.

.

18 Nisan 2014 Cuma

İŞ ORTAKILIĞININ VERGİ KANUNLARIMIZDAKİ YERİ-Fikret Ko.

İŞ ORTAKILIĞININ VERGİ KANUNLARIMIZDAKİ YERİ
       İş ortaklıkları, 5520 sayılı Kurumlar vergisi  kanunun 2/7.maddesinde bu verginin mükellefi olarak tanımlanmıştır. Kurumlar vergisi kanunun 2.maddesinde iş ortaklığı 2/1.2.3.4.5.6. fıkralarında kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerce belli bir işin birlikte yapılmasını müştereken taahhüt etmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklar olarak tanımlanmış 5520 sayılı kanunun 2/7 aynen şöyledir."iş ortaklıkları yukarıdaki fıkralarda kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da kişilerle belli  bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması mükellefiyetlerini etkilemez."demekte.
     Yeni kurumlar vergisi  kanunumuz 21.06.2006 tarih ve 26205 sayılı resmi gazetede yayın lanmıştır.Kurdukları ortaklıklardan vergi dairesinden bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklığıdır denilerek hem kurumlar statüsü korunmuş hem de adi ortaklık olarak da tesis etme imkanı getirilmiştir. Kurumlar vergisi kanunun 2/7. maddesinde belirtil diği gibi iş ortaklığı şeklindeki kurumlar vergisi mükellefiyetlerinin tesisi ihtiyari olarak mükelleflerin vergi dairelerinden istemde bulunmalarına bağlanmıştır.İş ortaklığı tanımına giren ortaklıklardan kurumlar vergisi mükellefi olarak mükellefiyetlerini tescil ettirebilirler.İsteyenler de adi ortaklık olarak vergi dairesine mükellefiyetlerini tescil ettirebilirler.          
      İş ortaklığı 31 nolu kurumlar vergisi genel tebliğinde açıklandığı gibi, tebliğde yazılı kişilerin,kurduğu ortaklıklardır.Ortaklardan en az birinin kurumlar vergisi mükellefi olması, ortaklığın belli bir işi sonuçlandırmak üzere yazılı bir sözleşme ile kurulması, iş ortaklığı konusunun belli bir iş olması, birlikte yapılacak işin belli bir süre içinde gerçekleştirileceğinin öngörülme si, işin birden fazla takvim yılına yaygın; inşaat, onarma, montaj ve teknik hizmetler olması, iş ortaklığı ile işveren arasında bir taahhüt sözleşmesinin olması, tarafların, müşterek taahhüt edilen işin, belli bir veya birden fazla bölümden değil, tamamından işverene sorumlu olma ları,ve VUK ta bildirilen ödevlerin yerine getirilmesi.      
        İş ortaklığının  kurumlar vergisi mükellefi olarak tesis edilmesi durumu: 31 seri  seri nolu genel tebliğinde belirtilen hususların taşınması halinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin de istenmesi halinde iş ortaklığı kurumlar vergisi mükellefiyeti tesisi yapılabilmektedir.Ancak mükelleflerin bu tercihi yaparken dikkat etmeleri gerekmektedir.Tercihin bir daha değiştirilmesi söz konusu değildir.
-iş ortaklığının kurumlar vergisi mükellefiyeti şirketlerin kendi mükellefiyetlerinden ayrı ola rak yeni bir şirket kuruluşu gibi değerlendirilecek, tüzel kişiliği olmadığından tescil edilmez.
-iş ortaklığı adına bilanço usulüne göre defter tasdik edecek, fatura ve belgeler iş ortaklığı adına alınacak, iş ortaklığına Kurum, KDV ve stopaj vergisi mükellefiyeti SSK ve diğer mükellefiyetler açılacaktır.Ortaklık kazancı kurumlar vergisi beyanı ile beyan edecektir.
Ortakların payına düşen kazanç iştirak kazancı olarak aynı yılda ortakların kendi şahsi mükellefiyetlerindeki netice hesaplarına alınacaktır.Ortaklığın gerçek kişi olan ortaklarına düşen kazanç ise menkul sermaye iradı olarak kendi şasi beyannamelerine dahil ederek beyan edilecek, ayrıca vergi alacağı mahsubuna konu olacaktır.
        İş ortaklığının adi ortaklık şeklinde mükellefiyet tesis edilmesi: 21.06.2006 tarihinde yürür leğe giren yeni kurumlar vergisi yasasıyla iş ortaklığı kuruluşu hem kurumlar statüsü korunmuş hem de adi ortaklık olarak tesis edilmesi imkanı getirilmiştir.Kurumlar vergisi kanunun 2/7 maddesindeki iş ortaklığı unsurlarını taşıyan iş ortakları istedikleri takdirde ihtiyarilik hakkından yararlanarak kurumlar vergisi şeklinden değil adi ortaklık şeklinde mükellefiyetlerini tesis edebilirler.Bu oluşumun şartları ise, adi ortaklık adına defter tasdik edilecek, adi ortaklık adına fatura belge basılacak, adi ortaklık adına sadece katma değer vergisi ve stopaj vergisi mükellefiyeti açılacak işin bitiminde ortaklar kendi hisselerine düşen kazancı kendi şahsi beyannamelerine dahil ederek beyan edeceklerdir.Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur.Tescil ve ilan gerektirmez. 
Sonuç: İş ortaklıkları kurumlar vergisi statüsüne tabi olarak kurulabilirler.Tescil ve ilanları olmamalarına rağmen kurum sayılmaktadırlar.Kar dağıtımı ve vergilendirme kurum olan ortaklarda Kurumlar Vergisi Kanununa uygun olarak yapacaktır.Kazanç iş ortaklığı bünyesinde vergilendirildikten sonra kar dağıtımı yapılacaktır.
Ortaklardan diğerinin gelir vergisi mükellefi olması durumunda ise gerçek kişinin de Gelir Vergisi Kanununa vergilendirilmesi yapılacaktır.İş ortaklıkları aynı zamanda Adi ortaklık olarak da kurulabilirler. Adi ortaklık sayılan iş ortaklıklarında karın dağılımı vergiden önce iş ortaklığı bünyesinde yapılacaktır.Dönemin vergilendirme işlemleri ise şirketlerin bünyelerinde yapılacaktır.    

Hiç yorum yok: