.

.

11 Mart 2014 Salı

GENEL KURUL İÇİN DENETİM RAPORU


Türkiye’deki ticari hayatı düzenleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi ile Denetim çok farklı bir boyut kazanmıştır. İlk başta bahsetmiş olduğumuz uygulamanın farkında olan idare bu gidişe bir dur demiştir. Tüm sermaye şirketleri bağımsız denetime tabii tutulmuştur. Artık matbuu bir evrak olmaktan çıkmış, yasal bir zemine oturtulmuştur. Fakat Türkiye’deki mevcut sermaye şirketlerinin alt yapı yetersizliği ve bu işlemin maddi boyutunun yüksek olması sebebiyle geri adım atılmış ve yasa maddeleri esnetilmiştir.

 11 Nisan 2013 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6455 sayılı Torba Kanun ile değişikliğe gidilmiştir. Söz konusu değişikliğe ilişkin madde metni şu şekildedir;

“MADDE 80 – 6102 sayılı Kanunun 397 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. “(5) Dördüncü fıkra kapsamı dışında kalan anonim şirketler ile 4572 sayılı Kanun kapsamındaki kooperatifler ve bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşları bu fıkra hükümlerine göre denetlenir. Denetime ilişkin usul ve esaslar ile bu fıkra uyarınca denetim yapacak denetçilerin niteliklerine, uyacakları etik ilkelere, görev ve yetkilerine, seçilmelerine, görevden alınmalarına veya ayrılmalarına; denetimin ve denetim raporlarının içeriğine ve raporun genel kurula sunulmasına ilişkin hususlar Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Kanunun denetçinin sorumluluğuna ilişkin hükümleri, bu fıkra uyarınca denetim yapacak denetçilere de kıyasen uygulanır. (6) Beşinci fıkra kapsamında denetime tabi olduğu hâlde söz konusu denetimi yaptırmayanların finansal tabloları ve yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu düzenlenmemiş hükmündedir.”

Söz konusu düzenleme Anayasa Mahkemesinde dava konusu yapılmış ve iptali talep edilmiştir. Anayasa Mahkemesi 29 Ocak 2014 günü yapılan görüşmede itirazı şu sonuca bağlanmıştır; “I- 80. maddesiyle, 13.1.2011 günlü, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397.maddesine eklenen (5) numaralı fıkranın ikinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,” şeklinde olmuştur. Bu karara göre 6455 sayılı kanunun 80.maddesi hükmü yürürlüktedir. Fakat halen daha yasal bir düzenleme, hazırlanan bir yönetmelik mevcut değildir.
                    Söz konusu Anonim Şirketler 6102 sayılı TTK’nun )
Toplantılar MADDE 409- (1) Genel kurullar olağan ve olağanüstü toplanır. Olağan toplantı her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır. Bu toplantılarda, organların seçimine, finansal tablolara,  yönetim kurulunun  yıllık raporuna, kârın kullanım şekline, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakere yapılır, karar alınır. (2) Gerektiği takdirde genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılır. (3) Aksine esas sözleşmede hüküm bulunmadığı takdirde genel kurul, şirket merkezinin bulunduğu yerde toplanır.” hükmü gereğince 2013 takvim yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısını 31 Mart 2014 tarihine kadar yapacaktır.

                 Genel kurul toplantılarında yönetim kurulu tarafından ibraz edilecek faaliyet raporları ve mali tabloların oylamaya sunulabilmesi için 6102 sayılı kanun ve 6455 sayılı kanun ile yapılan düzenleme gereğince Denetim Raporu ile doğrulması gerekmektedir.

Söz konusu kanun metni şu şekildedir; 
MADDE 397- (1) (Değişik: 26/6/2012-6335/18 md.) Dördüncü fıkra uyarınca denetime tabi olan anonim şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi tarafından, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenir. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da denetim kapsamı içindedir. (2) 


(Değişik: 26/6/2012-6335/18 md.) Denetime tabi olanlar, hazırlanmış olan finansal tablolarının denetimden geçip geçmediğini, denetimden geçmiş ise denetçi görüşünü ilgili finansal tablonun başlığında açıkça belirtmek zorundadır. Bu hüküm, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu için de uygulanır. Denetime tabi olduğu hâlde, denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmündedir. (3) Şirketin ve topluluğun finansal tabloları ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporunun sunulmasından sonra değiştirilmişse ve değişiklik denetleme raporlarını etkileyebilecek nitelikteyse, finansal tablolar ile, birinci fıkra çerçevesinde yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu yeniden denetlenir. Yeniden denetleme ve bunun sonucu, raporda özel olarak açıklanır. Denetçi görüşünde de yeniden denetlemeyi yansıtan uygun eklere yer verilir. (4) 

(Ek: 26/6/2012-6335/18 md.)398 inci madde kapsamında denetime tabi olacak şirketler Bakanlar Kurulunca belirlenir. (5) (Ek: 28/3/2013-6455/80 md.) Dördüncü fıkra kapsamı dışında kalan anonim şirketler ile 4572 sayılı Kanun kapsamındaki kooperatifler ve bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşları bu fıkra hükümlerine göre denetlenir. Denetime ilişkin usul ve esaslar ile bu fıkra uyarınca denetim yapacak denetçilerin niteliklerine, uyacakları etik ilkelere, görev ve yetkilerine, seçilmelerine, görevden alınmalarına veya ayrılmalarına; denetimin ve denetim raporlarının içeriğine ve raporun genel kurula sunulmasına ilişkin hususlar Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Kanunun denetçinin sorumluluğuna ilişkin hükümleri, bu fıkra uyarınca denetim yapacak denetçilere de kıyasen uygulanır. (6) 

(Ek: 28/3/2013-6455/80 md.) Beşinci fıkra kapsamında denetime tabi olduğu hâlde söz konusu denetimi yaptırmayanların finansal tabloları ve yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu düzenlenmemiş hükmündedir.

 Sonuç olarak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre 31 Mart 2014 yılına kadar ircaa edilmesi gereken 2013 takvim yılı olağan genel kurul toplantılarında Denetçi Raporu tanzimi ve diğer evraklar üzerindeki etkisi söz konusudur. İçinde bulunduğumuz Martı ayı süresi zarfında Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın konuya açıklık getirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde Anonim Şirketler tarafından yapılacak olağan genel kurul toplantılarının 6102 sayılı yasaya aykırı olacağı aşikârdır. Bu sebeplerden dolayı bir hataya mahal verilmemesi ve akıllardaki soru işaretlerinin giderilmesi açışsından Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın hazırlayacağı yönetmeliğin bir an evvel çıkarılması veya 2013 yılana ait uygulama şeklinin belirtilmesi gerekmektedir. 
SMMM Murat Sayar

  


Hiç yorum yok: