde ücretin vergi ve sgk maliyetinin yanında, ücretin gider yazılan kısmı ve
Kurumlar vergisi avantajı da değinilen bir diğer husustur.

Hesaplamalar sonucu, çalışana ödenen ücret, vergi ve ssk maliyeti, Net ücretin Brüt ücrete oranı, Ücretin gider yazılan kısmı, kurumlar vergisi avantajı, ödenen net ücretin toplam maliyete oranı gibi bir çok veriye ulaşılabilecek bu bilgiler ile yıllık bazda analiz yapılabilecektir.

Hesaplamalar sadece 2011 yılı için geçerlidir. Gelir Vergisi tarifesi, Gelir vergisi ve Damga vergi oranları, SSK Taban ve Tavan tutarlarındaki değişiklikler nedeniyle, hesaplamalar 2011 öncesi ve sonrası yıllar için geçerli değildir.

Hesaplamalar da anlaşılabilir olması açısından net ücretler Agi dahil olarak hesaplanmış olup, normal şartlarda anlaşılan net ücretlere agi eklenerek çalışana ödeme yapılması hususu dikkate alınmalıdır.

Tablodaki belirtilen hesaplamalar, 2011-Ocak ayında alınan aylık net ücretin, yıllık tutarları 12 aya bölünmek suretiyle ortaya çıkartılmıştır. Net ücrete göre ilk aydaki hesaplamadan itibaren, Gelir vergisi tarifesi ve SSK Tavan parametrelerindeki değişiklik, her ay ücret maliyetlerini arttırdığından 2011 yılının Ocak-Aralık ayları arası her net ücret ayrı ayrı hesaplanarak yıllık maliyetler ve aylık ortalama maliyetler bulunmuştur. Artan maliyetler Brüt Ücrete dahil edilmiştir.

Tablo.1
2011 YILI AYLIK NET ÜCRETE GÖRE, 2011-OCAK - ARALIK DÖNEMİNE AİT 12 AYLIK ÜCRET BORDROSU TABLOSU (TUTARLAR 12 AYLIK DEĞERLERİ İFADE ETMEKTEDİR)

Orjinal Tablo Boyutu İçin Tıklayınız

Tablo.2
2011 YILI AYLIK NET ÜCRETE GÖRE, 2011 OCAK AYINDAN BAŞLAMAK ÜZERE, 2011-OCAK –ARALIK DÖNEMİNE AİT 12 AYLIK TOPLAM VERGİ VE SSK MALİYETİ VE AYLIK ORTALAMASI TABLOSU

Tablo.3
2011 YILI AYLIK NET ÜCRETE GÖRE, 2011 OCAK AYINDAN BAŞLAMAK ÜZERE, 2011-OCAK – ARALIK DÖNEMİNE AİT 12 AYLIK TOPLAM GİDER YAZILAN ÜCRET VE KURUMLAR VERGİSİ AVANTAJINA İLİŞKİN TABLO

Yapılan hesaplamalar sonucu elde edilen bilgiler ışığında değerlemeye esas alınan ücretler aralığında karar almada kullanılabilecek bazı tespitler aşağıda belirtilmiştir.

1- 2011-Ocak-Aralık arasındaki Asgari ücret alan bir çalışanın;
a. Eline geçen toplam net ücret 7.733,42 TL’dir. (Aylık 59,74 TL A.g.i. dahil)
b. SSK ve vergi maliyeti 4.174,80 TL’dir. Yani Çalışana ödenen Net ücretin %54’ü kadar bir tutar da vergi ve SSK olarak ödenmektedir.
c. Asgari ücretli bir kişiye öden yıllık brüt ücretin üzerine SSK ve işsizlik sigortaları işveren payları eklendiğinde firma kayıtlarına 11.908,22 TL gider yazılmakta olup, bu gider sonucu Kurumlar vergisi mükellefi için %20’’ye denk gelen tutarda; 2.381,64 TL daha az kurumlar vergisi ödenmektedir. Kurumlar vergisi avantajı sonrası Net vergi ve ssk maliyeti 1.793,16 TL ye gerilemektedir ki bu da yıllık ödenen 7.733,42 TL’lik net ücretin vergi ve ssk maliyetini 4.174,80 TL’den 1.793,16 TL ye düşürmektedir. Bu avantaj sonrası maliyetlerin net ücrete oranı da %54’den %23’e gerilemektedir. Şirkette kar dağıtımı yapıldığı varsayıldığında ise %23’ lük bu tutar da yine daha aşağılara gerilemektedir.

2- 2011-Ocak-Aralık arasındaki SSK TAVAN Ücret alan bir çalışanın;
a. Eline geçen toplam net ücret toplam 41.906,30 TL’dir. (Aylık 59,74 TL A.g.i. dahil)
b. SSK ve vergi maliyeti 35.497,10 TL’dir. Yani Çalışana ödenen Net ücretin %85’i kadar bir tutarda Vergi ve SSK olarak ödenmektedir. En yüksek vergi ve ssk maliyeti tavan ücret alan kişide oluşmaktadır.
c. Tavan ücret alan çalışan için 2011 yılı toplamında 12 aylık gider yazılan tutar, 77.403,40 Tl olup, bu tutar üzerinden %20’lik Yıllık Kurumlar vergisi indirimi 15.480,68 TL olarak hesaplamakta, bu tutarda SSk ve vergi maiyeti olan 35.497,10 TL’den düşüldüğünde. Net maliyet 20.016,42 TL’ye düşmektedir.

Hazırlanan tablolardan yararlanarak değerlemeye esas alınan diğer ücretler içinde bu maliyetler ve diğer analizler yapılabilecektir.

Kaynak Gösterilerek Kullanılabilir. - Muhasebe Türk - www.muhasebeturk.org

Ali KARAKUŞ-İstanbul,-18.07.2011

1 Temmuz 2011 Cuma

Yurtdışında çalışanlar Türkiye'den nasıl emekli olabilir?


3201 Syılı Kanun uyarınca Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanabilmektedir.

3201 Sayılı Kanun'la yurtdışında çalışmakta olanlar ile daha sonra yurtdışında çalışacak olanlara yurtdışında iken ya da yurda döndükten sonra durumlarına uygun sosyal güvenlik kuruluşuna başvurarak yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanabilme imkanı sağlanmıştır.Yurtdışı borçlanmasından yararlanabilmek için;

a) Türk vatandaşı olmak,

b) Belirli nitelikte yurtdışı süreleri bulunmak,

c) Hizmetleri belgelendirmek,

d) Yazılı istekte bulunmak,şartları aranacaktır.

Yurtdışında geçen çalışma veya ev kadınlığı sürelerinin borçlandırılmasına ilişkin yazılı talep, "Yurtdışı Hizmet Borçlanma Talep Dilekçesi"nin usulüne göre doldurulup imzalandıktan sonra doğrudan ya da posta yolu ile Kurumun ilgili ünitesine ulaştırılması ile yapılacaktır.

Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi örnekleri ünitelerce yeteri kadar çoğaltılıp ilgililere verilebileceği gibi, başvuru sahiplerince SGK'nın web sayfasından da (www.sgk.gov.tr) temin edilebilecektir.

Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıç tarihi borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek bulunan tarihin; sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihinin borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek tespit edilen tarihin sigortalılık süresinin başlangıç tarihi olarak alınacağı öngörülmüştür.

Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki sürelerini kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, sözleşme hükümlerine göre kısmi aylık bağlama durumları hariç olmak üzere kanuna göre aylık bağlama şartlarının tespiti ve aylık bağlanması sırasında ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmayacaktır.

Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 Sayılı Kanun'a göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye'de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı 4/b (Bağ-Kur) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi / hizmet olarak kabul edilecektir. Ancak, Ekim / 2008 ayı başından sonra 4/c bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların bu tarihten önceki yurtdışı borçlanma süreleri de, 4/b (Bağ-Kur) bendi kapsamında değerlendirilecektir.

Yurtdışında ev kadını olarak geçen süreler, Türkiye'de kuruma tabi sigortalılık varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre ilgili birimce borçlandırılacak ve borçlandırılan süreler en son sigortalılık haline göre; Türkiye'de sigortalılık yoksa 4/b (Bağ-Kur) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir.

3201 Sayılı Kanun'a göre, borçlanma miktarının tespitinde döviz esasından vazgeçilerek, borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarının alt sınırı asgari ücret (01.07.2011-31.12.2011 tarihleri arasında 837 TL) ve üst sınırı da asgari ücretin 6,5 katı (01.07.2011-31.12.2011 tarihleri arasında 5.440.50.-TL) olarak belirlenmiş olup, seçilecek kazancın %32'si üzerinden borçlanma tutarının yatırılması gerekmektedir. Tebliğ edilen borç miktarını üç ay içinde ödemek gerekiyor.

Örneğin bir aylık borçlanma için asgari ücretten hesaplama yapıldığında en az 267.84.- TL ödenmelidir. Bu durumda günlük borçlanma tutarı en az 8.93 TL olmalıdır. Örneğin, 3 yıl, yani 36 ay yurtdışı borçlanması yapacak bir kişi 01.07.2011-31.12.2011 tarihleri arasında 267.84.- TL X 36=) 9.642.24 TL ödeyecektir.

Yurtdışı hizmet borçlanmasından yararlanarak aylık tahsisi yapılabilmesi için yurda kesin dönülmüş olması, tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması ve borcun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması şartları aranacaktır. Kesin dönüşten, aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumu ifade edilmektedir.

Yurtdışı hizmet borçlanmalarında Türk vatandaşı olma şartının iki halde yerine getirilmesi zorunludur. Bunlardan biri, borçlanılması istenilen sürelerde ilgilinin Türk vatandaşı olması, diğeri ise yazılı başvuru tarihi itibariyle Türk vatandaşı olmasıdır.

Kanunda borçlanmadan yararlanabilmenin başvuru sahibinin borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartına bağlanması, ayrıca Türk vatandaşlığından çıkmadan önce borçlanma talebinde bulunulmayan yurtdışı süreleri kazanılmış hak niteliği taşımadığından, kamuoyunda "pembe ya da mavi kart sahibi" olarak bilinen doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan vatandaşlıktan çıkma izni almak suretiyle yabancı bir ülke vatandaşlığını kazananlar, başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmadıklarından borçlanma kapsamındaki sürelerde Türk vatandaşı olsalar bile, borçlanma hakkından yararlanamayacaklardır. Ancak, bunların Türk vatandaşlığından çıkmadan önce borçlandıkları ya da borçlanma talebinde bulundukları yurtdışı süreleri kazanılmış hak niteliğinde olduğundan, borçlanmaları geçerli sayılacak, aylığa hak kazanmada ve aylık hesabında kanuna göre Türkiye'de geçmiş bir hizmet olarak değerlendirilecektir.

Bulgaristan'dan 1/1/1989-8/5/2008 tarihleri arasında zorunlu göçe tabi tutularak ülkemize gelen soydaşlarımıza, bu ülkede geçen çalışma sürelerinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın borçlanma hakkı tanınmıştır.

Resul Kurt.