YTTK 40/3 Md göre, merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Bu düzenlemenin Eski TTK’daki karşılığı ise 42/3 düzenlemesi idi. Buna göre de, merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunacağı düzenlenmişti. Görüleceği üzere şube tesciline yönelik olarak eski TTK ile Yeni TTK düzenlemesi arasında fark bulunmamaktadır. Yeni TTK 40/4’e göre de, merkezleri Türkiye dışında bulunan ticari işletmelerin Türkiye’deki şubeleri, kendi ülkelerinin kanunlarının ticaret unvanına ilişkin hükümleri saklı kalmak şartıyla, yerli ticari işletmeler gibi tescil olunur. Bu şubeler için yerleşim yeri Türkiye’de bulunan tam yetkili bir ticari mümessil atanır. Ticari işletmenin birden çok şubesi varsa, ilk şubenin tescilinden sonra açılacak şubeler yerli ticari işletmelerin şubeleri gibi tescil olunur.
Yeni TTK’nın 48/1 maddesi uyarıncada, her şube, kendi merkezinin ticaret unvanını, şube olduğunu belirterek kullanmak zorundadır. Aynı düzenleme eski TTK’nın 50/1 maddesinde yer almakta idi. Yeni Ticaret Kanununun 354’üncü maddesi “şirketin tescili ve ilanı” başlığını taşımaktadır ve düzenlemeye göre,“Şubeler, merkezin sicil kaydına gönderme yapılarak bulundukları yer ticaret siciline tescil olunurlar.”
Tescil başlıklı 455’inci maddeye göre de, esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin genel kurul kararı, yönetim kurulu tarafından, şirket merkezinin ve şubelerinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescil edilir. Sonuç olarak hem Eski TTK’da hem de Yeni TTK’da şube tescili zorunludur.
Şubenin
tescil edilmemesi halinde bunun cezai bir yaptırımı var mıdır? Yeni Ticaret Kanununun 51’inci maddesine göre,
bütün mahkemeler, memurlar, ticaret ve sanayi odaları, noterler ve Türk Patent
Enstitüsü görevlerini yaparlarken bir ticaret unvanının tescil edilmediğini,
kanun hükümlerine aykırı olarak tescil edildiğini veya kullanıldığını
öğrenirlerse durumu yetkili makamlara bildirmek zorundadırlar.39 ilâ 45 (39,
40, 41, 42, 43, 44 ve 45)inci veya 48 inci maddeleri ihlal edenler, ikibin Türk
Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır. Yani şube açılışını
bildirmemenin cezası 2.000.-TL idari para cezasıdır. Eski TTK’da şube
açılışını bildirmemenin cezası 40/1’de düzenlenmişti ve bu düzenleme “Tescil ve kayıt için
suiniyetle hakikata aykırı beyanda bulunanlar ceza mahkemesi tarafından iki
milyon liradan kırk milyon liraya kadar adli para cezasına veya bir aydan altı
aya kadar hapis cezasına yahut bu cezaların ikisine birden mahkum edilirler ve
ayrıca bir yıldan beş yıla kadar ticaret ve sanayi odalarına aza olabilmek ve
borsada muamele yapabilmek haklarından mahrumiyetlerine veya borsalardan
muvakkat olarak çıkarılmalarına karar verilir. Hakikata aykırı tescilden dolayı
zarar görenlerin tazminat hakları mahfuzdur” şeklinde idi.
Mevcut şubeler tescil edilmemiş ise tescil edilmek
zorunda mıdır? Hem Eski TTK
uyarınca hem de Yeni TTK uyarınca bunun cezası bulunmaktadır. Mevcut şubelerin
de tecil edilmemesi halinde Yeni TTK uyarınca kesilecek ceza 2.000.-TL’dir.
Vergi dairelerince şube açılışı yapmak için tescil şartı
aranmakta mıdır? Gelir İdaresi Başkanlığı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi
Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü’nün vermiş olduğu 26.02.2013
tarih ve 64597866-105[159-2013]-39 sayılı Özelgede de belirtildiği üzere, “…farklı
vergi daireleri yetki alanı içinde ilave işyeri açılması durumu nedeniyle yeni
mükellefiyet tesisinde, gerçek kişilerde konu ile ilgili yazılı bildirimin,
tüzel kişilerde de ilave iş yeri açılması ile ilgili yönetim kurulu kararının
noter tasdikli bir örneğinin veya yönetim kurulu kararının vergi dairesi
tarafından aslına uygunluğu kontrol edilmek suretiyle bu belgenin
fotokopisinin vergi dairesine verilmesi yeterlidir.
Yukarıda yapılan
açıklamalar çerçevesinde, aynı ve / veya ayrı il sınırları içerisinde
şube açılışlarına ilişkin olarak yapılacak bildirimlerde, şube açılışına dair
tescil belgesi ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin vergi dairesine ibraz
zorunluluğu bulunmamaktadır…”Yani vergi daireleri şubelerin tescil belgesini ve
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesini talep etmemektedirler. Şube konusunda
uygulamada sıkıntılı konular olduğundan ilerleyen yazılarımızda konu farklı
boyutlarıyla ele alınmaya devam edilecektir. (drk denetim)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder