.

.

6 Kasım 2013 Çarşamba

3 aylık muhtasar hk.



MUHTASAR BEYANNAMENİN 3 AYLIK DÖNEMLER HALİNDE VERİLME İMKANI VE UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR-Mehmet MAÇ Yeminli Mali Müşavir
Gelir Vergisi Kanunu‘nun 98 inci maddesine göre vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde nakden veya hesaben yaptıkları stopaja tabi ödemeler ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. GVK.’ nun 98 inci maddesi 3 üncü fıkrasında ise “Zirai ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar, 94. maddeye göre yapacakları tevkifatla ilgili muhtasar beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Şubat, Mayıs, Ağustos ve Kasım aylarının 20. günü akşamına kadar verebilirler.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükmün uygulanması esnasında mükelleflerin karşılaştığı sorunlar ve bu sorunların çözümüne ilişkin hususlara aşağıda soru-cevap şeklinde yer verilmiştir:
Soru 1:   Üç ayda bir muhtasar beyanname verme imkanından yararlanabilmenin şartları nelerdir?
Cevap1: Üç aylık beyanname vermek isteyen mükelleflerin aşağıdaki şartların   
               tümünü taşıması gerekmektedir:
-       Çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olmalıdır,
- Yapılmış tevkifatlar arasında zirai ürün bedellerinden yapılmış tevkifat    bulunmamalıdır,
-  Üç aylık dönemler halinde muhtasar beyanname verileceği vergi dairesine önceden bildirilmiş olmalıdır.
Bu şartları taşıyan stopaj sorumluları aylık dönemler yerine, Kasım, Aralık, Ocak dönemi için Şubat ayının, Şubat, Mart, Nisan dönemi için Mayıs ayının, Mayıs, Haziran, Temmuz dönemi için Ağustos ayının, Ağustos,Eylül, Ekim dönemi için Kasım ayının ilk 20 günü içinde üçer bu aylık dönemlerde yaptıkları stopajları bildirip ödeyebilirler.
Soru 2 :  İş merkezlerinin dışında şube ve iş yerleri de bulunan mükelleflerin
               muhtasar beyanname verilmesi esnasında işletmenin Türkiye çapında     çalıştırdığı toplam hizmet erbabı sayısının mı dikkate alınması gerekir?
Cevap 2: Bu konuda Maliye İdaresi’ nin görüşü ile Danıştay’ın kararlarının
               birbirinden farklı olduğu görülmektedir. Maliye Bakanlığı’nın 11.03.1983
               tarih ve GVK/2-2176-234/15789 sayılı Genel Yazısı’nda “Tüzel kişiliği haiz
               işverenlerin, özellikle bankaların yanlarında çalıştırdıkları hizmet erbabı
               sayısının hesabında, anılan işverenlerin tüzel kişilik olarak çalıştırdıkları
               toplam hizmet erbabı sayısının dikkate alınması gerekir” denilmiştir.
Danıştay 3.Dairesi, 24.04.1996 tarih ve E.1995/2960 K.1996/1484 no.lu kararında özetle merkez işyeri İstanbul’da bulunan şirketin Bursa’ daki şubesinde çalıştırdığı üç işçisi için yapmış olduğu ücret ödemelerine ait muhtasar beyannamelerini önceden haber vererek üç ayda bir ücret ödemesi yaptığı yerdeki vergi dairesine vermesini uygun görmüştür. (Ancak bu yönde yeterli içtihat oluşmamıştır.)
Bizim bu konudaki görüşümüz, kişi sayısı konusunun, verilen her bir muhtasar beyanname için ayrı ayrı irdelenmesi gerektiği yönündedir. Zaten tatbikatta, vergi daireleri kendilerine verilen muhtasar beyannamedeki çalışan sayısı 10 u geçmediği sürece, beyannameyi veren mükellefin, Türkiye çapındaki toplam çalışan sayısıyla ilgilenmeksizin üçer aylık dönemler itibariyle verilen muhtasar beyannameleri kabul etmektedirler. Yasal açıdan bakıldığında ise, GVK nun 98 inci maddesindeki “.......... çalıştırdıkları ........” ibaresi ile, o vergi dairesi çevresinde çalıştırdıkları mı yoksa, o mükellefin tüm iş yerlerinde çalışanların toplamı mı kasdedildiği açık değildir. Muhtasar beyannameler vergi dairesi çevrelerine göre ayrı ayrı verildiğine (verilebildiğine) göre, kişi sayısını beyanname bazında ayrı ayrı dikkate almak pratik açıdan ve mantıken daha uygun düşecektir. Kaldı ki, yukarıda zikredilen muktezadaki “..... özellikle bankaların ........” ibaresi kullanılmak suretiyle yapılan sektör ayrımının hiçbir yasal dayanağı yoktur. (Sektör ayrımı, yasa metinde” Zirai ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere...” denilmek suretiyle yapılmış olup başkaca bir ayrım yapılamaz.

Soru 3:   Üç aylık dönemlerde muhtasar beyanname verme uygulamasında yönetim  ve denetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetçiler ve tasfiye memurları çalıştırılan hizmet erbabı sayısına dahil edilmeli midir?
Cevap 3: Maliye İdaresi çalıştırılan hizmet erbabı sayısına yönetim ve denetim         
               kurulları başkan ve üyeleriyle tasfiye memurlarının dahil olduğu           
               görüşündedir. Nitekim İstanbul Defterdarlığı, 21.10.1996 tarih ve B.07.4. 
               DEF.0.34.11.GVK-9-4892-9661 sayılı özelgesinde bu görüşü
               benimsemiştir. Ancak bu konuda vergi yargısı farklı bir görüşe sahiptir.
               Danıştay 4.Daire’ nin 25.03.1994 tarih ve E.1993/3557 K.1994/1829 no.lu
               ve Danıştay 3. Daire’nin 04.05.1996 tarih ve E.1994/4574 K.1996/1502 no.lu kararlarında İstanbul Defterdarlığı’ nın verdiği muktezanın aksine yönetim ve denetim kurulu üyelerinin şirket tüzel kişiliği adına hizmet verdiği, bu sebeple bu kişilerin işveren durumunda olduğu ve hizmet erbabı olarak nitelendirilemeyeceği, dolayısıyle 10 kişilik haddin hesabında dikkate alınmayacağı açıklanmıştır. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenlerin hizmet erbabı sayısına dahil olduğu kuşkusuzdur.
Soru 4 : Üç aylık dönemlerde beyanname veren mükellefin şartlarını kaybetmesi durumunda yapması gereken işlemler nelerdir?
Cevap 4: Mükellefler üç ayda bir beyanname verme şartlarını kaybetmeleri halinde,
               beyanname verme hakkını kaybettikleri ay dahil olmak üzere bu aydan  
               itibaren tevkifatın yapıldığı her ay için muhtasar beyanname vereceklerdir.
               Nitekim bu konuya ilişkin 08.08.1996 tarih ve B.07.4.DEF.0.34.11.GVK-98-4807 sayılı özelgede de şu ifade kullanılmıştır: “ ....Üç ayda bir
beyanname  verme imkanından yararlanıyor iken bu imkandan yararlanma hakkını yitiren işverenler ve vergi sorumluları, üç ayda bir beyanname verme hakkını kaybettikleri aydan itibaren (bu ay dahil), tevkifatın yapıldığı her ay için  muhtasar beyanname vereceklerdir. Bu suretle verilecek
               beyannameye, üç ayda bir beyan dönemine tabi olan önceki aylara ilişkin
               vergi tevkifatları da dahil edilecektir. Bu nedenle, muhtasar beyannamenizi üç ayda bir verme hakkını Haziran ayından itibaren kaybettiğinizden aylık dönemler itibariyle  muhtasar beyanname verilmesine Haziran ayından itibaren başlanması gerekmekte olup, Mayıs ayına ilişkin vergi tevkifatının da bu ayda verilecek beyannameye dahil edilmesi gerekmektedir.” 
Soru 5:   Çalıştırılan hizmet erbabı sayısı 10 un altına düştüğünde 3 ayda bir
               muhtasar beyanname verilmesine ne zaman başlanabilir ?
Cevap 5: Bizim anlayışımıza göre personel sayısının 10 un altına indiği ayı izleyen aydan itibaren üç aylık döneme geçilebilmelidir. Mesela personel sayısı Şubat ayında 9’a düşmüşse Şubat için aylık muhtasar beyanname verilir. (Çünkü Şubat ayının bir kısmında personel sayısı 9 un üstündedir) Mart ve Nisan aylarına ait stopaj ise, Şubat, Mart, Nisan üç aylık dönem muhtasarında gösterilebilir. Zira mükellef Mart ve Nisan aylarını 10 un altında personel ile geçirdiği için 20 Nisandan önce dilekçe vermek kaydıyla, Mayıs ayının ilk 20 günü içinde Mart ve Nisan kesintilerini tek muhtasar beyanname ile beyan edebilmelidir.
Soru 6 : Ortaklığın feshedilmesi durumunda üç ayda bir beyanname verme usulü aynı işi devam ettiren ortak tarafından da sürdürülebilir mi?
Cevap 6: Bu konuda Danıştay 4. Daire’ nin 13.11.1975 tarih ve E.1975/1162      
               K.1975/2955 no.lu kararıyla “yükümlünün iş nevi ve yerinde herhangi bir
               değişiklik olmadığı, ortaklık devresindeki faaliyete aynen devam edildiği, bu durumda ortaklık için kabul edilen üç ayda bir beyanname verme isteğinin aynı işe devam eden yükümlü için de geçerli olması gerektiği” sonucuna varılmıştır.
               Bu gibi durumlarda üç ayda bir muhtasar beyanname verileceği yolundaki bir dilekçenin vergi dairesine verilmesi, sorun çıkmasını önleyecektir.
Soru 7 :  Yanında hizmet erbabı çalıştırmayan ve GVK ‘nun 94. maddesinin 1. ve 2. bentleri dışında ödemelerle ilgili tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler üç ayda bir muhtasar beyanname verme hakkından yararlanabilir mi?
Cevap 7: Maliye Bakanlığı 19.02.1982 tarih ve 2-2176-202/14684 sayılı muktezada “... yanında hizmet erbabı çalıştırmamakla beraber 94. maddenin 1. ve 2. bentleri dışında kalan ödemelerle ilgili olarak tevkifat yapmak zorunda olan mükelleflerin de ödemede bulunduğu istihkak sahibi sayısına bakılmaksızın yukarıda belirtilen ihtiyarilik hakkından yararlanması gerekmektedir..” görüşünü ifade etmiştir.     Örnek vermek gerekirse sadece kira geliri elde ettiği için hiç personeli bulunmayan bir firma, ücret dışı stopajları için üç ayda bir muhtasar beyanname verilebilir.
Soru 8 :  Menkul sermaye iratları (faiz, kar payı, istisna stopajı vs) açısından özellik var mıdır ?
Cevap 8 : GVK nun 99 uncu maddesine göre, menkul sermaye iratları üzerinden yapılan stopajların, ayrı bir muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.
               Bu nedenle, GVK nun 94/6 ncı maddesinde yazılı stopajlar (istisna stopajları ve kâr payı dağıtımı nedeniyle doğan stopajlar) ile diğer MSİ stopajlarının üç ayda bir muhtasar beyanname verenler bakımından da ayrı olarak beyan edilmesi ve bu beyanda da yine ilgili üç ayın işaretlenmesi gerekir.
Soru 9 :  Önceden dilekçe verilmeksizin 3 aylık muhtasar beyanname verilirse ne olur?
Cevap 9 : Önceden bildirmeksizin üç aylık muhtasar beyanname verilirse tarhiyat cezalı olarak yapılır, fakat re’sen takdire gidilmez. Bu beyanname bildirim dilekçesi sayılır ve daha sonra verilecek üç aylık muhtasar beyannameler normal şekilde tahakkuka konu edilir.
Soru 10 :   Ücretlilere yıllık vergi iadesi (özel gider indirimi) açısından üç ayda bir muhtasar beyanname veriliyor olması özellik taşır mı ?
Cevap 10:   Üçer aylık dönemler itibariyle muhtasar beyanname veren işverenler, 20 Şubat akşamına kadar verecekleri, Kasım, Aralık, Ocak aylarına ait üç aylık döneme ilişkin muhtasar beyannamelerinde, halen çalışmakta olan, emekli yahut, işten ayrılmış olup yeni işvereni bulunmayan ve ölenlere ait vergi iadelerinin toplamını mahsup edecek vergi iade tutarlarını da en geç 20 Şubat akşamına kadar hak sahiplerine ödeyeceklerdir. (178 no.lu GV Genel Tebliği)
 

Hiç yorum yok: