.

.

29 Kasım 2013 Cuma

AŞ Hİsse Devri.



Anonim şirketlerde payı temsil etmek üzere Kanun’un aradığı şekil şartlarına uygun olarak çıkarılan ve payların tedavülünü sağlayan kıymetli evrak niteliğindeki senetlere pay senetleri adı verilmektedir. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda(1) pay senetleri, nama(2) ve hamiline(3) yazılı senetler şeklinde bir ayrıma tabi tutulmuştur (YTTK md. 484). Kanun’da hamiline yazılı pay senetlerinin herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın serbestçe devredilebileceği ve bu devrin şirket ve üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçirilmesiyle hüküm ifade edeceği hüküm altına alınmıştır (YTTK md. 489).Diğer taraftan, herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın devredilebilecekleri ilke olarak kabul edilmekle birlikte, Kanun’da nama yazılı pay senetlerinin devrinin belirli şartlarda sınırlandırılabileceği kabul edilmiştir. Kanun’un 490 ila 492. maddelerinde nama yazılı pay senetlerinin devrinin sınırlandırılması ile ilgili temel ilkeler belirlendikten sonra, 493 ila 498. maddelerinde hisse senetlerinin borsaya kote edilmiş olup olmamasına göre konu iki grup hâlinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu çalışmamızda nama yazılı pay senetlerinin devrinin sınırlandırılması konusu irdelenecektir.
NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİNDE KANUNİ SINIRLAMA-Miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri ve cebri icra yoluyla gerçekleşen devirler hariç olmak üzere bedelleri tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devredilebilir. Şirket sadece devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat verilmemişse onay vermeyi reddedebilir (YTTK md. 491).
Bu hüküm Kanun’un emredici bir hükmüdür ve nama yazılı pay senetlerinin devrine getirilen kanuni bir sınırlamadır. Yani şirketin esas sözleşmesinde devrin sınırlandırılmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmasa dahi bedelleri tamamen ödenmemiş pay senetleri şirketin onayı olmaksızın devredilemez. Diğer bir deyişle nama yazılı payların serbestçe devredilmesi ilkesinin Kanun’da öngörülen tek istisnası bedellerinin tümü ödenmemiş nama yazılı paylardır. Nama yazılı pay senetlerinin devrine getirilen bu sınırlama ile ödenmemiş pay bedellerinin güvence altına alınması amaçlanmıştır. Bununla birlikte, payları devralanın ödeme gücüne sahip olması ve dürüst olması halinde şirketin devir işlemine onay vermesi gerekir. Aksine hareket, Kanun’a ve dürüstlük ilkesine aykırıdır. www.ozdogrular.com
Öte yandan, Kanun’da, miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri ve cebri icra yoluyla gerçekleşen devirler için herhangi bir sınırlama öngörülmemiştir. Dolayısıyla, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra yoluyla gerçekleşen devirler için, payların bedellerinin tümü ödenmemiş olsa bile şirketin onayına gerek yoktur.
NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİNİN ESAS SÖZLEŞMEYLE SINIRLANMASI
A- DEVRİN SINIRLANMASINDA GENEL İLKE Pay bedelleri tamamen ödenmiş olsun ya da olmasın, borsaya kote edilmiş olsun ya da olmasın esas sözleşme ile nama yazılı payların ancak şirketin onayı ile devredilebileceği öngörülebilir. Söz konusu sınırlama intifa hakkı kurulurken de geçerlidir (YTTK md. 492).Bu hüküm, esas sözleşmelerin nama yazılı payların ancak şirketin onayı ile devredilebileceğini öngörebileceğini ifade ederken sadece ilkeyi belirlemiştir. İlke, devredilebilme sınırlamasının esas sözleşme ile ve devrin şirketin onayına bağlanması suretiyle yapılabileceğidir. Esas sözleşme, böyle bir sınırlama getirmemişse payın serbestçe devri kuralı geçerli olur. www.ozdogrular.com
Buna ilaveten,  söz konusu sınırlama intifa hakkı kurulurken de geçerlidir. Yani intifa hakkı sahibinin oy hakkını haiz olmasından dolayı söz konusu sınırlamanın intifa hakkının kurulmasında da geçerli olacağı kabul edilmiştir. Bu hüküm ile şirket pay senedinin mülkiyetinin devredilmesine hangi sebeplerle karşı koyabiliyorsa, aynı sebeplere dayanarak pay senedinin üzerinde intifa hakkı kurulmasını da reddedebileceği kastedilmiştir.
Öte yandan, tasfiyeye giren bir şirkette, serbestçe devir ilkesinin sınırlandırılmasını haklı gösteren sebepler ortadan kalkacağı için şirketin tasfiyeye girmesi halinde devre ilişkin sınırlamaların düşeceği kabul edilmiştir. www.ozdogrular.com
B- BORSAYA KOTE EDİLMEMİŞ NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİNDE SINIRLAMA-Kanun’un 493. maddesinde, borsaya kote edilmemiş nama yazılı pay senetlerinin (payların) devrinin esas sözleşme ile nasıl sınırlanabileceği, şirketin hangi hallerde ve şartlarda devre onay vermeyi reddedebileceği düzenlemektedir.
Buna göre şirket, esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek veya devredene, paylarını, başvurma anındaki gerçek değeriyle, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önererek, onay istemini reddedebilir. Diğer bir anlatımla bir anonim şirket, borsaya kote edilmemiş bulunan pay senetlerinin devrine onay vermeyi iki halde reddedebilecektir.
1- Esas sözleşmesinde öngörülmüş bir haklı sebebe dayanarak,
2- Devreden kişiye, devre konu pay senetlerini, başvurma anındaki gerçek değeri(4) ile kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önererek.
Ancak anonim şirket her türlü haklı görülebilecek sebebi “haklı sebep” olarak esas sözleşmesine koyamaz. Yani haklı sebepler yine 493. maddenin çizdiği çerçevede olmak zorundadır. Buna göre pay sahipleri çevresinin bileşimine (pay sahiplerinin kompozisyonuna) ilişkin esas sözleşme hükümleri, şirketin işletme konusu veya işletmenin ekonomik bağımsızlığı yönünden onayın reddini haklı gösteriyorsa, önemli sebep oluşturur. Ayrıca esas sözleşmede Kanun’un 493. maddesine yapılan atıfla haklı sebeplerin genel olarak zikredilmesi yeterli değildir. Haklı sebeplerin Kanun’daki haklı sebeplere uygun bir şekilde somutlaştırılması gerekir.Buna ilaveten, Kanun’da, haklı sebeplerin dolanılmasını önlemek amacıyla, şirkete devralandan bir beyan isteme hakkı tanınmıştır. Buna göre devralan, payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmezse şirket, devrin pay defterine kaydını reddedebilir.
Öte yandan haklı sebeplerle devrin reddedilmesi sadece pay senedinin hukuki bir işlemle devredilmesi durumu için geçerlidir. Pay senedinin devri kanuni devir hallerinden (miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri ve cebri icra gibi) biri ile gerçekleşirse şirket haklı sebebe dayanarak devre onay vermeyi reddedemez.  Bu durumda şirket, payları edinen kişiye sadece paylarını gerçek değeri ile devralmayı önerdiği takdirde onay vermeyi reddedebilir.Esas sözleşme, devredilebilirlik şartlarını ağırlaştıramaz. Devredilebilirlik şartlarını ağırlaştıran veya devri tamamen yasaklayan esas sözleşme hükümleri, Kanun’a ve anonim şirketlerin temel yapısı ve payların serbestçe devredilebilme ilkesine aykırı olur. Özellikle onay isteminin reddedilebileceği hâller sınırlı sayıda belirtildiği için, esas sözleşmede bu sayılanlar dışında başka red nedeni öngörülemez(5).
Diğer taraftan, Kanun’un 494. maddesinde borsaya kote edilmemiş pay senetlerinin devrinde paya bağlı hakların devralana geçişi düzenlenmiştir. Buna göre şirket tarafından devir için gerekli olan onay verilmediği sürece, payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalır. Anonim şirketin onayı, pay senetlerinin (payların) mülkiyeti üzerinde belirleyici ve tanımlayıcı bir hukukî işleve sahiptir. Bu durumda yapılan devir sözleşmesi sadece taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurabilir. Şirket devre onay vermediği sürece nama yazılı pay senetlerinin mülkiyeti geçmemektedir. Onay sadece mülkiyeti değil paya bağlı hakları da devretmektedir. Bu nedenle pay senetlerini devralan, şirket devre onay verene kadar paydan doğan hakları kullanamaz. www.ozdogrular.com
Pay senetleri, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra gereği iktisap edilmişlerse anonim şirketin onayının işlevi farklıdır. Zira kanuni intikallerde pay senetlerinin mülkiyeti ve bunlardan kaynaklanan malvarlığına ilişkin haklar derhal ilgili kişilere geçer. Ancak genel kurula katılma hakkı ile oy hakkının devralana geçmesi için şirketin onayı şarttır. Bu haklar ancak şirketin onayı ile birlikte devralana geçer. Şirket bu onayı vermediği sürece söz konusu haklar eski malikte kalır.Son olarak, şirketin kendisine iletilen payların devrinin onaylanmasına ilişkin talebi, talebin kendisine ulaştığı tarihten itibaren üç ay içinde karara bağlaması gerekir. Bu süre içinde talebi reddetmemişse veya haksız red kararı vermişse, geçiş onaylanmış sayılır.
C- BORSAYA KOTE EDİLMİŞ NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİNDE SINIRLAMA-Borsaya kote edilmiş nama yazılı pay senetlerinin devrine ilişkin sınırlamalar Kanun’un 495 ila 498. maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun’da borsaya kote olmuş nama yazılı pay senetlerinin devrine ilişkin esas sözleşmeye konulabilecek bağlam hükümleri oldukça sınırlandırılmıştır. Buna göre Şirket, ancak esas sözleşmede yüzdesel bir sınır öngörmüş ve belirlenen bu sınır aşılmışsa kayıttan imtina edebilir. Örneğin esas sözleşmesine “Bir gerçek veya tüzel kişi şirket sermayesinin en çok % 1’ine kadar nama yazılı pay senedini borsada iktisap etmişse pay defterine kaydedilebilir. Bu yüzdeyi aşan iktisapların pay defterine yazılması reddedilebilir” şeklinde hüküm bulunan bir şirket esas sözleşmede belirtilen yüzdeyi aşan iktisapları onaylamayı reddedebilir. Aksi takdirde kayıttan imtina edemez. Buna ilaveten, Kanun’da, yukarıda belirtilen bağlam hükümlerinin dolanılmasını önlemek amacıyla, şirkete devralandan bir beyan isteme hakkı tanınmıştır. Buna göre devralan, payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmezse şirket, devrin pay defterine kaydını reddedebilir.Buna karşın, esas sözleşmede borsaya kote olmuş nama yazılı pay senetlerinin devrine ilişkin yüzdesel bir sınırlama bulunsa da bu sınırlama sadece hukuki işlemle iktisap edilen paylar için uygulama alanı bulur. Yoksa borsaya kote edilmiş nama yazılı pay senetleri, miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra yoluyla iktisap edilmişlerse, iktisabın pay defterine kayıt talebi ve devralanın pay sahibi sıfatını alması reddedilemez.
Öte yandan, Kanun’un 497. maddesinde devir işlemine konu olan borsaya kote olmuş nama yazılı pay senetlerine bağlı hakların geçişi düzenlenmiştir. Kanun borsaya kote nama yazılı pay senetlerinin borsada ve borsa dışında iktisap edilmelerini, hakların geçişi yönünden farklı hükümlere bağlamıştır. Borsanın kendi kurallarına göre yaptığı devir esas alınmış, pay senetlerinin borsa dışında iktisap edilmeleri halinde geçiş anının, devralanın, pay defterine kayıt için şirkete başvurma tarihi olarak belirlenmiştir.  www.ozdogrular.com
Buna karşın nama yazılı pay senetlerinin borsada, yani borsa içinde borsa kurallarına göre iktisap edilmeleri halinde bu paylara bağlı haklar “oy hakkı ile ona bağlı haklar” ve “diğer haklar” şeklinde iki gruba ayrılmış ve “oy hakkı ile ona bağlı haklar” dışındaki hakların devir ile birlikte, oy hakkı ile ona bağlı hakların (genel kurula katılma, konuşma, öneride bulunma gibi) ise devrin şirket tarafından tanınmasından sonra devralana geçeceği hükme bağlanmıştır.Dolayısıyla, pay senetlerinin borsadan iktisap edilmesi halinde devralan malvarlıksal hakların hemen sahibi olurken, pay senetlerinin borsanın dışında devralınması halinde devralan malvarlıksal hakları ancak şirkete başvurunca yani devri ispatlayınca edinir. Bununla birlikte nama yazılı pay senetleri ister borsada, ister borsa dışında iktisap edilmiş olsunlar, şirket devralanı pay defterine kaydetmediği sürece oy ve ona bağlı haklar kullanılamaz.Ancak hemen belirtmek gerekir ki devralanın şirkete yönelttiği pay sahibi olarak tanınma talebi, belirli bir sürede karara bağlanmak zorundadır. Şirket, söz konusu talebi, istemi aldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde reddetmezse devralan, pay sahibi olarak tanınmış sayılır. Şirketin, devralanı pay sahibi olarak tanımayı reddetmesi halinde, devralanın şirkete karşı şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde dava açma hakkı bulunmaktadır. Bu dava sonucunda şirketçe verilen ret kararının mahkemece hukuka aykırı olduğuna karar verilmesi halinde, şirket, mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren, oy hakkını ve buna bağlı hakları tanımak zorundadır. Ayrıca şirket, kendisine herhangi bir kusurun yükletilemeyeceğini ispat edemediği takdirde, devralanın red nedeniyle uğradığı zararı da gidermekle yükümlüdür.
ÖZET VE SONUÇ-Herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın devredilebilecekleri ilke olarak kabul edilmekle birlikte, Kanun’da nama yazılı pay senetlerinin devrinin belirli şartlarda sınırlandırılabileceği kabul edilmiştir. Kanun’da pay senetlerinin devrine ilişkin getirilen tek sınırlama bedelleri tamamen ödenmemiş paylara ilişkindir. Esas sözleşme ile nama yazılı pay senetlerinin devrinin sınırlandırılması ise Kanun’da bu payların borsaya kote olup olmamalarına göre ayrı ayrı ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Esas sözleşmede sebep gösterilmeksizin devrin tanınmaması ve ret kararı verilmesine imkan tanınmamıştır. Borsaya kote edilmiş nama yazılı paylarda şirketin ret hakkı, iktisap edenin pay sahibi olarak tanınacağı yüzdesel sınırın aşılması gibi nesnel bir sebebe bağlanmıştır. Sonuç olarak yapılan düzenleme ile nama yazılı pay senetlerinin devrinde şirketin, keyfî, haksız, art niyetli kararlar vermesi ve devralanın oy hakkı ile oy hakkına bağlı haklarını devamlı olarak askıda tutması engellenmeye çalışılmıştır.
Hasan TEPELİ-Yaklaşım
 (1)         Çalışmamızda, 29.06.1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Kanun için Eski Türk Ticaret Kanunu manasında ETTK, 13 Ocak 2011 tarihli ve 6102 sa­yılı Türk Ticaret Kanunu için de Yeni Türk Ticaret Kanunu manasında YTTK kısaltmaları kullanılacaktır.
(2)         Nama yazılı pay senetleri; belli bir kişi adına yazılı olup, anonim şirketteki payı bildirici nitelikte açıklayan, payın devrine kolaylık sağlayan ve pay defterine kaydedilmesi gereken pay senetleridir.
(3)         Hamiline yazılı pay senetleri; senedin metinden veya şeklinden hamili kim ise o kişinin pay sahibi sayılacağı anlaşılan pay senetleridir.
(4)         Devralan, payların gerçek değerinin belirlenmesini, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki aliye ticaret mahkemesinden isteyebilir. Bu durumda mahkeme şirketin karar tarihine en yakın tarihteki değerini esas alır. Değerleme giderlerini şirket karşılar. Devralan, gerçek değeri öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde bu fiyatı reddetmezse, şirketin devralma önerisini kabul etmiş sayılır (YTTK md. 493).
(5)       Bkz. Rauf KARASU, “Türk Ticaret Kanunu Tasarısına Göre Nama Yazılı Payların Devrinin Sınırlandırılması”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.XII, Y.2008, Sayı: 1-2, s. 127-147


Hiç yorum yok: