TÜRKİYE’DEKİ TEKNOKENT YA DA TEKNOPARK’TAKİ
YAZILIM FİRMALARININ REKABET GÜÇLERİNİ GELİŞTİRMENİN BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK
MODELİ
Prof.
Dr. Atila BAĞRIAÇIK- YMM, Baş Denetçi
A. MEVCUT
DURUM
Teknoloji
Geliştirme Bölgesi(TGB) yada bu kapsamdaTeknokent veya Teknopark;
yeni veya ileri teknolojide mal ve hizmet üretmek isteyen girişimcilerin,
araştırmacı ve akademisyenlerin sınaî ve ticari faaliyetlerini üniversitelerin
yanında veya yakınında yürütebilmelerine ve bu üniversitelerden
yararlanabilmelerine imkan vermek için kurulmuş akademik, sosyal ve kültürel
organizasyonlardır (Kaynak: TC Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı). Bu
yazımızda TGB’lerdeki özellikle yazılım firmalarının mevcut durumu, sorunları
ve çözüm yollarına ilişkin hipotez çalışmamızı sunuyoruz. Kuşkusuz bu hipotezin
en sert koşullarda geçerliliği eleştirel uygulama sonuçları ile sınanıp, geri
bildirim alınması gerekir.
2001
yılında 4691 sayılı yasayla kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Temmuz
2012 tarihi itibariyle 45 adet Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulmuş olup
(21.03.2014 tarihli Bakanlığın web sitesinde bu sayı 52’e yükselmiştir).
TC Bilim
Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı sitesindeki bazı sayısal veriler aşağıdadır:
‐ Firma sayısı 2.037’ye,
‐ İstihdam edilen personel sayısı
17.784’e (14.493 Ar‐Ge, 3.291 Destek Personeli)
‐ Biten Proje Sayısı 9.461’e, ‐
Üzerinde çalışılan proje sayısı 5.121’e
‐ İhracat 599 milyon A.B.D.
Dolarına,
‐ Yabancı/yabancı ortaklı firma
sayısı 71’e, bu firmalarca yapılan yatırım tutarı 685.000.000 ABD
Dolarına,
‐ Başvurusu yapılan/tasdik edilmiş
patent sayısı 301’e ulaşmıştır.
Bölgelerde Faaliyette Bulunan
Firmaların Sektörel Dağılımı;
• % 54 Yazılım ve Bilişim- • % 9 Elektronik Sanayi • % 6 Savunma Sanayi
• % 4 Tasarım • % 3 Medikal Bio Medikal • % 2 Biyoteknoloji
• % 2 İleri Malzeme • % 2 Telekomünikasyon • % 3
Tıp • % 2 Otomotiv
• % 2 Kimya
• % 2 Çevre • % 2 Enerji
• %2 Makine • % 5de diğer sektörlerde Ar‐Ge çalışmalarında bulunmaktadır.
B. TEKNOKENTLERİN
AVANTAJLARI :
TEKNOKENTTEKİ FİRMALARA
•
Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran
bu Bölgedeki yazılım ve Ar‐Ge faaliyetlerinden elde ettikleri
kazançları 31.12.2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden muaf
tutulmaktadır. Muafiyet ve istisnalardan yararlanılabilmesi için Vergi Dairesine yapılacak başvuru dosyasına yönetici
şirketten alınan söz konusu vergi mükelleflerinin Bölgede yer aldığını ve
mükelleflerin faaliyet alanlarını gösteren belge de eklenir, aksi takdirde
istisna uygulanmaz.
Yönetici
şirket, ayrıca, Kanunun uygulanması ile ilgili olarak düzenlenen kâğıtlardan ve
yapılan işlemlerden dolayı damga vergisi ve harçtan muaftır. Yönetici şirket,
bu muafiyet ve istisnaların uygulanabilmesi için bağlı bulunduğu vergi dairesine başvuruda bulunur.
•
Bu süre içerisinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi,
veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta
kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetleri de katma değer
vergisinden muaf tutulmaktadır.
•
Bölgede çalışan Ar‐Ge ve destek personelinin bu
görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2023 tarihine kadar her türlü vergiden
muaf tutulmaktadır. Ancak muafiyet kapsamındaki destek personeli sayısı Ar‐Ge personeli sayısının yüzde onunu aşmamalıdır.
•
12 Mart 2014 tarihinde yayınlanan yeni TGB Yönetmeliği ile de Bölge
dışında geçirilen sürelerin bir kısmının belirli izinlerle istisna kapsamına
alınması sağlanmıştır. Bu kapsamda bölge dışında geçirdiği sürelere ait
ücretleri; firmanın Ar-Ge personeli için % 25,üniversite bünyesinde
kadrolu olan öğretim elemanları için % 50 oranında gelir vergisi kapsamı
dışında tutulacaktır.
•
Bu süre içerisinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi,
veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta
kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetleri de katma değer
vergisinden muaf tutulmaktadır.
5746 Sayılı kanun kapsamında
firmalara sağlanan muafiyetler: 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile 5746
Sayılı Araştırma Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunda
birçok uygulama benzerlik göstermekle beraber, firmaların her iki kanunun
kapsamına girmesi durumunda uygulamada ne yapacaklarına ilişkin hususlar net
değildi ve firmalar Teknoloji Geliştirme Bölgesinde yer alıyorsa 5746sy.kanundan
faydalanamıyorlardı Düzenleme ile firmalara seçim hakkı verilmiş olup,5520 sy
Kanun, 193 sy Kanun ve 5746 sy Kanunda yer alan vergisel teşviklerden
yararlanmak isteyenler, bu durumu Maliye Bakanlığına ve Bölge yönetici
şirketine eş zamanlı olarak bildirimle yapabilme imkânı sağlanmıştır. Teknoloji
Geliştirme Bölgelerinde bulunan personelin sigorta primi işveren hissesinin
%50’si 5746 sayılı Kanun kapsamında desteklenmektedir. 5746 Sayılı
Araştırma Ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Ve Kanunun
Uygulanması kapsamında bölgede yer alan işletmelerde çalışan Ar‐Ge ve Destek personeli ile 4691 sayılı teknoloji
geliştirme bölgeleri kanunu uyarınca ücretine gelir vergisi istisnası uygulanan
personelin ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin %50
si maliye bakanlığı bütçesine karşılanan ödenekten karşılanır.
Destek personelinin tam zaman
eşdeğer sayısı toplam tam zamanlı Ar‐Ge personelinin
yüzde onunu geçemez.
3 Nisan
2007 tarih ve 26482 sy Resmi Gazetede yayımlanan maliye bakanlığı kurumlar
vergisi genel tebliği (Seri No:1) TGB ‘lerde yazılım ve Ar‐Ge faaliyetlerinde bulunan şirketlerin bu faaliyetleri
sonucu buldukları ürünleri kendilerinin seri üretime tabii tutarak
pazarlamaları halinde, bu ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançların
lisans, patent gibi gayri maddi haklara isabet eden kısmı transfer
fiyatlandırması esaslarına göre ayrıştırılmak suretiyle istisnadan
yaralandırılabilecektir. İstisnadan yaralanan Ar‐Ge projelerine ilişkin olarak TÜBİTAK ve benzeri kurumlar
tarafından ilgili mevzuatçerçevesinde hibe şeklinde sağlanan destek tutarları
ile diğer kurumların bu mahiyetteki her türlü bağış ve yardımları kurum
kazancına dahil edilecek ve istisnadan yararlandırılacaktır.
Yönetici
şirketlerin ilgili mevzuat uyarınca anonim şirket olarak kurulması zorunlu
olduğundan, bu şirketlerden yapılan kiralamalarda ödenen kira bedelleri
üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Bölgede
yer alan firmalar, Bölgede başlatıp sonuçlandırdıkları Ar‐Ge projeleri sonucu elde ettikleri teknolojik ürünün
üretilmesi için gerekli yatırımı, yönetici şirketin uygun bulması ve Bakanlığın
izin vermesi şartıyla Bölge içerisinde yapabilirler. Söz konusu yatırıma konu
olan teknolojik ürünün üretim izin belgeleri, ilgili kurum ve kuruluş
tarafından Bakanlık görüşü alınarak, öncelikle verilir. Bu yatırımlara ilişkin
faaliyetler, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gereğince
tutulması zorunlu defterlerde, yatırım yapan işletmelerin Bölgede yürüttükleri
Ar‐Ge faaliyetlerinden ayrı olarak izlenir. Bu yatırımlar
nedeniyle Bölgede çalışan personel ve bu yatırımlarından elde edilecek
kazançlar. Bölge dışında faaliyet gösteren işletmelerin ve bunların
personelinin tabi olduğu esaslara göre vergilendirilir.
Öğretim Üyelerine sağlanan
avantajlar: Bölgelerde
görevlendirilen öğretim üyelerinin Bölgede elde edecekleri gelirler üniversite
döner sermaye kapsamı dışında tutulmaktadır.Öğretim elemanları Üniversite
Yönetim Kurulu izni ile yaptıkları araştırmalarının sonuçlarını ticarileştirmek
amacı ile bu Bölgelerde şirket kurabilmekte, kurulu bir şirkete ortak
olabilmekte ve/veya bu şirketlerin yönetiminde görev alabilmektedirler
C. TEKNOKENTLERİN SORUNLARI-12 Mart 2014 tarihinde yayımlanan
TGB yönetmeliğinde bize göre sınırlı ölçüde iyileştirmeler sağlanmasına karşın,
aşağıdaki sorunlar devam etmektedir:
‐ Teknokent mevzuatına
göre firmalara hibe desteği değil, vergisel ve mali teşvikler sağlanmaktadır.
Erciyes Üniversitesi Teknoloji
Geliştirme Bölgesi Genel Müdürü Sayın Ahmet Başalp’ın tanımladığı kritik
sorunlar aşağıdadır:
‐ Teknoparklara kuluçka merkezinde yer alan firmalar için
de herhangi bir destek verilmemektedir.
‐ Yani çok iyi bir fikre sahip olan fakat bunu
gerçekleştirecek parası olmayan girişimciler için hiçbir destek mekanizması düşünülmemiştir.
‐ Bu konuda KOSGEB’in TEKMER (Teknoloji Geliştirme Merkezi)
bünyesinde Ar‐Ge çalışmaları yürüten firmalara
destekleri bulunmaktadır ancak KOSGEB ve Teknoparkların birlikte eşgüdüm
içersinde çalışmalarını sağlayacak bir yapı düşünülmemiştir.
‐Teknoparkların karşısında duran diğer bir sorun ise Ar‐Ge çalışması yapan firmaların seri üretime geçtiklerinde
karşılarına çıkan engellerdir. Çünkü yasa gereği teknopark alanı içerisinde
yapılan çalışmalar sadece geliştirme aşamasında iken vergiden muaftırlar, yani
prototip üretildikten ve proje başarı ile sonlandırıldıktan sonra destekler
sona ermektedir. Bu durum sadece yazılım ürünleri için geçerli değildir.
Teknoparklara en yoğun ilgiyi gösteren firmaların yazılım firmaları olmasının
açıklaması budur. Teknopark mekanizmasının daha iyi işleyebilmesi için hiç
şüphesiz ki seri üretim hususunda da birtakım kolaylıkların getirilmesi
gereklidir (KAYNAK: Ahmet Başalp, Erciyes Üniversitesi Teknoloji Geliştirme
Bölgesi).
Yeni
yönetmelik değişikliği ile de Teknokentlerin teknoloji üretme sorumluluğu
arttırılmıştır. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin sorumlulukları arasında Ar-Ge
yapmaya ve yaptırmaya yönelik faaliyetlere ve yeni girişimcilere daha yoğun
vurgu yapılmaktadır.
Bu
kapsamda Teknoloji Transfer Ofisleri, Kuluçka Merkezleri ve Teknoloji İş
Birliği Programlarının etkinliği i ve bu programların çıktılarının
ticarileşmesini sağlamak amacıyla yönetmeliğe yeni maddeler eklenmiştir. Bu
maddelerde belirlenen sürelerde yönetici şirketlerin mutlaka TTO ve Kuluçka
Merkezi kurmaları gerekmektedir. Bölge faaliyete geçtikten sonra; üç yıl
içerisinde Teknoloji Transfer Ofisinin, Bölge içerisinde KOSGEB tarafından
işletilen teknoloji geliştirme merkezi yok ise en geç bir yıl
içerisinde kuluçka merkezinin kurulması gerekmektedir
D. SORUNLARA
ÇÖZÜM MODELİ-19.06.2012
tarihli Resmi Gazete de yayınlanan Yatırım Teşvik ile ilgili Bakanlar Kurulu
Kararının 17. Maddesine göre öncelikli yatırım konuları arasında Ar‐Ge projeleri de tanımlanarak 5.Bölge Desteklerinden
yararlanılacağı belirtilmiştir. 13 Ekim 2012 tarihindeki değişiklik ile de
ismen TÜBİTAK ve KOSGEB Ar‐Ge Projelerinin bu destekten
yararlanacağı ifade edilmiştir. Bu imkânla birlikte 5 alandaki (TÜBİTAK‐KOSGEB‐EUREKA‐EUROSTARS VE YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ) teşvikleri bir bütün
halinde değerlendirildiğinde Teknokentteki firmaların büyük ölçüde sorunlarının
çözülebileceği tarafımızca öngörülmektedir. Bu konudaki adımları aşağıdaki gibi
sırayabiliriz:
D.1. TÜBİTAK, KOSGEB, EUREKA VE
EUROSTARS PROJELERİ UYGULAMASI-TÜBİTAK’ın 1507 ‐ KOBİ
Ar‐Ge Başlangıç Destek Programı, 1501‐Sanayi Ar‐Ge Projeleri Destekleme Programı
ve EUREKA ve EUROSTARS’ın desteklendiği 1509‐Uluslararası
Sanayi Ar‐Ge Projeleri Destekleme Programına
Teknokentteki Limited ve Anonim Şirketler, bireysel ya da da ortaklı Ar‐Ge projeleri sunmalıdır. Bu destek programları ile % 40-75
arası hibe fonu sağlanmakta, ayrıca stopaj desteği, SGK işveren desteği ve %
100 Ar-Ge indirimi mali teşviklerden de yararlanmak söz konusudur. Sermaye
şirketi olmayan şahıs ve Kollektif şirketler ise geri ödemesiz ve ödemeli
500.000 TL üst limitli, % 75 destek oranlı KOSGEB Ar-Ge ve
inovasyon programına başvurabilirler (elbette sermaye şirketleri de bu
programa başvurabilir).
EUREKA ve EUROSTARS Programları
hakkında kısa bir bilgi verirsek:EUREKA, pazar odaklı, kısa sürede ticarileşebilecek ürün
ve süreçlerin geliştirilmesine yönelik, ağırlığını AB ülkelerinin oluşturduğu
40 ülkeden en az iki ortaklı projelerin desteklendiği uluslararası Ar‐Ge destek programıdır. Programda uluslararası işbirlikleri
oluşturulurken, projeler ulusal kaynaklarla desteklenmektedir. Bu kapsamda
Türkiye’de EUREKA Programının yürütülmesinden TÜBİTAK sorumludur. TÜBİTAK,
EUREKA programına sunulan projeleri TEYDEB 1509 programıyla desteklemektedir.
EUREKA projelerine katılan büyük ölçekli firmaların projelerine %60 oranında,
KOBİ’lere ise %75 oranında hibe destek sağlanmaktadır. Temmuz 2012‐Haziran 2013 tarihleri arasındaki EUREKA Dönem
Başkanlığını Türkiye Üstlenmiştir.
EUROSTARS Programı; Avrupa Komisyonu ve EUROSTARS üye
ülkelerin Avrupa’daki KOBİ’lerin rekabetçiliğinin arttırılması için
başlattıkları KOBİ’lere özel, hızlı ve etkin bir destek programıdır. EUROSTARS
herhangi bir teknoloji alanı ve sektör ayrımı yapmaksızın Ar‐Ge odaklı faaliyetler yürüten KOBİ’lerin projelerinin
desteklenmesini amaçlamaktadır. Avrupa Birliği KOBİ tanımına uygun işletmeler
ana ortak (proje koordinatörü) olarak EUROSTARS projesi başlatabilirler. Fakat
bu tanıma uygun olmayan işletmeler ve büyük firmalar, gerekirse üniversite veya
araştırma kuruluşlarını da yanlarına alarak EUROSTARS projelerinde ortak olarak
yer alabilmektedir. EUROSTARS projeleri TÜBİTAK’ın “Uluslararası Sanayi Ar‐Ge Projeleri Destekleme Programı” kapsamında
desteklenmektedir. EUROSTARS projelerine katılan büyük ölçekli firmaların
projelerine %60 oranında, KOBİ’lere ise %75 oranında hibe destek
sağlanmaktadır. EUROSTARS Programı proje başvurularına sürekli açık değildir.
Genellikle yılda 2 kere çağrı açılmakta ve son başvuru tarihinden önce
projelerin EUROSTARS ofisine internet üzerinden sunulması gerekmektedir
(Kaynak: TÜBİTAK)
Teknoketlerdeki Ar‐Ge projelerine örnekler vermek istersek:Bir yazılım programı veya sistemi
geliştirmek için gerekli olan teknolojinin geliştirilmesi ve uygulanması
kapsamında, örneğin Baz istasyonlarında takip yazılımın geliştirilmesine
yönelik bir Ar‐Ge projesi kapsamında projenin
gerçekleştirilmesi için gerekli olan yazılım geliştirme (compiler) lisansları,
server, mobil uygulamalar için akıllı telefonlar gibi ekipman ile personel
desteği için TÜBİTAK’a başvurulması.
Bio Medikal’den bir pilot tesis Ar‐Ge projesi örneği: Peloid Çamurdan sivilcelerin giderilmesine yönelik ürünün elde
edilmesi için, pilot ölçekte kurutma fırını, UV Dezenfektasyon, mixer,
formulasyon çalışmalarında kullanılacak laboratuar ekipmanları (İletkenlik
ölçer, ultrasonik su banyosu, hassas terazi) bu kapsamda desteklerden
yararlanılır.
Sözkonusu projelerin
TÜBİTAK’a verilerek onaylanması halinde Teknokent avantajlarına ilave olarak;Ar‐Ge
projesinin gerçekleşmesi için proje bütçesinin %25’ine kadar daha sonra mahsup
edilmek üzere ön ödeme alınır. Proje gerçekleşmesi ile birlikte KOBİ’lerde
%75’e kadar, diğer projelerde %40‐60
arası hibe alınır.Gelir ve Kurumlar Vergisi istisnası Ar‐Ge projelerine uygulanırken, onaylanan TÜBİTAK proje Ar‐Ge giderleri Teknokent firmasının geçici ve yıllık tüm
vergi matrahına uygulanır. Bir ayrım söz konusu değildir. Ar-Ge projenin
tamamlandığına dair yazının TÜBİTAK’tan ya da KOSGEB’den alınarak 1 yıl içinde
KOSGEB Endüstriyel Uygulama ve aynı zamanda YATIRIM TEŞVİKİNE başvurulması
prosedürü başlamaktadır.
D. 2. TEKNOKENT’DEKİ FİRMA KOBİ
İSE KOSGEB ENDÜSTRİYEL UYGULAMA PROGRAMINA GEÇİLMESİ UYGULAMASI
Firmanız
KOBİ ise, TÜBİTAK ar‐ge projesi çıktısının üretimi için
gerekli olan standart ve Ar‐Ge unsuru taşımayıp ancak
ticarileştirilmesini sağlayan alet/teçhizat ve yazılımlar gibi sabit
kıymetlerin temini için, KOSGEB’in Endüstriyel Uygulama programına başvurulur. Yukarıdaki örneğimizle bağlantılı olarak;Baz
İstasyonu Projesinin ticarileşmesi için KOSGEB’den Data Center ile ihtiyaç olan
müşteriler sunumun sağlanması için, gerekli olan Server, Güç Kaynağı, Lan
Switch, Yedekleme üniteleri ve bu Data Center işletilmesi için monitoring,
firewall yazılımların desteklenmesinin talep edilmesi.Peloid çamurun
ticarileşmesi için gerekli olan paketleme ve ambalajlama makineleri ile ambalaj
malzemelerinin talep edilmesi.KOBİ’lerin bir defaya mahsus olmak üzere maksimum
18 ay süre ile yararlanacağı destekler aşağıdadır:
%75
hibeli makine, teçhizat ve yazılımda maksimum 150.000 TL.’lik hibe (fatura
değeri 300.000 TL veya 200.000 TL nin %75 i 150.000 TL)
%75
hibeli net ücretin %75 oranı ile 100.000 TL lik personel hibesi
%75
destek oranlı 200.000 TL lik 2 yılı ödemesiz faizsiz makina, teçhizat yazılım
alımında, geri ödemeli kredi.
D.3. TÜBİTAK YADA KOSGEB AR-GE
PROJESİNİN TAMAMLANMA YAZISI İLE EKONOMİ
BAKANLIĞINA
BAŞVURARAK TEKNOKENT FİRMASI İÇİN 5. BÖLGE DESTEKLERİNİN
SAĞLANMASI
TÜBİTAK
yada KOSGEB Ar‐Ge projesi çıktısının seri üretimi
için, Firmanın
TEKNOKENT’de
yapacağı yeni fabrika inşası ile yerli ve ithal makine ve teçhizatlar,
programlar, donanımlar vs gibi yatırımlar için örneğin Ankara ve İstanbul’da en
az 1 milyon TL bütçeli, uzatma dahil maksimum 3 yıl vadeli yatırım teşvik
belgesi ile Teknokentlerde seri üretime geçilmesi halinde dahi aşağıdaki vergi
ve mali avantajlardan yararlanabilmektedir:
1. Teknokent’de sabit yatırım tutarı
en az 1 milyon TL oluyor. Sabit yatırım tutarı: Arazi‐arsa, bina,inşaat,makine ve teçhizat ile diğer yatırım
harcaması kalemlerinin toplamıdır.Teknokentlerin bünyesinde seri üretime geçmek
için üretim yeri ve imkânları bulunmaktadır, yeni yönetmelik değişikliği
ile Teknokent mevzuat ı da buna müsaittir, sadece harekete geçmek lazım.
Teknokentte sağlanan seri üretim kazançları kurumlar vergisinden muaf olmadığı
için, 5.bölge destekleri ile bu sorun çözülmektedir. Mevcut haliyle seri üretim
kazancının vergiye tabi olmasından dolayı kanımca Teknokentlerin özellikle de
yazılım dışındaki faaliyetler için cazibesi azalarak, atıl kapasite ile
çalışmaktadır.
2. Gümrük vergisi muafiyeti: Üçüncü ülkelerden makine
ithalatlarında muafiyet söz konusu olup, normal Teknokent mevzuatında bu tür
bir destek bulunmamaktadır.
3. KDV istisnası: Yatırım teşvik belgesi olmayınca
Teknokentteki bir firma bu tür alımları için KDV ödemektedir.
4. Faiz desteği: Bankalardan kullanılacak en az
bir yıl vadeli yatırım kredilerinin teşvik belgesinde kayıtlı sabit yatırım
tutarının yüzde yetmişine kadar olan kısmı için ödenecek faizin, Türk Lirası
cinsi kredilerde beş puanı, döviz kredileri ve dövize endeksli kredilerde iki
puanı Ekonomi Bakanlığınca toplam tutarı yedi yüzbin Türk Lirasını geçmemek
üzere karşılanır.
5. Sigorta primi işveren hissesi
desteği:
Yatırımın tamamlanmasını müteakip, yatırıma başlama tarihinden önceki son altı
aylık dönemde (mevsimsel özellik taşıyan yatırımlarda bir önceki yıla ait
mevsimsel istihdam ortalamaları dikkate alınır) Sosyal Güvenlik Kurumuna
verilen aylık prim ve hizmet belgesinde bildirilen ortalama işçi sayısına
teşvik belgesi kapsamında gerçekleşen yatırımla ilave edilen, istihdam için
ödenmesi gereken sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete tekabül eden
kısmı Bakanlık bütçesinden 6‐7 yıl süre ile toplam sigorta
desteğinin sabit yatırım tutarına oranı % 35’e ulaşıncaya kadar karşılanır.
6. Yatırım yeri tahsisi: Desteklerden yararlanacak
yatırımlar için, 29/6/2001tarih/4706 sy Kanunun ek 3.md çerçevesinde Maliye
Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslara göre yatırım yeri tahsis edilebilir.
Teknokentlerde ise bol miktarda seri üretim için yatırım yeri vardır ve 4691
sayılı Teknokent yasası ile de bu mümkündür.
7. Vergi indirimi: Gerçekleştirilecek yatırımlarda,
5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi çerçevesinde gelir veya kurumlar vergisi, %30
yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar %70 indirimli olarak uygulanır.
Konunun anlaşılması için aşağıda
İstanbul ili için bir örnek yer almaktadır.
İl:
İstanbul
Yatırım
Tutarı: 1.000.000TL
Yatırıma
Başlama/Yatırımı Bitirme Tarihi: 01.10.2013 /30.09.2015
Yatırıma
Katkı Oranı: %30
Kurumlar
vergisi indirim oranı: %70
2014
yılındaki kurum kazancı: 100.000 TL
Hesaplamalar:Yatırıma Katkı Tutarı: 300.000
(1.000.000X0,30) TL
2014 yılı
için Hesaplanan Kurumlar Vergisi:100.000×0.20=20.000 TL
Hesaplanan
indirimli Kurumlar Vergisi:100.000X0.20X0.30=6.000 TL
Tahsilinden
Vazgeçilen Kurumlar Vergisi: 20.000- 6.000 =14.000 TL
Bu
durumda indirimli oran nedeniyle tahsilinden vazgeçilen yukarıdaki 14.000
TL’lik vergi, 300.000 TL’ye ulaşıncaya kadar firma indirimli kurumlar
vergisinden yararlanır. Not:
Görüldüğü gibi yatırım teşvikinde örneğin 1. Bölge desteği sadece KDV
istisnası ve 3. Ülkelerden makine ve teçhizat ithalatında gümrük vergisi
muafiyeti sağlarken yani yatırım teşvik proje maliyetinin %20 si kadar teşvik
sağlarken, yukarıdaki 5. Bölge destekleri ile bizim hesaplamalarımıza göre bu
oran %50’nin üzerine çıkabilmektedir.
D.4. PATENT YA DA FAYDALI
MODEL UYGULAMASI İLE GETİRİLEN VERGİ İSTİSNALARI
06.02.2014
tarihinde TBMM kabul edilen Torba Yasası kapsamında Ar-Ge ve yenilik projeleri
sonucunda oluşan çıktılara patent ya da faydalı model alınması sonucunda elde
edilen satış gelirlerine kurumlar vergisi ve KDV istisnası getirilmesi ile
bizce Türkiye Ekonomisi için yenilikçi ürünlerin yeterince ticarileşmesini
engelleyen yapısal sorununa mikro ve makro ağırlıklı önemli bir çözüm
getirilmiştir.
İSTİSNALARIN ÖZÜ
KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI -6
Şubat 2014 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 6518 sayılı Kanun’un 32
ve 82. maddeleri çerçevesinde 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 5/A maddesinden sonra gelmek üzere bir madde eklenerek Türkiye’
de gerçekleştirilen araştırma ve yenilik faaliyetleriyle yazılım faaliyetleri
sonucunda ortaya çıkan çıktılara ilişkin patent ya da faydalı model
alınmasından sonra 01.01.2015 yılından itibaren seri üretime geçilmesi elde
edilecek gelirler, koruma süresi olan 10 yıl boyunca % 50 kurumlar
vergisi istisnası yararlanacaklardır.
KATMA DEĞER VERGİSİ İSTİSNASI-Türkiye’ de gerçekleştirilen
Araştırma – Geliştirme ve Yenilik faaliyetleriyle yazılım faaliyetleri
sonucunda ortaya çıkan çıktıların satışı halinde ihracat faturası gibi
KDV’siz fatura düzenlenecek olup, bize göre söz konusu imal edilen mamul
ile ilgili olarak 2015 Ocak başından itibaren iade talebinde bulunabilinecektir.
Bu yolla söz konusu satış gelirlerine tanınan KDV istisnası yanında % 50
Kurumlar vergisi istisnası getirilmesi, mal alan ve satan firmalar için büyük
bir avantajdır.
AR-GE MERKEZİ ÇALIŞAN
SAYISINDA İNDİRİM-Söz
konusu patent ya da faydalı model teşvikleri ile yeni ya da önemli derecede
iyileştirilmiş ürünlerin üretimi artacağından, genişleyen üretim için de
mühendis ve teknisyenlere gereksinim artacağından sayılarında artış olacak, bu
da torba yasayla çalışan sayısı 50’den 30’a indirilen Ar-Ge merkezlerinin
artışına yol açacaktır.Bilindiği üzere 5746 sayılı Ar-Ge Teşvik yasasına göre
şimdiye kadar Ar-Ge merkezlerinde mühendis ve teknisyenden oluşan minimum 50
tam zamanlı personel istihdamı ile bu merkezlere harcama ve giderlere ilişkin %
100 Ar-Ge indirimi, personele %80, doktoralıya %90 gelir vergisi stopaj
desteği ile 5 yıl süre ile SGK işveren hissesinin yarısının alınmaması desteği
ve damga vergisi istisnası uygulanmaktadır. 30 personele indirmek
suretiyle özellikle orta ölçekli KOBİ’lerin de bu teşviklerden yararlanması
olanağı doğmuş oldu.
D.5 TEKNOKENT FİRMALARININ AB
H2020 ARAŞTIRMA VE YENİLİK ÇERÇEVE PROGRAMINA KATILMASI-Avrupa Birliği Komisyonunun 1 Ocak
2014 tarihinde başlatıp 2020 sonuna kadar sürecek HORIZON 2020 araştırma ve
yenilik programları ile Türk firmalarının Avrupalı KOBİ ve büyük ölçekli
firmalarla birlikte oluşturulacakları konsorsiyumlarda hem teknoloji transferi
yapma imkânına kavuşmakta hem de Ar-Ge harcamasının araştırma ve yenilik
projelerine yönelik olması durumunda hibe oranı işletme giderleri ile beraber %
125 olmaktadır. Yapılan ortak faaliyet sadece yenilik faaliyeti ise bu oran
işletme giderleri ile beraber % 87.5’a kadar ulaşabilmektedir. Ayrıca ortak
projenin kabulü halinde sözleşmenin imzalanması sonrası öngörülen proje
maliyetinin % 70’nin teminat mektubu istenmeden peşin olarak firmalara
verilebilmektedir.
E.SONUÇ-Bize göre Ar-Ge ve Yenilik
çalışmalarımıza sistematik yaklaşılmalı, başka bir deyişle nihai hedefe
ulaştıracak hibe ve teşvikleri bir bütün halinde, birbirleriyle bütünleşik
olarak ortak hedefe yöneltmeliyiz. Bu bağlamda Teknoloji Geliştirme Bölgesinde
yer alan bir firma yalnızca bu enstrümanın getirdiği avantajlarla yetinirse,
yukarıda da anlatıldığı üzere gelir ve kurumlar vergisi, KDV istisna ve
muafiyetlerde 12 Mart 2014 tarihinde getirilen Yönetmelik iyileşmelerine rağmen
problemler yaşaması kaçınılmazdır. Tanımlanan bu problemlerin bilimsel
yöntemlere göre çözülmesi için TGB avantajlarının yukarıda açıklanan hibe ve
teşvik alt sistemleri ile bütünleşmesi gerektiği kanısındayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder