İhracatta Fatura
“İhracat işlemlerinin başlangıcında düzenlenen ve
gümrük beyannamesiyle (çıkış) birlikte gümrük idaresine ibraz edilen faturanın
gümrük mevzuatı uygulaması açısından esas alındığını, vergi mevzuatı açısından
düzenlenmediğini, malların fiili ihraç tarihinden itibaren yedi gün içinde yeni
fatura düzenlenerek kanuni süresi içerisinde kayıtlara alınması gerektiği”şeklinde idari görüş bildirmiştir (MB. GİB’nin, 11.02.2009
tarih ve B.07.1.GİB.0.02.29/2918-219-113 sayılı Özelgesi).
Bu görüş, öteden beri süregelen uygulamayı değiştirici
nitelikte olup, gümrük beyannamesinin açıldığı tarihte düzenlenen faturanın
vergi uygulaması bakımından geçersiz olduğundan hareketle, malların fiilen
ihraç edildiği tarihte yeni bir fatura (ikinci fatura) düzenlenmesini zorunlu
kılmaktadır. Aksine bir uygulama, yani ihracat gerçekleştirildiğinde ikinci bir
fatura düzenlenmemesi, ihracatçıları VUK’un 352 ve 353. maddelerine göre
usulsüzlük cezaları ile karşı karşıya bırakabilecektir.
Gelir İdaresi’nin bu görüşü VUK’un 231/5. maddesine
lafzen uygun olup, malın fiilen ihraç edildiğini gösteren ve VEDOP’tan tespit
edilecek olan gümrük beyannamesinin kapanış tarihinden itibaren yedi gün
içerisinde yeni bir ihracat faturasının düzenlenmesi ve yasal kayıtların buna
göre yapılması gerekmektedir. Ancak, durum bu şekilde olmakla beraber VUK’un
fatura düzenlenmesine ilişkin 231/5. maddesinde, faturanın malın tesliminden
önce düzenlenemeyeceğine ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. Nitekim, avans,
peşin ödeme vb. durumlarda fatura teslimden önce de düzenlenebilmekte ve bu
faturalar geçerli kabul edilerek süresi içerisinde yasal kayıtlara intikal
ettirilmektedir.Faturanın önceden düzenlenmesini zorunlu kılan hususlardan
birisi de, ihracat işlemleridir. Çünkü, fatura olmadan gümrük beyannamesi
açılamamakta, ihracat işlemleri başlatılamamaktadır. Faturanın düzenlenmesini
müteakip anılan işlemler yapılmakta, ihracat ve kapanış dahil ihracattan
kaynaklanan diğer tüm işlemler bu faturaya dayalı olarak
gerçekleştirilmektedir. Hatta, gümrük beyannamesi bu faturaya göre
hazırlandığından ve beyannamedeki bilgiler buna göre oluşturulduğundan, KDV
iade işlemleri ile teyit ve hesaplama işlemleri de bu faturalar esas alınarak
yapılmaktadır. Diğer bir ifade ile ihracat öncesi ve sonrası yasal olarak
düzenlenmesi ve yapılması gereken bir çok işlem ve belge bu fatura dikkate
alınarak gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla, ihracattan önce düzenlenen bu
faturanın vergi mevzuatı bakımından “yok” sayılması mümkün olmayıp, hukuken de
yerinde değildir.
Öte yandan, bu şekilde düzenlenen fatura konusu mal
henüz ihraç edilmediğinden, satış akdi tamamlanmamakta, dolayısıyla tahakkuk
etmiş bir alacaktan söz edilmesi de mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, anılan
fatura tutarının, faturanın düzenlendiği tarih itibariyle avanslar ya da
gelecek ay/yıllara ait gelirler hesaplarında izlenmesi mümkün değildir. fatura
konusu mallar ve bedelleri ancak stoklarda veya nazım hesaplarda izlenebilir.
Söz konusu mallar ihraç edildiğinde de, dönemsellik ilkesinin bir istisnasını
oluşturan ihracat işlemlerine ilişkin olarak düzenlenen fatura, fiili ihracatın
gerçekleştiği tarihte yasal kayıtlara ve beyanlara alınmaktadır. Fiili ihraç
tarihinde ilk faturanın geçersiz sayılarak ikinci bir fatura düzenlenmesinin
istenilmesi doğru değildir. Bu husus Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde hükme
bağlanan “işlemlerin gerçek mahiyetinin esas olması” ilkesine ve aynı Kanun’un
134. maddesine de uygundur.
Buna göre, gümrük beyannamesi açılması ve ihracat
işlemlerinin başlatılabilmesi için fiili ihraç tarihinden önce düzenlenen
faturanın vergi mevzuatı bakımından“yok” kabul edilmesi hem kanunen ve hem de
hukuken mümkün değildir. Çünkü, ihracat öncesi ve sonrası tüm işlemler KDV
iadesi dahil bu fatura esas alınarak yapılmakta ve sonuçlandırılmaktadır. Gelir
İdaresi’nin yukarıda belirtilen ikinci bir fatura düzenlenmesine ilişkin görüşü
tamamen usule ve şekle ilişkindir. Bu durum, daha önce düzenlenmiş olan
faturanın geçerliliğini, esas ve içeriğini etkilememektedir. Bize göre, ihracat
işlemlerinde ikinci bir fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Gelir
İdaresi’nin aksi yöndeki ve ihracatçılarımızı ceza uygulaması ile karşı karşıya
bırakacak olan bu görüşünü yeniden değerlendirmesinde fayda olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder