TÜRK SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDA UZLAŞMA
UYGULAMASININ ANALİZİ
Mehmet BULUT*Sosyal
Güvenlik Kurumu Müfettişi
1. GİRİŞ
Ülkemiz sosyal güvenlik sisteminde 5510 sayılı Kanun ile birlikte önemli
değişiklikler yapılmıştır. Sosyal güvenlik reformu olarak da adlandırılan bu
yasal düzenleme ile birlikte birçok mevcut uygulamada köklü değişiklikler
yapılmakla beraber sosyal güvenlik sistemimizde daha önceden yer almamış olan
değişik uygulamalar da getirilmiştir. Söz konusu yeni uygulamalardan en ilgi
çekici ve işverenler açısından avantajlar sağlaması umulanı ise uzlaşma
müessesesidir. Vergi uygulamalarında mükelleflerin çok sık başvurdukları ve
sürekli olarak sosyal güvenlik uygulamalarında da hayata geçirilmesi talep
edilen uzlaşma uygulaması dar bir kapsamla da olsa 5510 sayılı Kanun’un 85.
maddesi ile birlikte uygulanmaya başlanmıştır. Söz konusu uygulama ile ilgili
olarak ayrıca “Asgari İşçilik İncelemelerinde Uzlaşma Yönetmeliği”[1][1] çıkartılmış ve tereddüt duyulan
hususlara açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmamızda ilgili mevzuat
hükümleri doğrultusunda uzlaşma müessesesinin Türk sosyal güvenlik hukukundaki
uygulanması ele alınarak incelenecektir.
2. Uzlaşma
Uygulamasının Kapsamı 5510
sayılı Kanun’un 85. maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkralarında düzenlenen
uzlaşma müessesesi tüm işyerlerinin borçları için uygulanmamaktadır. Nitekim bu
husus ile alakalı olarak önemli bir sınırlandırma getirilmiştir. Uzlaşma,
sadece devamlı mahiyetteki işyerleri için uygulanabilecektir. Uzlaşmanın
uygulanabileceği devamlı mahiyetteki işyeri, geçici veya mevsimlik olmayan,
işyeri tescilinde 1 (bir) veya 2 (iki) mahiyet kodunda tasnif edilmesi gereken
veya bu şekilde tasnif edilen işyerini ifade etmektedir.[1][2] Dolayısıyla 3
(üç) veya 4 (dört) mahiyet kodunda tasnif edilmiş olan geçici ve mevsimlik
işyerleri için uzlaşma talep edilmesi mümkün olmamaktadır.
Uzlaşma müessesesi devamlı mahiyetteki işyerlerinin tüm borçlarına
da uygulanamamaktadır. Burada borcun neden ve hangi kaynaktan doğduğu büyük
önem taşımaktadır. Nitekim uzlaşma müessesesi 5510 sayılı Kanun’un 85.
maddesinin dokuzuncu fıkrasının ilk cümlesi gereğince sadece Sosyal Güvenlik
Kurumunun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından devamlı mahiyetteki
işyerlerinde yapılan asgarî işçilik incelemesi sonucunda ortaya çıkan borçları
için talep edilebilmektedir.
Devamlı mahiyetteki işyerlerinde yapılan asgarî işçilik incelemesi,
Asgari İşçilik İncelemelerinde Uzlaşma Yönetmeliği’nin 4. maddesinin (b)
fıkrasına göre, işverenin Kuruma, emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve
kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının,
çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde
bulunduğunun saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgarî
işçilik miktarını, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji,
işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalışan sigortalı sayısı, ilgili
meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak devamlı işyerleri
hakkında yapılan asgarî işçilik incelemesini ifade etmektedir. Dolayısıyla uzlaşma, işverenin veya diğer prim ödeme
yükümlülerinin ödenmemiş borçları ile asgari işçilik incelemeleri dışında
Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından
yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkan borçları kapsamamaktadır. Ayrıca
geçici işyerlerinde yapılan asgari işçilik incelemeleri de uzlaşma kapsamı
dışında kalmaktadır.
Uzlaşma,
devamlı mahiyetteki işyerlerinde yapılan asgarî işçilik incelemesi sonucunda
tespiti yapılan ve sigortalılara mal edilemeyen fark sigorta primine
esas kazanç matrahı üzerinden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte
hesaplanacak sigorta primi ve buna bağlı uygulanacak idarî para cezalarını
kapsamaktadır.
Dolayısıyla İnceleme esnasında
sigortalılara mal edilemeyecek olan fark sigorta primlerinin yanı sıra
sigortalılara mal edilecek olan fark sigorta primlerinin de ortaya çıkması
halinde sigortalılara mal edilecek olan fark sigorta primleri uzlaşma kapsamına
alınamaz. Ayrıca sigortalılara mal edilecek olan fark
sigorta primleri ve bu sigortalıların çalışmaları nedeniyle kesilecek olan
idari para cezaları da uzlaşma konusu yapılamaz.
Asgari İşçilik İncelemelerinde Uzlaşma
Yönetmeliği’nin 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca,
uzlaşma vuku bulduktan sonra aynı inceleme dönemlerine ilişkin olarak Kurum
veya mahkeme kararıyla sigortalılara mal edilecek fark sigorta primlerinin
ortaya çıkması halinde, daha önce eksik tahsil olunan sigorta primleri,
sigortalının çalıştığı süre ve sigorta primine esas kazancı dikkate alınarak
gecikme cezası, gecikme zammı ve ilgili idari para cezası ile birlikte tahsil
olunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder