.

.

1 Aralık 2014 Pazartesi

Apartman yöneticiliği;



Apartman yöneticiliğine seçilirken,


  • Mutlaka görev alanınızı gösteren bir yönetim planın apartman genel kurulunda onaylatmanız gerektiğini, onaylatmadığınız takdirde kat mülkiyeti kanun 35. maddesinde yer alan geniş kapsamlı bir görev sorumluluğu ile karşı karşıya kalabileceğinizi

  • ve bu geniş sorumluluk nedeniyle apartman işlerine yetişemediğiniz durumlarda görevinizi ihmal ettiğiniz yönündeki tenkitlerle karşı karşıya kalabileceğinizi unutmayınız. 

  • Kat Mülkiyet Kanunun 32. Maddesine istinaden; Yöneticiliğiniz başlamadan önce yöneticiliği biten yöneticiden elinde bulunan defter ve belgeleri tutanakla teslim alınız.Kat Mülkiyet Kanunun 32. Maddesine istinaden Yöneticiliğiniz bitiminde elinizde bulunan defter ve belgeleri yeni yönetime bir tutanakla teslim ediniz. 

  • KMK 36. Maddesine istinaden; Yöneticiliğiniz süresince normal yönetim giderlerine katılmayacaksanız. Bu konuyu yönetim planında mutlak surette belirtmeniz gerekmektedir. Belirtmediğiniz takdirde, sizden sonra gelen yönetimler hissenize düşen normal yönetim giderinin yarısını faizi ile birlikte sizden talep edilebileceğini unutmayınız. 

  • KMK 36. Maddesine istinaden; Karar defterinizi noter tasdik ettirmeniz gerekmektedir. Karar defterine apartman ile ilgili yapılan toplantılarda alınan kararların yazılması gerekmektedir. Apartman ya da site toplantılarında alınan kararların geçerli olabilmesi için apartman sakinlerinin katılımının yarıdan fazla olması gerektiğini unutmayınız. 

  • KMK 35. Maddesine istinaden; Yöneticiliğiniz süresince topladığınız paraları ve avansları gerektiğinde almak üzere bir bankada kendi adınıza ancak apartmanınızın yöneticisi sıfatı gösterilmesi suretiyle hesap açtırınız. 

  • KMK 36. Maddesine istinaden; gelir ve gider kalemleri için noter tasdikli İşletme defteri tutmanız gerekmekte olup tutulacak defterin işletme defteri olması yeterlidir. Apartman Yönetimlerinin Vergi Usul Kanununa göre defter tutma yükümlülüğü bulunmamaktadır.İşletme defterinin sol tarafına giderleri sağ tarafına gelir kalemlerini yazmanız gerekmektedir.Apartman için yapılan giderleri mutlak suretle bir belgeye dayandırmanız gerektiğini unutmayınız. Yaptığınız harcamaları fatura fiş düzenleme kapsamında olan kişilerden almış iseniz mutlak suretle fiş ve faturanızı alınız. Bu kapsam dışında yapılan harcamalarınızda ise gider pusulası düzenleyiniz ve işi yaptırdığınız kişinin isimi, soyadını, adresini ve imzasını mutlak suretle gider pusulasında olması gerektiğini unutmayınız.Apartman Gelirleri genellikle aidatlardan oluşmakta olup tahsil ettiğiniz aidatlara karşılık makbuz düzenleyiniz ve makbuzun üstünde kimden, hangi daireden ve hangi aya olduğuna dair bilgileri mutlak suretle yazınız.



  • Apartman yöneticiliği, yapmanız gereken durumlarda;
Yukarıdaki hususlara dikkat etmeniz ileride çıkabilecek sorunların önüne geçilmesini sağlayacak olup,yaptığınız giderleri belgelendirmekte gerekli özeni göstermediniz durumlarda apartman genel kurulunda aklansanız dahi Görevi suistimal ve yedieminliği suistimal suçları ile asliye ceza mahkemelerinde yargılanma durumda kalabilirsiniz.


Örnek bir Yargıtay Hukuk Kararı ve Yargıtay Ceza Kurulu Kararı aşağıdaki gibidir.   









T.C. YARGITAY 
18.Hukuk Dairesi
Esas:  2011/9052
Karar: 2011/10094
Karar Tarihi: 13.10.2011 

ÖZET:
Yöneticinin ibrası, sonradan ortaya çıkan usulsüzlükler nedeni ile kat maliklerini uğrattığı zarardan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu nedenle, bilirkişi kurulundan davalının yöneticiliği döneminde yapmış olduğu harcamalar, kendi ihmali sebebiyle herhangi bir zarara sebebiyet vermiş olup olmadığı, apartman gelirlerini gösteren tüm defter, belge, fatura ve sair belgelerle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yöneticinin ibra edilmiş olduğu gerekçesiyle davacının isteminin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 






T.C. YARGITAY 
Ceza Genel Kurulu
Esas:  2000/11-183
Karar: 2000/183
Karar Tarihi: 10.10.2000 

ÖZET:
Her ne kadar hukuk mahkemesinde sanığın apartman yönetimine borçlu olduğuna karar verilmiş ve bu hüküm kesinleşmiş ise de; sanığın yönetici olduğu dönemde kat maliklerinden bir kısmı ile aralarında yönetim tarzı konusunda anlaşmazlıkları bulunduğu, bir kısım alacakları ancak yargı kararı ile tahsil edebildiği, bir kısım harcamaların ise belgelendirilmesinin mümkün olmadığı, sanığın apartmana borçlu olduğu saptanan miktarı kendisine haksız menfaat sağlamak için değil, borçlu olmadığı düşüncesiyle hesapta bulundurmadığı, borçlu olduğunun bildirilmesi üzerine katim veya inkar yoluna gitmeyip yasal faizi ile birlikte apartman hesabına yatırdığı anlaşılmakla olay hukuki nitelikte olup güveni kötüye kullanma suçunun yasal öğeleri itibariyle oluşmadığı gözetilmelidir.


Hiç yorum yok: