Anonim şirketlerde payı
temsil etmek üzere Kanun’un aradığı şekil şartlarına uygun olarak çıkarılan ve
payların tedavülünü sağlayan kıymetli evrak niteliğindeki senetlere pay
senetleri adı verilmektedir. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda(1) pay senetleri,
nama(2) ve hamiline(3) yazılı senetler şeklinde bir ayrıma tabi tutulmuştur
(YTTK md. 484). Kanun’da hamiline yazılı pay senetlerinin herhangi bir
sınırlamaya tabi olmaksızın serbestçe devredilebileceği ve bu devrin şirket ve
üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçirilmesiyle hüküm ifade edeceği
hüküm altına alınmıştır (YTTK md. 489).Diğer taraftan, herhangi bir sınırlamaya bağlı
olmaksızın devredilebilecekleri ilke olarak kabul edilmekle birlikte, Kanun’da
nama yazılı pay senetlerinin devrinin belirli şartlarda sınırlandırılabileceği
kabul edilmiştir. Kanun’un 490 ila 492. maddelerinde nama yazılı pay
senetlerinin devrinin sınırlandırılması ile ilgili temel ilkeler belirlendikten
sonra, 493 ila 498. maddelerinde hisse senetlerinin borsaya kote edilmiş olup
olmamasına göre konu iki grup hâlinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu
çalışmamızda nama yazılı pay senetlerinin devrinin sınırlandırılması konusu
irdelenecektir.
NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİNDE KANUNİ
SINIRLAMA-Miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri ve
cebri icra yoluyla gerçekleşen devirler hariç olmak üzere bedelleri tamamen
ödenmemiş nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devredilebilir. Şirket
sadece devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat
verilmemişse onay vermeyi reddedebilir (YTTK md. 491).
Bu hüküm Kanun’un emredici bir
hükmüdür ve nama yazılı pay
senetlerinin devrine getirilen kanuni bir
sınırlamadır. Yani şirketin esas sözleşmesinde devrin sınırlandırılmasına
ilişkin herhangi bir hüküm bulunmasa dahi bedelleri tamamen ödenmemiş pay
senetleri şirketin onayı olmaksızın devredilemez. Diğer bir deyişle nama yazılı
payların serbestçe devredilmesi ilkesinin Kanun’da öngörülen tek istisnası
bedellerinin tümü ödenmemiş nama yazılı paylardır. Nama yazılı pay senetlerinin
devrine getirilen bu sınırlama ile ödenmemiş pay bedellerinin güvence altına
alınması amaçlanmıştır. Bununla birlikte, payları devralanın ödeme gücüne sahip
olması ve dürüst olması halinde şirketin devir işlemine onay vermesi gerekir.
Aksine hareket, Kanun’a ve dürüstlük ilkesine aykırıdır. www.ozdogrular.com
Öte yandan, Kanun’da, miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki
mal rejimi hükümleri ve cebri icra yoluyla gerçekleşen devirler için herhangi
bir sınırlama öngörülmemiştir. Dolayısıyla, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki
mal rejimi hükümleri veya cebrî icra yoluyla gerçekleşen devirler için,
payların bedellerinin tümü ödenmemiş olsa bile şirketin onayına gerek yoktur.
NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİNİN ESAS SÖZLEŞMEYLE SINIRLANMASI
A- DEVRİN SINIRLANMASINDA GENEL İLKE Pay bedelleri tamamen
ödenmiş olsun ya da olmasın, borsaya kote edilmiş olsun ya da olmasın esas
sözleşme ile nama yazılı payların ancak şirketin onayı ile devredilebileceği
öngörülebilir. Söz konusu sınırlama intifa hakkı kurulurken de geçerlidir (YTTK
md. 492).Bu hüküm, esas sözleşmelerin nama yazılı payların ancak şirketin onayı
ile devredilebileceğini öngörebileceğini ifade ederken sadece ilkeyi
belirlemiştir. İlke, devredilebilme sınırlamasının esas sözleşme ile ve devrin
şirketin onayına bağlanması suretiyle yapılabileceğidir. Esas sözleşme, böyle
bir sınırlama getirmemişse payın serbestçe devri kuralı geçerli olur. www.ozdogrular.com
Buna ilaveten, söz konusu sınırlama intifa hakkı kurulurken
de geçerlidir. Yani intifa hakkı sahibinin oy hakkını haiz olmasından dolayı
söz konusu sınırlamanın intifa hakkının kurulmasında da geçerli olacağı kabul
edilmiştir. Bu hüküm ile şirket pay senedinin mülkiyetinin devredilmesine hangi
sebeplerle karşı koyabiliyorsa, aynı sebeplere dayanarak pay senedinin üzerinde
intifa hakkı kurulmasını da reddedebileceği kastedilmiştir.
Öte yandan, tasfiyeye giren bir şirkette, serbestçe devir ilkesinin
sınırlandırılmasını haklı gösteren sebepler ortadan kalkacağı için şirketin
tasfiyeye girmesi halinde devre ilişkin sınırlamaların düşeceği kabul
edilmiştir. www.ozdogrular.com
B- BORSAYA KOTE EDİLMEMİŞ NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİNDE
SINIRLAMA-Kanun’un 493. maddesinde, borsaya kote edilmemiş nama yazılı pay
senetlerinin (payların) devrinin esas sözleşme ile nasıl sınırlanabileceği,
şirketin hangi hallerde ve şartlarda devre onay vermeyi reddedebileceği
düzenlemektedir.
Buna göre şirket, esas sözleşmede öngörülmüş
önemli bir sebebi ileri sürerek veya devredene, paylarını, başvurma anındaki
gerçek değeriyle, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına
almayı önererek, onay istemini reddedebilir. Diğer bir anlatımla bir anonim şirket,
borsaya kote edilmemiş bulunan pay senetlerinin devrine onay vermeyi iki halde
reddedebilecektir.
1- Esas sözleşmesinde öngörülmüş bir haklı sebebe dayanarak,
2- Devreden kişiye, devre konu pay senetlerini, başvurma anındaki
gerçek değeri(4) ile kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler
hesabına almayı önererek.
Ancak anonim şirket her türlü haklı görülebilecek sebebi “haklı sebep” olarak esas
sözleşmesine koyamaz. Yani haklı sebepler yine 493. maddenin çizdiği çerçevede
olmak zorundadır. Buna göre pay sahipleri çevresinin bileşimine (pay
sahiplerinin kompozisyonuna) ilişkin esas sözleşme hükümleri, şirketin işletme
konusu veya işletmenin ekonomik bağımsızlığı yönünden onayın reddini haklı
gösteriyorsa, önemli sebep oluşturur. Ayrıca esas sözleşmede Kanun’un 493.
maddesine yapılan atıfla haklı sebeplerin genel olarak zikredilmesi yeterli
değildir. Haklı sebeplerin Kanun’daki haklı sebeplere uygun bir şekilde
somutlaştırılması gerekir.Buna ilaveten, Kanun’da, haklı sebeplerin
dolanılmasını önlemek amacıyla, şirkete devralandan bir beyan isteme hakkı
tanınmıştır. Buna göre devralan, payları kendi adına ve hesabına aldığını
açıkça beyan etmezse şirket, devrin pay defterine kaydını reddedebilir.
Öte yandan haklı sebeplerle devrin reddedilmesi sadece pay
senedinin hukuki bir işlemle devredilmesi durumu için geçerlidir. Pay senedinin
devri kanuni devir hallerinden (miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal
rejimi hükümleri ve cebri icra gibi) biri ile gerçekleşirse şirket haklı sebebe
dayanarak devre onay vermeyi reddedemez. Bu durumda şirket, payları
edinen kişiye sadece paylarını gerçek değeri ile devralmayı önerdiği takdirde
onay vermeyi reddedebilir.Esas sözleşme,
devredilebilirlik şartlarını ağırlaştıramaz. Devredilebilirlik şartlarını
ağırlaştıran veya devri tamamen yasaklayan esas sözleşme hükümleri, Kanun’a ve
anonim şirketlerin temel yapısı ve payların serbestçe devredilebilme ilkesine
aykırı olur. Özellikle onay isteminin reddedilebileceği hâller sınırlı sayıda belirtildiği
için, esas sözleşmede bu sayılanlar dışında başka red nedeni öngörülemez(5).
Diğer taraftan, Kanun’un 494. maddesinde borsaya kote edilmemiş
pay senetlerinin devrinde paya bağlı hakların devralana geçişi düzenlenmiştir.
Buna göre şirket tarafından devir için gerekli olan onay verilmediği sürece,
payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalır. Anonim
şirketin onayı, pay senetlerinin (payların) mülkiyeti üzerinde belirleyici ve
tanımlayıcı bir hukukî işleve sahiptir. Bu durumda yapılan devir sözleşmesi
sadece taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurabilir. Şirket devre onay
vermediği sürece nama yazılı pay senetlerinin mülkiyeti geçmemektedir. Onay
sadece mülkiyeti değil paya bağlı hakları da devretmektedir. Bu nedenle pay
senetlerini devralan, şirket devre onay verene kadar paydan doğan hakları
kullanamaz. www.ozdogrular.com
Pay senetleri, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi
hükümleri veya cebri icra gereği iktisap edilmişlerse anonim şirketin onayının işlevi
farklıdır. Zira kanuni intikallerde pay senetlerinin mülkiyeti ve bunlardan
kaynaklanan malvarlığına ilişkin haklar derhal ilgili kişilere geçer. Ancak
genel kurula katılma hakkı ile oy hakkının devralana geçmesi için şirketin
onayı şarttır. Bu haklar ancak şirketin onayı ile birlikte devralana geçer.
Şirket bu onayı vermediği sürece söz konusu haklar eski malikte kalır.Son olarak, şirketin kendisine iletilen payların
devrinin onaylanmasına ilişkin talebi, talebin kendisine ulaştığı tarihten
itibaren üç ay içinde karara bağlaması gerekir. Bu süre içinde talebi
reddetmemişse veya haksız red kararı vermişse, geçiş onaylanmış sayılır.
C- BORSAYA KOTE EDİLMİŞ NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİNDE
SINIRLAMA-Borsaya kote edilmiş nama yazılı pay
senetlerinin devrine ilişkin sınırlamalar Kanun’un 495 ila 498. maddelerinde
düzenlenmiştir. Kanun’da borsaya kote olmuş nama yazılı pay senetlerinin
devrine ilişkin esas sözleşmeye konulabilecek bağlam hükümleri oldukça
sınırlandırılmıştır. Buna göre Şirket, ancak esas sözleşmede yüzdesel bir sınır
öngörmüş ve belirlenen bu sınır aşılmışsa kayıttan imtina edebilir. Örneğin
esas sözleşmesine “Bir gerçek veya
tüzel kişi şirket sermayesinin en çok % 1’ine kadar nama yazılı pay senedini
borsada iktisap etmişse pay defterine kaydedilebilir. Bu yüzdeyi aşan
iktisapların pay defterine yazılması reddedilebilir” şeklinde
hüküm bulunan bir şirket esas sözleşmede belirtilen yüzdeyi aşan iktisapları
onaylamayı reddedebilir. Aksi takdirde kayıttan imtina edemez. Buna ilaveten,
Kanun’da, yukarıda belirtilen bağlam hükümlerinin dolanılmasını önlemek
amacıyla, şirkete devralandan bir beyan isteme hakkı tanınmıştır. Buna göre
devralan, payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmezse şirket,
devrin pay defterine kaydını reddedebilir.Buna
karşın, esas sözleşmede borsaya kote olmuş nama yazılı pay senetlerinin devrine
ilişkin yüzdesel bir sınırlama bulunsa da bu sınırlama sadece hukuki işlemle
iktisap edilen paylar için uygulama alanı bulur. Yoksa borsaya kote edilmiş
nama yazılı pay senetleri, miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal
rejimi hükümleri veya cebrî icra yoluyla iktisap edilmişlerse, iktisabın pay
defterine kayıt talebi ve devralanın pay sahibi sıfatını alması reddedilemez.
Öte yandan, Kanun’un 497. maddesinde devir işlemine konu olan
borsaya kote olmuş nama yazılı pay senetlerine bağlı hakların geçişi
düzenlenmiştir. Kanun borsaya kote nama yazılı pay senetlerinin borsada ve
borsa dışında iktisap edilmelerini, hakların geçişi yönünden farklı hükümlere
bağlamıştır. Borsanın kendi kurallarına göre yaptığı devir esas alınmış, pay
senetlerinin borsa dışında iktisap edilmeleri halinde geçiş anının, devralanın,
pay defterine kayıt için şirkete başvurma tarihi olarak belirlenmiştir. www.ozdogrular.com
Buna karşın nama yazılı pay senetlerinin borsada, yani borsa
içinde borsa kurallarına göre iktisap edilmeleri halinde bu paylara bağlı
haklar “oy hakkı ile ona bağlı
haklar” ve “diğer
haklar” şeklinde iki gruba ayrılmış ve “oy hakkı ile ona bağlı haklar”
dışındaki hakların devir ile birlikte, oy hakkı ile ona bağlı hakların (genel
kurula katılma, konuşma, öneride bulunma gibi) ise devrin şirket tarafından
tanınmasından sonra devralana geçeceği hükme bağlanmıştır.Dolayısıyla, pay
senetlerinin borsadan iktisap edilmesi halinde devralan malvarlıksal hakların
hemen sahibi olurken, pay senetlerinin borsanın dışında devralınması halinde
devralan malvarlıksal hakları ancak şirkete başvurunca yani devri ispatlayınca
edinir. Bununla birlikte nama yazılı pay senetleri ister borsada, ister borsa
dışında iktisap edilmiş olsunlar, şirket devralanı pay defterine kaydetmediği
sürece oy ve ona bağlı haklar kullanılamaz.Ancak
hemen belirtmek gerekir ki devralanın şirkete yönelttiği pay sahibi olarak
tanınma talebi, belirli bir sürede karara bağlanmak zorundadır. Şirket, söz
konusu talebi, istemi aldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde reddetmezse
devralan, pay sahibi olarak tanınmış sayılır. Şirketin, devralanı pay sahibi
olarak tanımayı reddetmesi halinde, devralanın şirkete karşı şirketin
merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde dava açma hakkı
bulunmaktadır. Bu dava sonucunda şirketçe verilen ret kararının mahkemece
hukuka aykırı olduğuna karar verilmesi halinde, şirket, mahkeme kararının
kesinleşme tarihinden itibaren, oy hakkını ve buna bağlı hakları tanımak
zorundadır. Ayrıca şirket, kendisine herhangi bir kusurun yükletilemeyeceğini
ispat edemediği takdirde, devralanın red nedeniyle uğradığı zararı da
gidermekle yükümlüdür.
ÖZET VE SONUÇ-Herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın
devredilebilecekleri ilke olarak kabul edilmekle birlikte, Kanun’da nama yazılı
pay senetlerinin devrinin belirli şartlarda sınırlandırılabileceği kabul
edilmiştir. Kanun’da pay senetlerinin devrine ilişkin getirilen tek sınırlama
bedelleri tamamen ödenmemiş paylara ilişkindir. Esas sözleşme ile nama yazılı
pay senetlerinin devrinin sınırlandırılması ise Kanun’da bu payların borsaya
kote olup olmamalarına göre ayrı ayrı ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
Esas sözleşmede sebep gösterilmeksizin devrin tanınmaması ve ret kararı
verilmesine imkan tanınmamıştır. Borsaya kote edilmiş nama yazılı paylarda
şirketin ret hakkı, iktisap edenin pay sahibi olarak tanınacağı yüzdesel
sınırın aşılması gibi nesnel bir sebebe bağlanmıştır. Sonuç olarak yapılan
düzenleme ile nama yazılı pay senetlerinin devrinde şirketin, keyfî, haksız,
art niyetli kararlar vermesi ve devralanın oy hakkı ile oy hakkına bağlı haklarını
devamlı olarak askıda tutması engellenmeye çalışılmıştır.
Hasan
TEPELİ-Yaklaşım
(1)
Çalışmamızda, 29.06.1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Kanun için Eski Türk
Ticaret Kanunu manasında ETTK, 13 Ocak 2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk
Ticaret Kanunu için de Yeni Türk Ticaret Kanunu manasında YTTK kısaltmaları
kullanılacaktır.
(2) Nama yazılı
pay senetleri; belli bir kişi adına yazılı olup, anonim şirketteki payı
bildirici nitelikte açıklayan, payın devrine kolaylık sağlayan ve pay defterine
kaydedilmesi gereken pay senetleridir.
(3) Hamiline
yazılı pay senetleri; senedin metinden veya şeklinden hamili kim ise o kişinin
pay sahibi sayılacağı anlaşılan pay senetleridir.
(4)
Devralan, payların gerçek değerinin belirlenmesini, şirket merkezinin bulunduğu
yerdeki aliye ticaret mahkemesinden isteyebilir. Bu durumda mahkeme şirketin
karar tarihine en yakın tarihteki değerini esas alır. Değerleme giderlerini
şirket karşılar. Devralan, gerçek değeri öğrendiği tarihten itibaren bir ay
içinde bu fiyatı reddetmezse, şirketin devralma önerisini kabul etmiş sayılır
(YTTK md. 493).
(5)
Bkz. Rauf KARASU, “Türk Ticaret Kanunu Tasarısına Göre Nama Yazılı Payların
Devrinin Sınırlandırılması”, Gazi
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.XII, Y.2008, Sayı: 1-2,
s. 127-147