.

.

16 Mayıs 2010 Pazar

Miras yolu ile işyeri devri.

Murisin çocuklarının mirastan feragat ederek eşine kalan işyerinin devri hk.(14.11.2005)

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)


Sayı : B.07.1.GİB.4.06.18.02/32-229-..../……
Konu : Murisin çocuklarının mirastan feragat ederek eşine kalan işyerinin devri hakkında.

……………………….
……………………………………

İlgi: ……tarihli ve …. sayılı dilekçeniz.


İlgi dilekçenizde;
- Eşinizin vefatından sonra çocuklarınızın eşinize ait “manifatura işyerindeki haklarından feragat ederek size bırakmak istediklerini,
- Gelir Vergisi Kanununun 81.1 maddesine göre, çocuklarınızın haklarından feragat etmelerini müteakip vergi dairesine kayıt yaptırdığınızda veya bütün varisler ayrı ayrı mükellefiyet kaydı yaptırdıklarında;
-Bilançonun aktif ve pasifi ile bütün halinde mi devir alınacağı,
-Çocuklarınızın haklarından feragat etmeleri halinde katma değer vergisi doğup doğmayacağı,
-Bilançodaki ticari mallara ve demirbaşlara ilişkin fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği,
-İşletmenin yasal defterlerine mi devam edileceği yoksa, yeniden defter tasdik ettirme zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında tereddüte düşülerek Başkanlığımızdan görüş talep etmektesiniz.
Konuya ilişkin olarak Gelir ve Kurumlar Vergileri Müdürlüğü ile Katma Değer ve Özel Tüketim Vergileri Müdürlüğünün görüşleri dikkate alınarak gerekli açıklamalar aşağıda yapılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80’inci maddesinin son fıkrasında faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı hükme bağlanmış; 5 numaralı bendinde ise faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançların, değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir.
Yine aynı Kanunun 81’inci maddesinin 1’inci bendine göre ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması halinde değer artış kazancının hesaplanmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 12’nci maddesinde, ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar, denilmiş aynı Kanunun 2686 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle değişik 16’ncı maddesinde “Vergi Kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir.” hükmü yer almıştır.
Aynı Kanunun 164’üncü maddesinde; ölümün işi bırakma hükmünde olduğu belirtildikten sonra, ölüm olayının mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirileceği ve mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesinin diğer mirasçıları bu ödevden kurtaracağı hüküm altına alınmış olup, ölüm olayının da ölümün vukuu bulduğu tarihten itibaren 1 ay içerisinde herhangi bir mirasçı tarafından vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, 229 uncu maddesinde de; “ Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” hükmü yer almaktadır.
Öte yandan 2001/1 sıra Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde ”….Vergi Usul Kanununun mükerrer 257’nci maddesinde yer alan yetkiye istinaden, murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılması uygun görülmüştür.” denilmektedir.
Bu hükümler çerçevesinde, ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde ölüm tarihi itibariyle ticari işletmenin faaliyetini durdurduğu kabul edilmektedir.
Sahibinin ölümüyle kanuni mirasçılara intikal eden ferdi bir işletmenin kayıtlı değerleriyle aynen devir alınmaması ve işletmeye dahil varlıkların yeniden değerlemeye tabi tutulması halinde (ölüm tarihi itibariyle yapılan değerleme) söz konusu varlıklar yeni değerleriyle mirasçılara intikal edeceğinden, işletmedeki kıymetler yeni değerleriyle maliyeti yükseltip karı azaltacağı için bu durumda ölen kimse adına değer artış kazancı hesaplanıp vergileme yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, ferdi işletmenin kayıtlı değerleriyle aynen devir alınması halinde değer artış kazancı yönünden herhangi bir vergileme yapılması söz konusu olmayıp, ölüm dolayısıyla mirasçılara intikal eden işletmenin devir alınarak işletmenin faaliyetine mirasçılardan bir veya birkaçı tarafından devam edilmesi halinde; sadece faaliyette bulunan mirasçılar için ticari kazanç bakımından mükellefiyet tesisinin yapılacağı tabiidir.
Bu durumda, faaliyette bulunmayan diğer mirasçıların kendilerine intikal eden ortaklık hisselerini diğer mirasçılara veya başka kimselere satmak suretiyle elden çıkarmalarından doğan kazancın ise değer artış kazancı olarak vergilendirileceği tabiidir.
Diğer taraftan 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1’inci maddesine göre, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, katma değer vergisine tabiidir.
Bu nedenle murisin ölümü nedeniyle kanuni mirasçıları tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin aynen devir alınması, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81’inci maddesinin 1 numaralı bendi gereğince vergilendirilmeyecek değer artışı kazançlarından olduğundan katma değer vergisine tabi olmayacaktır. Ayrıca bu devir işlemi nedeniyle fatura düzenlenmesi söz konusu değildir.
Ancak diğer mirasçıların, feragat ederek haklarını murisin eşine devretmeleri, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2’nci maddesine göre bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi hükmü gereğince teslim sayılarak katma değer vergisine tabi tutulacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; murisin ölümünden dolayı işletmenin kayıtlı değerleriyle aynen devir alınarak işletmenin faaliyetine mirasçılardan bir veya birkaçı tarafından devam edilmesi halinde; sadece faaliyette bulunan mirasçılar için ticari kazanç bakımından mükellefiyet tesis ettirilmesi, bununla beraber murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.




Mirasçılar, noterden Feragatname çıkartsın. (yurtdışında yaşayan mirasçı adına da vekaleti olan bir mirasçı hem asaleten hem vekaleten hareket etmiş olacak -genel vekaletmeyi kullanarak-)
Murisimiz ........'ın vefatı nedeniyle diğer mirasçılarla birlikte intikal eden ............. adresindeki dükkanın işletme hakkı üzerindeki bilcümle mirasçılık hak ve hisselerimizin tamamından bu kerre yine mirasçılardan olan ....... doğumlu,.../.../19... doğumlu ............... lehine bedelsiz olarak feragat ettiğimizi noter huzurunda kabul ve beyan ederiz.
Feregat edenler:
imza

Hiç yorum yok: