.

.

10 Ocak 2013 Perşembe

SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDA UZLAŞMA



TÜRK SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDA UZLAŞMA UYGULAMASININ ANALİZİ
Mehmet BULUT*Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi
1. GİRİŞ Ülkemiz sosyal güvenlik sisteminde 5510 sayılı Kanun ile birlikte önemli değişiklikler yapılmıştır. Sosyal güvenlik reformu olarak da adlandırılan bu yasal düzenleme ile birlikte birçok mevcut uygulamada köklü değişiklikler yapılmakla beraber sosyal güvenlik sistemimizde daha önceden yer almamış olan değişik uygulamalar da getirilmiştir. Söz konusu yeni uygulamalardan en ilgi çekici ve işverenler açısından avantajlar sağlaması umulanı ise uzlaşma müessesesidir. Vergi uygulamalarında mükelleflerin çok sık başvurdukları ve sürekli olarak sosyal güvenlik uygulamalarında da hayata geçirilmesi talep edilen uzlaşma uygulaması dar bir kapsamla da olsa 5510 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile birlikte uygulanmaya başlanmıştır. Söz konusu uygulama ile ilgili olarak ayrıca “Asgari İşçilik İncelemelerinde Uzlaşma Yönetmeliği”[1][1] çıkartılmış ve tereddüt duyulan hususlara açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmamızda ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda uzlaşma müessesesinin Türk sosyal güvenlik hukukundaki uygulanması ele alınarak incelenecektir.
2. Uzlaşma Uygulamasının Kapsamı   5510 sayılı Kanun’un 85. maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkralarında düzenlenen uzlaşma müessesesi tüm işyerlerinin borçları için uygulanmamaktadır. Nitekim bu husus ile alakalı olarak önemli bir sınırlandırma getirilmiştir. Uzlaşma, sadece devamlı mahiyetteki işyerleri için uygulanabilecektir. Uzlaşmanın uygulanabileceği devamlı mahiyetteki işyeri, geçici veya mevsimlik olmayan, işyeri tescilinde 1 (bir) veya 2 (iki) mahiyet kodunda tasnif edilmesi gereken veya bu şekilde tasnif edilen işyerini ifade etmektedir.[1][2] Dolayısıyla 3 (üç) veya 4 (dört) mahiyet kodunda tasnif edilmiş olan geçici ve mevsimlik işyerleri için uzlaşma talep edilmesi mümkün olmamaktadır.
Uzlaşma müessesesi devamlı mahiyetteki işyerlerinin tüm borçlarına da uygulanamamaktadır. Burada borcun neden ve hangi kaynaktan doğduğu büyük önem taşımaktadır. Nitekim uzlaşma müessesesi 5510 sayılı Kanun’un 85. maddesinin dokuzuncu fıkrasının ilk cümlesi gereğince sadece Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından devamlı mahiyetteki işyerlerinde yapılan asgarî işçilik incelemesi sonucunda ortaya çıkan borçları için talep edilebilmektedir.
Devamlı mahiyetteki işyerlerinde yapılan asgarî işçilik incelemesi, Asgari İşçilik İncelemelerinde Uzlaşma Yönetmeliği’nin 4. maddesinin (b) fıkrasına göre, işverenin Kuruma, emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgarî işçilik miktarını, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalışan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak devamlı işyerleri hakkında yapılan asgarî işçilik incelemesini ifade etmektedir. Dolayısıyla uzlaşma, işverenin veya diğer prim ödeme yükümlülerinin ödenmemiş borçları ile asgari işçilik incelemeleri dışında Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkan borçları kapsamamaktadır. Ayrıca geçici işyerlerinde yapılan asgari işçilik incelemeleri de uzlaşma kapsamı dışında kalmaktadır.
Uzlaşma, devamlı mahiyetteki işyerlerinde yapılan asgarî işçilik incelemesi sonucunda tespiti yapılan ve sigortalılara mal edilemeyen fark sigorta primine esas kazanç matrahı üzerinden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte hesaplanacak sigorta primi ve buna bağlı uygulanacak idarî para cezalarını kapsamaktadır.
Dolayısıyla İnceleme esnasında sigortalılara mal edilemeyecek olan fark sigorta primlerinin yanı sıra sigortalılara mal edilecek olan fark sigorta primlerinin de ortaya çıkması halinde sigortalılara mal edilecek olan fark sigorta primleri uzlaşma kapsamına alınamaz. Ayrıca sigortalılara mal edilecek olan fark sigorta primleri ve bu sigortalıların çalışmaları nedeniyle kesilecek olan idari para cezaları da uzlaşma konusu yapılamaz.
Asgari İşçilik İncelemelerinde Uzlaşma Yönetmeliği’nin 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, uzlaşma vuku bulduktan sonra aynı inceleme dönemlerine ilişkin olarak Kurum veya mahkeme kararıyla sigortalılara mal edilecek fark sigorta primlerinin ortaya çıkması halinde, daha önce eksik tahsil olunan sigorta primleri, sigortalının çalıştığı süre ve sigorta primine esas kazancı dikkate alınarak gecikme cezası, gecikme zammı ve ilgili idari para cezası ile birlikte tahsil olunur.

Hiç yorum yok: