MUHTASAR BEYANNAMENİN 3 AYLIK DÖNEMLER HALİNDE
VERİLME İMKANI VE UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR-Mehmet
MAÇ Yeminli Mali
Müşavir
Gelir
Vergisi Kanunu‘nun 98 inci maddesine göre vergi tevkifatı yapmaya mecbur
olanlar bir ay içinde nakden veya hesaben yaptıkları stopaja tabi ödemeler ile
bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar,
ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye
mecburdurlar. GVK.’ nun 98 inci maddesi 3 üncü fıkrasında ise “Zirai ürün
bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet
erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar, 94. maddeye göre yapacakları
tevkifatla ilgili muhtasar beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairesine
önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Şubat, Mayıs, Ağustos ve Kasım
aylarının 20. günü akşamına kadar verebilirler.” hükmü bulunmaktadır. Bu
hükmün uygulanması esnasında mükelleflerin karşılaştığı sorunlar ve bu
sorunların çözümüne ilişkin hususlara aşağıda soru-cevap şeklinde yer
verilmiştir:
Soru 1: Üç ayda bir muhtasar beyanname verme imkanından yararlanabilmenin
şartları nelerdir?
Cevap1: Üç aylık beyanname vermek isteyen mükelleflerin aşağıdaki
şartların
tümünü taşıması
gerekmektedir:
-
Çalıştırdıkları
hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olmalıdır,
- Yapılmış
tevkifatlar arasında zirai ürün bedellerinden yapılmış tevkifat bulunmamalıdır,
- Üç
aylık dönemler halinde muhtasar beyanname verileceği vergi dairesine önceden
bildirilmiş olmalıdır.
Bu şartları taşıyan stopaj sorumluları aylık dönemler
yerine, Kasım, Aralık, Ocak dönemi için Şubat ayının, Şubat, Mart, Nisan dönemi
için Mayıs ayının, Mayıs, Haziran, Temmuz dönemi için Ağustos ayının,
Ağustos,Eylül, Ekim dönemi için Kasım ayının ilk 20 günü içinde üçer bu aylık
dönemlerde yaptıkları stopajları bildirip ödeyebilirler.
Soru 2 : İş merkezlerinin dışında şube ve iş yerleri de bulunan
mükelleflerin
muhtasar beyanname
verilmesi esnasında işletmenin Türkiye çapında çalıştırdığı
toplam hizmet erbabı sayısının mı dikkate alınması gerekir?
Cevap 2: Bu konuda Maliye İdaresi’ nin görüşü ile Danıştay’ın kararlarının
birbirinden
farklı olduğu görülmektedir. Maliye Bakanlığı’nın 11.03.1983
tarih ve
GVK/2-2176-234/15789 sayılı Genel Yazısı’nda “Tüzel kişiliği haiz
işverenlerin, özellikle
bankaların yanlarında çalıştırdıkları hizmet erbabı
sayısının hesabında,
anılan işverenlerin tüzel kişilik olarak çalıştırdıkları
toplam hizmet erbabı
sayısının dikkate alınması gerekir” denilmiştir.
Danıştay 3.Dairesi, 24.04.1996 tarih ve E.1995/2960
K.1996/1484 no.lu kararında özetle merkez işyeri İstanbul’da bulunan şirketin
Bursa’ daki şubesinde çalıştırdığı üç işçisi için yapmış olduğu ücret
ödemelerine ait muhtasar beyannamelerini önceden haber vererek üç ayda bir ücret
ödemesi yaptığı yerdeki vergi dairesine vermesini uygun görmüştür. (Ancak bu
yönde yeterli içtihat oluşmamıştır.)
Bizim bu konudaki görüşümüz, kişi sayısı konusunun,
verilen her bir muhtasar beyanname için ayrı ayrı irdelenmesi gerektiği
yönündedir. Zaten tatbikatta, vergi daireleri kendilerine verilen muhtasar
beyannamedeki çalışan sayısı 10 u geçmediği sürece, beyannameyi veren
mükellefin, Türkiye çapındaki toplam çalışan sayısıyla ilgilenmeksizin üçer
aylık dönemler itibariyle verilen muhtasar beyannameleri kabul etmektedirler.
Yasal açıdan bakıldığında ise, GVK nun 98 inci maddesindeki “..........
çalıştırdıkları ........” ibaresi ile, o vergi dairesi çevresinde
çalıştırdıkları mı yoksa, o mükellefin tüm iş yerlerinde çalışanların toplamı
mı kasdedildiği açık değildir. Muhtasar beyannameler vergi dairesi çevrelerine
göre ayrı ayrı verildiğine (verilebildiğine) göre, kişi sayısını beyanname
bazında ayrı ayrı dikkate almak pratik açıdan ve mantıken daha uygun
düşecektir. Kaldı ki, yukarıda zikredilen muktezadaki “..... özellikle
bankaların ........” ibaresi kullanılmak suretiyle yapılan sektör ayrımının
hiçbir yasal dayanağı yoktur. (Sektör ayrımı, yasa metinde” Zirai ürün
bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere...” denilmek
suretiyle yapılmış olup başkaca bir ayrım yapılamaz.
Soru 3: Üç aylık dönemlerde muhtasar beyanname verme uygulamasında
yönetim ve denetim kurulu başkan ve
üyeleri ile denetçiler ve tasfiye memurları çalıştırılan hizmet erbabı sayısına
dahil edilmeli midir?
Cevap 3: Maliye İdaresi çalıştırılan hizmet erbabı sayısına yönetim ve
denetim
kurulları
başkan ve üyeleriyle tasfiye memurlarının dahil olduğu
görüşündedir.
Nitekim İstanbul Defterdarlığı, 21.10.1996 tarih ve B.07.4.
DEF.0.34.11.GVK-9-4892-9661
sayılı özelgesinde bu görüşü
benimsemiştir.
Ancak bu konuda vergi yargısı farklı bir görüşe sahiptir.
Danıştay
4.Daire’ nin 25.03.1994 tarih ve E.1993/3557 K.1994/1829 no.lu
ve
Danıştay 3. Daire’nin 04.05.1996 tarih ve E.1994/4574 K.1996/1502 no.lu
kararlarında İstanbul Defterdarlığı’ nın verdiği muktezanın aksine yönetim ve
denetim kurulu üyelerinin şirket tüzel kişiliği adına hizmet verdiği, bu
sebeple bu kişilerin işveren durumunda olduğu ve hizmet erbabı olarak
nitelendirilemeyeceği, dolayısıyle 10 kişilik haddin hesabında dikkate
alınmayacağı açıklanmıştır. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenlerin
hizmet erbabı sayısına dahil olduğu kuşkusuzdur.
Soru
4 : Üç aylık dönemlerde beyanname veren mükellefin
şartlarını kaybetmesi durumunda yapması gereken işlemler nelerdir?
Cevap 4: Mükellefler üç ayda bir beyanname verme şartlarını kaybetmeleri
halinde,
beyanname
verme hakkını kaybettikleri ay dahil olmak üzere bu aydan
itibaren tevkifatın
yapıldığı her ay için muhtasar beyanname vereceklerdir.
Nitekim bu konuya
ilişkin 08.08.1996 tarih ve B.07.4.DEF.0.34.11.GVK-98-4807 sayılı özelgede de
şu ifade kullanılmıştır: “ ....Üç ayda bir
beyanname verme
imkanından yararlanıyor iken bu imkandan yararlanma hakkını yitiren işverenler
ve vergi sorumluları, üç ayda bir beyanname verme hakkını kaybettikleri aydan
itibaren (bu ay dahil), tevkifatın yapıldığı her ay için muhtasar beyanname vereceklerdir. Bu suretle
verilecek
beyannameye,
üç ayda bir beyan dönemine tabi olan önceki aylara ilişkin
vergi
tevkifatları da dahil edilecektir. Bu nedenle, muhtasar beyannamenizi üç ayda
bir verme hakkını Haziran ayından itibaren kaybettiğinizden aylık dönemler
itibariyle muhtasar beyanname
verilmesine Haziran ayından itibaren başlanması gerekmekte olup, Mayıs ayına
ilişkin vergi tevkifatının da bu ayda verilecek beyannameye dahil edilmesi
gerekmektedir.”
Soru
5: Çalıştırılan hizmet erbabı sayısı 10
un altına düştüğünde 3 ayda bir
muhtasar
beyanname verilmesine ne zaman başlanabilir ?
Cevap 5: Bizim anlayışımıza göre personel sayısının 10 un altına indiği ayı
izleyen aydan itibaren üç aylık döneme geçilebilmelidir. Mesela personel sayısı
Şubat ayında 9’a düşmüşse Şubat için aylık muhtasar beyanname verilir. (Çünkü
Şubat ayının bir kısmında personel sayısı 9 un üstündedir) Mart ve Nisan
aylarına ait stopaj ise, Şubat, Mart, Nisan üç aylık dönem muhtasarında
gösterilebilir. Zira mükellef Mart ve Nisan aylarını 10 un altında personel ile
geçirdiği için 20 Nisandan önce dilekçe vermek kaydıyla, Mayıs ayının ilk 20
günü içinde Mart ve Nisan kesintilerini tek muhtasar beyanname ile beyan
edebilmelidir.
Soru
6 : Ortaklığın feshedilmesi durumunda üç
ayda bir beyanname verme usulü aynı işi devam ettiren ortak tarafından da
sürdürülebilir mi?
Cevap 6: Bu konuda Danıştay 4. Daire’ nin 13.11.1975 tarih ve E.1975/1162
K.1975/2955
no.lu kararıyla “yükümlünün iş nevi ve yerinde herhangi bir
değişiklik olmadığı, ortaklık devresindeki faaliyete aynen
devam edildiği, bu durumda ortaklık için kabul edilen üç ayda bir beyanname
verme isteğinin aynı işe devam eden yükümlü için de geçerli olması gerektiği”
sonucuna varılmıştır.
Bu
gibi durumlarda üç ayda bir muhtasar beyanname verileceği yolundaki bir
dilekçenin vergi dairesine verilmesi, sorun çıkmasını önleyecektir.
Soru 7 : Yanında hizmet erbabı çalıştırmayan ve GVK ‘nun 94. maddesinin 1.
ve 2. bentleri dışında ödemelerle ilgili tevkifat yapmak zorunda olan
mükellefler üç ayda bir muhtasar beyanname verme hakkından yararlanabilir mi?
Cevap 7: Maliye Bakanlığı 19.02.1982 tarih ve 2-2176-202/14684 sayılı
muktezada “... yanında hizmet erbabı çalıştırmamakla beraber 94. maddenin 1.
ve 2. bentleri dışında kalan ödemelerle ilgili olarak tevkifat yapmak zorunda
olan mükelleflerin de ödemede bulunduğu istihkak sahibi sayısına bakılmaksızın
yukarıda belirtilen ihtiyarilik hakkından yararlanması gerekmektedir..”
görüşünü ifade etmiştir. Örnek vermek
gerekirse sadece kira geliri elde ettiği için hiç personeli bulunmayan bir
firma, ücret dışı stopajları için üç ayda bir muhtasar beyanname verilebilir.
Soru 8 : Menkul sermaye iratları (faiz, kar payı, istisna stopajı vs)
açısından özellik var mıdır ?
Cevap 8 : GVK nun 99 uncu maddesine göre, menkul sermaye iratları üzerinden
yapılan stopajların, ayrı bir muhtasar beyanname ile beyan edilmesi
gerekmektedir.
Bu
nedenle, GVK nun 94/6 ncı maddesinde yazılı stopajlar (istisna stopajları ve
kâr payı dağıtımı nedeniyle doğan stopajlar) ile diğer MSİ stopajlarının üç
ayda bir muhtasar beyanname verenler bakımından da ayrı olarak beyan edilmesi
ve bu beyanda da yine ilgili üç ayın işaretlenmesi gerekir.
Soru 9 : Önceden dilekçe verilmeksizin 3 aylık muhtasar beyanname verilirse
ne olur?
Cevap 9 : Önceden bildirmeksizin üç aylık muhtasar beyanname verilirse
tarhiyat cezalı olarak yapılır, fakat re’sen takdire gidilmez. Bu beyanname
bildirim dilekçesi sayılır ve daha sonra verilecek üç aylık muhtasar
beyannameler normal şekilde tahakkuka konu edilir.
Soru 10 : Ücretlilere yıllık vergi iadesi (özel gider indirimi) açısından üç
ayda bir muhtasar beyanname veriliyor olması özellik taşır mı ?
Cevap 10: Üçer aylık dönemler itibariyle muhtasar beyanname veren
işverenler, 20 Şubat akşamına kadar verecekleri, Kasım, Aralık, Ocak aylarına
ait üç aylık döneme ilişkin muhtasar beyannamelerinde, halen çalışmakta olan,
emekli yahut, işten ayrılmış olup yeni işvereni bulunmayan ve ölenlere ait
vergi iadelerinin toplamını mahsup edecek vergi iade tutarlarını da en geç 20
Şubat akşamına kadar hak sahiplerine ödeyeceklerdir. (178 no.lu GV Genel
Tebliği)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder