muhasebe büromuzda karşılaştığımız sorulara hemen bulduğumuz yanıtları burada biriktiriyoruz.
.
28 Şubat 2013 Perşembe
Vergi İncelemesinde süre sınırı.
6009 sayılı yasa:
MADDE 9- 213 sayılı Kanunun 140 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (2) numaralı bent eklenmiş, mevcut (2) ve (3) numaralı bentler (3) ve (4) numaralı bentler olarak teselsül ettirilmiş, aynı fıkraya aşağıdaki (5) ve (6) numaralı bentler ile maddenin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“2. Vergi incelemesine başlanıldığı hususunu bir tutanağa bağlayarak bir örneğini nezdinde vergi incelemesi yapılana verirler. Ayrıca, tutanağın bir örneğini bağlı olduğu birime, diğer örneğini de ilgili vergi dairesine gönderirler.”
“5. Vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere aykırı vergi inceleme raporu düzenleyemezler. Ancak, bu düzenlemelerin vergi kanunlarına aykırı olduğu kanaatine varırlarsa bu hususu bağlı oldukları birimler aracılığıyla Gelir İdaresi Başkanlığına düzenleyecekleri bir rapor ile bildirirler.
6. İncelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde ise en fazla altı ay içinde incelemeleri bitirmeleri esastır. Bu süreler içinde incelemenin bitirilememesi halinde ek süre talep edilebilir. Bu talep vergi incelemesine yetkili olanların bağlı olduğu birim tarafından değerlendirilir ve altı ayı geçmemek üzere ek süre verilebilir. Bu durumda, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların bağlı olduğu birim tarafından incelemenin bitirilememe nedenleri yazılı olarak nezdinde inceleme yapılana bildirilir. Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların bağlı olduğu birimler vergi incelemesinin öngörülen süreler içinde bitirilmesi için gerekli tedbirleri alırlar.Maliye müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından düzenlenen vergi inceleme raporları, işleme konulmak üzere ilgili vergi dairesine tevdi edilmeden önce, vergi incelemesine yetkili olanların bağlı olduğu birimler nezdinde meslekte on yılını tamamlamış en az üç kişiden oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonları tarafından vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve özelgelere uygunluğu yönünden değerlendirilir. İncelemeyi yapanla komisyon arasında uyuşmazlık oluşması halinde uyuşmazlığa konu vergi inceleme raporları üst değerlendirme mercii olarak, Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarları aşan tarhiyat önerisi içeren vergi inceleme raporları ise doğrudan, Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığı, Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı ve Gelirler Kontrolörleri Başkanlığı bünyesinde oluşturulan rapor değerlendirme komisyonlarının üyeleri arasından görevlendirilecek üçer üyeden oluşan dokuz kişilik merkezi rapor değerlendirme komisyonu tarafından vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve özelgelere uygunluğu yönünden değerlendirilir. İncelemeyi yapanlar, bu komisyon tarafından yapılacak değerlendirmeye uygun olarak düzenleyecekleri vergi inceleme raporlarını işleme konulmak üzere bağlı oldukları birime tevdi ederler.
135 inci madde ile vergi incelemesi yapmaya yetkili kılınan diğer memurlar tarafından düzenlenen vergi inceleme raporları, Gelir İdaresi Başkanlığı merkez ve taşra birimlerinde oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonları tarafından değerlendirilir.Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu ile diğer rapor değerlendirme komisyonları yaptıkları değerlendirme sırasında, verilmiş bir özelgenin 369 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında olduğu kanaatine varmaları halinde, söz konusu özelge, Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonundan üç üye ile 413 üncü maddeye göre oluşturulan komisyondan iki üyenin katılımıyla oluşturulacak beş kişilik bir komisyon tarafından değerlendirilir. Bu komisyonca verilen kararlar, ilgili rapor değerlendirme komisyonu ile incelemeye yetkili olanı bağlar.
Bu maddede yazılı komisyonların başkan ve üyelerine her toplantı günü için (1000) gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutar üzerinden toplantı ücreti ödenir. Bu şekilde ödenecek toplantı ücretinin bir aylık tutarı (5000) gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı aşamaz.Bu maddede belirlenen esaslar çerçevesinde, vergi incelemelerinde uyulacak diğer usul ve esaslar, komisyonların teşekkülü ile çalışma usul ve esasları ve Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu tarafından doğrudan değerlendirmeye tabi tutulacak vergi inceleme raporlarının tutarları, Vergi İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulunun önerisi üzerine Maliye Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”
6009 a göre Vergi İnceleme
6009 SAYILI KANUN İLE VERGİ İNCELEMELERİNDE
UYULACAK ESASLARA İLİŞKİN YAPILAN YENİ DÜZENLEMELER-Erkan YETKİNER-E.Baş Hesap
Uzmanı
Özet-6009
Sayılı Kanun ile vergi incelemesine tabi tutulacak mükelleflerin seçimi,
inceleme süreleri, vergi inceleme raporlarının değerlendirilmesi ve diğer
inceleme usulüne ilişkin hususlar konusunda önemli değişiklikler yapılmış
bulunmaktadır. Bakanlığın yayınlayacağı yönetmelikle tam ve sınırlı incelemenin
kasamı, incelemeye başlama tarihi, incelemelerin süresi ve rapor
değerlendirme komisyonlarının çalışma
usul ve esaslarına ilişkin ayrıntılı açıklama yapılacaktır.
Giriş : 6009 sayılı kanun 01.08.2010 tarih ve 27659
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunmaktadır. Söz konusu yeni yasal
düzenleme ile vergi incelemesine tabi tutulacak mükelleflerin seçimi, inceleme
süreleri, vergi inceleme raporlarının değerlendirilmesi ve diğer inceleme
usulüne ilişkin hususlar konusunda önemli değişiklikler yapılmış bulunmaktadır.
Bu değişikliklerin değerlendirilmesi yazımızın konusunu oluşturmaktadır.
1-İncelenecek Mükelleflerin Belirlenmesi: 6009 sayılı kanunun
01.08.2010 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 26. Maddesi ile 13.12.1983
tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnameye 33/A maddesinden sonra gelmek eklenen 33/B maddesi ile vergi
inceleme ve denetim amaçlarına ulaşmasını sağlamak, vergi inceleme ve
denetimleri ile raporlamaya ilişkin standart, ilke, yöntem ve teknikleri
geliştirmek, inceleme ve denetim rehberleri hazırlamak, vergi incelemesi
yapmaya yetkili olanların uyacakları etik kuralları belirlemek, vergi inceleme
birimleri arasında koordinasyonu, bilgi akışını ve uygulama birliğini temin
etmek, Bakanlığın vergi inceleme ve denetim birimlerinin uygulayacağı yıllık
vergi inceleme ve denetim planını hazırlamak ve uygulamayı izlemek üzere Vergi
İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulu (VİDKK) kurulması öngörülmektedir.
Kanunda söz konusu
Kurulun temel işlevi “Bakanlığın vergi inceleme ve denetim
birimlerinin uygulayacağı yıllık vergi inceleme ve denetim planını hazırlamak
ve uygulamayı izlemek olarak tanımlanmıştır. Bu çerçevede Bakanın veya tevkil
etmesi halinde Müsteşarın başkanlığında, Gelir İdaresi Başkanı, Maliye Teftiş
Kurulu Başkanı, Hesap Uzmanları Kurulu Başkanı, Gelir İdaresi Başkanlığı
Denetim ve Uyum Yönetimi Daire Başkanlığının bağlı olduğu Gelir İdaresi Başkan
Yardımcısı ve Gelirler Kontrolörleri Başkanından oluşacak Vergi İnceleme ve
Denetim Koordinasyon Kurulu ilgili maddede belirtildiği üzere Vergi incelemesi ve denetimine ilişkin temel
amaç ve hedefleri, Gelir İdaresi Başkanlığı risk analiz sistemi üzerinden
yapılan analizler de dikkate alınarak incelemeye tabi tutulacak sektörler ile
mükellefleri ve vergi incelemesi ve denetiminin uygulanması ve izlenmesine
ilişkin diğer hususları gerekçeleriyle birlikte yıllık vergi inceleme ve
denetim planında belirleyecektir. Ayrıca
Teftiş, soruşturma, ihbar, şikâyet ve benzeri nedenlerle yıl içinde
ortaya çıkabilecek vergi incelemelerinin yapılmasına dair usul ve esaslara da
yıllık vergi inceleme ve denetim planında yer verilecektir." . Söz
konusu yasal düzenleme yapılmadan önce ilgili inceleme birimleri kendi denetim
planları çerçevesinde incelenecek mükellef ve sektörleri belirlemekte idi.
Ancak yapılan yeni düzenleme ile artık incelenecek mükellefler ile sektörler
ilgili inceleme birimleri yerine Vergi İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulu
tarafından belirlenecektir. Böylece
denetim birimleri arasında incelenecek mükellefler ve sektörler hususunda
birliktelik sağlanmış olacaktır. Kurul incelenecek mükellefler ve sektörleri
belirlerken Gelir İdaresi Başkanlığı’nın risk analiz sistemi üzerinden yapılan
analizleri dikkate alarak incelemeye tabi tutulacak sektörleri ve mükellefleri
belirleyecek, vergi incelemeleri de bu plana uygun olarak yerine
getirilecektir. Dolaysıyla Vergi İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulu
tarafından belirlenen sektör incelemeye konu edilebilecek, bunun dışındaki
sektörler ise bir sonraki inceleme planı hazırlanana kadar inceleme dışında
kalacaktır.
Vergi İnceleme ve
Denetim Koordinasyon Kurulu, yıllık vergi inceleme ve denetim planı uygulama
sonuçlarını ertesi yılın Nisan ayı sonuna kadar kamuoyu ile paylaşacaktır.
6009 sayılı kanun taslağında mükelleflerin
ciro, özvarlık vs verileri dikkate alınarak incelenme sürelerine ilişkin
belirlemeler bulunmakta idi. Ancak taslak yasalaştığında söz konusu düzenleme
taslaktan çıkarılmış bulunmaktadır.
Bunun yerine yapılan yasal
düzenlemede ile Maliye Bakanlığı’na
1-Birinci
sınıf tüccarların yıllık iş hacimleri, aktif ve öz sermaye büyüklükleri esas
alınarak kaç gruba ayrılacağı,
2- Her bir grupta yer alan mükelleflerin
hangi süreler içersinde inceleneceği,
Hususunda yönetmelik ile düzenleme yapma
yetkisi verilmiştir. Önümüzdeki dönemlerde Bakanlığın bu yetkisini kullanarak
mükellefleri kanunda belirtilen kriterler çerçevesinde gruplandırması ve
böylece mükelleflerin hangi süreler dahilinde inceleneceğine ilişkin
düzenlemelerin yapılması beklenmektedir.
Gerek
denetim birimleri gerekse vergi incelemesine yetkili olanlar vergi incelemesi
ve denetimine ilişkin görevlerini 6009 sy md 26 ve bu maddeye dayanılarak
çıkarılan yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yerine getirme
zorunlulukları bulunmaktadır.
2- İnceleme Kapsamı; Tam Ve
Sınırlı İnceleme:1.1.2011 tarihinden
itibaren yürürlüğe girecek olan 6009 sy md 9 ile VUK’nun md 140 bent 6 olarak
yapılan düzenleme ile vergi incelemeleri iki gruba ayrılmış bulunmaktadır; Tam
inceleme ve sınırlı inceleme. Ancak bunlara ilişkin kanunda herhangi bir
tanımlama yapılmamıştır. 6009 sayılı kanunun 9. Maddesinin gerekçesinde “tam
inceleme incelemeye tabi olanlar
nezdinde ödenmesi gereken verginin doğruluğunun araştırılması amacıyla gelir
veya kurumlar vergisi açısından bir takvim yılını veya hesap dönemini bütünüyle
kapsayan incelemedir. Sınırlı inceleme,
incelemeye tabi olanlar nezdinde ödenmesi gereken verginin doğruluğunun
araştırılması amacıyla belirli bir konuyla sınırlı olarak yapılan incelemedir”
olarak tanımlanmıştır. Gerekçede tam inceleme incelemeye tabi olanlar nezdinde ödenmesi gereken verginin
doğruluğunun araştırılması amacıyla gelir
veya kurumlar vergisi açısından bir takvim yılını veya hesap dönemini
bütünüyle kapsayan inceleme olarak tanımlanmaktadır. Gelir vergisi ve kurumlar
vergisi mükelleflerinin bir hesap döneminde veya takvim yılında ödenmesi
gereken gelir ve kurumlar vergisinin doğruluğunun incelenmesi tam inceleme
olarak tanımlanmaktadır. Bu durumda
gelir veya kurumlar vergisi mükellefinin vergilendirme dönemleri itibarıyla
K.D.V, Ö.T.V gibi beyanlarının incelenmesi hangi kapsamda değerlendirileceği
açık değildir.Söz konusu kanuni düzenlemede de belirtildiği üzere
tam ve sınırlı incelemenin kapsamı bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelik
ile belirlenecektir. Dolayısıyla tam ve sınırlı incelemenin kapsamı konusunda
çıkarılacak yönetmelik bu konudaki soru işaretlerini ortadan kaldıracaktır.
3- İnceleme Başlama Tutanağı Alınması 1.1.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan 6009 sayılı
kanunun 9. Maddesi ile VUK’nun 140. Maddesine 2. bent olarak “Vergi
incelemesine başlanıldığı hususunu bir tutanağa bağlayarak bir örneğini
nezdinde vergi incelemesi yapılana verirler. Ayrıca, tutanağın bir örneğini
bağlı olduğu birime, diğer örneğini de ilgili vergi dairesine gönderirler.”
İbaresi eklenmiş bulunmaktadır. Buna göre mükellef nezdinde vergi incelemesine
başlanılması halinde vergi incelemesine başlanıldığı hususunun bir tutanağa
bağlanması gerekmektedir. Söz konusu tutanağın bir örneğinin nezdinde vergi
incelemesi yapılan mükellefe verilmesi, bir örneğinin inceleme elemanının bağlı
olduğu birime, diğer bir örneğinin ise mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine
gönderilecektir. Vergi incelemeleri tam ve sınırlı vergi incelemeleri olarak
iki ayrı gruba ayrılması nedeniyle mükellef nezdinde vergi incelemesine
başlanması halinde düzenlenecek tutanakta incelemenin sınırlı veya tam inceleme
olduğuna ilişkin bir ibarenin bulunması gerektiğini düşünüyoruz. İncelemeye
başlanılma tarihi olarak mükellefin defter ve belgelerinin istendiği yazının
tarihi mi, yazının mükellefe tebliğ
tarihi mi, yoksa mükellefin defter ve belgelerinin inceleme elemanına ibraz
edildiği tarih mi dikkate alınacaktır. Vergi incelemesine başlanılması için
mükellefin defter ve belgelerinin yazılı olarak talep edilmesi
gerekmektedir. Mükellef söz konusu
yazıyı tebliğ aldığında hakkında bir vergi incelemesine başlandığı bilgisine
sahip olmaktadır. Ancak defter ve belgeler ibraz edilmeden vergi incelemesine
başlandığından bahsetmek mümkün değildir. Defter ve belgelerin ibraz edildiği
tarihte hem mükellef hem de vergi inceleme elemanı açısından incelemeye
başlanıldığını düşünmekteyiz. Bu nedenle defter ve belgenin ibraz edildiği
tarihte incelemeye başlama tutanağının düzenlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz.Bilindiği
üzere V.U.K’nun 142. Maddesi gereğince ihbar veya yapılan incelemeler
dolayısıyla, bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa,
bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve
bunların üzerinde arama yapılabilmektedir. Arama kararı inceleme elemanının
yazılı başvurusu üzerine sulh yargıcı tarafından verilmektedir. Aramalı incelemelerde
incelemeye başlama tutanağı düzenlenmeli midir? Vergi incelemesinde temel esas
defter ve belgelerin mükelleften yazılı olarak ibrazının istenmesidir. Aramalı
incelemenin yapılma nedeni ise mükellefin vergi kaçakçılığına mesnet teşkil
eden yasal olmayan belgelerin, defterlerin veya kayıtların aranmasıdır.
V.U.K’nun 140. Maddesinde yapılan düzenleme genel bir düzenleme olup, gerek
sınırlı gerekse tam incelemede incelemeye başlama tutanağının düzenlenmesi
gerekmektedir. Bu çerçevede aramalı incelemelerde inceleme başlama tutanağı
aramanın yapıldığı tarih itibarı ile düzenlenmesi gerekmektedir.İncelemeye
başlama tutanağının alınması ile ilgili maddenin düzenlendiği 6009 sayılı
kanunun 9. maddesi 01.01.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinden dolayı
01.01.2011 tarihi itibarı ile 01.01.2011 tarihinden önce başlanmış ve bu tarih
itibarı ile devam etmekte olan vergi incelemeleri için ise incelemeye başlama
tutanağının alınması gerekmektedir.
4- Vergi İncelemesinde
Uyulması Gereken Mevzuat:Bilindiği üzere vergi incelemeleri başta vergi kanunları olmak üzere
diğer vergi kanunları dikkate alınmak üzere yürütülmektedir.
1.1.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe
girecek olan 6009 sy md 9 ile VUK’ md 140- 5. bent olarak eklenen
düzenlemeye göre “Vergi incelemesi
yapanlar vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ
ve sirkülere aykırı vergi inceleme raporu düzenleyemezler. Ancak, bu
düzenlemelerin vergi kanunlarına aykırı olduğu kanaatine varırlarsa bu hususu
bağlı oldukları birimler aracılığıyla GİB na düzenleyecekleri bir rapor ile
bildirirler.” Yapılan yeni düzenleme ile artık inceleme raporlarında eleştiri
konusu yapılan hususların kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve
sirkülerde yapılan açıklamalara hususlar aykırı olamayacağı belirtilmektedir.
Kanun maddesinde “Vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve
sirkülere….” İfadesi ile oldukça geniş bir tanımlama yapılmıştır.
Dolayısıyla doğrudan vergi kanunları ile ilgili tebliğ, yönetmelik, kararname
ve sirkülerin yanı sıra, dolaylı olarak vergiyi ilgilendiren tebliğ,
yönetmelik, kararname ve sirkülerin de bu kapsamda dikkate alınması
gerekmektedir.
5-Vergi İncelemelerin Belirli Sürelerde
Tamamlanması:1.1.2011 tarihinden itibaren
yürürlüğe girecek olan 6009sy md 140 bent 6 olarak vergi incelemelerine süre
kısıtlaması getirilmiştir. Söz konusu düzenlemeden önce vergi incelemeleri beş
yıllık zaman aşımı süresi içersinde yapılabilmekte idi. Ancak yapılan yeni
düzenleme de yapılan vergi incelemeleri için zaman kısıtlılığı getirilmiş
bulunmaktadır. Buna göre incelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, (inceleme
başlama tutanağının alındığı) tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl,
sınırlı inceleme yapılması halinde ise en fazla 6 ay içinde incelemeleri
bitirmeleri esastır. İnceleme başlama
tarihi olarak incelemeye başlama tutanağının düzenlendiği tarihin dikkate
alınması gerektiğini düşünüyoruz. İncelemenin ne zaman tamamlandığı bizce açık
değildir. İnceleme ile ilgili son tutanağın düzenlenmesi mi? Vergi inceleme raporlarının rapor değerlendirme komisyonları veya Merkezi
rapor değerlendirme komisyonu’nca onaylandığı tarih mi ? yoksa vergi dairesince
mükellefe tebliğ edildiği tarih mi incelemenin bitirildiği tarih olarak dikkate
alınacaktır. Yapılan düzenlemenin amacı vergi incelemelerinin belirli bir süre
içerisinde tamamlanmasının
sağlanmasıdır. Mükellef için vergi
incelemesinin bitiş tarihi vergi inceleme raporlarının kendisine tebliğ
edildiği tarihtir. Dolayısıyla yukarıda belirtilen her bir durum farklı zaman
aralıklarını ifade edebilecektir. Bu nedenle MB vergi incelemelerinde uyulacak
diğer usul ve esaslar hakkında çıkaracağı yönetmelikte incelemenin bitiş
tarihinin nasıl belirleneceğine ilişkin düzenleme yaparak konuyu açıklığa
kavuşturacağını düşünmekteyiz.Söz konusu sürelerde incelemenin
tamamlanmaması halinde ise inceleme elemanınca bağlı olduğu birimden ek süre
talep edilebilecektir. Bu talep vergi incelemesine yetkili olanların bağlı
olduğu birim tarafından değerlendirilecek ve hem tam incelemeler hem de sınırlı
incelemeler için altı ayı geçmemek üzere ek süre verilebilecektir. Ancak Vergi
incelemesi yapmaya yetkili olanların bağlı olduğu birim tarafından incelemenin
bitirilememe nedenleri yazılı olarak nezdinde inceleme yapılana
bildirilecektir. Ayrıca yapılan yasal düzenleme gereği vergi incelemesi yapmaya
yetkili olanların bağlı olduğu birimler vergi incelemesinin öngörülen süreler
içinde bitirilmesi için gerekli tedbirleri almaları gerekmektedir.Yapılan
bu düzenleme ile vergi incelemelerinin 6 yıllık zaman aşımı süresi yerine tam
incelemelerin 1,5yıl, sınırlı incelemelerin ise 1yıllık bir sürede tamamlanması
amaçlanmaktadır.Bu sürelerde incelemelerin tamamlanmaması halinde vergi
incelemesinin devam edip edemeyeceği konusu ise açık değildir.Bilindiği üzere
VUk md 142 gereğince ihbar veya yapılan
incelemeler dolayısıyla, bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler
bulunursa, bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde
ve bunların üzerinde arama yapılabilmektedir. VUK md 145 gereğince de arama
neticesinde alınan defter ve vesikalar üzerindeki incelemelerin en geç 3 ay
içinde bitirilerek sahibine bir tutanakla geri verilmesi gerekmektedir.
İncelemelerin haklı sebeplere binaen 3ay içinde bitirilmesine imkan olmayan
hallerde sulh yargıcının vereceği karar üzerine bu süre uzatılabilmektedir. VUK
md 140 inceleme süreleri ile ilgili olarak yapılan düzenlemenin genel bir
düzenleme olduğu, buna karşın VUK 145 de yapılan düzenlemenin VUK 140 ın bir
istisnası olduğunu bu nedenle aramalı incelemelerde incelemenin bitirilmesi ile
ilgili olarak VUK 145 de belirtilen sürelerin dikkate alınması gerektiğini
düşünmekteyiz.
6- Rapor Değerlendirme Komisyonları İle
Merkezi Rapor
Değerlendirme Komisyonu’nun Kurulması:1.1.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan 6009/9 ile VUK
140/6 .bent ile inceleme birimleri bünyesinde rapor değerlendirme
komisyonlarının (RDK) oluşturulması öngörülmektedir. Rapor değerlendirme
komisyonları vergi incelemesine yetkili olanların bağlı olduğu birimler (Maliye
Teftiş Kurulu Başkanlığı, HUK Başkanlığı ve Gelirler Kontrolörleri Başkanlığı)
nezdinde meslekte 10yılını tamamlamış en az 3kişiden oluşacaktır. Her bir
inceleme biriminde oluşturulan bu komisyonların görevi vergi incelemeleri
sonucunda hazırlanan raporların işleme konulmak üzere ilgili vergi dairesine
tevdi edilmeden önce vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük,
yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve özelgelere uygunluğunun değerlendirilmesi
olacaktır. Raporların vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük,
yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve özelgelere uygun bulunması halinde
inceleme raporları ilgili vergi dairesine tevdi edilerek işleme konulacaktır.
Ancak inceleme elemanı ile komisyon üyelerinin arasında uyuşmazlık olması
halinde vergi inceleme raporları Merkezi
Rapor Değerlendirme Komisyonu’nca yeniden değerlendirmeye tabi tutulacaktır. MRDK
bir anlamda üst rapor değerlendirme
mercii olarak düzenlenmiştir.MRDK, MTK Başkanlığı,HUK Başkanlığı ve GKB bünyesinde
oluşturulan Rapor Değerlendirme Komisyonlarının üyeleri arasından
görevlendirilecek 3er üye olmak üzere 9 kişiden teşkil edilecektir.
Maliye
müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler
kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından düzenlenen vergi
inceleme raporları ile ilgili olarak inceleme elemanı ile komisyon üyelerinin
arasında uyuşmazlık olması halinde ise MB belirlenen tutarları aşan tarhiyat
önerisi içeren vir ler Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu tarafından tekrar
değerlendirilecek buna karşın MB nca belirlenen tutarları aşmayan tarhiyat
önerisi içeren vergi inceleme raporları için ise MRDK gidilemeyecektir.
Dolayısıyla MB ınca belirlenen tutarları aşmayan tarhiyat önerisi içeren vergi
inceleme raporları için ilgili inceleme birimi Rapor Değerlendirme
Komisyonları’nın kararları nihai karar olarak uygulanacaktır. Merkezi Rapor
Değerlendirme Komisyonu’nun yetkisine giren ve bu komisyon tarafından
değerlendirilen raporlar hakkında Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu’nca
verilen karar nihai karar olacaktır. İnceleme elemanı ile komisyon arasında
uyuşmazlık olması halinde, inceleme elemanı komisyonun değerlendirmelerine
uygun olarak raporları hazırlayacak, daha sonra söz konusu raporlar işleme
konulmak üzere vergi dairesine tevdi edilebilecektir.
Bakanlık inceleme elemanları dışında kalan ve VUK md 135 deki vergi
incelemesi yapmaya yetkili kılınan diğer memurlar (ilin en büyük mal memuru,
vergi denetmenleri, vergi denetmen yardımcıları, vergi dairesi müdürleri
Gelirler Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında
görev yapanlar) tarafından düzenlenen vergi inceleme raporları, Gelir İdaresi
Başkanlığı merkez ve taşra birimlerinde oluşturulacak rapor değerlendirme
komisyonları tarafından değerlendirilecektir. Ancak söz konusu inceleme
elemanlarının hazırladıkları rapor konusunda rapor değerlendirme komisyon
üyeleri arasında uyuşmazlık olması halinde ise söz konusu raporların merkezi
rapor değerlendirme komisyonu yeniden değerlendirilmesi amacıyla gönderilmesi
yasal açıdan mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla GİB merkez ve taşra
birimlerinde oluşturulacak rapor değerlendirme Komisyonları’nın rapor
değerlendirme kararları nihai karar olacak ve bu karara göre raporlar işleme
konulacaktır. Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu ile diğer
rapor değerlendirme komisyonları yaptıkları değerlendirme sırasında, verilmiş
bir özelgenin 369.md 1.fıkra kapsamında olduğu kanaatine varmaları halinde,
yani Yetkili makamların mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat verilmiş
veya bir hükmün uygulanma tarzına ilişkin bir içtihadın değişmiş olması halinde
söz konusu özelge,Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonundan 3 üye ile 413.md ye
göre oluşturulan komisyondan 2 üyenin (GİB veya tevkil edeceği 1 başkan yardımcısı
ve 3 daire başkanı) katılımıyla oluşturulacak 5kişilik bir komisyon tarafından
değerlendirilecektir. Bu komisyonca verilen kararlar, ilgili rapor
değerlendirme komisyonu ile incelemeye yetkili olan tarafından uygulanacaktır.Yapılan
düzenleme gereği komisyonların teşekkülü ile çalışma usul ve esasları ve
Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu tarafından doğrudan değerlendirmeye tabi
tutulacak vergi inceleme raporlarının tutarları, Vergi İnceleme ve Denetim
Koordinasyon Kurulunun önerisi üzerine Maliye Bakanlığınca çıkarılan
yönetmelikle belirlenecektir.
Sonuç:6009
sayılı Kanun ile vergi incelemelerinde uyulacak esaslara ilişkin olarak önemli
değişiklikler yapılmış bulunmaktadır. Bakanlığın yayımlayacağı yönetmelik
uygulamaya önemli ölçüde yön verecektir.
26 Şubat 2013 Salı
Ltd GK 2013
Limited Şirketlerde Genel Kurullar Limited şirketlerin genel kurulları Yeni TTK'nın 616-622
maddelerinde düzenlenmiştir. Ayrıca anonim şirketlerin genel kurullarına
ilişkin bazı düzenlemeler de limited şirketler için geçerli olacaktır. AŞ Genel
Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 28.11.2012/28481
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Dolayısıyla, bu Yönetmelik hükümleri,
toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız
genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında limited
şirketler için de uygulanacaktır.
Limited şirketlerde genel kurulun yetkileri nelerdir? Limited şirketlerde genel kurulun devredilemez yetkileri YTTK md 616 da düzenlenmiştir. Bu görevler,
Limited şirketlerde genel kurulun yetkileri nelerdir? Limited şirketlerde genel kurulun devredilemez yetkileri YTTK md 616 da düzenlenmiştir. Bu görevler,
·
şirket
sözleşmesinin değiştirilmesi, Müdürlerin
atanmaları ve görevden alınmaları, topluluk
denetçisi ile denetçilerin atanmaları ve görevden alınmaları, yılsonu
finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç
paylarının belirlenmesi, müdürlerin
ücretlerinin belirlenmesi ve ibraları, esas
sermaye paylarının devirlerinin onaylanması, bir
ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulması, müdürün,şirketin
kendi paylarını iktisabı konusunda yetkilendirilmesi veya böyle bir iktisabın
onaylanması, şirketin
feshi, genel
kurulun kanun veya şirket sözleşmesi ile yetkilendirildiği ya da müdürlerin
genel kurula sunduğu konularda karar verilmesi şeklindedir.
Ayrıca,
şirket sözleşmesinde öngörülmesi halinde genel kurulun devredilemez yetkileri
arasına, “şirket sözleşmesi uyarınca genel kurulun onayının arandığı hâller ile
müdürlerin faaliyetlerinin onaylanması, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri
alım ve alım haklarının kullanılması hakkında karar verilmesi, esas sermaye
payları üzerinde rehin hakkı kurulmasına ilişkin onayın verilmesi, yan edim
yükümlülükleri hakkında iç yönerge çıkarılması. şirket sözleşmesinin 613 üncü
maddenin dördüncü fıkrası uyarınca ortakların onayını yeterli görmemesi
hâlinde, müdürlerin ve ortakların şirkete karşı bağlılık yükümü veya rekabet yasağı
ile bağdaşmayan faaliyetlerde bulunabilmelerinin onayı için gereken iznin
verilmesi, bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden dolayı
şirketten çıkarılması” yetkileri de ilave edilebilir.
Tek ortaklı limited şirketlerde genel kurulun yetkisi nasıl olacaktır? Tek ortaklı limited şirketlerde, tek olan bu ortak genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Tek ortağın genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmeleri için yazılı olmaları şarttır. Genel kurulu toplantıya kimler, hangi süre içerisinde çağıracaktır, genel kurul hangi süre içerisinde yapılacaktır, ortaklar genel kurula temsilen istedikleri kişileri gönderebilecekler midir?
Genel kurul müdürler tarafından toplantı gününden en az 15 gün önce toplantıya çağrılacaktır (15 günlük süre şirket sözleşmesi ile uzatılabilecektir ya da istenmesi halinde 10 güne kadar kısaltılabilecektir) ve olağan genel kurul toplantısı, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay (Ocak-Mart) içinde yapılacaktır. Şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılabilecektir. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir.Toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır.AŞ GKT Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 28.11.2012/28481 RGde yayımlanmıştır. Dolayısıyla bu Yönetmelik hükümleri, toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında limited şirketler için de uygulanacaktır.
Limited şirketlerde çağrısız genel kurul mümkün müdür? Limited şirketlerde çağrısız genel kurul mümkündür. Çağrısız genel kurula ilişkin olarak aşler için yapılan düzenleme limited şirketler için de geçerlidir. Bütün pay sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde, çağrı usulüne uyulmaksızın genel kurul olarak toplanabilir ve bu toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler.
Genel kurulda oy hakkının hesaplanması nasıl olacaktır? Ortakların oy hakkı esas sermaye paylarının itibarî değerine göre hesaplanacaktır. Şirket sözleşmesinde daha yüksek bir tutar öngörülmemişse her 25 (yirmibeş) Türk Lirası bir oy hakkı verir. Ancak, şirket sözleşmesi ile birden fazla paya sahip ortakların oy hakları sınırlandırılabilir. Ortak, en az bir oy hakkını haizdir. Şirket sözleşmesinde açıkça düzenlenmişse yazılı oy da verilebilir.Şirket sözleşmesi ile oy hakkı, itibarî değerden bağımsız olarak her esas sermaye payına bir oy hakkı düşecek şekilde de belirlenebilir. Bu hâlde en küçük esas sermaye payının itibarî değeri, diğer esas sermaye paylarının itibarî değerleri toplamının onda birinden az olamayacaktır.Ancak, oy hakkının esas sermaye paylarının sayısına göre belirlenmesine ilişkin şirket sözleşmesi hükmü, denetçilerin seçimi, şirket yönetimi ya da onun bazı bölümlerinin denetimi için özel denetçi seçimi, sorumluluk davası açılması hakkında karar verilmesi hallerinde uygulanamayacaktır.
Ortakların oy haklarını kullanamayacakları durumlar var mıdır?Herhangi bir şekilde şirket yönetimine katılmış bulunanlar, müdürlerin ibralarına ilişkin kararlarda oy kullanamazlar. Yine, şirketin kendi esas sermaye payını iktisabına ilişkin kararlarda, esas sermaye payını devreden ortak oy kullanamayacaktır. Ortağın bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı faaliyetlerde bulunmasını onaylayan kararlarda da ilgili ortak oy kullanamayacaktır.
Genel kurulda kararlar hangi oy çoğunluğu ile alınacaktır?Kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınacaktır.
Genel kurulun bütün kararlarında toplantıda temsil edilenlerin salt çoğunluğu ile karar alınabilecek midir? Önemli kararlar için özel düzenleme yapılmıştır.YTTK md 621 uyarınca; aşağıdaki genel kurul kararları, temsil edilen oyların en az 2/3 ü ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabilecektir.
Tek ortaklı limited şirketlerde genel kurulun yetkisi nasıl olacaktır? Tek ortaklı limited şirketlerde, tek olan bu ortak genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Tek ortağın genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmeleri için yazılı olmaları şarttır. Genel kurulu toplantıya kimler, hangi süre içerisinde çağıracaktır, genel kurul hangi süre içerisinde yapılacaktır, ortaklar genel kurula temsilen istedikleri kişileri gönderebilecekler midir?
Genel kurul müdürler tarafından toplantı gününden en az 15 gün önce toplantıya çağrılacaktır (15 günlük süre şirket sözleşmesi ile uzatılabilecektir ya da istenmesi halinde 10 güne kadar kısaltılabilecektir) ve olağan genel kurul toplantısı, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay (Ocak-Mart) içinde yapılacaktır. Şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılabilecektir. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir.Toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır.AŞ GKT Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 28.11.2012/28481 RGde yayımlanmıştır. Dolayısıyla bu Yönetmelik hükümleri, toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında limited şirketler için de uygulanacaktır.
Limited şirketlerde çağrısız genel kurul mümkün müdür? Limited şirketlerde çağrısız genel kurul mümkündür. Çağrısız genel kurula ilişkin olarak aşler için yapılan düzenleme limited şirketler için de geçerlidir. Bütün pay sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde, çağrı usulüne uyulmaksızın genel kurul olarak toplanabilir ve bu toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler.
Genel kurulda oy hakkının hesaplanması nasıl olacaktır? Ortakların oy hakkı esas sermaye paylarının itibarî değerine göre hesaplanacaktır. Şirket sözleşmesinde daha yüksek bir tutar öngörülmemişse her 25 (yirmibeş) Türk Lirası bir oy hakkı verir. Ancak, şirket sözleşmesi ile birden fazla paya sahip ortakların oy hakları sınırlandırılabilir. Ortak, en az bir oy hakkını haizdir. Şirket sözleşmesinde açıkça düzenlenmişse yazılı oy da verilebilir.Şirket sözleşmesi ile oy hakkı, itibarî değerden bağımsız olarak her esas sermaye payına bir oy hakkı düşecek şekilde de belirlenebilir. Bu hâlde en küçük esas sermaye payının itibarî değeri, diğer esas sermaye paylarının itibarî değerleri toplamının onda birinden az olamayacaktır.Ancak, oy hakkının esas sermaye paylarının sayısına göre belirlenmesine ilişkin şirket sözleşmesi hükmü, denetçilerin seçimi, şirket yönetimi ya da onun bazı bölümlerinin denetimi için özel denetçi seçimi, sorumluluk davası açılması hakkında karar verilmesi hallerinde uygulanamayacaktır.
Ortakların oy haklarını kullanamayacakları durumlar var mıdır?Herhangi bir şekilde şirket yönetimine katılmış bulunanlar, müdürlerin ibralarına ilişkin kararlarda oy kullanamazlar. Yine, şirketin kendi esas sermaye payını iktisabına ilişkin kararlarda, esas sermaye payını devreden ortak oy kullanamayacaktır. Ortağın bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı faaliyetlerde bulunmasını onaylayan kararlarda da ilgili ortak oy kullanamayacaktır.
Genel kurulda kararlar hangi oy çoğunluğu ile alınacaktır?Kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınacaktır.
Genel kurulun bütün kararlarında toplantıda temsil edilenlerin salt çoğunluğu ile karar alınabilecek midir? Önemli kararlar için özel düzenleme yapılmıştır.YTTK md 621 uyarınca; aşağıdaki genel kurul kararları, temsil edilen oyların en az 2/3 ü ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabilecektir.
·
Şirket
işletme konusunun değiştirilmesi.
Oyda imtiyazlı esas sermaye paylarının öngörülmesi.
Esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılması, yasaklanması ya da kolaylaştırılması.
Esas sermayenin artırılması.
Rüçhan hakkının sınırlandırılması ya da kaldırılması.
Şirket merkezinin değiştirilmesi.
Müdürlerin ve ortakların, bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı faaliyette bulunmalarına genel kurul tarafından onay verilmesi.
Bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması.
Şirketin feshi.
Oyda imtiyazlı esas sermaye paylarının öngörülmesi.
Esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılması, yasaklanması ya da kolaylaştırılması.
Esas sermayenin artırılması.
Rüçhan hakkının sınırlandırılması ya da kaldırılması.
Şirket merkezinin değiştirilmesi.
Müdürlerin ve ortakların, bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı faaliyette bulunmalarına genel kurul tarafından onay verilmesi.
Bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması.
Şirketin feshi.
Ayrıca,
Kanunda belli kararların alınabilmesi için ağırlaştırılmış nisap (üye sayısı)
aranıyorsa, bu nisabı daha da ağırlaştıracak şirket sözleşmesi hükümleri, ancak
şirket sözleşmesinde öngörülecek çoğunlukla kabul edilebilecektir.
Limited şirket genel kurul kararlarının butlanı ve iptali mümkün müdür?Bu konu daha önceki yazılarımızda ele alınmıştır. Vurgulayalım ki, anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümler, kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanacaktır.
Limited şirketlerin genel kurullarında bakanlık temsilcisi bulunacak mıdır?Yeni TTK'nın 617’nci maddesine göre, anonim şirketlerde genel kurula ilişkin hükümler limited şirketler için de uygulanacaktır. Ancak, bakanlık temsilcisine ilişkin anonim şirketlerle ilgili düzenlemenin limited şirketler için uygulanmayacağına madde hükmünde yer verilmiştir.Dolayısıyla limited şirketlerin genel kurullarında bakanlık temsilcisi bulunmayacaktır.
Limited şirketlerin genel kurulları elektronik ortamda yapılabilecek midir?Limited şirket genel kurullarının elektronik ortamda yapılması mümkündür. Ancak, elektronik ortamda genel kurul yapabilmek için, limited şirketlerin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanıp yürürlüğe giren Ticaret Şirketlerinde Anonim Şirket Genel Kurulları Dışında Elektronik Ortamda Yapılacak Kurullar Hakkında Tebliğ'deki genel kurula elektronik ortamda katılmaya ve oy vermeye ilişkin sözleşme hükmü örneğini aynen şirket sözleşmelerine almaları gerekmektedir.
Limited şirket genel kurul kararlarının butlanı ve iptali mümkün müdür?Bu konu daha önceki yazılarımızda ele alınmıştır. Vurgulayalım ki, anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümler, kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanacaktır.
Limited şirketlerin genel kurullarında bakanlık temsilcisi bulunacak mıdır?Yeni TTK'nın 617’nci maddesine göre, anonim şirketlerde genel kurula ilişkin hükümler limited şirketler için de uygulanacaktır. Ancak, bakanlık temsilcisine ilişkin anonim şirketlerle ilgili düzenlemenin limited şirketler için uygulanmayacağına madde hükmünde yer verilmiştir.Dolayısıyla limited şirketlerin genel kurullarında bakanlık temsilcisi bulunmayacaktır.
Limited şirketlerin genel kurulları elektronik ortamda yapılabilecek midir?Limited şirket genel kurullarının elektronik ortamda yapılması mümkündür. Ancak, elektronik ortamda genel kurul yapabilmek için, limited şirketlerin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanıp yürürlüğe giren Ticaret Şirketlerinde Anonim Şirket Genel Kurulları Dışında Elektronik Ortamda Yapılacak Kurullar Hakkında Tebliğ'deki genel kurula elektronik ortamda katılmaya ve oy vermeye ilişkin sözleşme hükmü örneğini aynen şirket sözleşmelerine almaları gerekmektedir.
İşgücü çizelgesi.
T.C.
TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Bilgi Edinme Birimi
KONU : Bilgi Edinme Talebi
İLGİ : 16.09.2008 ve 11717 sayılı talebiniz.
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında Birimimize iletmiş
olduğunuz 16.09.2008 tarihli başvurunuza istinaden hazırlanan cevap metni ilişikte gönderilmiştir.Bilginizi rica ederiz.
İŞKUR BİLGİ EDİNME BİRİMİ
Ek :Cevap metni
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun Bilgi verme ve gizlilik başlıklı 21. maddesine göre Kurum tarafından, kamu ve özel kesim işyerlerinden iş ve işgücü konularında bilgi istenildiğinde, belirtilen süre içinde bilgi verilmesi zorunludur. İşverenlerden toplanan bilgiler, Kurum hizmetlerinden başka amaçla kullanılamaz denilmektedir.
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununun İdari para cezaları başlıklı 20. maddesinin e fıkrasına göre Bu Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket eden özel kesim işyerlerine iki bin Türk Lirası idarî para cezası verilir hükmü bulunmaktadır.
Bu bağlamda, çalışan sayısı bir ve üzerinde olan tüm işyerleri aylık işgücü çizelgesini takip eden ayın ilk haftası içerisinde kurumuza internet ortamında vermekle yükümlüdürler. İşyeri bilgi formu ise işyeri kuruma kaydedildiği zaman bağlı bulunduğunuz il/şube müdürlüğüne verilir.
Eğer işyerlerinizde çalışan sayısı 50 ve üzerinde ise 4857 sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesi kapsamında çalıştırılması zorunlu özürlüler nedeniyle cezai müeyyide ile karşı karşıya kalırsınız. Çalışan sayısı 50 kişinin altında ise bağlı bulunduğunuz il/şube müdürlüğüz sizden yazılı olarak bilgi istemediyse geçmişte vermemiş olduğunuz işyeri bilgi formu ya da aylık işgücü çizelgeleri için cezai müeyyide ile karşılaşmazsınız.
Geçmişe dönük olarak aylık işgücü çizelgelerinizi web sayfamıza girip işveren üyeliğinizi yaptıktan sonra 2007 Aralık ayından itibaren internet ortamında girebilirsiniz.
TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Bilgi Edinme Birimi
KONU : Bilgi Edinme Talebi
İLGİ : 16.09.2008 ve 11717 sayılı talebiniz.
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında Birimimize iletmiş
olduğunuz 16.09.2008 tarihli başvurunuza istinaden hazırlanan cevap metni ilişikte gönderilmiştir.Bilginizi rica ederiz.
İŞKUR BİLGİ EDİNME BİRİMİ
Ek :Cevap metni
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun Bilgi verme ve gizlilik başlıklı 21. maddesine göre Kurum tarafından, kamu ve özel kesim işyerlerinden iş ve işgücü konularında bilgi istenildiğinde, belirtilen süre içinde bilgi verilmesi zorunludur. İşverenlerden toplanan bilgiler, Kurum hizmetlerinden başka amaçla kullanılamaz denilmektedir.
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununun İdari para cezaları başlıklı 20. maddesinin e fıkrasına göre Bu Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket eden özel kesim işyerlerine iki bin Türk Lirası idarî para cezası verilir hükmü bulunmaktadır.
Bu bağlamda, çalışan sayısı bir ve üzerinde olan tüm işyerleri aylık işgücü çizelgesini takip eden ayın ilk haftası içerisinde kurumuza internet ortamında vermekle yükümlüdürler. İşyeri bilgi formu ise işyeri kuruma kaydedildiği zaman bağlı bulunduğunuz il/şube müdürlüğüne verilir.
Eğer işyerlerinizde çalışan sayısı 50 ve üzerinde ise 4857 sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesi kapsamında çalıştırılması zorunlu özürlüler nedeniyle cezai müeyyide ile karşı karşıya kalırsınız. Çalışan sayısı 50 kişinin altında ise bağlı bulunduğunuz il/şube müdürlüğüz sizden yazılı olarak bilgi istemediyse geçmişte vermemiş olduğunuz işyeri bilgi formu ya da aylık işgücü çizelgeleri için cezai müeyyide ile karşılaşmazsınız.
Geçmişe dönük olarak aylık işgücü çizelgelerinizi web sayfamıza girip işveren üyeliğinizi yaptıktan sonra 2007 Aralık ayından itibaren internet ortamında girebilirsiniz.
MADDE 504- 4904 sayılı Kanunun 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
MADDE 21- Kurum tarafından, kamu ve özel kesim işyerlerinden iş ve işgücü konularında bilgi istenildiğinde, belirtilen süre içinde bilgi verilmesi zorunludur.
MADDE 21- Kurum tarafından, kamu ve özel kesim işyerlerinden iş ve işgücü konularında bilgi istenildiğinde, belirtilen süre içinde bilgi verilmesi zorunludur.
İşverenlerden toplanan bilgiler, Kurum hizmetlerinden başka amaçla
kullanılamaz.
İkinci fıkraya aykırı davrananlar hakkında Türk Ceza Kanununun 136 ncı maddesi hükümleri uygulanır.
İkinci fıkraya aykırı davrananlar hakkında Türk Ceza Kanununun 136 ncı maddesi hükümleri uygulanır.
25 Şubat 2013 Pazartesi
Kümes hayvanı kdv oranı 25/2/2013
KDV oranlarında değişiklik yapan 2013/4345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı |
24 Şubat 2013 tarih ve 28569 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
22/02/2013 tarihli ve 2013/4345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kümes
hayvanlarının taze, soğutulmuş veya dondurulmuş etleri ve yenilen
sakatatları ile yağlarının toptan safhadaki teslimlerinin 25 Şubat 2013
tarihinden (bugün) itibaren perakende safhadaki teslimleri gibi %8
oranından vergilendirilmesi öngörülmüştür. Kararname 25 Şubat 2013
tarihinden (bugün) itibaren yürürlüğe girmiştir. Daha önce kümes
hayvanlarının etleri ve yenilen sakatatları ile yağlarının toptan
safhadaki teslimleri %1, perakende teslimleri %8 oranında
vergilenmekteydi. Canlı kümes hayvanları ise daha önce olduğu gibi
toptan safhadaki teslimlerinde %1, perakende teslimlerinde ise %8
oranında vergilenmeye devam etmektedir.
22 Şubat 2013 Cuma
01.01.2013
tarihinden geçerli olmak üzere,
A – VERGİ MEVZUATINDA YAPILAN
DÜZENLEMELER
1. Yazar Kasa Fişi (Fatura) Düzenleme Haddi: V.U.K.’nun 232. maddesi uyarınca birinci ve ikinci sınıf tüccarlar,
kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan
çiftçilerin yazar kasa fişi düzenleme haddi 01.01.2013 tarihinden itibaren 770,00 TL.den 800,00
TL.ye yükseltilmiştir. (31.12.2012 Tarih, 28514 Sayılı Resmi Gazete, 422
Sayılı V.U.K. Genel Tebliği)
2. Doğrudan Gider Yazılacak Sabit Kıymetlere
İlişkin Had: V.U.K.’nun 313, maddesi uyarınca değeri 770,00 TL.yi aşmayan
peştamallıklar ile alet, edevat, mefruşat ve demirbaşların amortismana tabi
tutulmayarak doğrudan gider yazılabilmesine ilişkin had, 01.01.2013 tarihinden geçerli olmak üzere 800,00 TL.ye yükseltilmiştir. (31.12.2012 Tarih, 28514 Sayılı Resmi
Gazete, 422 Sayılı VUKGT )
3. Hizmet Erbabına Verilecek Yemek
Yardımı: Gelir Vergisi Kanunu’nun 23/8. maddesinde
yer alan işverenlerce işyeri veya işyerinin müştemilatı dışında kalan yerlerde
hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin günlük
11,70 TL. olan istisna tutarı 2013
yılında 12.00 TL. olarak
uygulanacaktır. (31.12.2012 Tarih, 28514 Sayılı Resmi Gazete, 284
Sayılı G.V.GT.)
4. Gelir Vergisine Tabi Gelirlerin
Vergilendirilmesinde Esas Alınan Tarife:
GVK Md 103 de yer alan gelir vergisine tabi
gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife:
- 2013 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir. (31.12.2012 Tarih, 28514 Sayılı Resmi Gazete, G.V 284 sayılı G.T)
10.700
TL’ ye kadar
|
%15
|
26.000 TL’ nin 10.700 TL’
si için 1.605 TL, fazlası
|
%20
|
60.000
TL’ nin 26.000 TL’ si için 4.665 TL, fazlası (ücret gelirlerinde
94.000 TL.’nin 26.000 TL.’si için 4.665 TL)
fazlası
|
%27
|
60.000
TL’ den fazlasının 60.000 TL’ si için 13.845 TL, fazlası (ücret
gelirlerinde 94.000 TL.’den fazlasının 94.000 TL.’si için 23.025 TL)
|
%35
|
- 2012 Yılında elde edilen gelirlere uygulanacak esas tarife aşağıdaki şekilde daha önce belirlenmişti. (26.12.2011 tarih, 28154 sayılı Resmi Gazete, G.V 280 sayılı G.T)
10.000
TL’ ye kadar
|
%15
|
25.000 TL’ nin 10.000 TL’
si için 1.500 TL, fazlası
|
%20
|
58.000 TL’ nin 25.000 TL’ si için 4.500 TL, fazlası
|
%27
|
58.000 TL’ den fazlasının 58.000 TL’ si için 13.410 TL, fazlası
|
%35
|
5. Özel Usulsüzlük Cezaları: a)
VUK-353/1.maddesine göre; Fatura, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, Serbest
Meslek Makbuzu vermeyen ve almayanlara, veya düzenlenen bu belgelerde gerçek
meblağdan farklı meblağlara yer verenlere her belge için 01.01.2013 tarihinden itibaren 190,00
TL.’den aşağı olmamak üzere Özel
Usulsüzlük Cezası kesilir. Bir takvim yılı içinde her bir belge nev’ine ilişkin
olarak kesilecek toplam ceza 94.000TL’
yi geçemez. (31.12.2012/28514 Sayılı RG.VUKGT 422)
b) VUK 353/2
maddesine göre; Perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş,
giriş ve yolcu taşıma bileti,sevk irsaliyesi,taşıma irsaliyesi,yolcu listesi,günlük
müşteri listesi ile Maliye Bakanlığı’nca düzenlenme zorunluluğu getirilen
belgelerin;düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının tespiti
halinde, her bir belge için 2013
yılında 190TL. Özel UC kesilir.
Ancak her bir belge nev’ine ilişkin olarak her bir tespit için toplam ceza 9.400TL, her bir belge nev’ine ilişkin
bir takvim yılı içinde kesilecek toplam ceza 94.000TL’yi aşamaz.(31.12.2012/28514 RG VUKGT 422)
6. Gayrimenkul Sermaye İratlarında (Kira Gelirleri)
Beyan ve İstisna:Binaların mesken olarak kiraya
verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hasılatın 2012 yılı için 3.000TL. sı
gelir vergisinden müstesnadır. İstisna haddi üzerinde hasılat elde edilip beyan
edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde bu istisnadan yararlanılamaz. 2013 yılı gelirlerine uygulanacak
istisna tutarı 3.200TL. olarak
uygulanacaktır. (aynı RG GVGT 284) Binaların işyeri (stopajlı) olarak kiraya
verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen brüt hasılatın 2012 yılı için 25.000
TL.yi (GV md 103 de yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutar)
aşmaması halinde beyanname verilmeyecek ancak bu rakamın aşılması halinde tümü
için beyanname verilecektir. (G.V.
Kanununun 86/c maddesi)
25.000,00
TL.lik haddin hesabında; tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradının
brüt tutarının toplamı dikkate alınacaktır.
Örnek 1:Yıllık işyeri
kirası (Brüt) 30.000,00
Götürü
gider-%25 ( - ) 7.500,00
_________________
Beyan edilecek
işyeri kirası
22.500,00
Hesaplanan
G.V. 4.000,00
Mahsup
Edilecek Stopaj (% 20)
6.000,00
_________________
İadesi gereken
Gelir Vergisi 2.
000,00
Örnek 2: Yıllık işyeri
kirası (Brüt) 130.000,00
Götürü
gider-%25 ( - ) 32.500,00
____________________
Beyan edilecek
işyeri kirası
97.500,00
Hesaplanan
G.V.
27.235,00
Mahsup
Edilecek Stopaj (% 20)
26.000,00
____________________
Ödenecek Gelir
Vergisi
1.235,00
Not: 2012-Yıllık(Brüt)işyeri
kira gelirinin 25.000TL veya altında
olması halinde beyan edilmeyecektir.
Binaların
işyeri (Stopajlı) olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde
edilen brüt hasılatın 2013 yılı için
de beyan sınırı 26.000 TL olarak
dikkate alınacaktır.
7-2012 Yılına İlişkin Menkul Sermaye İradı Elde
Edenlerin 2013 Yılındaki Beyanları:
a) 2012 Takvim Yılında
Elde Edilen Menkul Sermaye İratlarının Beyanında Dikkate Alınacak İndirim
Oranı: 1/1/2006 tarihinden
önce ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonolarından elde edilen gelirlerin
vergilendirilmesinde 31/12/2005 tarihinde yürürlükte olan hükümler esas
alınacağından, indirim oranı uygulaması ile ilgili olarak aşağıdaki
açıklamaların dikkate alınması gerekir.
İndirim oranı;
Vergi Usul Kanununa göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme
oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan
bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle tespit edilmektedir.Vergi
Usul Kanunu hükümlerine göre 2012 yılı için tespit edilmiş olan yeniden
değerleme oranı %7,80 dir. Bu dönemde Devlet tahvili ve Hazine
bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranı ise %9,24 dür.Buna göre,
2012 yılında elde edilen bir kısım menkul sermaye iradının beyanında
uygulanacak indirim oranı ( %7.80 / %9.24 =) %84.4 olmaktadır.
b) İndirim Oranı Uygulanarak Beyan Edilecek
Menkul Sermaye İratları: 2012 takvim yılında elde edilen menkul sermaye
iratlarından, 1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan ve Gelir Vergisi
Kanununun 75’inci maddesinin ikinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan
her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve
Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler indirim
oranı uygulanmak suretiyle beyan edilecektir.Dövize, altına veya başka bir
değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul
kıymetlerden elde edilen menkul sermaye iratlarının beyanında indirim oranı
uygulanmayacaktır.Ticari işletmelere dahil kazanç ve iratlar için indirim oranı
uygulanması söz konusu değildir.
8.Asgari Geçim İndirimi Uygulaması:2013 Takvim yılı asgari ücret üzerinden hesaplanan asgari geçim indirimi
tutarları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Medeni Durum
|
Aylık AGİ Tutarı
|
Medeni Durum
|
Aylık AGİ Tutarı
|
Bekar
|
73,40 TL
|
|
|
Evli eşi
çalışan
|
73,40 TL
|
Evli eşi
çalışmayan
|
88,07 TL
|
Evli eşi
çalışan 1 çocuk
|
84,40 TL
|
Evli eşi
çalışmayan 1 çocuk
|
99,08 TL
|
Evli eşi
çalışan 2 çocuk
|
95,41 TL
|
Evli eşi
çalışmayan 2 çocuk
|
110,09 TL
|
Evli eşi çalışan
3 çocuk
|
102,75 TL
|
Evli eşi
çalışmayan 3 çocuk
|
117,43 TL
|
Evli eşi
çalışan 4 çocuk
|
110,09 TL
|
Evli eşi
çalışmayan
4 çocuk
|
124,77 TL
|
B–
SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATINDA YAPILAN DÜZENLEMELER
1. Asgari Ücret:
Asgari Ücret Tespit Komisyonunca
2013
yılının ilk altı ayı için (01.01.2013 - 30.06.2013)
16 yaşından büyükler için uygulanacak
asgari (brüt) ücret aylık 978,60 TL, günlük 32,62 TL., 2013
yılının
ikinci altı ayı için (01.07.2013 – 31.12.2013)
aylık 1.021,50 TL , günlük 34,05 TL.
2. Sigorta Primlerine, İşsizlik Sigortası Primine
ve Sosyal Güvenlik Destek Primine Esas Günlük ve Aylık Kazançların Alt ve Üst
Sınırları: Özel Sektör İçin:
01.01.2013 – 30.06.2013
tarihleri arasında;
Günlük alt sınır = 32,62 TL.
Aylık alt sınır = 978,60 TL.
Günlük üst sınır = 212,03 TL.
Aylık üst sınır = 6.360,90 TL.
01.07.2013 – 31.12.2013
tarihleri arasında;
Günlük alt sınır = 34,05 TL.
Aylık alt sınır = 1.021,50 TL.
Günlük üst sınır = 221,33 TL.
Aylık üst sınır = 6.639,90 TL.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)