6009 SAYILI KANUN İLE VERGİ İNCELEMELERİNDE
UYULACAK ESASLARA İLİŞKİN YAPILAN YENİ DÜZENLEMELER-Erkan YETKİNER-E.Baş Hesap
Uzmanı
Özet-6009
Sayılı Kanun ile vergi incelemesine tabi tutulacak mükelleflerin seçimi,
inceleme süreleri, vergi inceleme raporlarının değerlendirilmesi ve diğer
inceleme usulüne ilişkin hususlar konusunda önemli değişiklikler yapılmış
bulunmaktadır. Bakanlığın yayınlayacağı yönetmelikle tam ve sınırlı incelemenin
kasamı, incelemeye başlama tarihi, incelemelerin süresi ve rapor
değerlendirme komisyonlarının çalışma
usul ve esaslarına ilişkin ayrıntılı açıklama yapılacaktır.
Giriş : 6009 sayılı kanun 01.08.2010 tarih ve 27659
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunmaktadır. Söz konusu yeni yasal
düzenleme ile vergi incelemesine tabi tutulacak mükelleflerin seçimi, inceleme
süreleri, vergi inceleme raporlarının değerlendirilmesi ve diğer inceleme
usulüne ilişkin hususlar konusunda önemli değişiklikler yapılmış bulunmaktadır.
Bu değişikliklerin değerlendirilmesi yazımızın konusunu oluşturmaktadır.
1-İncelenecek Mükelleflerin Belirlenmesi: 6009 sayılı kanunun
01.08.2010 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 26. Maddesi ile 13.12.1983
tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnameye 33/A maddesinden sonra gelmek eklenen 33/B maddesi ile vergi
inceleme ve denetim amaçlarına ulaşmasını sağlamak, vergi inceleme ve
denetimleri ile raporlamaya ilişkin standart, ilke, yöntem ve teknikleri
geliştirmek, inceleme ve denetim rehberleri hazırlamak, vergi incelemesi
yapmaya yetkili olanların uyacakları etik kuralları belirlemek, vergi inceleme
birimleri arasında koordinasyonu, bilgi akışını ve uygulama birliğini temin
etmek, Bakanlığın vergi inceleme ve denetim birimlerinin uygulayacağı yıllık
vergi inceleme ve denetim planını hazırlamak ve uygulamayı izlemek üzere Vergi
İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulu (VİDKK) kurulması öngörülmektedir.
Kanunda söz konusu
Kurulun temel işlevi “Bakanlığın vergi inceleme ve denetim
birimlerinin uygulayacağı yıllık vergi inceleme ve denetim planını hazırlamak
ve uygulamayı izlemek olarak tanımlanmıştır. Bu çerçevede Bakanın veya tevkil
etmesi halinde Müsteşarın başkanlığında, Gelir İdaresi Başkanı, Maliye Teftiş
Kurulu Başkanı, Hesap Uzmanları Kurulu Başkanı, Gelir İdaresi Başkanlığı
Denetim ve Uyum Yönetimi Daire Başkanlığının bağlı olduğu Gelir İdaresi Başkan
Yardımcısı ve Gelirler Kontrolörleri Başkanından oluşacak Vergi İnceleme ve
Denetim Koordinasyon Kurulu ilgili maddede belirtildiği üzere Vergi incelemesi ve denetimine ilişkin temel
amaç ve hedefleri, Gelir İdaresi Başkanlığı risk analiz sistemi üzerinden
yapılan analizler de dikkate alınarak incelemeye tabi tutulacak sektörler ile
mükellefleri ve vergi incelemesi ve denetiminin uygulanması ve izlenmesine
ilişkin diğer hususları gerekçeleriyle birlikte yıllık vergi inceleme ve
denetim planında belirleyecektir. Ayrıca
Teftiş, soruşturma, ihbar, şikâyet ve benzeri nedenlerle yıl içinde
ortaya çıkabilecek vergi incelemelerinin yapılmasına dair usul ve esaslara da
yıllık vergi inceleme ve denetim planında yer verilecektir." . Söz
konusu yasal düzenleme yapılmadan önce ilgili inceleme birimleri kendi denetim
planları çerçevesinde incelenecek mükellef ve sektörleri belirlemekte idi.
Ancak yapılan yeni düzenleme ile artık incelenecek mükellefler ile sektörler
ilgili inceleme birimleri yerine Vergi İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulu
tarafından belirlenecektir. Böylece
denetim birimleri arasında incelenecek mükellefler ve sektörler hususunda
birliktelik sağlanmış olacaktır. Kurul incelenecek mükellefler ve sektörleri
belirlerken Gelir İdaresi Başkanlığı’nın risk analiz sistemi üzerinden yapılan
analizleri dikkate alarak incelemeye tabi tutulacak sektörleri ve mükellefleri
belirleyecek, vergi incelemeleri de bu plana uygun olarak yerine
getirilecektir. Dolaysıyla Vergi İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulu
tarafından belirlenen sektör incelemeye konu edilebilecek, bunun dışındaki
sektörler ise bir sonraki inceleme planı hazırlanana kadar inceleme dışında
kalacaktır.
Vergi İnceleme ve
Denetim Koordinasyon Kurulu, yıllık vergi inceleme ve denetim planı uygulama
sonuçlarını ertesi yılın Nisan ayı sonuna kadar kamuoyu ile paylaşacaktır.
6009 sayılı kanun taslağında mükelleflerin
ciro, özvarlık vs verileri dikkate alınarak incelenme sürelerine ilişkin
belirlemeler bulunmakta idi. Ancak taslak yasalaştığında söz konusu düzenleme
taslaktan çıkarılmış bulunmaktadır.
Bunun yerine yapılan yasal
düzenlemede ile Maliye Bakanlığı’na
1-Birinci
sınıf tüccarların yıllık iş hacimleri, aktif ve öz sermaye büyüklükleri esas
alınarak kaç gruba ayrılacağı,
2- Her bir grupta yer alan mükelleflerin
hangi süreler içersinde inceleneceği,
Hususunda yönetmelik ile düzenleme yapma
yetkisi verilmiştir. Önümüzdeki dönemlerde Bakanlığın bu yetkisini kullanarak
mükellefleri kanunda belirtilen kriterler çerçevesinde gruplandırması ve
böylece mükelleflerin hangi süreler dahilinde inceleneceğine ilişkin
düzenlemelerin yapılması beklenmektedir.
Gerek
denetim birimleri gerekse vergi incelemesine yetkili olanlar vergi incelemesi
ve denetimine ilişkin görevlerini 6009 sy md 26 ve bu maddeye dayanılarak
çıkarılan yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yerine getirme
zorunlulukları bulunmaktadır.
2- İnceleme Kapsamı; Tam Ve
Sınırlı İnceleme:1.1.2011 tarihinden
itibaren yürürlüğe girecek olan 6009 sy md 9 ile VUK’nun md 140 bent 6 olarak
yapılan düzenleme ile vergi incelemeleri iki gruba ayrılmış bulunmaktadır; Tam
inceleme ve sınırlı inceleme. Ancak bunlara ilişkin kanunda herhangi bir
tanımlama yapılmamıştır. 6009 sayılı kanunun 9. Maddesinin gerekçesinde “tam
inceleme incelemeye tabi olanlar
nezdinde ödenmesi gereken verginin doğruluğunun araştırılması amacıyla gelir
veya kurumlar vergisi açısından bir takvim yılını veya hesap dönemini bütünüyle
kapsayan incelemedir. Sınırlı inceleme,
incelemeye tabi olanlar nezdinde ödenmesi gereken verginin doğruluğunun
araştırılması amacıyla belirli bir konuyla sınırlı olarak yapılan incelemedir”
olarak tanımlanmıştır. Gerekçede tam inceleme incelemeye tabi olanlar nezdinde ödenmesi gereken verginin
doğruluğunun araştırılması amacıyla gelir
veya kurumlar vergisi açısından bir takvim yılını veya hesap dönemini
bütünüyle kapsayan inceleme olarak tanımlanmaktadır. Gelir vergisi ve kurumlar
vergisi mükelleflerinin bir hesap döneminde veya takvim yılında ödenmesi
gereken gelir ve kurumlar vergisinin doğruluğunun incelenmesi tam inceleme
olarak tanımlanmaktadır. Bu durumda
gelir veya kurumlar vergisi mükellefinin vergilendirme dönemleri itibarıyla
K.D.V, Ö.T.V gibi beyanlarının incelenmesi hangi kapsamda değerlendirileceği
açık değildir.Söz konusu kanuni düzenlemede de belirtildiği üzere
tam ve sınırlı incelemenin kapsamı bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelik
ile belirlenecektir. Dolayısıyla tam ve sınırlı incelemenin kapsamı konusunda
çıkarılacak yönetmelik bu konudaki soru işaretlerini ortadan kaldıracaktır.
3- İnceleme Başlama Tutanağı Alınması 1.1.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan 6009 sayılı
kanunun 9. Maddesi ile VUK’nun 140. Maddesine 2. bent olarak “Vergi
incelemesine başlanıldığı hususunu bir tutanağa bağlayarak bir örneğini
nezdinde vergi incelemesi yapılana verirler. Ayrıca, tutanağın bir örneğini
bağlı olduğu birime, diğer örneğini de ilgili vergi dairesine gönderirler.”
İbaresi eklenmiş bulunmaktadır. Buna göre mükellef nezdinde vergi incelemesine
başlanılması halinde vergi incelemesine başlanıldığı hususunun bir tutanağa
bağlanması gerekmektedir. Söz konusu tutanağın bir örneğinin nezdinde vergi
incelemesi yapılan mükellefe verilmesi, bir örneğinin inceleme elemanının bağlı
olduğu birime, diğer bir örneğinin ise mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine
gönderilecektir. Vergi incelemeleri tam ve sınırlı vergi incelemeleri olarak
iki ayrı gruba ayrılması nedeniyle mükellef nezdinde vergi incelemesine
başlanması halinde düzenlenecek tutanakta incelemenin sınırlı veya tam inceleme
olduğuna ilişkin bir ibarenin bulunması gerektiğini düşünüyoruz. İncelemeye
başlanılma tarihi olarak mükellefin defter ve belgelerinin istendiği yazının
tarihi mi, yazının mükellefe tebliğ
tarihi mi, yoksa mükellefin defter ve belgelerinin inceleme elemanına ibraz
edildiği tarih mi dikkate alınacaktır. Vergi incelemesine başlanılması için
mükellefin defter ve belgelerinin yazılı olarak talep edilmesi
gerekmektedir. Mükellef söz konusu
yazıyı tebliğ aldığında hakkında bir vergi incelemesine başlandığı bilgisine
sahip olmaktadır. Ancak defter ve belgeler ibraz edilmeden vergi incelemesine
başlandığından bahsetmek mümkün değildir. Defter ve belgelerin ibraz edildiği
tarihte hem mükellef hem de vergi inceleme elemanı açısından incelemeye
başlanıldığını düşünmekteyiz. Bu nedenle defter ve belgenin ibraz edildiği
tarihte incelemeye başlama tutanağının düzenlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz.Bilindiği
üzere V.U.K’nun 142. Maddesi gereğince ihbar veya yapılan incelemeler
dolayısıyla, bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa,
bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve
bunların üzerinde arama yapılabilmektedir. Arama kararı inceleme elemanının
yazılı başvurusu üzerine sulh yargıcı tarafından verilmektedir. Aramalı incelemelerde
incelemeye başlama tutanağı düzenlenmeli midir? Vergi incelemesinde temel esas
defter ve belgelerin mükelleften yazılı olarak ibrazının istenmesidir. Aramalı
incelemenin yapılma nedeni ise mükellefin vergi kaçakçılığına mesnet teşkil
eden yasal olmayan belgelerin, defterlerin veya kayıtların aranmasıdır.
V.U.K’nun 140. Maddesinde yapılan düzenleme genel bir düzenleme olup, gerek
sınırlı gerekse tam incelemede incelemeye başlama tutanağının düzenlenmesi
gerekmektedir. Bu çerçevede aramalı incelemelerde inceleme başlama tutanağı
aramanın yapıldığı tarih itibarı ile düzenlenmesi gerekmektedir.İncelemeye
başlama tutanağının alınması ile ilgili maddenin düzenlendiği 6009 sayılı
kanunun 9. maddesi 01.01.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinden dolayı
01.01.2011 tarihi itibarı ile 01.01.2011 tarihinden önce başlanmış ve bu tarih
itibarı ile devam etmekte olan vergi incelemeleri için ise incelemeye başlama
tutanağının alınması gerekmektedir.
4- Vergi İncelemesinde
Uyulması Gereken Mevzuat:Bilindiği üzere vergi incelemeleri başta vergi kanunları olmak üzere
diğer vergi kanunları dikkate alınmak üzere yürütülmektedir.
1.1.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe
girecek olan 6009 sy md 9 ile VUK’ md 140- 5. bent olarak eklenen
düzenlemeye göre “Vergi incelemesi
yapanlar vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ
ve sirkülere aykırı vergi inceleme raporu düzenleyemezler. Ancak, bu
düzenlemelerin vergi kanunlarına aykırı olduğu kanaatine varırlarsa bu hususu
bağlı oldukları birimler aracılığıyla GİB na düzenleyecekleri bir rapor ile
bildirirler.” Yapılan yeni düzenleme ile artık inceleme raporlarında eleştiri
konusu yapılan hususların kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve
sirkülerde yapılan açıklamalara hususlar aykırı olamayacağı belirtilmektedir.
Kanun maddesinde “Vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve
sirkülere….” İfadesi ile oldukça geniş bir tanımlama yapılmıştır.
Dolayısıyla doğrudan vergi kanunları ile ilgili tebliğ, yönetmelik, kararname
ve sirkülerin yanı sıra, dolaylı olarak vergiyi ilgilendiren tebliğ,
yönetmelik, kararname ve sirkülerin de bu kapsamda dikkate alınması
gerekmektedir.
5-Vergi İncelemelerin Belirli Sürelerde
Tamamlanması:1.1.2011 tarihinden itibaren
yürürlüğe girecek olan 6009sy md 140 bent 6 olarak vergi incelemelerine süre
kısıtlaması getirilmiştir. Söz konusu düzenlemeden önce vergi incelemeleri beş
yıllık zaman aşımı süresi içersinde yapılabilmekte idi. Ancak yapılan yeni
düzenleme de yapılan vergi incelemeleri için zaman kısıtlılığı getirilmiş
bulunmaktadır. Buna göre incelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, (inceleme
başlama tutanağının alındığı) tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl,
sınırlı inceleme yapılması halinde ise en fazla 6 ay içinde incelemeleri
bitirmeleri esastır. İnceleme başlama
tarihi olarak incelemeye başlama tutanağının düzenlendiği tarihin dikkate
alınması gerektiğini düşünüyoruz. İncelemenin ne zaman tamamlandığı bizce açık
değildir. İnceleme ile ilgili son tutanağın düzenlenmesi mi? Vergi inceleme raporlarının rapor değerlendirme komisyonları veya Merkezi
rapor değerlendirme komisyonu’nca onaylandığı tarih mi ? yoksa vergi dairesince
mükellefe tebliğ edildiği tarih mi incelemenin bitirildiği tarih olarak dikkate
alınacaktır. Yapılan düzenlemenin amacı vergi incelemelerinin belirli bir süre
içerisinde tamamlanmasının
sağlanmasıdır. Mükellef için vergi
incelemesinin bitiş tarihi vergi inceleme raporlarının kendisine tebliğ
edildiği tarihtir. Dolayısıyla yukarıda belirtilen her bir durum farklı zaman
aralıklarını ifade edebilecektir. Bu nedenle MB vergi incelemelerinde uyulacak
diğer usul ve esaslar hakkında çıkaracağı yönetmelikte incelemenin bitiş
tarihinin nasıl belirleneceğine ilişkin düzenleme yaparak konuyu açıklığa
kavuşturacağını düşünmekteyiz.Söz konusu sürelerde incelemenin
tamamlanmaması halinde ise inceleme elemanınca bağlı olduğu birimden ek süre
talep edilebilecektir. Bu talep vergi incelemesine yetkili olanların bağlı
olduğu birim tarafından değerlendirilecek ve hem tam incelemeler hem de sınırlı
incelemeler için altı ayı geçmemek üzere ek süre verilebilecektir. Ancak Vergi
incelemesi yapmaya yetkili olanların bağlı olduğu birim tarafından incelemenin
bitirilememe nedenleri yazılı olarak nezdinde inceleme yapılana
bildirilecektir. Ayrıca yapılan yasal düzenleme gereği vergi incelemesi yapmaya
yetkili olanların bağlı olduğu birimler vergi incelemesinin öngörülen süreler
içinde bitirilmesi için gerekli tedbirleri almaları gerekmektedir.Yapılan
bu düzenleme ile vergi incelemelerinin 6 yıllık zaman aşımı süresi yerine tam
incelemelerin 1,5yıl, sınırlı incelemelerin ise 1yıllık bir sürede tamamlanması
amaçlanmaktadır.Bu sürelerde incelemelerin tamamlanmaması halinde vergi
incelemesinin devam edip edemeyeceği konusu ise açık değildir.Bilindiği üzere
VUk md 142 gereğince ihbar veya yapılan
incelemeler dolayısıyla, bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler
bulunursa, bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde
ve bunların üzerinde arama yapılabilmektedir. VUK md 145 gereğince de arama
neticesinde alınan defter ve vesikalar üzerindeki incelemelerin en geç 3 ay
içinde bitirilerek sahibine bir tutanakla geri verilmesi gerekmektedir.
İncelemelerin haklı sebeplere binaen 3ay içinde bitirilmesine imkan olmayan
hallerde sulh yargıcının vereceği karar üzerine bu süre uzatılabilmektedir. VUK
md 140 inceleme süreleri ile ilgili olarak yapılan düzenlemenin genel bir
düzenleme olduğu, buna karşın VUK 145 de yapılan düzenlemenin VUK 140 ın bir
istisnası olduğunu bu nedenle aramalı incelemelerde incelemenin bitirilmesi ile
ilgili olarak VUK 145 de belirtilen sürelerin dikkate alınması gerektiğini
düşünmekteyiz.
6- Rapor Değerlendirme Komisyonları İle
Merkezi Rapor
Değerlendirme Komisyonu’nun Kurulması:1.1.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan 6009/9 ile VUK
140/6 .bent ile inceleme birimleri bünyesinde rapor değerlendirme
komisyonlarının (RDK) oluşturulması öngörülmektedir. Rapor değerlendirme
komisyonları vergi incelemesine yetkili olanların bağlı olduğu birimler (Maliye
Teftiş Kurulu Başkanlığı, HUK Başkanlığı ve Gelirler Kontrolörleri Başkanlığı)
nezdinde meslekte 10yılını tamamlamış en az 3kişiden oluşacaktır. Her bir
inceleme biriminde oluşturulan bu komisyonların görevi vergi incelemeleri
sonucunda hazırlanan raporların işleme konulmak üzere ilgili vergi dairesine
tevdi edilmeden önce vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük,
yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve özelgelere uygunluğunun değerlendirilmesi
olacaktır. Raporların vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük,
yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve özelgelere uygun bulunması halinde
inceleme raporları ilgili vergi dairesine tevdi edilerek işleme konulacaktır.
Ancak inceleme elemanı ile komisyon üyelerinin arasında uyuşmazlık olması
halinde vergi inceleme raporları Merkezi
Rapor Değerlendirme Komisyonu’nca yeniden değerlendirmeye tabi tutulacaktır. MRDK
bir anlamda üst rapor değerlendirme
mercii olarak düzenlenmiştir.MRDK, MTK Başkanlığı,HUK Başkanlığı ve GKB bünyesinde
oluşturulan Rapor Değerlendirme Komisyonlarının üyeleri arasından
görevlendirilecek 3er üye olmak üzere 9 kişiden teşkil edilecektir.
Maliye
müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler
kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından düzenlenen vergi
inceleme raporları ile ilgili olarak inceleme elemanı ile komisyon üyelerinin
arasında uyuşmazlık olması halinde ise MB belirlenen tutarları aşan tarhiyat
önerisi içeren vir ler Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu tarafından tekrar
değerlendirilecek buna karşın MB nca belirlenen tutarları aşmayan tarhiyat
önerisi içeren vergi inceleme raporları için ise MRDK gidilemeyecektir.
Dolayısıyla MB ınca belirlenen tutarları aşmayan tarhiyat önerisi içeren vergi
inceleme raporları için ilgili inceleme birimi Rapor Değerlendirme
Komisyonları’nın kararları nihai karar olarak uygulanacaktır. Merkezi Rapor
Değerlendirme Komisyonu’nun yetkisine giren ve bu komisyon tarafından
değerlendirilen raporlar hakkında Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu’nca
verilen karar nihai karar olacaktır. İnceleme elemanı ile komisyon arasında
uyuşmazlık olması halinde, inceleme elemanı komisyonun değerlendirmelerine
uygun olarak raporları hazırlayacak, daha sonra söz konusu raporlar işleme
konulmak üzere vergi dairesine tevdi edilebilecektir.
Bakanlık inceleme elemanları dışında kalan ve VUK md 135 deki vergi
incelemesi yapmaya yetkili kılınan diğer memurlar (ilin en büyük mal memuru,
vergi denetmenleri, vergi denetmen yardımcıları, vergi dairesi müdürleri
Gelirler Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında
görev yapanlar) tarafından düzenlenen vergi inceleme raporları, Gelir İdaresi
Başkanlığı merkez ve taşra birimlerinde oluşturulacak rapor değerlendirme
komisyonları tarafından değerlendirilecektir. Ancak söz konusu inceleme
elemanlarının hazırladıkları rapor konusunda rapor değerlendirme komisyon
üyeleri arasında uyuşmazlık olması halinde ise söz konusu raporların merkezi
rapor değerlendirme komisyonu yeniden değerlendirilmesi amacıyla gönderilmesi
yasal açıdan mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla GİB merkez ve taşra
birimlerinde oluşturulacak rapor değerlendirme Komisyonları’nın rapor
değerlendirme kararları nihai karar olacak ve bu karara göre raporlar işleme
konulacaktır. Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu ile diğer
rapor değerlendirme komisyonları yaptıkları değerlendirme sırasında, verilmiş
bir özelgenin 369.md 1.fıkra kapsamında olduğu kanaatine varmaları halinde,
yani Yetkili makamların mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat verilmiş
veya bir hükmün uygulanma tarzına ilişkin bir içtihadın değişmiş olması halinde
söz konusu özelge,Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonundan 3 üye ile 413.md ye
göre oluşturulan komisyondan 2 üyenin (GİB veya tevkil edeceği 1 başkan yardımcısı
ve 3 daire başkanı) katılımıyla oluşturulacak 5kişilik bir komisyon tarafından
değerlendirilecektir. Bu komisyonca verilen kararlar, ilgili rapor
değerlendirme komisyonu ile incelemeye yetkili olan tarafından uygulanacaktır.Yapılan
düzenleme gereği komisyonların teşekkülü ile çalışma usul ve esasları ve
Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu tarafından doğrudan değerlendirmeye tabi
tutulacak vergi inceleme raporlarının tutarları, Vergi İnceleme ve Denetim
Koordinasyon Kurulunun önerisi üzerine Maliye Bakanlığınca çıkarılan
yönetmelikle belirlenecektir.
Sonuç:6009
sayılı Kanun ile vergi incelemelerinde uyulacak esaslara ilişkin olarak önemli
değişiklikler yapılmış bulunmaktadır. Bakanlığın yayımlayacağı yönetmelik
uygulamaya önemli ölçüde yön verecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder