.

.

25 Aralık 2011 Pazar

Ertelenir mi ertelenmez mi?


26.12.2011

Yeni Türk Ticaret Kanunu’ndan bahsediyoruz.

Genel olarak düzenlemeler 1 Temmuz 2012 de yürürlüğe giriyor. Bağımsız denetim ve muhasebe standartları ile ilgili değişiklikler ise 2013 başında yürürlüğe girecek. Kanunun getirdiği yükümlülükler konusunda farkındalık arttıkça, erteleme sesleri, daha doğrusu talepleri yükselmeye başladı. Hele de şirket ortakları ve yöneticilerine, hapis cezasına kadar giden ağır müeyyideler içeren zorunluluklarla ilgili köşe yazıları yazılmaya başlayınca iyice dikkatler çekildi konuya. Şu anda en çok konuşulan konular, internet sitesi kurma ve şirketlere ilişkin bir çok bilginin bu siteden yayınlanması ile şirket ortaklarına, şirkete borçlanma yasağı getirilmesi konusu. Bu düzenlemelere uymayan yöneticiler ve ortakları hapis cezası bekliyor.

Bu konulara çok itiraz gelmiş olmalı ki, yeni Kanunun Mimarı Ünal Tekinalp Hocamız getirdikleri bu düzenlemelerin kanunun temel taşı olduğuna dair beyanat vermek gereği duydu ve ertelemeye de karşı olduğunun tekrar altını çizdi. Yeri gelmişken bu noktada kendi görüşümüzü beyan etmek istiyoruz. Tamam, bu düzenlemeler yeni kanunun vazgeçilmez unsurları olabilir ama bu düzenlemeler getirilirken ülkemizin gerçekleri dikkate alındı mı merak ediyorum. Yeni Türk Ticaret Kanununun özünde ülkemizdeki tüm şirketlerin çok ortaklı olduğu, hakim ortaklardan korunması gereken küçük ortaklı yapılan ağırlıklı olduğu gibi bir kabul var. Düzenlemeler genelde küçük ortakları korumaya dayalı şeffaflığa yönelik.

Peki bu doğru mu?

Ülkemizdeki sayısı 800 bin olduğu söylenen şirketlerin kaç tanesi aile şirketi olma dışında gerçek bir sermaye birlikteliğini gösteriyor? Korunmak istenen ortakla, şirketi yöneten ortaklar gerekten farklı kişiler mi? Bu anlamda şirketinden para çeken ortağa hapis cezası ülkemiz gerçeğiyle bağdaşan mı düzenleme mi?

Gelelim internet sitesi ve bilgi verme zorunluluğuna.

Öyle bilgilerin açıklanması zorunlu hale geliyor ki “şirket sırrı” ya da “ticari sır” diye bir şey kalmayacak neredeyse. Şeffaflık amacıyla yapılan bu düzenleme haddini aşıyor. Bunlar şirket sahiplerinin farkına vardığı konular. Bir de daha farkına varılmayan ya da patronların daha az ilgisini çeken bir konu var ki bizce asıl önemli olan bu. Yeni Kanun uygulanmakta olan muhasebe sistemini tepeden tırnağa değiştiriyor ve şirketlere bağımsız denetim zorunluluğu getiriyor. Bırakın şirketin ortaklarını, bırakın muhasebecileri, bırakın denetim şirketlerini daha devlet bile bu konuya hazır değil. İki hafta önceki yazımızda değindik. Bağımsız denetimin patronu, yani sistemin düzenleyicisi ve uygulayıcısı kurum bile daha yeni belirlendi. Uygulanacak olan yeni muhasebe standartları konusunda, hali hazırda, kötü bir tercüme ile oluşturulmuş bir mevzuat var. Ama anlaşılması zor, hatta uluslararası muhasebe standartlarının birçoğunun bu tercüme sonrasında güncellenmiş olması dolayısıyla geride kalmış bu mevzuatın yeni baştan yayınlanacağı söyleniyor. Yani ortada olan mevzuatın durumu da bu.

Meslek kuruluşu TÜRMOB henüz meslektaşları eğitecek “eğitmenleri” eğitmekle meşgul.

Bu kadar şirketi denetleyecek sayıda denetim şirketi yok henüz. Belli büyüklüğün altındaki şirketlerde bağımsız denetçi olmaya aday olan yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirlerin pek çoğu ”uluslararası muhasebe standartları” ile yeni tanışıyor. İşte yeni Türk Ticaret Kanunumuzun gündemdeki üç maddesiyle ilgili durum bu. Daha gündeme gelmemiş sorunları bilmiyoruz bile.

Ne dersiniz, ertelenir mi ertelenmez mi sizce?

Atilla Dölarslan
E.Hesap Uzmanı/YMM

Hiç yorum yok: