.

.

11 Mayıs 2016 Çarşamba

Emekliliğe hak kazanıp hemen o gün işi bırakmak..................

http://www.ikpaylasim.com/emeklilik-nedeniyle-istifada-ihbar-oneli-verilmeli-mi/
en mantıklı yorum bu....
ama bunda da Yargıtay kararına dikkat çekiliyor, Yargıtay tersi kararlar çıkarmış,

bu konuda kendini matah adam sanan Ali Tezel de habire bu şekilde işten çıkış 17.md ye göre çıkış değildir,
ihbar tazminatı sadece 17.md ye göre uygulanır diyor,
Süreli fesih
             Madde 17 - Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
             İş sözleşmeleri;
             a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
             b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
             c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
             d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,
             Feshedilmiş sayılır.
             Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
             Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
             İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
             İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.
             Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci  fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve  Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.

17.maddede emeklilik hakkedene farklılık yazmıyor , sözleşmenin feshi karşı tarafa şu şartlarda bildirilmeli diyor,
kaldı ki, bir de 24. md var, bu madde de işçi hangi durumlarda bildirimsiz fesih yapabilir onu sıralıyor kanun,

 İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı
             Madde 24 - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
             I. Sağlık sebepleri:
             a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
             b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan  buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
             II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
             a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında   yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
             b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
             c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
              d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
             e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
             f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları  uygulanmazsa.
             III. Zorlayıcı sebepler: İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.
bu 24.madde de işçiye emekliliği hak ettiğini öğrendiği anda hemen o gün işi bırakır gider , gitmeye hakkı vardır demiyor,
sıralamış nasıl böyle gidebileceğini bu emekliliği hak etme yok,
hep denir ya iş kanunu  aslında işçiyi koruma kanunu diye,
hakimlerde bu mantığa uyuyor anlaşılan, böyle saçma bir karar ta Yargıtay dan çıkmış,
muhtemelen bu Yargıtay dan çıkan kararın davasında yeteneksiz bir avukat yada avukatlar grubu vardı,
bir şekilde tekrar aynı konu üst mahkemeye götürülse tersi karar çıkma olasılığı yüksek,
zaten bu tür üst mahkeme kararları dava konusu olaya münhasır olarak alınıyor...........................

Hiç yorum yok: