T.C. GELİR İDARESİ
BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri
Usul Grup Müdürlüğü
Sayı: 11395140-105[234-2012/VUK-1-
. . .]--1549 Tarih: 02/06/2014
Konu:Belgesi temin
edilemeyen masrafların ne şekilde gider yazılacağı.
İlgide kayıtlı
özelge talep formunuzda, kurumunuzun uluslararası hava kargo taşımacılığı işi
ile iştigal ettiğini, verdiğiniz hizmetlerin tamamını yurtdışında
gerçekleştirdiğinizi, buna mukabil hizmet üretilirken kullandığınız girdilerin
çoğunu da hizmet olarak yurtdışında ve yerinde temin ettiğinizi, hizmetin
verilip alındığı ülkeler gelişmiş ülkeler olabileceği gibi mali sistemi ile
belge düzeni oturmamış, savaş ve kaos ortamının olduğu ülkelerin de
olabildiğini, bu gibi durumlarda fatura temini konusunda sıkıntılar
oluşabildiğini ayrıca ülkenin uzaklığı, hizmeti veren firma yetkililerinin
muhasebe ve yabancı dil bilgisi düzeyi ya da iletişim bilgilerindeki
değişiklikler ile uçağın havadayken aldığı hizmetin (üst geçiş gibi) tespit
edilememesi ve hizmeti veren ülkenin bu hizmet bedelini uzunca bir süreden
sonra istemesinin karşılaştığınız diğer zorluklar olduğunu, buna benzer
nedenlerden dolayı faturaların bazen hiç temin edilemediğini bazen de ilgili
dönemden çok sonra elinize ulaştığını, gelen belgelerin içeriğinin fatura
bilgilerini ihtiva etmesine rağmen üzerinde fatura yazmadığını bu nedenle
ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesine ilişkin gerçekleşen
giderlerin Kurumlar Vergisi matrahının hesabında kanunen kabul edilmeyen gider
olarak dikkate aldığınızı belirterek;
-Takvim yılı kapandıktan sonra
tarafınıza ulaşan yurtdışı hizmet faturalarını kayıtlarınıza alırken, düzenleme
tarihi yerine postayla ya da elektronik ortamda elinize ulaşan tarihe göre
kayıtlarınıza alıp, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate
alınıp alınamayacağı,
-Ülkemizden farklı mali sisteme
sahip ve gelişmiş belge düzeninin olmadığı ülkelerde düzenlenen, üzerinde
"invoice" ibaresi bulunmayan belgelerin Vergi Usul Kanununda
tanımlanmış olan fatura ve benzeri belge tanımına uyup uymadığı ve dolayısıyla
kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasında gider olarak dikkate alınıp
alınamayacağı,
-Ödemeleri banka havalesi ya da
kredi kartıyla yapıldığı halde belgesi temin edilemeyen giderlerin nasıl
giderleştirileceği ve söz konusu ödemelerin 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun
40/1 maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususlarında
tereddüt hâsıl olduğundan Başkanlığımız görüşleri talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6
ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde
ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının
tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin
uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke
geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk esası"
ilkeleridir. Vergi uygulamaları açısından tahakkuk ve dönemsellik ilkeleri
gereğince, her gelir veya gider unsuru ait olduğu hesap döneminin kazancının
tespitinde dikkate alınmalıdır.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı
maddesinde, safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler
sayılmış olup maddenin (1) numaralı bendinde ise ticari kazancın elde edilmesi
ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin (ihracat, yurtdışında
inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu
bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri
hâsılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili
giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de
indirebilirler) safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme
bağlanmıştır.
Konuyla ilgili olarak 194 No.lu Gelir
Vergisi Genel Tebliğinin "4. Götürü Gider Uygulamasında Hasılat"
başlıklı bölümünün "c) Yurt Dışı Taşımacılık Hasılatı" başlıklı
bölümünde, her türlü yurt dışı taşımacılık faaliyetinden döviz olarak sağlanan
hasılatın götürü gider uygulamasına konu olabileceği, "yurt dışı
taşımacılık" ifadesinden başlangıç veya bitiş noktasından herhangi biri
veya her ikisi yurt dışında bulunan taşımacılık işlerinin anlaşılması
gerektiği, yük taşımacılığının yanı sıra yolcu taşımacılığından sağlanan
hasılatın da götürü gider uygulamasına konu olabileceği açıklamalarına yer
verilmiştir.
Aynı Tebliğin "5. Götürü Olarak
Hesaplanan Giderlerin Muhasebeleştirilmesi" başlıklı bölümünde ise,
"Götürü gider uygulaması, mükelleflerin yurt dışındaki işleri ile ilgili
olarak yapmış oldukları giderlerden belgesi temin edilemeyenlerin, anılan
faaliyetlerden sağlanan hasılatın belli bir oranını aşmamak şartıyla ticari
kazançtan indirilmesini öngören bir müessesedir. Dolayısıyla götürü gider
hesaplanabilmesi için harcamanın yapılmış ve işletmenin malvarlığında bir
azalma meydana gelmiş olması gerekir." denilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci
maddesinde; bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve
muamelelere ait olan kayıtların tevsik edileceği hükme bağlanmıştır.
"Tevsiki Zaruri Olmayan
Kayıtlar" başlıklı 228 inci maddesinde ise; "Aşağıdaki giderler için
ispat edici kâğıt aranmaz:
1. Örf ve teamüle göre bir vesikaya
istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;
2. Vesikanın teminine imkân olmayan
giderler;
3. Vergi kanunlarına göre götürü olarak
tespit edilen giderler. 1 ve 2 numaralı
fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi
ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır."
hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, yurt dışı taşımacılık
faaliyetinde bulunan kurumunuzun, yurt dışı taşımacılığı faaliyeti ile ilgili
olarak yurtdışında yapılmış olan ancak belgelendirilemeyen giderlerin nakden
yapıldığının ve nakit çıkışının muhasebe kayıtlarında izlendiğinin tevsik
edilmesi durumunda bu harcamalara karşılık olmak üzere, yurtdışı taşımacılık
faaliyeti sonucu döviz olarak elde ettiğiniz hâsılatın binde beşini aşmamak
şartıyla hesaplanan götürü giderin kurum kazancının tespitinde dikkate
alınabilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, harcama yapılmadıkça belirtilen
şekilde hesaplanan götürü gider kurum kazancının tespitinde dikkate
alınamayacaktır.
Hesap dönemi kapandıktan sonra tarafınıza ulaşan yurt dışı
hizmet faturalarını kayıtlarınıza alırken fatura içeriği hizmetlerin ilgili
olduğu hesap döneminde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 253 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğinin "Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve
Hizmetler Karşılığında Alınan Bedellerle İlgili İşlemler" başlıklı
bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya
hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi
mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber
belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt
dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter
kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri,
belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru
üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri, ancak inceleme
sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu
belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklanmış bulunmaktadır.
Bu itibarla, yurtdışında mukim olan firmaların tarafınıza
düzenlediği belgelerin, ilgili ülke mevzuatına göre geçerli belge sayılması
durumunda, mezkur belgeler vergi kanunları açısından ispat edici belge olarak
kabul edilmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder