.

.

11 Şubat 2008 Pazartesi

Lojman.

Personele yapılan bu konut tahsisi esas itibariyle bir menfaattir ve G.V.K.'nun 61'inci maddesi uyarınca ücret sayılarak verilendirilmesi, işletmenin ise anılan ücretin brüt tutarını ücret gideri olarak genel giderler kapsamında değerlendirerek ticari kazançtan indirim konusu yapması gerekecektir. Genel uygulama bu olmakla birlikte Gelir Vergisi Kanunu'nun 23/9'uncu maddesinde yer alan düzenlemeler ile bazı konut tahsisleri vergiden istisna edilmiştir. Söz konusu kanun maddesine istisna edilen konut tahsisleri ve istisna uygulaması iki farklı grupda toplanmaktadır.
Konutun büyüklüğüne bağlı olmaksızın uygulanacak istisna.
100 m2'yi aşmayan konutlar için uygulanacak istisna. Konutun Büyüklüğüne Bağlı Olmaksızın Uygulanacak İstisna Genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla müstahdemlere konut tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler, konutun büyüklüğüne bağlı olmaksızın gelir vergisinden istisnadır. Yukarıda belirtilen konutların aydınlatılması, ısıtılması ve suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler de gelir vergisinden istisnadır. Bu istisnanın uygulanmasında, konut olarak tahsis edilen gayrimenkullerin, işverenin mülkiyetinde olup olmamasının da önemi yoktur. Bu konutlar işverenin mülkiyetinde olabileceği gibi işveren tarafından kira ile tutulmuş da olabilir. Bu istisnanın uygulanması için adına konut tahsisi yapılacak kişinin maden işletmelerinde veya fabrikalarda işçi olarak çalışması gerekmektedir. Gelir Vergisi uygulamasında işçi kavramı ile sadece bedenen çalışanlar veya bedeni faaliyeti fikri faaliyetinden fazla olanlar kastedilmektedir. Bu nedenle maden işletmeleri ve fabrikalarda müdür ve müstahdem olarak çalışanlara konut verilmek suretiyle sağlanan menfaatler ile, üretimle direkt ilişkisi olmayan işçilere konut tedariki suretiyle sağlanan menfaatlerin gelir vergisi istisnasından yararlanması mümkün değildir. Bu şekilde sağlanan menfaatlerin emsal bedellerinin ücret olarak vergi tevkifatına tabi tutulması gerekir. Ayrıca istisna kapsamına giren işçilere konut tedariki yerine "konut tedariki tazminatı" veya benzere adlarla yapılan ödemelerde istisna kapsamında değildir. Mülkiyeti İşverene Ait Konutların Hizmet Erbabına Mesken Olarak Tahsisi G.V.K.'nun 23/9. maddesinde yapılan diğer bir düzenlemede işverenin mülkiyetine sahip olduğu konutların hizmet erbabına meslek olarak tahsisine yöneliktir. Buna göre, mülkiyeti işverene ait brüt alanı 100 m2'yi aşmayan konutların hizmet erbabına konut olarak tahsis edilmesi suretiyle sağlanan menfaat gelir vergisinden müstesnadır. Dikkat edileceği üzere bu istisna uygulamasında kişilere yönelik bir sınırlama getirilmemiş ve hizmet erbabı deyimi kullanılmıştır. Bunun yanısıra sözkonusu konut tahsisinin istisnadan yararlanabilmesi için mesken olarak verilen konutun mülkiyetinin işverene ait olması ve brüt alının 100 m2'yi aşmaması gerekir. Sözkonusu konutların işverene ait olmaması halinde anılan istisnadan yararlanılması sözkonusu değildir. Konut tahsisi şekliyle sağlanan menfaat ücret olarak vergilendirilecektir. Sözkonusu konutların işverene ait olmaması halinde konut tahsisi şekliyle sağlanan menfaatin tamamı; işverene ait konutların brüt alanlarının 100 m2'yi aşması halinde ise, 100 m2'yi aşan kısma isabet eden menfaat ücret olarak vergilendirilecektir. Diğer taraftan, konutun brüt alanının 100 metrekareyi aşması halinde, 100 metrekareyi aşan kısma isabet eden menfaatin tesbiti; konutun kira bedelinin, bu bedel bilinmiyor ise, emsal kira bedelinin konutun toplam brüt metrekare alanına bölünmesi ve bir metrekareye isabet eden miktarın, 100 metrekareyi aşan kısım ile çarpılması suretiyle tesbit edilecektir. Bu şekilde bulunan ve istisna kapsamına girmeyen menfaat kısmı, ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Hiç yorum yok: