BA BS BİLDİRİM FORMLARINA İLİŞKİN GELİŞMELER VE DEĞERLENDİRMELER 7/1/2013
1. Ceza Uygulanmayacak Durumlar-Bilindiği
üzere VUK mük.355.md uyarınca elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen
bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla
verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün
içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmemekte, takip eden 15 gün
içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/5
oranında uygulanmaktadır. Yine GİB Mükellef
Hizmetleri Usul Müdürlüğünün "VUK İle İlgili Olarak Uygulama Birliğinin
Sağlanması Amacıyla Daha Önce Yapılan Tamimlerin Güncellenmesi ve
Birleştirilmesi" kitapçığında söz konusu formlar ile gönderilen bilgilerde
yer alan bazı eksiklik veya hataların, bu formlarla alınan bilgilere göre
yürütülen analizleri olumsuz etkilemediği dikkate alınarak, tebliğlerde ifade
edilen “eksik veya yanıltıcı bildirim” kapsamında değerlendirilmemesi ve
bunlardan dolayı mükellefler adına cezai işlem uygulanmaması gerektiği ifade
edilmiş ve buna göre aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır.
-
Mükelleflerin bildirimde bulunurken, “Vergi Kimlik” ve “T.C. Kimlik”
numaralarını doğru yazmaları kaydıyla alım-satım yaptıkları mükelleflerin
adı-soyadı/unvanlarında yapılan büyük-küçük harf ile yazım ve kısaltma vb.
hatalar,
- Aylık yapılan her bir bildirimde (Form Ba
veya Form Bs) yer verilen her bir mükelleften gerçekleştirilen alım veya
satımlar için katma değer vergisi hariç olmak üzere mal ve/veya hizmet alışları
veya satışları için belirlenen, bildirimde bulunma haddinin %10’unun altında
kalan tutar hataları, (örneğin, A Limited
Şirketi B Anonim Şirketinden
Haziran 2012 döneminde yapmış olduğu alışları Ba formu ile 8.000 TL olarak
bildirmiş, B Anonim Şirketi ise aynı
dönemde A Limited Şirketine olan
satışlarını 8.400 TL olarak bildirmiştir. İki mükellefin bildirimleri
arasındaki fark VUKGT 396 ile 2010 yılı ve müteakip yıllar için belirlenen ve
Maliye Bakanlığınca yeni bir düzenleme yapılmadığı sürece uygulanacak had olan
5.000 TL’nin % 10’unun altında kaldığından her iki mükellef adına da herhangi
bir cezai müeyyide tatbik edilmeyecektir.)
-
“Belge Sayısı” bölümünde alım-satımlara ilişkin olarak bildirilen belge
sayısında 5 adedi aşmayan ve “Mal ve Hizmetlerin Toplam Bedelini” değiştirmeyen
belge sayısı ile ilgili hatalar, eksik veya yanıltıcı bilgi olarak
değerlendirilmeyecek ve cezai işlem yapılmayacaktır.
2.Vergi/Ceza İhbarnamesi Tebliğ
Edildiği Durumlarda Dikkate Alınması Gereken Konular
a- 6111 Sayılı Kanun Kapsamında %75
Oranında İndirime Konu Olan ve Taksitlendirilebilen Cezalar-Bilindiği üzere 6111 Sayılı Kanunun 4. md sinde
Kanunun kapsadığı dönemlere (vergi aslına bağlı olmayan vergi
cezalarında:31/12/2010 tarihinden -bu tarih dâhil- önce yapılan tespitlere
ilişkin olanlar)ilişkin olarak,Kanunun yayımlandığı 25.2.2011den önce
başlanıldığı halde, tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve
tahakkuk işlemlerine devam edileceği, bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh
edilen vergi aslına bağlı olmayan cezalarda
cezanın % 25'inin; ihbarnamenin tebliğ
tarihinden itibaren otuz gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk
taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık
dönemler halinde altı eşit taksitte ödenmesi şartıyla cezanın % 75'inin
tahsilinden vazgeçileceği belirtilmiştir. 6111 Sayılı Kanuna İlişkin 1 Seri no.lu Genel Tebliğde de açıklandığı
üzere vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarında 31/12/2010 tarihinden (bu
tarih dahil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla; kesinleştiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi geçmemiş, dava
açılmış veya dava açma süresi geçmemiş ya da tespit edildiği halde ceza
ihbarnameleri düzenlenmemiş veya düzenlendiği halde tebliğ edilmemiş olanlar
6111 Sayılı Kanun kapsamı dahilindedir.
Yine
1 Seri no.lu Genel Tebliğde aşağıdaki örnek bulunmaktadır."Örneğin; Kasım/2010 dönemine ait olup 31/12/2010 tarihi saat
00:00'a kadar elektronik ortamda verilmesi gereken mal ve hizmet alımlarına
ilişkin bildirim formu (Form Ba) ile mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim
formunun (Form Bs) bu tarihte verilmemesine ilişkin tespitler en erken bu
tarihin bittiği 00:00 saatinden sonra dolayısıyla 1/1/2011 tarihinde
yapılabileceğinden, bu tespitlere ilişkin vergi aslına bağlı olmayan vergi
cezaları Kanun kapsamına girmemektedir. Kasım/2010
döneminden önceki dönemlere ait söz konusu bildirimler nedeniyle kesilecek
cezalar ise Kanun kapsamına girmektedir."
Vergi İdaresi süresinde
verilmeyen bildirim formlarının tespitini, işlem elektronik ortamda
yapıldığından, yasal süresinin bitimin takip eden ilk gün yapabilmektedir. Bu
durumda 2010/10 ve öncesine ait bildirim formlarının yasal süresinde
verilmemesi sebebiyle kesilecek özel usulsüzlük cezaları 6111 Sayılı Kanun
kapsamında indirim ve taksite tabi tutulabilecektir. Bunun için mükelleflerin tebliğ edilen
ceza ihbarnamesinde yer alan cezalar için, ihbarnamenin tebliğ tarihinden
itibaren 30 gün içerisinde, 6111 SK 4.md den yararlanmayı talep etiklerine dair
Ek:5 no.lu dilekçe ile başvuruda bulunmaları gerekmektedir.
Nitekim konuyla ilgili benzer bir
olayda Maliye Bakanlığının 17.2.2012-B.07.1.GİB.0.20.37.110-3760-018598 özelgesinde
aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır."... beyannamenin kanuni süresinde verilmemesi
fiili; anılan vergi dairesi müdürlüğünce adı geçen mükellefi Takdir Komisyonuna
sevk etmek için hazırlanan takdire sevk fişinin düzenlendiği 3.11.2011
tarihinde değil, EVDO sisteminden beyanname verme süresinin son gününü izleyen ilk
günde tespit
edilmiştir. Dolayısıyla, 2006, 2007 ve 2008 dönemlerine ilişkin verilmesi
gereken beyannamelerin verilme süresinin son günü 31.12.2010 tarihinden önceki
bir tarih olduğundan, bu beyannamelere ilişkin olarak 25.02.2011 tarihinden
sonra düzenlenerek mükellefe tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamelerine konu özel
usulsüzlük cezaları için 6111 sayılı Kanun'un 4. md hükmünden yararlanılması
mümkün bulunmakta olup, 13.12.2011 tarihinde kendisine tebliğ edilen vergi/ceza
ihbarnamesine konu özel usulsüzlük cezaları için 29.12.2011 tarihinde (EK:5)
dilekçeyle anılan vergi dairesine başvuruda bulunan adı geçen mükellefin 6111
sayılı Kanun'un 4. maddesi hükümlerinden yararlandırılması gerekmektedir."
b- Bildirimin Süresinde Yapılmaması
Halinde Ceza Uygulanmadan Önce Vergi İdaresi Ek Süre Tanımalı mıdır? VUK
mük 355 uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için, bilgi ve ibraz ödevinin yerine
getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak tebliğlerde bilginin verilmesi için
tayin olunan sürede cevap verilmemesi, eksik veya yanıltıcı bilgi verilmesi
veya defter ve belge ibrazı için tayin olunan süre ile defter ve belgelerin
süresinde ibraz edilmemesi durumunda haklarında Kanunun ceza hükümlerinin
uygulanması cihetine gidileceğinin ilgililere yazılı olarak bildirilmesi
şarttır.Yukarıdaki düzenlemeye 3.7.2009 RG de yayımlanan 5904 sayılı Kanun ile
“Ancak, bu ödevlerin yerine getirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye
Bakanlığınca yapılan düzenleyici idari işlemlerle duyurulması halinde,
ilgililere ayrıca yazılı olarak bildirilme şartı aranmaz.” cümlesi ilave
edilmiştir. Bu düzenleme 01.08.2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Yasal
düzenlemedeki değişiklik dikkate alındığında, düzenleme ile bir yenilik
getirildiği açıktır. Ancak bu yeni düzenleme 01.08.2009 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Dolayısıyla 01.08.2009
tarihinden önce süresinde yapılmayan bildirimlerle ilgili İdarece ek süre
verilmesinin ardından, bu sürede bildirim yapılmaması halinde ceza uygulanması
uygun görülmelidir.
Bu
konuda mükellef lehine verilmiş yargı kararlarının varlığı bilinmekle birlikte,
dava açmadan önce 6111 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanma seçeneği göz ardı
edilmemelidir.
3. Bildirimler Düzenlenirken Yeni
Yayımlanan Tebliğ ve Özelgelerdeki Açıklamaları Gözardı Etmeyelim-En
son 8.9.2012-28405 RGde yayımlanan VUKGT418 ile Form Ba ve Bs bildirimlerinin
usul ve esaslarının düzenlendiği VUKGT 396de kimi değişiklik/ilaveler yapılmıştır.Bu hususlar aşağıda yer
almaktadır.
- İflas eden mükellefler için bildirim
yükümlülüğü iflasın açıldığı tarihi ihtiva eden dönemden sonra sona erecektir.
İflasın kaldırılması durumunda ise bildirim yükümlülüğü, kaldırılma tarihini
ihtiva eden dönemden itibaren tekrar başlayacaktır.
- İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde gümrük
giriş beyannamesinin kapanış tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile
bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır. Ayrıca
serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükelleflerin yurt içiyle yaptıkları
alış-satış işlemlerinin bildirilmesinde; gümrük giriş veya çıkış beyannamesi
düzenlenmesi hallerinde bu beyannamelerin kapanma tarihleri ve tutarları,
gümrük giriş veya çıkış beyannamesi düzenlenmemesi durumlarında ise serbest
bölge işlem formu tarihi ve tutarı dikkate alınacaktır.
İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde tutar
alanına; 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 21 inci maddesi gereğince gümrük vergisi tarhına esas olan kıymet,
malın gümrük vergisinden muaf olması durumunda ise katma değer vergisi matrahını
oluşturan katma değer vergisi hariç bedel yazılacaktır. Ayrıca, malın
gümrük sahasına getirildikten sonra kısım kısım ithalatın
gerçekleşmesi durumunda, her bir işlemin gerçekleştiği tarih dikkate alınarak
bu Tebliğde belirtilen haddi aşması halinde form Ba bildirimine dâhil
edilecektir.
- Diğer taraftan,serbest
bölgelerden yapılan mal ve/veya hizmet alım-satım işlemlerinin bildirilmesinde;
serbest bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin Türkiye'deki merkez veya
şubelerinden de alım-satım yapılması hallerinde, Türkiye'den yapılan alım-satım
işlemleri ile serbest bölgedeki şubeden yapılan alım-satım işlemleri ayrı
satırlar şeklinde bildirilecektir. Bu kapsamda yapılan bildirimlerde serbest
bölgelerden yapılan alım-satım işlemlerinin bildirildiği satırların ülke kodu
kısmında "Serbest Bölge" ifadesinin seçilmesi gerekmektedir. Yine Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde
uygulamada karşılaşılan sorunlarla ilgili verilen özelgelerde önemli
açıklamalar yapılmaktadır. Uygulayıcıların bu özelgeleri de takip etmeleri önem
arz etmektedir. Biz de aşağıda bunlardan
bir kaçını derledik.
a- Tasfiye durumunda Ba ve Bs bildirim
formu (İstanbul V. D. Başkanlığı Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2647, Tarih: 17/08/2012):"....tasfiyesi
devam etmekte olan şirketiniz tarafından verilmesi gereken Ba ve Bs bildirim
formlarından tasfiyenin başladığı aya ait bildirim formlarını tasfiye öncesi ve
sonrası ayrımı yapmaksızın; tasfiye süresince verilmesi gereken Ba ve Bs
bildirim formlarını ise aylık dönemler halinde düzenleyerek vermeniz
gerekmektedir."
b- Serbest bölgede faaliyet gösteren
şirketin Ba Bs bildiriminde hangi kuru uygulayacağı (İstanbul V. D. Başkanlığı Sayı: B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2406,
Tarih: 02/08/2012):"Serbest Bölgede faaliyette bulunan
mükelleflerin form Ba-Bs bildirimlerinde işlemin gerçekleştiği günün T.C.
Merkez Bankası döviz alış kurunu dikkate almaları gerekmektedir.
Ayrıca, malın
gümrük sahasına getirildikten sonra kısım kısım ithalatın gerçekleşmesi
durumunda her bir işlemin gerçekleştiği tarih dikkate alınarak, Tebliğde
belirtilen haddi aşması halinde Ba bildirimine dahil edilecektir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; ithal
ettiğiniz mallar için Kurumunuzca düzenlenecek Ba bildirim formunda gümrük
beyannamesi giriş tarihinin, ihraç ettiğiniz mallara ilişkin olarak düzenlenen
Bs bildirim formunda fiili ihracatın gerçekleştiği tarihin, serbest bölgede
bulunan şubenizden yurtiçinde yaptığınız satış işlemlerinin ise Bs formu ile
bildirilmesinde serbest bölge işlem formu tarihi ve tutarının dikkate alınması
gerekmektedir."
c- Türk ve yabancı bayraklı deniz
taşıtları ile hava taşıtlarına akaryakıt ihracat ve ithalat işlemlerinin Ba-Bs
formlarında bildirilmesi (B.Mükellefler V. D. Başkanlığı Sayı: B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-MÜK.257-63,
Tarih: 27/02/2012):"Dış sefere çıkan Türk ve yabancı bayraklı
deniz taşıtları ile hava gemilerine yapılan kumanya, yakıt ve yağlayıcı madde
teslimlerinde tamamlayıcı beyanda bulunulması halinde, yukarıda bahsedilen ve
beyanname üzerine kaydedilmesi gereken kontrolün yapıldığı tarihin fiili
ihraç tarihi kabul edilmesi; söz konusu teslimlerde tamamlayıcı beyan usulünün
kullanılmaması,diğer ifade ile her
teslim için ayrı bir beyanname verilmesi halinde ise ilgili beyannamenin
kapanma tarihinin fiili ihraç tarihine esas alınması gerekmektedir. Ayrıca, aynı müşteriye dönem içinde yapmış
olduğunuz hem yurtiçi hem de ihracat istisnası kapsamındaki satış bedellerinin
Tebliğde belirlenen hadleri aşması halinde, yurtiçi satışlarınıza ait bedelin
müşterinizin vergi kimlik numarası ile Bs formunun ayrı satırında, ihracat
istisnası kapsamındaki satışlarınızın 2222222222 vergi numarası ile Bs formunun
ayrı satırında beyan edileceği tabiidir."
d- Portföy yönetim şirketlerinin Bs formu düzenleme zorunluluklarının
bulunup bulunmadığı(İstanbul V. D.
Başkanlığı Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2373, Tarih 27/12/2011):"Diğer taraftan,VUKGT 243de, bankalar
tarafından düzenlenen dekontlar VUK uyarınca düzenlenmesi zorunlu belgeler
kapsamına alınmış ve bu belgelerde bulunması gereken asgari bilgiler ile
bunların düzenlenmesine ilişkin esaslar belirlenmiştir. Ancak, banka olarak faaliyet göstermeyen
Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde gerçek ve tüzel kişiler ile menkul kıymet
yatırım fonlarının portföylerini yönetmek üzere portföy yönetimi hizmeti sunan
şirketlerin her türlü teslim ve hizmetleri için dekont düzenlemelerine imkan
bulunmamakta olup bu işlemler için VUK md 230 yer alan asgari bilgileri
içerecek şekilde fatura düzenlemeleri gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, Kurumunuz
tarafından düzenlenen faturaların VUKGT 396 da belirtilen usul ve esaslara göre
Bs bildirim formuna dahil edilmesi gerekmektedir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder