Tahsil
edilemeyen alacaklar
DEĞERSİZ ALACAK
Madde
No 322 Kapsam : Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre
tahsiline artık imkan kalmayan alacaklar değersiz alacaktır.
Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf
değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara
geçirilerek yok edilirler. İşletme hesabı esasına göre defter
tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları,
gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.
A)
ŞARTLARI
1-
ALACAK KAR SAĞLAMASI DÜŞÜNÜLEN BİR FAALİYET NETİCESİNDE ELDE
EDİLMİŞ OLMALIDIR.
a.
Hatır senetleri, gibi ticari bir faaliyet sonucunda oluşmamış
alacaklar sayılmaz
2-
ALACAĞIN DEĞERSİZ HALE GELDİĞİ YIL, MUKAYYET DEĞERİ İLE
GİDER YAZILMALIDIR.
3-
ALACAKLININ İŞLETME VEYA BİLANCO USÜLU DEFTER TUTMASI FARK ETMEZ.
4-
FALİYET TİCARİ VEYA ZİRAİ FAALEYET OLMALIDIR.
5-
DAHA ÖNCE ŞÜPHELİ HALDE KARŞILIK AYRILAN ALACAK, DEĞERSİZ
ALACAK HALİNE GELİRSE TERS KAYIT YAPILARAK KAPATILIR.
6-
ALACAĞIN TAHSİLİ İMKÂNSIZ BİR HALE GELMİŞ OLMASI KANAAT
VERİCİ BİR VESİKA İLE İSPATLANMALIDIR.
a.
İcra Mahkemesi kararı
b.
Borçlunun Gaiplik kararı
c.
Borçlunun ölümü ve rett-i miras kararı
d.
İflas belgesi
e.
Mahkemede huzurunda düzenlenmiş alacaktan vazgeçme yazısı. (veya
noterde düzenlenmesi gerekir.)
f.
Aciz vesikası
g.
Borçlunun adresinin tespit edilememesi nedeniyle icra dosyasının
kalktığına dair icra memurluğu yazısı
h.
Borçlunun mahkum olması ve mal varlığının bulunmaması i.
Borçlunun yurtdışına kaçtığına dair resmi makam yazıları
veya sığınma talepi yazıları
j.
Borçlu hakkında verilmiş bulunan iflas kararı. * (İflas kararı
alacağı şüpheli hale getirir, değersiz hale getirmez. Ancak
mahkeme müflis in borcunu ödeyemeyeceğine “ACİZ VESİKASI”
karar verirse alacak değersiz hale gelmiş olur.)
k.
Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato anlaşması. (Alacağın
tamamından vazgeçilmediğinde, vazgeçilen tutar kadar kısmı)
B)
MUHASEBE KAYDI
____________________ 00 / 00 /
0000 ____________________
659
DİĞER OLAĞAN DIŞI GİDER VE ZARARLAR
121
ALACAK SENETLERİ
Senetli
alacağın değersiz hale gelmesi
____________________
00 / 00 / 0000 ____________________
Her
ne kadar ACİZ VESİKASI borçlunun borcunu ödeyecek mal varlığının
olmadığını gösterse de ileride borçlunun borcunu ödeme gücü
olabileceği ve bu belge ile alacaklının alacağını alabileceği
varsayılarak aciz vesikasına bağlanan alacakların, DEĞERSİZ
ALACAK değil, ŞÜPHELİ ALACAK olarak takip edilmesi gerektiğine
dairde görüşler mevcuttur.
ŞÜPHELİ
ALACAK - Madde No 323 Kapsam :(2365 sayılı Kanunun 55'inci
maddesiyle değişen madde) Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi
ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1.
(2455 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle değişen bent) Dava veya
icra safhasında bulunan alacaklar;
2.
Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine
rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan
dava
ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar; şüpheli
alacak sayılır.Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için
değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık
ayrılabilir. Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu
karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu
karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder. şüpheli
alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri
dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.
A)
ŞARTLARI -1- ALACAK KAR SAĞLAMASI DÜŞÜNÜLEN BİR FAALİYET
NETİCESİNDE ELDE EDİLMİŞ OLMALIDIR,
a)
Hatır senetleri, gibi ticari bir faaliyet sonucunda oluşmamış
alacaklar sayılmaz.
2-
ALACAĞIN ŞÜPHELİ HALE GELDİĞİ YIL, TASARRUF DEĞERİ İLE
KAYITLARA ALINMALIDIR. 3- ALACAKLI BİLANCO USÜLU DEFTER TUTUYOR
OLMALIDIR.
4-
ALACAK TEMİNATLI OLMAMALIDIR.
5-
ALACAĞIN TAHSİLİ ŞÜPHELİ HALE GELMELİDİR.
a)
Alacak dava veya icra safhasında bulunmalıdır,
b)
Alacağın protesto veya yazı ile birden fazla kez istenmesine
rağmen ödenmemiş olmalıdır.
6-
ŞÜPHELİ ALACAK KARŞILIĞI AYIRMAK ZORUNLULUK DEĞİL İHTİYARİDİR.
B)
MUHASEBE KAYITLARI
____________________
00 / 00 / 0000 ____________________
128
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR
121
ALACAK SENETLERİ
Alacak
senedinin şüpheli hale gelmesi
____________________
00 / 00 / 0000 ____________________
654-
KARŞILIK GİDERLERİ HESABI
129
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI H
Şüpheli
hale gelen alacağın karşılık ayrılması
____________________
00 / 00 / 0000 ____________________
ŞÜPHELİ HALE GELEN ALACAĞIN
KISMEN TAHSİL EDİLMESİ
____________________
00 / 00 / 0000 ____________________
100
KASA
128
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR
Şüpheli
alacaktan kısmen tahsilat yapılması
____________________
00 / 00 / 0000 ____________________
129
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI H.
644
KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR
Şüpheli
alacaktan kısmen tahsilât yapılması ile dönem karına aktarılan
____________________
00 / 00 / 0000 ____________________
ŞÜPHELİ ALACAĞIN, DEĞERSİZ
ALACAK HALİNE GELMESİ
____________________
00 / 00 / 0000 ____________________
129
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI H.
128
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR
Şüpheli
alacağın tahsili imkânsız hale gelmesi
____________________
00 / 00 / 0000 ____________________
VAZGEÇİLEN
ALACAK-Madde No 324 -Kapsam :Konkordato veya sulh yolu ile
alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel
bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı
alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl
içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına naklolunur.
A
) ŞARTLARI
1-
ALACAKTAN VAZGEÇİLDİĞİŞ, KONKORDATO VEYA SULH ANLAŞMASI İLE
İSPAT EDİLMELİ.
a.
Konkordato yoluyla vazgeçilen alacağa ait sözleşme tescilli
ticaret mahkemesi kararı bulunmalıdır.
b.
Sulh yoluyla vazgeçilen alacaklarda, sözleşmenin notere
onaylatılması gerekmektedir.
2-
BORÇLU, VAZGEÇİLEN BORÇ TUTARINI PASİFTE BİR HESAPTA ÜÇ YIL
TAKİP EDECEKTİR.
3-
BORÇLUNUN BİLANCO USÜLÜ DEFTER TUTMASI GEREKMEKTEDİR.
a.
Madde metninden açıkça anlaşılmasa da, borçlunun “vazgeçilen
borcunu pasifte takip etmesi” gerektiği ibaresinden borçlunun
bilanço usulü defter tutması gerektiği sonuca çıkmaktadır.
B)
MUHASEBE KAYDI
____________________ 00 / 00 /
0000 ____________________
659
DİĞER GİDER VE ZARARLAR
121
ALACAK SENETLERİ
Vazgeçilen
alacak kaydı
____________________
00 / 00 / 0000 ____________________
VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE
DEĞERSİZ ALACAKLAR VE VAZGEÇİLEN ALACAKLAR
GİRİŞ-Firmaların
ticari hayatlarında sık sık karşılaşabilecekleri bir durum
;kredili olarak sattıkları mal yada hizmet bedelini hasılat olarak
kaydedip,vergi matrahlarına dahil etmek,daha sonra da hasılat
yazılan tutarı ya zamanında tahsil edememek yada hiç tahsil
edememek durumunda kalarak alacaklarının tahsilinin olanaksız hale
gelmesidir.Bu durumda firmalar kredili olarak sattıkları mal yada
hizmet bedellerini hasılat kaydedip vergi matrahlarına eklemekte
bunun sonucunda da zarar ettikleri bir mal yada hizmet satışından
vergi ödemeleri durumuyla karşı karşıya kalmaktadırlar.
Kanun koyucu tüm bunları göz
önünde bulundurup,mükelleflerin bu tür faaliyetler sonucu
tahsiline imkan kalmayan alacaklarını zarar olarak dikkate almak
suretiyle,vergi matrahlarından düşülmesini belirli şartlara tabi
tutarak kabul etmiştir.
1.DEĞERSİZ
ALACAKLAR-Değersiz
alacaklara ilişkin düzenlemelere Vergi Usul Kanunu’nun 322’nci
maddesinde yer verilmiştir. Buna göre;“Kazai
bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık
imkan kalmayan alacaklar değersiz alacaklardır.
Değersiz alacaklar bu
mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve
mukayyet kıymetleri ile zarara geçirilerek yok edilirler.
İşletme
hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne
giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok
edilirler.”
1.1. Bir Alacağın Değersiz
Alacak Olduğu Gerekçesiyle Zarar Kaydedilebilmesi İçin Gereken
Şartlar
Kanun
maddesinde açıklandığı üzere
- Kazai bir hükme
- Veya kanaat getirici bir belgeye göre tahsilinin imkansız hale geldiği alacaklar,değersiz alacak olarak sayılırlar.
Bir alacağın değersiz alacak
olarak kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartları taşıması
gerekmektedir.
- Alacağın Ticari Ve Zirai Kazancın Elde Edilmesi Veya İdame Ettirilmesi İle ilgili Olması, İş Ve İşletme İle İlgisinin Bulunması Gerekmektedir.
Alacağın Değersiz Alacak
olarak değerlendirilip zarar yazılabilmesi için iş ile ilgisinin
bulunması,ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame
ettirilmesi ile ilgili olmalıdır. Bunun yanında alacağın gerçek
bir faaliyete dayanması gerekir.
Dolayısıyla
işletmenin gerçek bir faaliyetine dayanmamış,ticari iş ve
işletme ile ilgisi bulunmayan,işletmenin karını
etkilememiş,işletme sahibinin şahsi nitelikteki alacaklarının
değersiz hale gelmeleri durumunda bu nitelikteki alacakların gider
kaydedilmesi mümkün değildir.Nitekim bu hususta Danıştay
Dördüncü Dairesi’nin 25/11/1976 gün ve 1976/1927 Esas ve
1976/3085 sayılı kararı “Şüpheli
alacak karşılığı ayrılarak gider yazılması kabul edilmeyen
ticari mahiyette olmayan alacaklar için,değersiz alacak olarak
gider yazılması da mümkün değildir”
şeklindedir.
Yasal
düzenleme gereği,tahsil edilemeyen ve tahsil edilmesi olanağının
bulunmadığı konusunda yargı kararı veyahut ispatlayıcı belge
bulunan alacağın,tahsil olanağının ortadan kalktığı tarihte
ilgili sonuç hesabına intikal ettirilmesi gerekir. Çünkü
V.U.K.’nun 322. maddesinde “….değersiz alacaklar bu mahiyette
girdikleri tarihte….” zarar kaydedilmek suretiyle yok edileceği
belirtilmektedir. Maddede yer alan “…yok edilirler.”ifadesinden
anlaşılması gereken bir alacağın değersiz hale gelmesi, bu
surette artık o alacağın tahsil imkanının kalmadığı konusunun
kesinleşmesidir. Bu nedenle teminata bağlanan veya gizli teminatı
bulunan bir alacağın karşılık konusu yapılması söz konusu
olmayacağı gibi, bu alacağın değersiz olarak kabulü de mümkün
değildir. 1
- Alacak İşletme Hesaplarına Kaydedilmiş Ve Hasılat Olarak Dikkate Alınmış Olmalıdır.
Değersiz alacaklar bilanço ve
işletme hesabı esasına göre defter tutan ticari ve zirai kazanç
sahiplerince gider olarak kaydedilebilirler. Vergi Usul Kanununun
323'üncü maddesine göre şüpheli alacaklara karşılık
ayırabilmek için, bilanço esasına göre defter tutulması
gerekirken, değersiz alacakları kanundaki belirlenmiş şartları
taşımaları kaydıyla gider yazmak veya doğrudan zarara atabilmek
için bilanço esasına göre defter tutmak şartı yoktur. İşletme
esasına göre defter tutan mükellefler de bu imkandan
yararlanabilir.
Ticari ve Zirai kazançlarda
tahakkuk esası geçerli olduğundan,bedeli tahsil edilmeyip hasılat
yazılan alacakların ,tahsilinin sonradan imkansız hale gelmesi
durumunda alacağın belirli koşuların varlığında gider ve zarar
yazılması mümkündür.Bedeli tahsil edilmeyen alacağın daha
önceden hasılat olarak dikkate alınmış olması gerekir.Hasılat
olarak dikkate alınmayan alacakların daha sonra değersiz alacak
olarak gider ve zarar yazılması mümkün değildir.
- Alacağın Tahsili Kazai Bir Hükme Veya Kanaat Verici Bir Vesikaya Göre İmkansız Hale Gelmelidir.
Kazai bir hüküm;alacağın
tahsil edilme imkanının tamamen ortadan kalktığını hükme
bağlayan bir mahkeme kararıdır.
Bir alacağın değersiz
sayılması için bu alacağın mutlaka senede bağlı olması
gerekmemektedir.Önemli olan alacağın varlığının
delillendirilmesi ve değersiz hale geldiğinin kanaat verici bir
vesikaya dayandırılmasıdır.
213 Sayılı Vergi usul
kanununda kanaat verici bir vesika konusunda yeterli bir açıklama
mevcut bulunmamakla birlikte alacağın tahsil imkanının ortadan
kalktığını ispat eden her türlü delil kanaat verici vesika
olarak dikkate alınmalıdır. Yani burada mükellef bu durumu
ispatlar durumda olmalıdır.
Bir alacağın değersiz alacak
olarak sayılabilmesi için kanaat getirici vesikalara örnek olarak
aşağıdaki belgeler verilebilir;
- Borçlunun gaipliğine ilişkin mahkeme kararı,
- Konkordato ilan edildiği durumda alacaklının borçluyu ibra ettiği tutar,
- Alacağın olmadığını ifade eden mahkeme tutanakları,
- Borçlunun herhangi bir malvarlığı bırakmadan ölümü ve mirasçıların da mirası red kararı,
- Borçlunun memleketi terk ettiği ve haczi mümkün mal bulunmadığını gösteren belgeler,
- Mahkeme huzurunda sulh suretiyle alacağın bir kısmından vazgeçilmesi,
1.2. Aciz Vesikalarının
Durumu-Danıştay 3.Daire’nin
15.5.1996 tarih ve E.1995/354,K.1996/1175 sayılı kararında “aciz
vesikasına bağlanan alacağın ilgili dönemde gider-zarar
yazılabileceği” kabul edilmiştir. Ancak,aciz vesikasına
bağlanan alacağın,borçlu mal edindiğinde tahsil edilebileceği
gerekçesiyle değersiz alacak olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin
yargı organı kararları ve Maliye Bakanlığının verdiği
özelgeler de vardır. Nitekim Hesap Uzmanları Kurulu Danışma
Komisyonu da 169 nolu Kararı’nda,aciz vesikasına bağlanan
alacakların değersiz alacak değil,şüpheli alacak sayılacağı
yönünde görüş belirtmiştir.
1.3. Değersiz Alacağın
Zarar Yazılacağı Dönem-213
Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 322.maddesinde belirtildiği gibi
değersiz alacaklar bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf
değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleri ile zarara
geçirilerek yok edilirler. Şüpheli alacak karşılığından
farklı olarak,işletme hesabı esasında defter tutan mükellefler
de değersiz alacaklarını gider kaydetmek suretiyle zarar
yazabilirler.
Değersiz hale gelen alacakların
zarar yazılması alacağın amortisman niteliğindedir.Bu nedenle
amortismanlara ilişkin genel hükümler değersiz alacakların zarar
yazılması için de geçerlidir.Dolayısıyla alacakların değersiz
alacak niteliğini aldıkları dönemde zarar yazılması
gerekir.İlgili yılda zarara geçirilmeyen değersiz
alacağın,sonraki yıllarda zarar yazılabilmesi mümkün
değildir.Bunun için firma zararda olsa bile alacak değersiz alacak
durumuna geldiği
zarar
yazılmalıdır.Aksi takdirde sonraki yıllarda zarar yazılabilme
imkanı ortadan kalkar. 2
1.4.
Değersiz Alacaklarda Muhasebe Kaydı-Örnek:
A şahsından olan 10.000.000.000 TL alacak,ilgili adına açılan
davanın kaybedilmesi sonucunda değersiz alacak niteliği
kazanmıştır. Bu durumda yapılacak muhasebe kaydı aşağıdaki
şekilde olacaktır.
--------------------------------------
/ -----------------------------------------------
689 Diğer Olağandışı Gider
ve
Zararlar Hesabı
10.000.000.000
120 Alıcılar
Hesabı 10.000.000.000
-------------------------------------
/ ------------------------------------------------
Dönem sonunda değersiz
alacakla ilgili oluşan zarar, Dönem Karı veya Zararı Hesabına
devredilip, kapanacaktır.
----------------------------------31/12/2003------------------------------------------
690 Dönem Karı veya
Zararı Hesabı 10.000.000.000
689 Diğer Olağandışı
Gider ve
Zararlar
Hesabı 10.000.000.000
---------------------------------
/ ----------------------------------------------
2.
VAZGEÇİLEN ALACAKLAR-Vazgeçilen
Alacaklara ilişkin düzenlemelere Vergi Usul Kanunun 324 üncü
maddesinde yer verilmiştir. Buna göre;“Konkordato
veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar,borçlunun
defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın
muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç
yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına
naklolunur.”
Vazgeçilen alacaklarda da
değersiz alacaklara ilişkin esaslar geçerlidir. Vazgeçilen
alacak,alacaklı bakımından değersiz alacaktır. Borçlu
bakımından ise bir avantajdır. Çünkü bu yolla borçlunun pasif
kalemlerinde bir azalma olmuş,borçları azalmıştır.
2.1. Bir Alacağın
Vazgeçilen Alacak Olarak Kabul Edilebilmesi İçin Gereken
Şartlar-Kanun maddesinde de
belirtildiği üzere; bir alacağın vazgeçilen alacak olarak kabul
edilmesi için, alacaktan konkordato veya sulh yolu ile
vazgeçilmelidir.
Vazgeçilen alacakları,değersiz
alacaklardan ayıran en önemli nokta budur. Alacağın değersiz
hale geldiğini kabul etmek için kazai bir hükme veya kanaat
getirici bir belgeye ihtiyaç varken vazgeçilen alacaklar için
Yasada,alacaklının rızasıyla alacağından vazgeçtiğini
gösteren konkordato ve sulh yoluna yer verilmiştir.
Kanun
koyucunun sulh yoluyla vazgeçilen alacak için herhangi bir belge
aramaması, vazgeçilen alacağın gelir sayılmasından
kaynaklanmaktadır. 3
Vazgeçilen alacaklarda;
alacaklı alacağından vazgeçerek zarara uğramakta,borçlu ise bu
borcundan kurtularak hasılat elde etmektedir. İşte bu noktada
kanun koyucu borcundan kurtulup hasılat elde eden borçlu için bu
hasılatı ilgili dönemde değil de,borçlunun defterinde özel bir
karşılık hesabında üç yıl beklettikten sonra vergilendirmeyi
öngörmüştür.
Maddede belirtildiği üzere
vazgeçilen alacak borçlunun defterinde özel bir karşılık
hesabına alınır ve üç yıl bekletilir. Alacaktan vazgeçildiği
yıldan itibaren bu süre içinde zararla itfa edilmeyen karşılık,
dönem kazancına eklenerek vergiye tabi tutulur. Ancak üç yıllık
süre dolmadan işin terki, devir ve ölüm halinde karşılık
hesabında bekleyen vazgeçilen alacaklar kara eklenir.
2.2.Vazgeçilen Alacaklarda
Muhasebe Kaydı
Vazgeçilen Alacağın ilgili
yılda muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.
-----------------------------------
/ -------------------------------------------
320 Satıcılar Hesabı
XXXX
546
Vazgeçilen Alacaklar Hesabı XXXX
-----------------------------------
/ -------------------------------------------
İzleyen yıllarda yapılacak
muhasebe kaydı
-----------------------------------
/ -------------------------------------------
546 Vazgeçilen Alacaklar
Hesabı XXXX
690
Dönem Karı veya Zararı XXXX
-----------------------------------
/ -------------------------------------------
671 Önceki Dönem Gelir ve
Karları XXXX
690
Dönem Karı veya Zararı XXXX
-----------------------------------
/ -------------------------------------------
SONUÇ
Yazımızda,
Vergi Usul Kanununun 322. maddesinde düzenlenen değersiz alacaklar
ile 324. maddesinde düzenlenen vazgeçilen alacakların tanımları
yapılarak, öncelikle bir
alacağın değersiz alacak olduğu gerekçesiyle zarar
kaydedilebilmesi için gereken şartlar sıralanıp, aciz
vesikalarının durumu değerlendirilmiş ve değersiz
alacağın zarar yazılacağı döneme değinilmiştir. Vazgeçilen
alacaklarla ilgili esaslara da değinilerek, değersiz ve vazgeçilen
alacakların muhasebe kayıtları genel hatları ile
açıklanmıştır.Mükellefler,
değersiz ve vazgeçilen alacaklarda yukarıda belirtilen esaslara
uymak ve kayıtlarını bu esaslara göre düzenlemek
durumundadırlar.
10
senedir tahsil edilemeyen ve borçlunun adres ve akıbeti
bilinmeyen alacaklar değersiz alacaklardır (Danıştay 4. Daire,
Tarih: 23.03.1966, Esas No: 1962/3531, Karar No: 1966/ 1455)."
|
1
Erkan,Mehmet; “Vergi Hukukunda Değersiz ve Vazgeçilen
Alacaklar”, Vergi Dünyası, S. 232, Aralık 2000
2
Yüksel,Volkan; “Değersiz Alacaklar ve Muhasebe İşlemleri”,
Diyalog, S. 41, Ağustos 2003
3
Özyer, M. Ali; Vergi Usul Kanunu Uygulaması, HUD Yayınları,
S.516, İstanbul 2001
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder