.

.

29 Nisan 2015 Çarşamba

SM makbuzu hk Danıştay Kararı.

ÜCRETİN ELDE EDİLDİĞİ ANDA SERBEST MESLEK MAKBUZU DÜZENLENMESİ GELİR VERGİSİ AÇISINDAN KAYIP KABUL EDİLEMEZ..
Verginin Doğmasını Gelir Vergisi İle Paralel Gören Kararlar
(ii) Danıştay 11’inci Dairesi 8.1.1997 tarih, E: 1995/5209, K:1997/61 sayılı kararıyla onadığı kararın gerekçesi şöyledir:
“Davacının müşterilerine muhasebecilik hizmeti sunduğu, bu hizmetin sözleşme hükümlerine göre yürütüldüğü, sözleşmede ücretin aylık olarak ödenmesi koşulu getirildiği halde tahsilatın yapılmasıyla birlikte serbest meslek makbuzunun düzenlendiği dönemde katma değer vergisinin beyan edildiği, bu suretle vergi kaybına yol açıldığından bahisle cezalı tarhiyat yapılmış ise de, ancak ücretin elde edildiği anda serbest meslek makbuzu düzenlenebilmesi ve ilgili dönemde beyan edilmesi zorunluluğu karşısında vergi kaybından söz edilemeyeceği gerekçesiyle cezalı tarhiyatın terkinine…” Karar verildi...


DANIŞTAY 11. DAİRE
E. 1995/5209-K. 1997/61
T. 8.1.1997
3568/m.46-3065/m.39,40,41


ÖZET :
 Serbest muhasebeci, serbest meslek makbuzunu ancak ücretin elde edildiği anda düzenleyebildiğinden, kdv`nin düzenleme döneminde beyan edilmesi mevzuata uygun olduğu hakkında.

İstemin Özeti: Serbest muhasebecilik faaliyetinde bulunan yükümlünün, 1993 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak aynı yılın Mart, Mayıs, Haziran dönemlerine ilişkin olarak kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Ankara 5. Vergi Mahkemesinin 10.4.1995 gün ve E: 1994/1311, K: 1995/465 sayılı kararıyla; davacının müşterilerine muhasebecilik hizmeti sunduğu, bu hizmetin sözleşme hükümlerine göre yürütüldüğü, sözleşmede ücretin aylık olarak ödenmesi koşulu getirildiği halde tahsilatın yapılmasıyla birlikte serbest meslek makbuzunun düzenlendiği dönemde katma değer vergisinin beyan edildiği, bu suretle vergi kaybına yol açıldığından bahisle cezalı tarhiyat yapılmış ise de, ancak ücretin elde edildiği anda serbest meslek makbuzu düzenlenebilmesi ve ilgili dönemde beyan edilmesi zorunluluğu karşısında vergi kaybından söz edilemeyeceği gerekçesiyle cezalı tarhiyatın terkinine karar vermiştir. Vergi dairesi müdürlüğü, inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın yasal olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Savcısı S.B.`nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası`nın 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi M.A.G.`nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

Bu nedenle temyiz isteminin reddine, Ankara 5. Vergi Mahkemesinin 10.4.1995 gün ve E: 1994/1311, K: 1995/465 sayılı kararının ONANMASINA, 8.01.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.



MALİ MÜŞAVİR AYLIK OLARAK VERDİĞİ HİZMET BEDELİNİ ARALIK AYINA MAKBUZ KESMEK SURETİYLE BEYAN EDEBİLİR Mİ? 

Özet:
................. tarihinde tahsil edildiği anlaşıldığından yapılan tarhiyatta isabet bulunmadığına karar verilmiştir.
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 19.02.1998 tarih E:1997/402, K:1998/651 sayılı Karar
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinin 1. bendi ve aynı yasanın 10. maddesinin (c) bendinde açıklanan hükümler gözönüne alınarak dosya incelendiğinde, serbest muhasebecilik ve mali müşavirlik faaliyetiyle uğraşan davalının 1994 yılında elde ettiği serbest meslek kazancına ait beyannamelerini Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, kasım dönemlerinde matrahsız olarak vermesi, tamamını ise aynı yılın Aralık ayında beyan etmesi nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak yıl içinde elde edilen hasılatın 12 aya bölünmesi suretiyle belirlenen matrah üzerinden uyuşmazlık konusu tarhiyatın yapıldığı görülmüş ise de, davacının müşterilerden tahsil ettiği ücretin aylık yada üçer aylık olarak tahsil edildiğine ilişkin herhangi bir somut saptama yapılmadığı gibi ücret gelirlerinin de ... ..tarihinde tahsil edildiği anlaşıldığından yapılan tarhiyatta isabet bulunmadığına karar verilmişti




Hiç yorum yok: