ÜCRET PUSULASI
ÜCRET
PUSULASI DEYİP GEÇMEMELİ-
18.11.2008 tarihinde yayınlanan yönetmeliğin 10.maddesi
ile işverenler yanlarında çalıştırdıkları işçi sayısının en az 10 olması
hâlinde, çalıştırdıkları işçilere o ay içinde yapacakları her türlü ödemeyi
kanunî kesintileri düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla
ödemeye başladılar.Bu yönetmelikten sonra ücretler işverenler tarafından
bankaya yatırılmaya başlamıştır. Uygulamaya geçtikten sonra bazı insan
kaynakları yöneticileri ücret hesap pusulası düzenlememeye, bunun işçiye
verildiğini ispatladığı için imzalatmaya gerek yok, bankadan yatıyor ücretler,
eskiden elden ödendiği için imzalatılıyordu diyerek “ ÜCRET HESAP PUSULASI ”
hazırlama ve işçiye verildiğini ispatlama için bir nüshasını imzalatma
uygulamasından vazgeçmişler, işverenleri de bu yönde bilgilendirmişlerdi.Oysa
ücretlerin bankadan yatırılması ile ilgili yönetmelik 4857 sayılı iş kanunun
37. maddesindeki yükümlülükleri kaldırmıyor ki.
Ücret
hesap pusulası-MADDE
37. - İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını
gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek
zorundadır.
Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile
fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete
yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu,
nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.
Bu işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan
muaftır.
4857
sayılı kanuna göre ücret hesap pusulalarında;
* İşveren tarafından imzalı veya işyerinin özel
işaretini taşıması
* Ödeme günü ve ait olduğu döneme ilişkin fazla
çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan
her çeşit eklemeler tutarının
* Vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra
gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Hesap
pusulası düzenlememenin idari para cezası da İş Kanununun 102/b maddesi gereği
2012 yılı için 487 TL dır.Dikkat edilirse, yukarda ki kanun maddesinde de İŞÇİYE İMZALATILMAK
zorunluluğu vardır demiyor, işçiye vermek zorundadır diyor. İyi de, işçiye
verdiğini ispatlamak işverene düşer, bunu nasıl yapacak? Mecburen verdiğine
dair işçinin imzasını alacak. Yani kanunda işçi imzası olmalıdır diye doğrudan
bir açıklama yok, ama dolaylı bir yönlendirme var.
Bazı işletmelerde ücret hesap pusulası ayrı ayrı
çıkartılmamakta, bunun yerine tüm çalışanların bilgilerinin yer aldığı çarşaf
bordolar kullanılmakta ve işçilerin imzaları bu bordoların sonuna alınmaktadır.
Bu uygulamayı yapan işletmelerin dikkat etmeleri gereken husus, 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanunun 102. maddesinin e bendinde belirtilen niteliklere
uygun olarak ücret tediye bordosu düzenlemelidirler. İlgili kanuna göre
işverenler, kuruma verdikleri aylık prim hizmet belgesindeki bilgilerle aynı
olan ücret tediye bordosu düzenlemek zorundadırlar.5510 sayılı Kanunun 102’nci
madde ( e ) bendinin 5’ini alt bendinde ücret bordrosunda asgari olarak aşağıda
belirtilen hususların bulunmasının zorunlu olduğunu bildirmiştir. Bunlar;
a- İşyerinin sicil numarası, b- Bordronun ilişkin
olduğu ay,
c- Sigortalının adı, soyadı, d- Sigortalının sosyal
güvenlik sicil numarası,
e- Ücret ödenen gün sayısı, f- Sigortalının ücreti,
g- Ödenen ücret tutarı
İlgili kanun maddesinde “Ücretin
alındığına dair sigortalının imzasını ihtiva etmeyen (makbuz mukabilinde veya
banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) tediye bordroları geçerli sayılmaz ve
bu geçersizlik halinde her biri için aylık asgari ücretin yarısı tutarında
idari para cezası uygulanır yazılıdır.
Bu noktadan sonra, insan kaynakları yöneticilerinin
bazıları, biz ücret tediye bordosunu çıkarıyoruz, imzalatmıyoruz, çünkü
bankadan ücretleri yatırıyoruz, kanunun maddesi açık şeklinde düşünerek, banka
ödemelerini işçiye herhangi bir evrak imzalatmadan yaparak cezai yaptırımdan
kurtulacaklarını düşünüyorlar. Oysaki iş hayatında asıl düzenleyici kanun 4857
sayılı kanundur, bu kanunun 37. maddesinde “ bankaya yaptığı ödemelerde işçiye
ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula
vermek zorundadır.” Yazılı. 4857 sayılı kanunda şekli özelliklerini
belirtmediği için, insan kaynakları yöneticileri isterse tediye bordroları da
düzenleyebilir, ancak bununda işçiye verildiğini ispatlamak için yukarıda da
değindiğim gibi işçinin imzasını almalı.
Vergi Usul kanun 238.md aşağıdaki şekilde ücret bordosu
ile ilgili açıklama yapmıştır.
Ücret
bordrosu:Madde 238 –
İşverenler her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya
mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer
ücret (...) (1) üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri
için bordro tutulmaz.
Ücret bordrolarına en az aşağıdaki malumat yazılır.
1. Hizmet erbabının soyadı, adı; ücretin alındığına
dair imzası veya mührü (Ücretin ödenmesinde ayrıca makbuz alan işverenlerin
tutacakları ücret bordrosuna imza veya mühür konulması mecburi değildir.);
2. Varsa vergi karnesinin tarih ve numarası;
3. Birim ücreti (Aylık, haftalık, gündelik, saat veya
parça başı ücreti);
4. Çalışma süresi veya ücretin ilgili olduğu süre;
5. Ücret üzerinden hesaplanan vergilerin tutarı.
Bordronun hangi aya ait olduğu baş tarafından
gösterilir. Bir aya ait bordro ertesi ayın yirminci gününe kadar hazırlanıp
tarihlenerek, müessese sahibi veya müdürü ile bordroyu tanzim eden memur
tarafından imzalanır.İşverenler ücret bordrolarını, yukarı ki esaslara uymak
şartıyla diledikleri şekilde tanzim edebilirler.
Asgari geçim indirimi? Evet, işçiye her ay ödenen
asgari geçim indiriminde ücret pusulası, ücret tediye bordosu, ücret bordosu (
kanun maddesine göre farklı isimlendirilmiş) gösterilmesi gerekmez mi? İşte bu
eksikliğide 265 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 8,1. maddesinin
2.bendinde; “ Ücretliye yansıtılacak tutar ücret ödemesinin yapıldığı dönemde
ücret bordrosunda açılan "Asgari Geçim İndirimi" satırında
gösterilecek ve işveren tarafından ilgili aya ilişkin verilecek muhtasar
beyannamede tevkif suretiyle kesilen vergiler toplamından mahsup edilerek kalan
tevkifat tutarı ödenecektir.” Yazılarak giderilmiştir.
Şule KÖKÇÜ İş Hukuku Ve Sosyal Güvenlik Uzmanı (kısaltılarak alındı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder