.

.

23 Aralık 2011 Cuma

Yıl sonu işlemlerinde KDV açısından dikkate edilmesi gereken konular.

1. Usul Hükümlerine Uyum KDVK nda, usul hükümlerine uyulmamış olması, cezalar yanında bazı haklardan yararlanılmaması sonucunu doğurabilmektedir. Bu nedenle her şeyden önce işlemlerin yasalarda belirtilen şekil şartlarına uyması önem taşımaktadır. Örneğin; satış faturalarında KDV oranının gösterilmesi ve tutarının ayrıca yazılmış olması, aynı şekilde mal ve hizmet alımları nedeniyle alınan belgelerde aynı kurala uyulması, belgelerde yer alan KDV tutarlarının kayıtlara doğru alınıp alınmadığı gibi konular, önemli sonuçlara doğurabilmektedir.

KDV ile ilgili olarak tek düzen hesap planında yer alan 191 ve 391 hesaplarının kullanılması şarttır. Benzer şekilde, devreden KDV tutarı her dönem için ayrı ayrı görülebilecek şekilde kayıtlarda yer almalıdır.Defterlerin tasdiklerinin zamanında yaptırılmış olması ve defterlerin basılmış olması da gerek usul açısından gerekse de KDV indirimi açısından son derece önemlidir.

2. Yapılan Giderlerin KDV Açısından Değerlendirilmesi

a) KKEG Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre gider olarak değerlendirilmeyen tutarlar kayıtlara alınırken, söz konusu tutarların içerisindeki KDV’nin de ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.

b) Bağış ve yardımlar GVK ’nun 89. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde bedelsiz verilen ayni ve nakdi değerlerin gider yazılmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Öte yandan, KDV md 17 , bedelsiz bazı teslimler katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Bu maddede yer alan istisna düzenlemesi, istisnaları hariç, kısmi istisna niteliğindedir.

KDV md 30 de ki i, vergiden istisna edilen mallar nedeniyle yüklenilen KDV’nin indirimi mümkün değildir. Bu çerçevede indirilemeyen KDV tutarı gider olarak dikkate alınacaktır.

GVK-KVK larının yukarıdaki maddelerinde yer alan indirim, bazı bağışlarda sınırsız olmasına karşılık, bazı bağışlarda belirli sınırlarda mümkün bulunmaktadır. Bu nedenle hem indirilecek KDV tutarının,hem de gider yazılacak KDV tutarının belirlenmesinde bu konuya dikkat edilmelidir.

c) İmha edilen mallar 113 nolu KDVGT de, KDVK md 30/c de; deprem sel ve Maliye Bakanlığı’nın yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç ,zayi olan mallara ait KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.

Dönem sonlarında imha edilen mallarla ilgili düzeltmenin yapılıp yapılmadığına bakılması gerekmektedir. İmha edilen mal mevcut ise ve düzeltmesi de yapılmamış ise bu konuda mutlaka değerlendirme yapılması gerekmektedir.

Bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 no.lu KDV beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkartılması gerekmektedir.

Bu konunun aksine hareket etmek isteyen firmaların beyannamelerini ihtirazı kayıtla vererek konuyu davaya taşıma ihtimalini değerlendirmeleri gerekmektedir.

d) Fireler Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 08.08.2011 tarih ve 60 nolu kdv sirküleri , mallarda değer kaybının ve yüklenilen KDV’nin indirim hakkının üçlü bir ayrım çerçevesinde (zayi olma, kısmi değer düşüklüğü ve fire) değerlendirildiği görülmektedir.Fire, bir malın imalat sürecinde veya tüketiciye arzına kadar kendi doğal akışı içinde uğradığı fiziksel kayıp olarak tanımlanmaktadır.

İmalat sırasında veya sonrasında meydana gelen firelerin zayi olan mal kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin de düzeltilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak, yasal düzenleme veya ilgili mesleki kuruluşlar tarafından belirlenen fire miktarını aşan kayıplara ilişkin giderlerin, Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indiriminin kabul edilmemesi halinde, bu giderler dolayısıyla yüklenilen KDV’nin de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamakta ve düzeltilmesi gerekmektedir.Bu konunun aksine hareket etmek isteyen firmaların beyannamelerini ihtirazı kayıtla vererek konuyu davaya taşıma ihtimalini değerlendirmeleri gerekmektedir.

e) Hurda satışları KDV Kanununu 17-4-g maddesinde “metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının tesliminin” KDV’den istisna tutulduğu belirtilmiştir. Söz konusu ürün gruplarının içeriği ilgili tebliğler ile açıklanmıştır.

KDV Kanunu’nun 30/a maddesine göre vergiden istisna edilmiş olan malların teslimi ile ilgili alış vesikalarında gösterilen ve maliyet içinde yer alan KDV indirim konusu yapılamaz. İstisna teslimin gerçekleştiği dönemde KDV’nin düzeltilmesi gerekmektedir.

KDVK md 18 kapsamında istisnadan vazgeçilmesi durumunda tevkifat yapılması gerekmektedir.

f) Çalınan veya kaybolan mallar Çalınan/kaybolan malların KDV Kanunu’nun 30/c maddesi kapsamında zayi olan mal olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, çalınan/kaybolan mallar nedeniyle yüklenilen KDV’lerin indirim konusu yapılmaması, indirilmiş ise ilgili dönemde hesaplanan KDV’ye ilave edilmek suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir. KDV Kanunu’nun 30/d maddesinde, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları’na göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

g) İthal Ürünler İle İlgili Gelen Fiyat Farklarında KDV İthal ürünler ile ilgili olarak yılsonlarında gelen fiyat farkı faturalarında KDV ve gümrük vergisinin irdelenmesi gerekmektedir.

3. Defter Kayıtlarının Doğruluğu a) İhraç Kayıtlı teslimler İle İlgili KDV KDVK md 11/1-c bendinde gerekli düzenleme yapılmış ve İhraç Kaydıyla Satışlarda teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren 3 ay içerisinde ihracatın yapılması ile KDV istisnasından faydalanacağı hükme bağlanmıştır. İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilmesi gereken KDV, ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra mümkün olmaktadır.Söz konusu teslimler ile ilgili muhasebe kaydının ve takibinin düzenli olarak yapılması gerekmektedir. 192 hesap ile 392 hesabın karşılıklı çalıştırılması, tecil-terkin işleminin zamanında yapılması, iade alınması durumunda hesapların düzeltilmesi gerekmektedir.

b) Devreden KDV Yılsonunda;

a) KDV hesaplarının kapanmış olduğunu,

b) Devreden KDV tutarının KDV beyannamesi ile uyumlu olduğunu tespit ettikten sonra Devreden KDV ile ilgili olarak, yıl başındaki Devreden KDV ile yıl sonundaki Devreden KDV arasındaki farkın artması durumunda nedeninin mutlaka araştırılması gerekmektedir.Devreden KDV’si bulunan firmaların istisnalı işlemleri var ise ve de KDV iade almamışlar ise iade almaları hususu değerlendirilmelidir. Eğer ki alınan iadenin düşüklüğünden şüpheleniliyorsa, bu konunun da araştırılması gerekmektedir.

c) Henüz Ulaşmamış Faturalarda KK md 29/3 fıkrası gereği, indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı ile sınırlı olduğu unutulmamalıdır.Bu çerçevede, ilgili faturanın bir sonraki yıl defterlerine yazılması halinde indirim konusu yapılamayacağına dikkat edilmelidir.

d) Sorumlu Sıfatı İle KDV Dönem sonunda işlemlerin kontrolünde tevkifatın doğru hizmetler ile ilgili olarak doğru şirketlere yönelik yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Alt taşeronlara yaptırılan yapım işlerinde de tevkifat yapılacağı unutulmamalıdır.Tevkifatlı fatura düzenlenmiş ise bunların KDV beyannamesinde beyan edilip edilmediği, beyan edilmiş ise beyanın doğruluğu kontrol edilmelidir.Yılsonu değerlendirmelerinde 2 no.lu KDV beyannamelerinin zamanında ve düzgün şekilde verildiğinin kontrol edilmesi gerekmektedir.

e) İade hesabı ile KDV Beyannamesinin Uyumu KDV Beyannamesinin;

- Tam istisna kapsamına giren işlemler,

- Diğer iade hakkı doğuran işlemler,

- İhraç kayıtlı teslimler bölümlerinde yer alan istisnalara ilişkin “İadeye Konu olan KDV/Yüklenilen KDV” rakamlarının; şirketin defter kayıt ve belgelerine istinaden hesaplanan iade rakamları ile uyumluluğu kontrol edilmelidir.Tenzil ettirilen tutarlarla ilgili düzeltmeler yapılmalıdır.

4. Diğer Konular

a) Ciro Primlerinde KDV Sonradan düzenlenmiş bulunan ciro primi, vade farkı, kur farkı, faiz ve primler ile ilgili faturalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu faturalarda yer alan KDV, indirim ve iade açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

b) Şüpheli Alacakların İçerisindeki KDV Katma değer vergisinden kaynaklanan bir alacak için karşılık ayrılması düşünülüyorsa, Vergi usul Kanunu’nun 323. maddesinde yer alan koşullar ve başta katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilmesi olmak üzere 334 seri no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde konunun değerlendirilmesi gerekmektedir.

c) Gider Yansıtması Yapılan giderin aynen yansıtılması durumunda, alımında KDV varsa yansıtmanın da KDV’li yapılması, yoksa KDV’siz yapılması gerekmektedir. Yansıtma faturasının tutarının orijinal fatura tutarından fazla olması durumunda, yansıtma işleminin hizmet sağlanması olarak değerlendirilebileceğine dikkat edilmelidir.

Recep Bıyık-Mevzuat Eğitim ve Araştırma Başkanı, YMM

Hiç yorum yok: