.

.

7 Ağustos 2013 Çarşamba

Takdir Komisyonu kararına bağlı tarhiyata karşı.....



-KDV beyannamesi verilmemesi nedeniyle olayın takdir komisyonuna sevki yerinde olmakla beraber, ihtilaflı yıl defter ve belgeleri üzerinde ilgili yıl için verildiği belirtilen gelir vergisi beyanları da dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan verilen kararda yasal isabet yoktur.

-Mükellefiyet kaydını sildirmeyen şirket hakkında resen takdire gidilmesi yerinde ise de takdir edilen matrahın dayanağının gösterilmesi gerekirken, bu yapılmadan genel ve soyut ifadelerle matrah takdiri yerinde değildir. Şirketin faaliyetini sürdürdüğü ve kazanç elde ettiği yolunda bir tespit ve araştırma yapılmaksızın ticaret sicilinden kaydının silinmemiş olması, şirketin faaliyette olduğunu göstermeye yeterli değildir.

-Defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi resen takdir nedeni ise de takdir komisyonunca davacının beyan ettiği gelirin gerçeğe uygun olup olmadığı yönünde herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan, genel ifadelerle matrah takdir edilmesi yasaya uygun değildir.

-Takdir komisyonları VUKun 72. md gereğince inceleme yetkisini haiz olduklarından inceleme raporu düzenlenmeden takdire sevk edilen konularda somut verilere dayanarak matrah takdir etmeleri gerekir. Takdir komisyonunun bu şekilde yapması gereken incelemelerin yargı yerince yapılması, 2577 sayılı Yasa?nın 2. maddesinin 2. fıkrasına aykırıdır.

-Vergi matrahının resen belirlenebilmesi için idarece yükümlünün teslim ve hizmet bedeli ile hasılat elde ettiğinin saptanması gerekmekte olup, bu yolda herhangi bir tespit yapılmaksızın, inceleme ve araştırmaya dayanmayan genel ifadelerle matrah takdir edilmesinde VUKnun 31/8. maddesine uyarlık bulunmamaktadır.

-İşletmeden çekilen işyeri için VUKun 267. maddesindeki ilk iki sıra atlanarak emsal bedelin takdiri için takdir komisyonuna gidilmesi yerinde ise de takdir komisyonu kararında VUKun 31/8. maddesine aykırı olarak, takdirin dayanağının gösterilmemiş olması yapılan tarhiyatın iptalini gerektirir.

-Mükellefiyet kaydı kapatılmadığından mükellefiyet devam ettiğinden, beyanname verilmemesi resen takdir nedenini oluşturmakta ise de, takdir komisyonunca matrah takdir edilirken, mükelefin faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunmuş ise, gelir elde edip etmediği gibi hususların araştırılması ve buna göre kazancın gerçeğe en yakın şekilde saptanması gerekirken soyut ifadelere göre matrah takdir edilmesi ve buna göre tarhiyat yapılmasında isabet yoktur.

-KDV beyannamelerinin verilmemesi resen takdir nedeni ise de, VUKun 31/8. maddesine göre takdirin müstenidatının bulunmaması nedeniyle cezalı tarhiyatın kaldırılması yerindedir.

-Herhangi bir inceleme ve araştırmaya dayanmayan ve soyut ifadeleri içeren takdir komisyonu kararıyla tesbit edilen matrah üzerinden tarhiyat yapılamaz.

-KDV beyannamelerinin verilmemesi nedeniyle olayın takdir komisyonuna sevkinin yerinde olduğu, ancak varsayıma dayalı olarak matrah takdir edildiğinden takdir edilen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

-Gelir vergisi beyannamesi verilmemesi nedeniyle matrahın resen takdiri yerinde olmakla birlikte; takdir komisyonunca hiçbir inceleme ve araştırmaya dayanılmaksızın genel ifadelerle matrah takdir edilerek yapılan tarhiyatta yasaya uyarlık bulunmamaktadır.

-Ticari işletmenin aktifinde kayıtlı taşıt aracı satış bedelinin kasko sigorta değerinden düşük görülmesi üzerine takdir komisyonu kararına dayanılarak uygulanan tarhiyata karşı açılan davanın, mahalli ticaret odası, şoförler ve otomobilciler derneği gibi kuruluşlardan satış tarihindeki değer hakkında alınacak görüş değerlendirildikten sonra sonuçlandırılması gerekir.

-Satın alınan arazinin beş yıllık süre içinde parselasyonu yapılmak suretiyle aynı yıl içinde bir kısmının satılmasının, satışta çokluk unsurunun varlığı ile devamlı şekilde kazanç sağlama gayesinin göstergesi olduğu, ancak ticari kazancın tespitinde satışı yapılan yer ile ilgili olarak takdir komisyonunun belirlediği m2 birim değerinin dikkate alınması gerekir.

-Karşıt inceleme ve araştırma yapılmadan dayanaksız takdir komisyonu kararıyla emsal bedel tesbiti suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

-Takdir komisyonunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu?nun 75. maddesinin kendisine verdiği inceleme yetkisini kullanmadığı, davacı şirketin uyuşmazlık konusu dönemde faaliyette bulunduğu hususu saptanmadan matrah takdiri yaptığı, takdirin dayanağı bulunmadığından yapılan tarhiyat hukuka uygun değildir.

Hiç yorum yok: